Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/662 E. 2022/670 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı taraf arasında ticari alım satıma dayalı bir akdi ilişki başladığını, müvekkilinin davalı tarafa ait … plakalı aracın kaplamasını yaptığını ve bu bağlamda 30.08.2021 tarih … seri numaralı
18.500,00 TL bedelli fatura düzenlediğini ve her iki tarafın da ticari defterlerinde faturanın
kayıtlı olduğunu, davalı yanın borcunu ödememesi üzerine Konya . İcra Müd. … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı ile takibin durduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş olup davalı yan davaya cevap vermemiş, davalı vekili duruşmadaki beyanında ise; aleyhe delilleri ve bilirkişi raporunu kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının takipteki kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası incelenmek üzere celbedilmiş, ticari defter ve kayıtlar, takibe konu faturalar, işlem yapılan araca ilişkin fotoğraflar, BA-BS formları, Mevlana Vergi Dairesi Kayıtları, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğü Kayıtları ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Mevlana Vergi Dairesi Kayıtlarına göre davacının bilanço usulüne göre defter tuttuğu ve tacir olduğu anlaşılmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; Davacı-alacaklı tarafından tarafından davalı-borçlu aleyhine yapılan ilamsız takip olduğu, borçlunun süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflara ticari defterlerin yerini bildirmek üzere süre verilmiş olup, yapılan tebligata rağmen davalı defterlerin yerini bildirmemiş, davacı vekili tarafından ise defterlerin yeri bildirilmiştir. Öte yandan dava taraflarına ait BA-BS formları Mevlana Vergi Dairesi Müdürlüğünden celbedilmiştir. Akabinde davacı yan defterleri incelenmek suretiyle SMMM bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Sunulan 10/08/2022 tarihli raporda özetle; Dava konusunun, taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı 30.08.2021 tarihli … sayılı 18.500,00 TL tutarlı fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2021 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı yan ticari defterlerinde, taraflar arasında ticari ilişkinin icra takibine konu faturadan kaynaklandığı, davacının ticari defterlerine göre davacının takibe konu ettiği 18.500,00 TL tutarlı fatura nedeniyle alacaklı olduğu, E-Fatura olarak düzenlenen belgelerin BA/BS formlarında bildirilme zorunluluğu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:… )’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 523) ile 01.07.2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere kaldırıldığından icra takibine konu faturanın BS formunda bildirilmediği, davacı şirket tarafından davalı adına tanzim edilen takibe konu faturanın E-Fatura şeklinde usulüne uygun düzenlendiği, davalı yan tarafından dosyaya sunulu cevap dilekçesi bulunmadığından ve ticari defterler sunulmadığından davalı ticari deftrelerinin incelenmediği ifade edilmiştir.
Bilirkişi raporu davalı tarafa 06/10/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak davalı taraf rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunmamıştır. H.M.K’nın 281.maddesi hükmüne göre, yargılama sırasında yanlardan birinin bilirkişi raporuna itiraz etmemesi, itiraz eden taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturur.( Emsal Konya BAM . HD…. E., … K. sayılı 09/04/2019 tarihli ilamı ) Böyle bir durumda önceki rapor itirazda bulunmayan yönünden kesinleşeceğinden itiraz eden taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hak gereği son alınan rapor aleyhine olursa ilk rapor nazara alınır. Başka bir ifade ile de itiraz etmeyen bakımından ilk rapor kesinleştiğinden dolayı rapora itiraz etmeyenin aleyhine sonuç doğuracaktır. Bu bağlamda davalı taraf rapora karşı herhangi bir beyanda da bulunmamıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesi; MADDE 222 – (1) “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” hükmünü amirdir.
Yine belirtmek gerekir ki; HUMK’daki ve HMK’daki yazılı belge ile (ki belge kişinin kendi aleyhine olarak kendisi tarafından düzenlenir) ispat ilkesinin yegâne istisnasının tacirlerin basireti ilkesinin sonucu olan ticari defterler olduğu asla nazardan kaçırılmamalıdır.
Tacir basiretlidir, defterlerinde sadece ve sadece gerçekler yazılıdır. Defter delilini delil yapan tacirle ilgili basiret ilkesidir. Basiret ilkesi olmasaydı, defter delili diye bir delil olmazdı. Tacir basiretlidir, tacir basireti gereği her işi gibi defterlerini de yasalara göre tutar, silahların denkliği ilkesi önemli bir ilkedir, ticari defterler hasmın defterlerine hasretme durumu hariç, her iki tacirinde ticari işletmesi ile ilgili davalarda delil olabilir.
Yine HMK’nın 222 ve devamı maddelerine göre defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için uyuşmazlığın ticari işten kaynaklanması, uyuşmazlığın tacirler arasında çıkmış olması, ticari defterlerdeki kayıtların birbirini doğrulaması, ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması gerekir. Davaya bu açıklamalar ışığında da bakıldığında yukarıda izahı yapılan hususlar muvacehesinde davacı tarafın Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu bu haliyle defterlerinin leh ve aleyhe delil kabiliyetini haiz bulunduğu anlaşılmış, davalı yan ise defterlerini ibraz etmemiştir.
Davacı vekili ayrıca dilekçesinde %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir.
İİK.’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğıne başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması şart değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali, takibin devamı ve % 20 icra inkar tazminatı talep edilmiş olup, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan rapor ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil kabiliyetini haiz bulunduğu, öte yandan davalı yanın defterlerini ibraz etmediği, davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 18.500,00-TL tutarında alacağının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KABULÜ İLE;
1-)Davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 18.500,00 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, 18.500,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine,
2-)Kabul edilen miktarın %20’si olan 3.700,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-) Alınması gereken 1.263,74-TL harçtan, peşin olarak alınan 223,44-TL harç ve icra harcı olarak alınan 92,50-TL harç olmak üzere toplam 315,94-TL’nin mahsubu ile bakiye 947,80-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-) Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-) Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı, 223,44-TL peşin harç, 92,50-TL icra harcı, 700,00-TL bilirkişi gideri, 185,70-TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.269,44-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.10/11/2022

Katip … Hakim…