Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Davacı … vekilinin davalı … Bankası Anonim Şirketi aleyhine açtığı Menfi Tespit davası üzerine … (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı ve HMK nun 20. maddesindeki iki haftalık yasal süresi içinde başvuruda bulunulması üzerine dava dosyası kararda görevli gösterilen mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin 2021/684 Esas sırasına kaydedilmekle davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine alacaklı tarafından, 21/12/2020 tarihinde, … (Konya) İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasında, 851.829,12-TL toplam alacak üzerinden ilamsız takipte bulunulduğunu, ödeme emrinin müvekkiline 08/01/2021 tarihinde tebliğ edildiğini ve müvekkili tarafından süresi içerisinde itiraz edilemediğinden takibin kesinleştiğini ve aleyhine olarak araç, tapu ve diğer malvarlığı değerlerine haciz işlemi uygulandığını, söz konusu takipte müvekkili ile birlikte …, … ve …’un da borçlu olarak yer aldığını, müvekkilinin davalı bankaya böyle bir borcunun bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin kefilliğinin de olmadığını, borca ilişkin olarak ilgili takipten edinilen tek bilginin ödeme emrinin 4 numaralı bendindeki kredi 602.910,75-TL ve ihtar gideri 679,95-TL olduğunu, ilgili takibin müvekkili aleyhine olarak haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını, yine müvekkili hakkında … (Konya) İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, 852.409,43-TL toplam alacak üzerinden icra takibinde bulunulduğunu, müvekkilinin … ipotekli olarak yer aldığını, bu takipteki borcun …’a ait olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kefilliğinin de bulunmadığını, davalı bankanın kötü niyetli olduğunu, müvekkili aleyhinde iki ayrı takip yapıldığını yem kredisi için … … Bankasına başvurduğunda durumun öğrendiğini, müvekkilinin yüzden fazla büyükbaş hayvanı olduğunu, bunların sütünü ve etini satarak geçimini sağladığını, bunun dışında herhangi bir geliri bulunmadığını, müvekkilinin yem kredisi için … … Bankasına başvuruda bulunduğunu, ancak banka yetkilisi tarafından borçlardan dolayı hacizli olması nedeniyle başvurusunun reddedildiğini öğrendiğini, kredi çekememesinden kaynaklı hayvanlarını yeterince besleyemediğini ve satamadığını, uyuşmazlığın konusunun tazminat istemli menfi tespit davası olması ve karşı tarafın banka olması dolayısıyla ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk süreci başlatıldığını, 09/09/2021 tarihinde yer alan arabuluculuk başvuru formu ile başvuru yapıldığını, ancak anlaşmanın sağlanamadığını, dava açılmadan önce arabuluculuk aşamasında takibin durdurulmuş olmasının müvekkilinin kanunda öngörülen tazminat istemine engel olmadığını, aksi bir ihtimal adaletin tecellisi ve hakkaniyet ilkesine ağır bir darbe anlamını taşıdığını, böyle bir ihtimalde daha güçlü konumdaki bankanın korunacağını ve müvekkilinin tazminat hakkının engelleneceğini, tüm bu nedenlerle müvekkili aleyhine yapılan takip tutarı olan 851.829,12-TL üzerinden hesap edilen ve 2004 sayılı İİK’nın 72/5. maddesinde öngörülen hüküm uyarınca alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere en alt limit olan 170.365,00-TL’ nin müvekkili lehine hükmedilmesini ayrıca müvekkilinin yaşadığı bu süreç dolayısıyla kişilik hakları da zarara uğramış olduğundan lehine 10.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili bankanın Konya ili … ilçesi … Mahallesi … Mevkinde … Ada … Parsel … nolu bağımsız bölümdeki ipotekli işyerini, …’dan ipotekli olarak aldığı için, bankanın ipotek borçlusu olduğunu, dava dilekçesindeki aksine olan iddiaların gerçek dışı olduğunu, davacının ilamsız takibe herhangi bir itirazda bulunmadığını takibin kesinleştiğini, davacının ipotekli borcundan dolayı taşınmazın satımı sonucu tavrı değiştiğini ve arabuluculuk başvurusunda bulunduğunu, dava konusu ilamsız takibin sehven yapıldığını, icra dairesine başvuru yapılarak davacı yönünden takibin durdurulduğunu, dolayısıyla davacının mağduriyetinin giderildiğini, davacının İİK 72/5 maddesine göre tazminat talep etmesinin mümkün olmadığını, davacının maddi tazminat talebinin bu nedenlerle konusuz kaldığını, sehven yapılan takipten dolayı maddi zararının olduğunun soyut iddialar dışında somut belge ve yazılı delillerle de ispat edebilmesinin söz konusu olmadığını, davacının tanık deliline dayandığını, davacının tanık dinletilmesine muvafakatlarının bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK 72/5 maddesi gereği tazminat ve haksız haciz işleminden sebep manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine yapılan takip ve hacizler ile sonrasında hakkındaki takipten feragat edilmesi nedeni ile davacının davalıdan İİK. 72/5 maddesi gereği tazminat talebi ile ayrıca manevi tazminat talebi hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflarca bildirilen deliller toplanmış, … (Konya) İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, … (Konya) İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiş, davacının 2021 yılı içerisindeki kredi başvurusu ve daha evvelki kullandığı kredilere ilişkin belgeler, ipotek borçlusu olan davacı ile davalı banka arasındaki sözleşme ve tüm belgeler, ipotek belgesi, davacının kredi başvurularına ait tüm bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Akabinde mahkememiz dosyası nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiye verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan 14/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı/alacaklı banka tarafından sadece ipotek borçlusu bulunan … hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi takibi dışında ayrıca aynı alacakla ilgili tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız takip başlatmasının hatalı olduğunu, ilamsız icra takibinde sadece davacı adına kayıtlı 6 adet gayrimenkul ve 3 adet araç üzerine takibin kesinleşmesinden sonra 16.03.2021 tarihinde haciz konulduğunu, hacizler nedeniyle araçların trafikten men edilmesi için yakalama şerhi bulunmadığını, gayrimenkullerin satışının talep edilmediğini ve davacının bankalardan kredi kullanamadığına yönelik dosya kapsamına yansıyan herhangi bir bilgi ve belge olmadığını ve işlenen hacizlerin 6 ay sonra 17.09.2021 tarihinde kaldırıldığını, mahkemece takip çıkış miktarı üzerinden hesaplanan 170.350,00 TL’yi talep edebileceği yönünde hukuki değerlendirme yapılması halinde iş bu 170.350,00 TL’ye takibin başlatıldığı tarihten hacizlerin kaldırılarak takibin kapatıldığı 17.09.2021 tarihine kadar işleyecek yasal faiz miktarının 11.257,10 TL olacağı rapor edilmiştir.
