Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/575 E. 2022/740 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Taraflar arasındaki mevcut ticari ilişki kapsamında müvekkili davacının alacaklı olduğu meblağın davalı tarafından ödenmediği için Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini fakat davalı tarafından takibe haksız ve dayanaksız olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, … Tic. A.Ş. İle …. İnş. Tic. Ltd. Şti. arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap ilişkisi olmakla birlikte müvekkilinin bu cari hesaptan doğan alacaklarını uzun süredir tahsil edemediğini, davalının haksız ve dayanaksız itirazlarının iptali amacıyla işbu davanın açıldığını, bu nedenlerle davalının Konya . İcra Dairesi … E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalının aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, dava harç ve masrafları ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Davacı tarafından açık cari hesap ilişkisine dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise taraflar arasında süre gelen ticari ilişki/cari hesap ilişkisi sebebiyle davacının herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Hal böyle olunca, davalının ticari defterlerinin de incelenmesi gerekmektedir. O nedenle HMK.220. uyarınca davalıya ticari defterlerini sunması için ticari defterlerin ibraz edilmemesi halinde davacının ticari defter kayıtlarının davacı lehine delil olarak kabul edileceğinin açıkca belirtilerek sonuçları ayrıntılı olarak belirtilmek suretiyle ihtaratlı kesin süre verilmesi, davalının defterlerini ibraz etmesi veya yerini bildirmesi durumunda bilirkişi marifetiyle inceleme yapılıp sonucuna göre, ibraz etmemesi halinde dosya kapsanıma göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece davacı defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan incelemeye istinaden düzenlenen rapora göre davacının davasını ispat ettiği gerekçesiyle ve dolayısıyla eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmayıp kanun yararına bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/09/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, taraflar arasında mal alım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. TTK’nın 1530.maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Taraflar arasında da sözleşme ile ödeme günü kararlaştırılmadığı için davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamaz.” denilmiştir.
5. T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28/03/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 89. maddesine göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’ nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacaktır.
Açık hesap ilişkisi ise önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’ daki cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında, eldeki davada, ispat yükünün davalı tarafta bulunduğu, yapılan ödeme savunmasının da yazılı delille ispatının gerektiği, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilebileceği ve Özel Daire kararında belirtildiği gibi mahkemece sadece takip konusu faturalar ve ödeme savunması bakımından araştırma ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, aksi yönde yapılacak araştırmanın ise itirazın iptali davasının niteliği ile bağdaşmayacağı hususları açık olduğundan, mahkemece önceki kararda direnilmesi doğru değildir.” denilmiştir
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Davaya dayanak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde özetle; Takip alacaklısının davacı … A.Ş, takip borçlusunun davalı … … Ltd. Şti olduğu, takibin 7.195,54 TL alacak aslı ve 468,48 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.664,02 TL üzerinden ödeme tarihine kadar Reeskont Avans faiz talepli olarak başlatıldığı, davalı/borçlu tarafından takibe 14/06/2021 tarihinde itiraz edildiği, icra müdürlüğünün 15/06/2021 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlu itirazının alacaklıya tebliğ edilmediği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmış, Mahkememizce işin esasına geçilmiştir.
2.TİCARİ DEFTERLER YÖNÜYLE YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde taraflardan ticari defter ve belgelerini ibraz etmeleri için 12/11/2021 tarihli Tensip zaptının 9/b nolu kararı ile taraflara şirkete ait ticari defter ile belgelerin bulunduğu yerin açık adresi ve muhatap kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini ibraz etmek üzere(Görevlendirilecek bilirkişi tarafından ticari defter ve belgeleri incelemek üzere irtibat kuracağı) 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde kararın gereğinin yerine getirilmemesi veya ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçınılması halinde 6100 Sayılı Kanunun 222/3 maddesi gereğince karşı tarafın kanuna uygun olarak tutulmuş ticari defter ve belgelerindeki kayıtların aleyhine delil olabileceğinin ihtar edilmiş, usulüne uygun yapılan tebliğlere rağmen davalı tarafından ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçınılmıştır.
3.BİLİRKİŞİ RAPORU; Mahkememizce taraflarca bildirilen delillerin toplanması akabinde icari İşletme ve Şirketler Muhasebesi alanında uzman bilirkişi tarafından davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmış, 07/10/2022 Tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defter ve belgelerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davacının ticari defter ve belgelerinin 6100 Sayılı Kanun gereğince lehine delil niteliği taşıdığı, incelene kayıtlarda davacının 7.195,54 TL tutarında davalıdan alacaklı göründüğü, icra takibinde ise asıl alacak tutarı olarak 7.195,54 TL talep ettiği rapor edilmiştir. Söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığı değerlendirilmekle (alacak aslının hesabı yönüyle) hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
4.NETİCE; Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, icra dosyası, bilirkişi raporu ve Yüksek Mahkeme içtihatları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasında açık cari hesap ticari ilişkisi hasıl olduğu, davalı tarafından borçların ödenmemesi üzerine davacı tarafından T.C. Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçildiği, davalı/borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın açıldığı, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde taraflardan ticari defter ve belgelerini ibraz etmeleri için usulüne uygun olarak davetiye çıkarıldığı ancak davalı tarafından ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği, davacı tarafından ibraz edilen ticari defter ve belgelerin incelenmesinde davacının ticari defter ve belgelerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davacının ticari defter ve belgelerinin 6100 Sayılı Kanun gereğince lehine delil niteliği taşıdığı, incelene kayıtlarda davacının 7.195,54 TL tutarında davalıdan alacaklı olduğunun anlaşıldığı, davalının defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptaline, takibin asıl alacak olan 7.195,54 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş ANCAK yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/09/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davalı/borçlunun icra takibinden önce 6098 Sayılı TBK’nın 117. Maddesi çerçevesinde temerrüde düşürüldüğünün davacı tarafından dosyadaki mevcut delil durumuna göre ispat olunamadığı görülmekle asıl alacağa 08/06/2021 tarihinden itibaren reeskont avans faizi uygulanmasına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Tarafların tacir olması, dava konusu alacağın likit olması ve davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.439,10 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
a) T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın İPTALİNE, takibin asıl alacak olan 7.195,54 TL üzerinden DEVAMINA,
b) Asıl alacağa 08/06/2021 tarihinden itibaren reeskont avans faiz UYGULANMASINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.439,10 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 491,53TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 122,89TL peşin harcın mahsubu ile 368,64TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından karşılanan 59,30TL başvuru harcı, 122,89 TL peşin harç, 149,50TL posta ve tebligat gideri, 650,00TL bilirkişi ücreti gideri ve 8,50TL vekalet harcı gideri olmak üzere toplam 990,19‬‬TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 7.195,54TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/12/2022

Katip … Hakim …