Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/637 E. 2022/720 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 30/03/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın görevsizliğine ilişkin istinaf kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine KONYA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/09/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile kararımızın kaldırılmasına ve dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi üzerine mahkememize gelen dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Ticari işletme olmayan tacir sıfatı bulunmayan müvekkili eğitim kurumunun eğitim ücretlerinin davalı banka aracılığı ile ödenmesi hususunda davalı banka ile sözleşme yapıldığını, davalı bankanın aracılılık hizmeti sağlayarak kazanç elde ettiğini, davalı bankanın 2020 yılında para muhasebesi adı altında haksız ve hukuka aykırı bir şekilde müvekkili kurumdan 7.103,22TL kesinti yaptığını, yapılan bu kesintinin hiçbir haklı gerekçesinin olmadığını, iadesinin gerektiğini, davalı bankanın taraflar arasında yapılan sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, yapılan bu kesintinin davalının sebepsiz zenginleşmesine neden olduğunu beyanla davanın kabulü ile bu bedelin vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddinin gerektiğini, tacir olan davacıdan tahsil edilen tutarların hukuka ve taraflar arasında akdedilen sözleşmelere uygun olduğunu, ilgili tutarların davacının bilgisi dahilinde tahsil edildiğini, davacının davaya konu tutarları öderken hiçbir ihtirazi kayıt ileri süremediğini, bu nedenle yapılan ödemenin iadesini talep edemeyeceğini, öte yandan hesap ekstresi/dekontların fatura niteliğinde olduğunu, tacir olan davacının TTK hükümleri gereğince basiretli davranarak borçlarını takip etmekle yükümlü olduğunu, bu nedenlerle ve resen göz önünde bulundurulacak sebepler doğrultusunda, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Davalı banka tarafından haksız kesildiği iddia edilen tutarların sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iadesi talebinden ibaret olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise akdedilen bankacılık sözleşme hükümleri gereğince davalının para puan muhasebesi adı altında davacıdan herhangi bir ücret talep edip edemeyeceği, talep edebilir ise miktarı, talep edemez ise davacıdan haksız yapılan kesilen miktarının ne olduğu hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/09/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda davacı ile davalı banka arasında bankacılık işlemleri sözleşmesi bulunduğu, 6102 sayılı TTK’nın 4(1).f madde ve bendince tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para vermeye ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının mutlak ticari dava niteliğinde olduğu bu sebeple uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine girdiği, görev yönünden davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşıldığından davalının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.3 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili esasa ilişkin delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/09/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince davacı ile davalı arasındaki ihtilafın bankacılık sözleşmesinden kaynaklı olması sebebiyle davanın mutlak ticari dava olduğu ve Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmış ve işin esasına girilerek tarafların belirtmiş olduğu deliller toplanmıştır.
2.Tarafların iddia ve savunmalarında dayandıkları deliller toplanarak dosya Bankacılık İşlemleri, Banka Muhasebesi, Finansmanı Ve Mali Analizi alanında uzman bilirkişiye tevdii edilmiş ve davacı ile davalı arasındaki Bankacılık Sözleşmesi hükümleri incelenerek davalının yapmış olduğu kesintilerin sözleşme hükümleri gereğince hukuki dayanağı olup olmadığı, yok ise davacının talep edebileceği haksız kesinti tutarının (faiz ve ferileriyle bilirkte) ayrıntılı hesaplanması hususunda rapor aldırılmıştır.
3.Dosya içerisinde yer alan 21/09/2022 Tarihli Ek Bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında akdedilen 30/07/2015 Tarihli, 29 madde ve 20 sayfadan ibaret sözleşmenin 13 ve 14. Maddeleri gereğince davalının para puan muhasebesi adı altında kesinti yapabileceğinin kararlaştırıldığı ve sözleşme hükümleri gereğince yapılan kesinti miktarlarının kararlaştırılan şartlar gereğince mümkün ve uygun olduğu rapor edilmiş, söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
4.Her ne kadar dosya içerisinde 20/04/2022 Tarihli Kök Raporda davacının var ise talep edebileceği miktar yönüyle bir hesaplama yapılmış ise de söz konusu bilirkişi raporunda taraflar arasında akdedilen 30/07/2015 Tarihli, 29 madde ve 20 sayfadan ibaret sözleşmenin 13 ve 14. Maddeleri yönünden bir değerlendirme yapılmaması sebebiyle eksik bulunarak hükme esas alınmamıştır.
5.Her ne kadar davacı vekili tarafından hükme esas alınan 21/09/2022 tarihli Ek Bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de taraflar arasında akdedilen 30/07/2015 Tarihli Üye İş Yeri Sözleşmesinin 13 ve 14. Maddeleri, söz konusu sözleşmenin akdedildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf olmaması, dosya içerisinde yer alan 20/04/2022 Tarihli Kök Rapor ile 21/09/2022 Tarihli Ek raporun birbiriyle çelişmemesi, söz konusu raporların Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yönetime uygun olarak hazırlanması ve dahi davacının 07/10/2022 tarihli dilekçesindeki “Kesintilerin Etik Olmadığı” yönündeki itirazlarının 6100 Sayılı Kanunun 281/1 maddesinde ifadesini bulan teknik ve bilimsel bir itiraz olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin başka bir bilirkişiden yeniden rapor aldırılması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
6.Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı banka arasında 30/07/2015 Tarihli, 29 madde ve 20 sayfadan ibaret “Üye İş Yeri” sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmenin varlığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, adı geçen sözleşmenin 13 ve 14. Maddeleri gereğince davalının para puan muhasebesi adı altında kesinti yapabileceğinin kararlaştırıldığı, Mahkememizce aldırılan raporda sözleşme hükümleri gereğince yapılan kesinti miktarlarının kararlaştırılan şartlar gereğince mümkün ve uygun olduğunun rapor edildiği böylelikle davalı tarafından yapılan haksız bir kesinti söz konusu olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 121,31 TL harçtan alınması gereken 80,70TL’nin mahsubu ile fazla alınan 40,61TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına.
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 8,50TL vekalet harcı, 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 250,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 420,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 7.103,22TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2022

Katip Hakim