Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/625 E. 2021/627 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

BAŞKAN:
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Ticari Şirket
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında davalıya ait … Makina adıyla davacı tarafından, Tam Silah/Parça İmalatı, Yurtdışı Ülkelere Silah İhracatı yapılabilmesi, İhracatla İlgili İzin ve Ruhsatların Alınması, Yurtdışı Alıcılarla Bağlantı Kurularak Üretilecek Silah/Parçaların İhracatının gerçekleştirilmesi noktasında sözlü “Adi Ortaklık Sözleşmesi” yapıldığı, davalı tarafın söz konusu iş için sermaye olarak emeğini, davacının ise sözleşme kapsamındaki işler için toplam 478.151,45 TL ödemeyi sunduğu, taraflar arasındaki sözleşme gereği üçüncü kişilere karşı yalnız davalı tarafın göründüğünü, davacının gizli ortak olarak faaliyet gösterdiği, yapılan anlaşma gereği Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelere tam silah/parça ihracatı yapılabilmesi için gerekli izin/ruhsat ve evrakların alınması, proje üretimi konusunda danışmanlık ve yurtdışı alıcılarla bağlantının davacı tarafından sağlandığı, davacı tarafından söz konusu işlemler için davalıya 610 Gram 24 Ayar Altın, 7.000,00 Euro, 134.000,00 TL olmak üzere toplam 478.151,45 TL ödeme yapıldığı, daha sonrasında davalının, şirketin işlemleri hakkında davacıya bilgi vermemeye başladığı, bir süre sonra davacıyla tüm iletişimi kestiği, davacının hak ettiği alacaklarını ve nihayetinde de ortaklıktaki payını kendisine vermediği, bunun üzerine davacının Aydın Noterliği’nin 04.09.2020 Tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesini davalı tarafa göndererek, hak kazandığı ortaklık payını talep ettiği, davalının ise Kayseri . Noterliği’nin … Yevmiye numaralı ve 16.09.2020 Tarihli ihtarnamesi ile verdiği cevapta, davacıyla aralarında böyle bir ortaklık ilişkisinin söz konusu olmadığını, arkadaş olmaları nedeniyle müvekkilin işleri ve parası hakkında bilgi sahibi olduğunu, kendisine bugüne kadar gönderilen tüm paraların arkadaşlık sebebiyle gönderildiğini, bunların iadesinin de sağlandığını, davacının kendisinden haksız kazanç elde etmek istediğini ifade ettiğini, davalının adi ortaklık ilişkisini inkar etme yolunu tercih ettiğini, taraflar arasında belirtilen nedenler doğrultusunda mevcut olan adi ortaklığın haklı nedenlerle feshine, 2019-2020 yıllarına ait kar paylarına her yıl için ayrı ayrı % 15,75 reeskont faiz işletilerek hesaplanacak miktarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının ortaklık için yaptığı tüm giderler ile uğradığı zararların % 15,75 reeskont faiz uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, feshedilen adi ortaklığın tasfiye edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın arabuluculuk şartı gerçekleştirilmeden ikame edilmesi nedeniyle usulden reddine karar verilmesini, hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazlarının mevcut olduğunu, sözleşmenin tarafı olmadığından, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın taleplerini açıklaması, somutlaştırması ve harçlandırması gerektiğini, haksız, mesnetsiz ve hukuki gerekçeden yoksun taleplerin kabulünün mümkü olmadığını, davacının davayı açmaktaki hukuki yararını ispatlaması gerektiğini, yazılı delille ispatın gerektiğini, davacı tarafından taraflar arasındaki kişisel veri niteliğindeki özel görüşmelerin davalının bilgisi ve rızası dışında ibraz edilmiş olması nedeniyle 6698 sayılı Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nun ihlal edildiğini, davalı ile davacı arasında bağıtlanmış yazılı ya da sözlü bir sözleşme bulunmadığını, davalının iyi niyetinin kötüye kullanılmaya çalışıldığını, davacının tanık dinletme talebine hiçbir surette muvafakatlerinin olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davalının giderlerinin ödemelerinin de dikkate alınması gerekeceği, davalının davacıdan olan alacakları, davacının davalının bilgisi ve rızası dışında davalı adına tahsil ettiği ancak davalıya ödemediği tutarlar ve sair alacaklar için takas ve mahsup def’inde bulunduklarını, belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Açılan dava Beyşehir . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sırasına kaydedilmiş, (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Beyşehir . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30/09/2021 gün ve … E. … K. sayılı kararı ile bu davaya Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması gerektiği gerekçesiyle, dosyanın Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, karar taraflara tebliğ edilmiş, kesinleşme şerhi yazılarak Konya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmiş ve tevzi sonucu Mahkememizin … E. sırasına kaydedilmiştir.