Öncelikle davacının huzurdaki davada İİK 72/5 maddesi gereği tazminat talep edebilip edemeyeceği hususu üzerinde durulması gerekmektedir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 72/5 maddesi; “… Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” hükmünü amirdir. İşbu maddeden de anlaşılacağı üzere böyle bir tazminata hükmedilebilmesi için davanın menfi tespit davası olarak açılması, davanın davacı borçlu lehine neticelenmesi ve ayrıca takibin haksız ve kötüniyetli olması gerekmektedir.
Oysa davacının açmış olduğu huzurdaki dava menfi tespit davası değildir. Zira dava tarihi olan 06/12/2021 tarihinden evvel davacı bakımından davalı yanca takip durdurulmuş ve hacizler kaldırılmıştır. Dolayısı ile davacının talep edebileceği tazminat ancak menfi tespit davası neticesinde ve de davacı borçlunun haklı çıkması halinde verilebilecek bir tazminat niteliğindedir. Bu nedenle istenilen tazminatın kabulü yasal olarak mümkün değildir. Zira davacı menfi tespit davası açılmaksızın salt davadan önceki işlemlere dayalı olarak böyle bir talepte bulunmuştur.
Öte yandan davacı yan manevi tazminat talebinde de bulunmuştur.
Nitekim Yargıtay . HD.’nin … E., … K. Sayılı ve 09/10/2017 tarihli ilamında da görüleceği üzere;
……”Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa dahi alacaklının en azından kusurlu olması gerekmektedir. Haksız yere bir kimsenin mallarının ihtiyaten haczettirilmesi o kimsenin itibarına saldırı teşkil eden ve BK’nın 49. maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır. Davalının haciz tarihi itibariyle gerçekte alacaklı olup olmadığının incelenmesi ve neticede de davalının gerçekten alacaklı olmadığı halde, ihtiyati haciz uygulattığı sonucuna varılması halinde, manevi tazminat isteminin ilke olarak kabulü gerekir.” şeklinde değerlendirme yapılmıştır.
Davalı yan ipoteğin paraya çevrilmesi yönünde davacı ve bir kısım şahıslar bakımından … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip yapmasına rağmen, aynı alacak için davacı ve bir kısım şahıslar aleyhine … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinde bulunmuş ve işbu dosyadan haciz işlemi gerçekleştirmiş ve akabinde takipten feragat etmiştir. Ayrıca bahsi geçen işlemler nedeniyle davacı taraf … Bankası …-… Şubesinin dosyada mevcut 09/02/2023 tarihli cevabi yazısında da görüleceği üzere kredi kullanamamıştır. Dolayısı ile davacı söz konusu takip ve haciz işlemleri nedeniyle manevi olarak da zarar görmüş ve itibarı zedelenmiştir. Bu nedenle talep edilen manevi tazminatın kabulü yönünde kanaat oluşmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde incelendiğinde; Davacı yan vekilince … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine yapılan takip ve hacizler ile sonrasında hakkındaki takipten feragat edilmesi nedeni ile davacının davalıdan İİK. 72/5 maddesi gereği tazminat talebi ile ayrıca manevi tazminat talebinde bulunduğu görülmekle az yukarıda ifade edilen nedenlerle İİK. 72/5 maddesi gereği istenen tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin ise kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının 170.365,00-TL olarak talep edilen tazminat talebinin REDDİNE,
2-)Davacının manevi tazminat talebinin KABULÜ İLE; 10.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Peşin alınan 3.080,19-TL harçtan alınması gereken 683,10-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 2.397,09-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına (10.000,00/180.365,00) göre hesaplanan 73,18-TL’sinin davalıdan, 1.246,82-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 683,10-TL peşin nispi harç gideri olmak üzere toplam 742,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından sarfedilen 900,00-TL bilirkişi ücreti, 8,50-TL vekalet suret harcı, 74,75-TL posta – tebligat gideri olmak üzere toplam 983,25-TL yargılama giderinin haklılık oranına (10.000,00/180.365,00) göre hesaplanan 54,51-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davalı tarafından sarfedilen 11,50-TL vekalet suret harcı yargılama giderinin haklılık oranına (170.365,00/180.365,00) göre hesaplanan 10,86-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin …/4 maddesine göre maddi tazminat davası nedeniyle belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-)Taraflarca yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, mazereti kabul edilen davacı vekilinin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 06/04/2023
Katip Hakim