Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/659 E. 2022/495 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLLERİ:
3-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 24.04.2019 tarihinde davalı … adına kayıtlı ve davalı … sevk ve idaresindeki, davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından sigortalanmış … plakalı araç ile müvekkiline çarpması sonucu meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin kaburga kemiğinde orta derecede kırık oluştuğunu, müvekkilinin iyileşmesinin mümkün olmadığını ve halen tedavi olduğunu, bu nedenle müvekkilinin iş gücü kaybı yaşamakta ve tedavi masrafları bulunduğunu, araç sürücüsü … hakkında Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … E. … K. Sayılı kararı ile 5.000,00 TL adli para cezasına hükmedildiğini, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, eve sağladığı yardım ve katkıyı sağlayamadığını, iş ve kazanç kaybına uğramak için meslek sahibi olmasının zorunlu olmadığını, geçici iş göremezlik, kişinin çalışamadığı dönemde meslek/iş gücü/emek kaynaklı bir zarar olduğunu, kaza nedeniyle günlük işlerini yapamayan ev kadınlarının da ‘geçici iş göremezlik’ tazminatını isteyebildiğini, ev kadınlarının da bir asgari ücretli kişinin yapacağı işi eve yardım ederek yaptığını, tazminatın asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, bu nedenle ileride bilirkişi raporu ile tespit edildikten sonra artırılmak üzere, şimdilik 100,00 TL sürekli iş göremezlik ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte taraflarına ödenmesini talep ettiklerini, uzun bir süre kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan müvekkiline eşinin baktığını, bakıcının ücret karşılığı dışarıdan biri kişi olmasına gerek olmadığını, kaza geçirenin oğlu, gelini veya yakınlarının bakması durumunda da o kişilerin bir bakıcı kadar emek harcadığı ve emeklerinin tazmin edilmesi gerektiğinin kabul edilmesi gerektiğini, Yargıtay’ın verdiği son kararlarda bakıcı gideri tedavi gideri kapsamında sayıldığını, sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiği sonucuna varıldığını, bu nedenle, ileride bilirkişi raporu ile tespit edildikten sonra arttırmak üzere, şimdilik 100,00 TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte taraflarına ödenmesini talep ettiklerini, müvekkilinin 44 yaşında olduğunu, yaşı itibariyle hem iyileşmesinin zor olduğunu hem de hastane hastane gezerek manevi olarak yıprandığını, müvekkilinin iyileşmez nitelikteki kaburga kırığı nedeniyle yaşam kalitesinin düştüğünü ve kazadan önceki sağlıklı haline bir türlü kavuşamadığını, fiziksel olarak sağlık durumu kötüleşen müvekkilinin, aynı zamanda ruhsal çöküntü içine de girdiğini, bu nedenle müvekkilinin manevi olarak uğramış olduğu bu zararın bir nebze olsun hafifleyebilmesi için 30.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle İleride bilirkişi raporu ile tespit edildikten sonra artırılmak üzere şimdilik 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ileride bilirkişi raporu ile tespit edildikten sonra artırılmak üzere, şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ileride bilirkişi raporu ile tespit edildikten sonra artırılmak üzere, şimdilik 100,00 TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, arabulucu ücreti, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının davasını Konya Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığını, hâlbuki davaya bakmaya müvekkili şirketin yargı çevresinde bulunduğu İSTANBUL ANADOLU MAHKEMELERİ nin yetkili olduğunu, bu sebeple davanın yetkisizlikten reddinin gerektiğini, davacı tarafın maluliyeti ile dava konusu kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, aleyhlerine açılan davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın işbu dava ile geçici iş göremezlik gideri tazminatını talep ettiğini, davacının işbu taleplerinin trafik sigortası genel şartları gereği teminat dışı olduğunu, bu nedenle aleyhlerine açılan davanın reddinin gerektiğini, maluliyet hesabında genel şartlarında açıkça belirtildiği üzere sakatlık oranının nazara