Heyetimizce gereği görüşüldükten sonra varılan kanaate göre;
Öncelikle davaya bakmaya Mahkememizin görevli olup olmadığının üzerinde durmak gerekmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesinde: Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir” hükmüne yer verilmiştir. HMK nun 114. maddesi gereğince mahkemenin görevli olması hususu dava şartlarındandır. Mahkemelerce görev hususu resen nazara alınır. HMK nun 115. maddesi gereğince de mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartındaki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün değildir. Mahkemenin görevsizliği halinde de davanın usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmelidir.
Bir davaya asliye ticaret mahkemesinin bakmakla görevli olabilmesi için görülecek dava veya işin; 1-Ya her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davası olması, 2-Ya da TTK’nda düzenlenen bir konudan doğan hukuk davası olması, 3-Veyahut TTK 4/1. maddenin (b), (c), (d), (e), (f) bentlerinde sayılan konulardan doğan hukuk davası olması, 4-Yahut da diğer özel kanunlardan doğan hukuk davası olması gerekmektedir.
Dava, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin feshi ve bu ortaklıktan doğan alacak istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta öncelikle çözüme kavuşturulması gereken husus, davanın ticari bir dava olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği meselesidir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı 02.07.2021 tarihli kararı;
” 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Türk Borçlar Kanununun 620. Maddesinde “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.” hükmüne yer verilmiştir. Adi ortaklık TBK’nın 620 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacının tacir olmadığı ve ticari işletmeyi ilgilendirmediği, uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi ve Türk Borçlar Kanununun 620. ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre çözümlenmesi gerektiğinden Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.”
Somut uyuşmazlıkta davalı taraf tacir ise de davacının tacir olduğu yönünde dosyada herhangi bir belge bulunmamaktadır. Taraflarca da bu konuda bir iddia ileri sürülmemiştir. Bu itibarla davanın ticari dava olarak nitelendirilerek ticaret mahkemesi sıfatıyla görülmesi yerinde görülmemiştir.
Kaldı ki bir an için davanın ticari dava olduğu kabul görse dahi HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararında 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların, Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu yönde herhangi bir yasal düzenleme de yoktur. 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve derdest olan davaların gönderme kararı ile Konya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi, yukarıda yazılı içtihatlarda belirtilen tabii hakim ilkesine aykırıdır. Bu hususa ilişkin emsal Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 27.12.2021 tarih, … Esas, … Karar sayılı MERCİ TAYİNİ kararı da;
“Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.(T.C.Anayasası madde.37 )
Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir..(T.C.Anayasası madde.142 )
Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir.(Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde.6)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.(6100 sayılı HMK madde.1)
Kanuni hâkim, görev ve yetkisi kanunla belli edilmiş olan mahkemenin hâkimidir. Dolayısıyla mahkemenin görev ve yetkisinin tayin edilmesi işleminin kanun ile yapılmış bulunmasıdır.
Yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yürürlükte bulunan kanunlar aracılığıyla görevi ve yetkisi belirlenmiş olan mahkemenin hâkimine, tabii hâkim denir. Bu çerçevede, tabii hâkim ilkesine uygunluğun sağlanması için, kanunla mahkemenin görev ve yetkisinin belirlenmesi işleminin yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yapılmış olması şarttır.
Tabii hâkim ilkesi, kişilerin, hangi mahkeme önünde yargılanacaklarını kesin olarak bilmelerini mümkün kılmak, bağımsız ve tarafsız mahkemeler önünde yargılanma haklarını güvence altına almak, yargıya güveni sağlamak ve yürütmenin yargıya müdahalesini olabildiğince önlemek amaçlarına yönelmiştir. Bu ilke uyarınca herkes işlem veya eylem tarihinde tabi olduğu mahkeme ve hakim huzurunda yargılanma hakkına sahiptir.
(… Adalet MYO Yargı Örgütleri )
Olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü ve davaya bakacak yargı mercinin belirlenmesi için gönderilen dava dosyası incelendiğinde; Davanın Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararından önce açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın gerçekleşmesi tarihinden önce açılmış olan bu davada doğal hakimlik ilkesi ve 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanacağı düzenlemesi gereğince uyuşmazlığın Konya (Ereğli) . Asliye Mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bu nedenlerle Konya (Ereğli) . Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir” şeklindedir.
Yukarıda işaret edilen emsal içtihatlardan ve yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Sözün özü iş bu davaya bakmaya Mahkememiz görevli değildir.
Bu itibarla davaya bakmaya görevli olan Beyşehir . Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararı nedeniyle Mahkememizce karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK nun 114/1-c maddesi ve HMK nun 115/2. maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Daha önceden görevsizlik kararı veren BEYŞEHİR . ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-Mahkememiz ile adı geçen mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan iş bu görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde GÖREV UYUŞMAZLIĞININ ÇÖZÜMÜ (MERCİ TAYİNİ) İÇİN DOSYANIN KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA RESEN GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç ve yargılama giderleri hususunun görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair ; tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/12/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …