Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/612 E. 2023/206 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/612 Esas – 2023/206
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı firma arasında ticari ilişki söz konusu olduğunu, davalının bu ilişki kapsamında muhtelif zamanlarda müvekkili şirketten sentetik çuval satın aldığını, satış faturalarında malların USD olarak döviz karşılığı satıldığını ve Vergi Usul Kanunu gereği bedellerin Türk Lirası karşılığının da faturalarda gösterildiğini, satışa konu çuvalların davalı firmaya eksiksiz bir şekilde teslim edildiğini, davalının fatura muhteviyatlarına herhangi bir itirazının olmadığını, satış faturalarına ilişkin ödemeler, davalı tarafından ödeme tarihlerindeki döviz kurları nazara alınmaksızın Türk Lirası üzerinden yapıldığını, eksik ifa/zarar söz konusu olduğunu, eş söyleyişle kur farkı meydana geldiğini, müvekkili şirket tarafından, ödeme tarihleri nazara alınarak kur farkı hesaplandığını ve davalı firma adına 30/06/2021 tarihli, … nolu ve 53.073,52-TL bedelli fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalının kur farkı faturasına suresi içinde itiraz etmediğini, davalının bahse konu faturaya ilişkin borcunu ödememesi üzerine, alacağın tahsili amacıyla kur farkı faturası, satış faturaları, sipariş formları ve e-posta yazışmaları dayanak yapılarak Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazı neticesinde takibin durdurulduğunu, davalı tarafın haksız itirazı üzerine dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvuruda bulunulduğunu, ancak yapılan müzakere sonucunda anlaşma sağlanmadığını, bu nedenlerle davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyasına yaptığı itirazın iptalini, takip tarihinden talep edilen faizi ile birlikte takibin devamını, davalının itirazının haksız olması sebebiyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde müvekkili tarafından talep konusu kur farkı faturalarına yönelik olarak müvekkili şirketin çek veya bono ile ya da hesaba havale şeklinde yapmış olduğu ödemelere yer verilmediğini ve fatura düzenleme tarihleri ile faturalara ilişkin ödeme tarihlerinin belirtilmediğini, davacının kur farkı faturasının haklı bir sebeple kesilmiş olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davacının gönderilen faturaya 8 gün içinde itiraz edildiği veya edilmemiş olduğuna bakılmaksızın; davacının kur farkı konusunda taraflar arasında bir sözleşme olduğunu, faturadaki kanunen zorunlu olan ibareler dışındaki hususların da sözleşmeden kaynaklı olduğunu, malın teslim edildiğinin ispat yükü altında olduğunu, davacının gerek icra takibinin gerekse huzurdaki davadaki talebinin haksız olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketten kur farkından kaynaklanan bir alacağının bulunmadığını, taraflar arasında kur farkına ilişkin herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, müvekkili şirketin yıllardır davacı ile ödemelerin fatura tarihindeki kur değeri üzerinden çek ve havale yolu ile yapıldığının açık hesaba dayalı sistemle çalıştığını, takip dayanağı faturanın mutad içerikte olmadığından 8 gün içinde itiraz edilmemiş olmasının davacı lehine hukuku bir sonuç doğurmadığını, takip konusu fatura ile ilgili olarak iade faturası düzenlenerek davacıya gönderildiğini, davacının icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu, bu nedenlerle davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun iddialarının esastan reddini, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının takipteki kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, faturalar, bilirkişi raporları ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; Alacaklı … Anonim Şirketi ( eski Ünvan … Ticaret Limited Şirketi ) olduğu, borçlunun … Ticaret Limited Şirketi olduğu, takip talebinin kur farkı faturası alacağı, takip miktarının 53.073,52-TL olduğu anlaşılmıştır.
Taraflara ticari defterlerini sunmaları ya da bulundukları yeri bildirmeleri için süre verilmiş, davacı yanca defterler sunulmuş olup, davalı yanın defterleri ise yargı çevremiz dışında olması sebebiyle talimat yoluyla rapor aldırılmıştır.
Yapılan yargılama neticesi davacının ticari defterleri incelenerek alınan 29/04/2022 tarihli SMMM bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında, davacı şirket satıcı davalı şirketin de alıcı olmak üzere 2018 yılı öncesinden beri süregelen ve 2018-2019-2020 ve 2021 yıllarında da devam etmiş olan bir ticari alışverişin olduğu, bu alışverişin davacı şirketin ticari defterlerinde açık cari hesap şeklinde izlenmiş olduğu, davacı şirketin kayıtları ile davalı şirket vekili tarafından davaya cevap dilekçesi ekinde davalı şirketin kayıtlarından alınarak sunulmuş olan muavin defter kayıtları karşılaştırıldığında hesapların TL cinsinden takibi dikkate alındığında hesap bakiyelerinin karşılıklı olarak (17.06.2021 tarihi itibariyle) birbirini teyit etmekte olduğu, zira bu tarih itibariyle taraflar arasında borç-alacak bakiyesinin olmadığı ve bu tarihte hesap mutabakatının olduğunun anlaşılmakta olduğu, davacı şirketin kayıtlarında 30.06.2021 tarihi ve icra takip tarihi olan 18.08.2021 tarihi itibariyle davalı şirket 53.073,52.-TL borçlu görünmekte olup, taraflar arasındaki ihtilafın (cari hesaplar arasındaki uyuşmazlığın) davacı şirket tarafından davalı şirkete düzenlenmiş olan 30.06.2021 tarihli ve 53.073,52.-TL ‘’Kur Farkı’’ içerikli faturadan kaynaklanmakta olduğu, davacı şirketin incelenen e-defterlerinin muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, e-defter kayıtlarının süresinde oluşturularak beratlarının da süresinde alınmış olduğu rapor edilmiştir.
Akabinde davalının ticari defterleri talimat yoluyla incelenerek alınan 21/10/2022 tarihli SMMM bilirkişi raporunda özetle; Davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin incelenen e-defterlerinin muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, e-defter beratlarının yasal süresinde oluşturulup ilgili dönem beratlarının yine yasal süresinde yüklendiği, davacı ve davalının defter kayıtları ve ilgili cari hesap kayıtları uyumlu olup, davacının ticari ilişki bitene kadar kur farkı talep etmediği ve ticari defter kayıtlarında değerleme gününde kur farkı hesaplayıp kayıtlarına intikal ettirmediği, kur farkının hangi mal satışlarından ve hangi faturalardan kaynaklandığını ve hesap şeklini açıklamadan sadece fatura üzerinde not kısmında döviz kuru vs. belirterek teamül ve sözleşmeden bahisle ve başkaca delil sunmadan kur farkı talep etmesinin uygun olmadığı rapor edilmiştir.
Mahkememizce davacı vekiline kur farkının hangi mal satışları ve hangi faturalardan kaynaklandığı ve ayrıca hesap şeklini açıklayıp beyanda bulunmak üzere 2 haftalık süre verilmiş olup, verilen süre içerisinde beyanda bulunması halinde en son rapor sunan bilirkişiye dosya tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 24/01/2023 tarihli ek raporda; Davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin incelenen e defterlerinin muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, e-defter beratlarının yasal süresinde oluşturulup ilgili dönem beratlarının yine yasal süresinde yüklendiği, davacı ve davalının defter kayıtları ve ilgili cari hesap kayıtlarının uyumlu olduğu, davacının ticari ilişki bitene kadar kur farkı talep etmediği ve ticari defter kayıtlarında değerleme gününde kur farkı hesaplayıp kayıtlarına intikal ettirmediği, kur farkına bazı ödemelerin ve faturaların alındığı bazılarının alınmadığı ve neden alınmadığı açıklanmadan hesap şeklini açıklamadan, Türk lirası ile yapılan ödemelerden ve çeklerden sonra bile kur farkı talep etmeden, sadece fatura üzerinde not kısmında döviz kuru vs. belirterek teamül ve sözleşmeden bahisle ve başkaca delil sunmadan, yazılı bir sözleşme sunmadan kur farkı talep etmesinin uygun olmadığı rapor edilmiştir.
Huzurdaki davada çözülmesi gereken husus davacının davalıdan kur farkı adı altında kesilen faturadan sebep talepte bulunup bulunamayacağına ilişkindir.
Yargıtay . Hukuk Dairesinin … E., … K. Sayılı ve 15/11/2021 tarihli ilamında özetle; “Kur farkı alacağının istenebilmesi için borcun yabancı para cinsinden ödeneceği ve kur farkı yansıtılacağı hususunda taraflar arasında yazılı bir sözleşme veya uygulama bulunması gerektiği, davalı tarafın alacağın yabancı para ile ödeneceği veya kur farkı yansıtılacağını kabul etmediği, davacı tarafça dayanak olarak ileri sürülen sipariş formlarının asıllarının sunulmadığı, fotokopi olarak sunulan sipariş formları altındaki imzaların davalı şirket yetkilisi tarafından kabul edilmediği, sunulan sipariş formlarının fotokopi olması nedeni ile mahkemece imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporunun da aldırılamadığı, davacı tarafça davalıya gönderilen ihtarnamelerin kabul edilmeyerek iade edildiği, alacağın yabancı para cinsinden ödeneceği ve kur farkı yansıtılacağı hususunun davacı tarafça ispatlanması gerektiği ancak bu hususun usulüne uygun delillerle ispatlanamadığı… Şeklinde değerlendirme yapılarak verilen karar onanmıştır.
Yine Yargıtay . Hukuk Dairesinin … E., … K. Sayılı ve 07/03/2016 tarihli ilamında özetle; “…davacının kur farkı talebinde bulunamayacağı, davacı tarafın tahsilatı yaptığında kur farkından doğan fazlaya ilişkin alacağını saklı tuttuğunu bildirmediği, ayrıca altı sene boyunca yapılan müteaddit satımlardan sonra geriye dönük olarak toplu bir şekilde ve tüm münferit satımları kapsar şekilde kur farkı talep etmesinin dürüstlük kuralına uygun olmadığı…” ifade edilmiştir.
Dolayısı ile taraflar arasında kur farkı uygulanacağına ilişkin bir sözleşme olmadığı ve aynı zamanda sözleşme olmamasına rağmen kur farkı uygulanmasına yönelik ticari defterlerde de bir uygulama olmadığı ve bu durumda geriye dönük olarak toplu bir şekilde ve tüm münferit satımları kapsar şekilde kur farkı talep edilmesinin dürüstlük kuralına uygun olmadı kanaatine varılmıştır.
Davalı taraf davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir. Her ne kadar davalı taraf %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiş ise de şartları bulunmadığından ve davacının kötüniyetli olarak hareket ettiği ıspatlanmadığından bu talebin reddi gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazların iptali, takibin devamı ve % 20 tazminat talep edilmiş olup, alınan raporlar, ek rapor ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, davacının işbu davada kur farkı faturası düzenleyerek takipte bulunduğu, ancak taraflar arasında kur farkı uygulanacağına ilişkin bir sözleşme olmadığı ve aynı zamanda sözleşme olmamasına rağmen kur farkı uygulanmasına yönelik ticari defterlerde de bir uygulama ve teamül olmadığı ve bu durumda geriye dönük olarak toplu bir şekilde ve tüm münferit satımları kapsar şekilde kur farkı talep edilmesinin dürüstlük kuralına uygun olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının davanın REDDİNE
2-)Şartları oluşmadığından dolayı davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-)Peşin alınan 641,00-TL harçtan alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 461,10-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı tarafından sarfedilen 11,50-TL vekalet suret harcı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan gider avanslarından artan kısımların yatıran taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 23/03/2023

Katip Hakim