alınması gerektiğini, davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, bu nedenlerle yetki itirazlarının kabul edilerek dosyanın yetki yönünden reddini, aleyhlerine haksız olarak açılan davanın reddini, SGK tarafından davacıya bağlanan gelirlerin tespitini, maluliyet oranının tespiti açısından Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını, davacının davasının ispatı halinde müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının müvekkili aleyhine ikame ettiği işbu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup reddinin gerektiğini, davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan ve müvekkili … adına kayıtlı … plakalı aracın yakıt almak için petrol istasyonuna geldiğini ve yakıt pompası cihazına yanaştığını, o esnada yakıt dolum sorumlusunun araç sürücüsüne, önündeki aracı beklememesini ve geri manevra ile arkadaki pompaya yanaşmasını söylediğini, araç sürücüsünün de pompacının talimatı ve kontrolü ile geri manevra yaptığını, bu sırada pompaların arasından kontrolsüz şekilde yaya olarak geçmeye çalışan davacının kazanın oluşumuna sebep olduğunu, davacının istasyon içerisinde bulunan markete pompaların arasından değil istasyona girdiği yerden 2, 4 ve 10 nolu pompalara paralel bir şekilde yürümesi gerektiğini, kaldı ki kaza yerini gösteren krokide, pompalar ile … Caddesi arasında 8 metreden fazla mesafe olduğunun açık bir şekilde anlaşıldığını, daha güvenli bir yerden geçmek ve bu 8 metreden fazla olan geniş alanı kullanmak yerine pompaların arasından geçen davacının ihmali ve dikkatsizliği neticesinde söz konusu kazanın meydana geldiğini, davacı tarafın Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının 17/02/2021 tarihli duruşmasında herhangi bir maddi zararının olmadığını açık bir şekilde ifade ettiğini, davacının ifadesinde aracın geçmesi için beklediğini de belirttiğini, yine ifadesinde aracın çok hızlı olduğunu iddia etmiş ise de bu iddialarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Benzin/Mazot pompalarının arasında geri geri hareket eden bir aracın en fazla 10 km/h hız yapabileceğini, davacı tarafın 03/05/2019 tarihli ilk ifadesinde ise aracın kendisine arkadan çarptığını ifade ettiğini, davacı tarafın çelişkili ifadelerinin Asliye Ceza Mahkemesinin hakimi tarafından da tespit edildiğini, davacının maddi çıkar sağlamak amacında olduğunun ifadelerindeki çelişkilerden de net bir şekilde anlaşıldığını, davacının meydana gelen kaza neticesinde, tedbir amaçlı olarak sadece bir kaç gün hastanede yattığını, bu bir kaç günlük sürede de normal yataklı serviste bir kaç vitamin takviyesi tedavisi gördüğünü, dolayısıyla davacının sürekli veya geçici iş göremezlikle ve de bakıcı giderleri ile alakalı giderleri belgelendirmesi ve ispatlaması gerektiğini, davacının günlük işlerini yapmakta zorlandığı, eşi ve çocuklarının kendisine destek olduğu iddiaları da ekonomik durum araştırması raporu ile çeliştiğini, sosyal durum araştırmasında davacının halen çalışmakta olduğunun bildirildiğini, bunun da davacının herhangi bir güç kaybı yaşamadığının açık bir göstergesi olduğunu, davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin de taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca davacı tarafından talep edilen manevi tazminat tutarının çok fahiş olup bir zenginleşme aracı olarak kullanılmaya çalışıldığını, manevi tazminat miktarının belirlenirken olayın ağırlığı tarafların sosyal ve ekonomik durumu göz önünde bulundurulması gerektiğini, meydana gelen kazada asıl kusurlu olanın davacı taraf olduğunun nazara alındığında herhangi bir tazminata hükmedilmemesi gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının (ve tüm taleplerinin) reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının müvekkili aleyhine ikame ettiği işbu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup reddinin gerektiğini, müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan ve diğer müvekkili … adına kayıtlı olan … plakalı aracın yakıt almak için petrol istasyonuna geldiğini ve yakıt pompası cihazına yanaştığını, o esnada yakıt dolum sorumlusunun müvekkiline önündeki aracı beklememesini ve geri manevra ile arkadaki pompaya yanaşmasını söylediğini, müvekkilinin de pompacının talimatı ve kontrolü ile geri manevra yaptığını, bu sırada pompaların arasından kontrolsüz şekilde yaya olarak geçmeye çalışan davacının kazanın oluşumuna sebep olduğunu, davacının istasyon içerisinde bulunan markete pompaların arasından değil, istasyona girdiği yerden 2, 4 ve 10 nolu pompalara paralel bir şekilde yürümesi gerektiğini, kaldı ki kaza yerini gösteren krokide, pompalar ile … Caddesi arasında 8 metreden fazla mesafe olduğu açık bir şekilde anlaşıldığını, daha güvenli bir yerden geçmek ve bu 8 metreden fazla olan geniş alanı kullanmak yerine pompaların arasından geçen davacının ihmali ve dikkatsizliği neticesinde söz konusu kazanın meydana geldiğini, davacı tarafın, Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının 17/02/2021 tarihli duruşmasında herhangi bir maddi zararının olmadığını açık bir şekilde ifade ettiğini, Davacının ifadesinde aracın geçmesi için beklediğini de belirttiğini, yine ifadesinde aracın çok hızlı olduğunu iddia etse de bu iddiaları hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Benzin/Mazot pompalarının arasında geri geri hareket eden bir aracın en fazla 10 km/h hız yapabileceğini, davacı tarafın 03/05/2019 tarihli ilk ifadesinde ise aracın kendisine arkadan çarptığını ifade ettiğini, davacı tarafın çelişkili ifadelerinin Asliye Ceza Mahkemesi hakimi tarafından da tespit edildiğini, davacının maddi çıkar sağlamak amacında olduğunu, ifadelerindeki çelişkilerden de net bir şekilde anlaşıldığını, her ne kadar kolluk kuvveti tarafından düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında, davacının herhangi bir kusuru olmadığı rapor edilmiş ise de; bu tespitlerin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın kaza nedeniyle herhangi bir kalıcı sakatlığının olup olmadığını ispat etmek zorunda olduğunu, ayrıca meydana gelen kazada müvekkilinin kusur oranın da tespit edilmesi gerektiğini, yapılacak inceleme neticesinde aracın müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığı ve davacının kalıcı sakatlığının bulunmadığı -varsa bile meydana gelen kaza ile bir bağlantısının bulunmadığı- tespit edildiğinde işbu davanın da doğal olarak reddinin gerekeceğini, davacı meydana gelen kaza neticesinde, tedbir amaçlı olarak sadece bir kaç gün hastanede yattığını, bu bir kaç günlük sürede de normal yataklı serviste bir kaç vitamin takviyesi tedavisi gördüğünü, dolayısıyla davacının sürekli veya geçici iş göremezlikle ve de bakıcı giderleri ile alakalı giderleri belgelendirmesi ve ispatlaması gerektiğini, davacının günlük işlerini yapmakta zorlandığı, eşi ve çocuklarının kendisine destek olduğu iddiaları da ekonomik durum araştırması raporu ile çeliştiğini, sosyal durum araştırmasında davacının halen çalışmakta olduğunun bildirildiğini, bunun da davacının herhangi bir güç kaybı yaşamadığının açık bir göstergesi olduğunu, davacı tarafın manevi tazminat taleplerinin de taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca davacı tarafından talep edilen manevi tazminat tutarının çok fahiş olup bir zenginleşme aracı olarak kullanılmaya çalışıldığını, manevi tazminat miktarının belirlenirken olayın ağırlığı tarafların sosyal ve ekonomik durumu göz önünde bulundurulması gerektiğini, meydana gelen kazada asıl kusurlu olanın davacı taraf olduğunun nazara alındığında herhangi bir tazminata hükmedilmemesi gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının (ve tüm taleplerinin) reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 21/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Ek dava açma hakları saklı kalmak kaydı ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.031,35 TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.193,92 TL bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL tedavi giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, arabulucu ücreti, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I-DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ;
Taraflar arasında görülmekte olan davanın, 24/04/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı, davacının mahrum kaldığı iddia edilen cismani zararların (geçici iş göremezlik dönemi, sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri) zararları ile manevi zararlarının tazmini talepli maddi ve manevi tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise 24/04/2019 tarihinde meydana gelen kazada davalılara atfı mümkün bir kusur olup olmadığı, davacının uğradığını iddia ettiği bir zararı olup olmadığı, var ise miktarı ve bu zarardan davalıların sorumlu olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
II-HÜKME EMSAL ALINAN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLAMI
1.Mahkememizin, T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinde olması sebebiyle, davacının cismani zararlarının tespiti noktasında T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınmış, ilgili ilamda ise;
“AYM iptal gerkçesinde vurgulandığı üzere aynı kaza ile ilgili olmak üzere işleten ve fiili yapan kişiye yönelik açılan dava ile sigortanın davalı olması durumunda uygulanacak Yönetmelik ve hesaplama tablolarındaki farklılık sorumlular arasında eşitsizliğe ve idarenin tek taraflı olarak düzenleyici olan işlemlerin sonucunda sorumlu olacak tazminat miktarlarında farklılık oluşturacaktır.
Bu halde Aym’ce verilen iptal kararı sonrası düzenlenecek maluliyet raporlarında 01/06/2015 tarihinden itibaren uygulanan genel şartların bu halde genel şartlarla belirlenen özürlülük ölçütü yönetmeliği ile engelliler yönetmeliğinin uygulanma imkanı kalmadığından ;
Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan hükümlere göre ,haksız fiil tarihi 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği (ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanacak) hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Kökleşmiş Yargıtay . HD uygulaması ve içtihatlarına göre maluliyet raporlarının düzenlenmesinde haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik ve yasa hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.(Nitekim Yargıtay HD nin … esas … karar … esas … karar sayılı ilamları)” denilmiştir.
Emsal alınan ilam gereğince; davacının maluliyet oranının tespiti Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği (ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanacak) hükümlerine tespit edilmiş, davacının Muhtemel Yaşam Süresi; Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak belirlenmiş, muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem zararı hesaplanmıştır.
2.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 04/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“6100 sayılı HMK’nun 26/1 maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. HMK’nun 176. maddesi (HUMK’nun 83. md.) ve devam maddelerinde ıslah müessesesi düzenlenmiş olup, bu yolla, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkanı sağlanmıştır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Bu hale göre yargılaması devam eden bir dava içinde, ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Islahla, dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir.
İfade olunan yasal düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda; dava dilekçesinde açıkça talep edilmeyen bakıcı giderinin ve kaçınılmaz faturasız tedavi giderinin, ıslah dilekçesiyle veya tavzih dilekçesi adı altında talep edilmesinin mümkün olmadığı, bu yöndeki kararın, dava dilekçesindeki talebin aşılması mahiyetinde ve ıslah müessesine ilişkin yasal düzenlemelere aykırı olacağı, bakıcı giderine ve kaçınılmaz tedavi giderine ilişkin açılmış ve harcı yatırılmış bir dava bulunmadığı,dava dilekçesindeki açıklamalardan talebin geçici ve sürekli işgörmezlik zararına ilişkin olduğu halde yazılı şekilde talepten fazlasına olacak şekilde ayrıca 4.159 TL bakıcı ve 5.000 TL tedavi giderine hükmedilmesi, kamu düzenine aykırı nitelikte olup bu husus resen gözetilmiş olup bu halde davalının buna yönelen başkaca bir değerlendirme yapılması gerekmeksizin istemleri yerindedir.” denilmiştir.
III.HÜKME ESAS ALINAN BİLİRKİŞİ RAPORLARI
A-KUSUR RAPORU
1-Dosya içerisinde yer alan 24/04/2019 Tarihli Kaza Tespit Tutanağının incelenmesinde; Davaya konu trafik kazası sebebiyle davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plaka nolu aracın sürücüsü …(… )’ın 2918 Sayılı Kanunun 67/1-b maddesini ihlal ettiği, yaya …’ın ise herhangi bir kural ihlali olmadığı tutanağa bağlanmıştır.
2-Dosya içerisinde yer alan T.C. Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınan Adli Trafik Bilirkişisi … tarafından hazırlanan 25/11/2019 Tarihli kusur raporunda özetle; Davaya konu trafik kazası sebebiyle davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plaka nolu aracın sürücüsü …(… )’ın 2918 Sayılı Kanunun 67/1-b maddesini ihlal ettiği ve tamamen asli kusurlu olduğu, yaya …’ın ise herhangi bir kural ihlali olmadığı ve kusursuz olduğu rapor edilmiştir.
3-Dosya içerisinde yer alan ve Mahkememizce aldırılan Adli Trafik Bilirkişisi … tarafından hazırlanan 24/04/2022 Tarihli kusur raporunda özetle; Davaya konu trafik kazası sebebiyle davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plaka nolu aracın sürücüsü …(… )’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, yaya …’ın ise herhangi bir kural ihlali olmadığı ve kusursuz olduğu rapor edilmiştir. Dosya içerisinde yer alan kusur raporlarındaki tespitlerin birbirleriyle örtüşmesi, Mahkememizce aldırılan kusur raporunun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlanması sebebiyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
B-MALULİYET RAPORU
1-Dosya içerisinde yer alan T.C. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 07/03/2022 tarihli Heyet Raporunda özetle; 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirmede davacının sürekli maluliyetinin olmadığı, iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 1.5 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 2 haftalık zarfında bakıcıya ihtiyacı olacağı rapor edilmiş, söz konusu raporun yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığı anlaşılmakla hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
C-AKTÜERYAL HESAPLAMA
1-Mahkememizce yukarıda hükme esas alınan kusur raporu ve maluliyet oranlarının tespitine ilişkin heyet raporu nazara alınarak dosya alanında uzman bilirkişiye tevdii edilmiş, Aktüerya bilirkişi tarafından hazırlanan 02/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının sürekli iş göremezlik maddi zararının bulunmadığı, geçici iş göremezlik zararının 3.031,35 TL olduğu, bakıcı gideri maddi zararının ise 1.193,92 TL olduğu rapor edilmiş, bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun değerlendirme yapıldığına kanaat edilmekle bu raporun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
IV.NETİCE
A.MADDİ TAZMİNAT TALEPLERİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE
Yukarıda yapılan açıklamalar, hükme esas alınan bilirkişi raporları, emsal alınan Yüksek Mahkeme ilamları, kurumlardan gelen müzekkere cevapları, kolluk araştırması, sigorta poliçesi ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 24/04/2019 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plaka nolu aracın sürücüsü …(… )’ın sevk ve idaresindeki araçla seyir halinde iken yaya …’a çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacıya atfı mümkün herhangi bir kusur olmadığı, T.C. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 07/03/2022 tarihli Heyet Raporunda özetle; 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirmede davacının sürekli maluliyetinin olmadığı, iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 1.5 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 2 haftalık zarfında bakıcıya ihtiyacı olacağının rapor edildiği, hükme esas alınan kusur raporu ve maluliyet oranlarının tespitine ilişkin heyet raporu nazara alınarak dosyanın alanında uzman bilirkişiye tevdii edildiği, Aktüerya bilirkişi tarafından hazırlanan 02/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının sürekli iş göremezlik maddi zararının bulunmadığı, geçici iş göremezlik zararının 3.031,35 TL olduğu, bakıcı gideri maddi zararının ise 1.193,92 TL olduğu rapor edildiği anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, her ne kadar ıslah dilekçesinde tedavi gideri yönüyle de talepte bulunulmuş ise de davacının dava dilekçesinde bu kalem yönüyle açmış olduğu bir davası olmadığından yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 04/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
B.MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 56/1 maddesinde; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. ” amir hükmü yer almaktadır.
Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatlarında ifade edildiği üzere; Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, 6098 Sayılı TBK’nın 56/1. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 Sayılı TMK’nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükmü, bilirkişi raporları ve Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatları çerçevesinde somut olayımız değerlendirildiğinde; 24/04/2019 tarihinde meydana gelen kazada kaza tarihi itibariyle davacının yaşı, kazanın meydana gelmesinde zararın artmasında herhangi bir dahli ve kusuru bulunmaması, kaza sebebiyle kalıcı bir maluliyeti bulunmaması, 1.5 aylık tıbbi-tedavi süreci, geçirmiş olduğu cerrahi müdahaleler, bu sürecin davacı üzerinde yaratacağı travma ve psikolojik etki, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile paranın satın alma gücü de bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı lehine takdir edilecek 3.000,00 TL manevi tazminatın davacı için zenginleşme ve davalılar için de yıkım olmayacağına kanaat edilmekle davacının manevi tazminat davasının 3.000,00 TL’sinin kabulüne, fazlaya ilişkin taleplerinin ise reddine karar verilmesi hususunda Mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı …’ın maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE;
a) Davacının 24/04/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 3.031,35 TL geçici iş göremezlik maddi zararının davalı … Katılım Sigorta A.Ş (kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 29/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) ile diğer davalılar … ve …’dan( kaza tarihi olan 24/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
b) Davacının 24/04/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 1.193,92 TL bakıcı gideri maddi zararının davalı … Katılım Sigorta A.Ş (kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 29/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) ile diğer davalılar … ve …’dan( kaza tarihi olan 24/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
c) Tedavi gideri yönüyle davacı tarafından açılan bir dava olmadığından bu hususta bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, talep halinde bu kalem yönüyle davacı tarafından yatırılan harcın iadesine,
ç) Davacının sürekli iş göremezlik maddi zararı bulunmadığından bu kalem yönüyle davasının REDDİNE,
2-Davacı …’ın manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; Davacının 24/04/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle uğramış olduğu 3.000,00 TL manevi zararının davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan 24/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 493,56TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 103,49TL peşin harç ve 80,70TL ıslah harcı olmak üzere toplam 184,19TL harcın mahsubu ile bakiye 309,37TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin 245,47TL den diğer davalıların tamamından sorumlu olduğuna),
4-Hazine tarafından karşılanan 1.360,00TL arabuluculuk giderinden davanın haklılık oranına göre (7.225,27/35.325,27) hesaplanan 1.081,83 TL nin davacıdan alınarak 278,17 TL nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına (davalı sigorta şirketinin 220,71TL den diğer davalıların tamamından sorumlu olduğuna),
5-Davacı tarafından yapılan 59,30TL başvuru harcı, 103,49TL peşin harç, 8,50TL vekalet suret harcı, 80,70TL ıslah harcı olmak üzere toplam ‬251,99TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 565,60TL posta-tebligat gideri, 1.450,00TL bilirkişi ücreti, 2.434,45‬TL Hastane Raporu fatura gideri olmak üzere toplam ‬4.450,05‬TL TL yargılama giderinden davanın haklılık oranına göre (7.225,27/35.325,27) hesaplanan 910,19TL nin davalılardan (davalı sigorta şirketinin 722,18TL den sorumlu olduğuna, diğer davalıların tamamından sorumlu olduğuna) alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacının üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili yararına maddi tazminat yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 4.225,27TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar vekilleri yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 100,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
9-Davacı vekili yararına manevi tazminat yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 3.000,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve … dan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalılar … ve … vekili yararına manevi tazminat yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 3.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … a verilmesine,
11-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR;Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.19/07/2022

Katip Hakim