Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/568 E. 2023/37 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACILAR:1-) … – …
2-) … – …
3-) … – …
DAVALILAR :1-) … –
VEKİLİ :
2-) … – …
3-) … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve manevi tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/05/2021 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … Plakalı otomobil ile … Caddesi’ni takiben … Sok. İstikametinden … Sokak istikametine giderken aracın hakimiyetini kaybederek ters şeride geçerek ön kısmı ile sürücü Rumeysa Kaynarca’nın sevk ve idaresindeki … Sokak istikametinden … Sokak istikametine giden … Plakalı aracın ön kısmı ile çarpıştığını, bu çarpmanın etkisi ile … Plakalı aracın duvara da çarması sonucu çift taraflı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilleri …’ın … idaresindeki … Plakalı araçta yolcu koltuğunda olduğunu, kazanın oluşumunda hiçbir kusurlarının bulunmadığını, müvekkili …’ın sol bacağında kırık meydana geldiğini, müvekkiline platin takıldığını, bunun haricinde başka bedensel ve ruhsal zararlara uğradığını, ağır bir tedavi sonucu iş göremez durumda kaldığını, müvekkili …’ın yaralanmasında davalıların sorumlu olduğunu, davacı müvekkilinin bir süredir tedavi gördüğünü, davacının vücudundaki bu aksaklık nedeniyle iş hayatında ve hatta günlük hayatında daha fazla efor sarf etmek zorunda kaldığını, kaza sonucunda müvekkili ile ailesinin tedavi ve bakım gideri gibi birçok yan gideri karşılamak zorunda kaldığını, zarardan kazaya karışan araç malikinin kusursuz sorumluluk ilkesine göre sorumlu olduğunu, davalı … şirketine yasa gereği maddi tazminata ilişkin başvuruda bulunulduğunu, davalı … şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, ayrıca taraflarınca 07/09/2021 tarihinde Konya Arabuluculuk Bürosu’na başvuruda bulunulduğunu, ancak toplantılar sonucunda tarafların anlaşamadığını, bu nedenlerle; fazlaya ilişkin her türlü talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle hüküm altına alınacak alacağın tahsil edilmeme riskine karşılık … araç üzerine kararın kesinleşmesine kadar ihtiyati haciz şerhi konulmasını, trafik kazası nedeniyle müvekkili … lehine şimdilik 200,00-TL geçici iş göremezlik, 200,00-TL beden gücü kaybı zararı, 200,00-TL bakım giderleri olmak üzere toplam 600,00-TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsilini, müvekkili … lehine 30.000,00-TL, anne Neriman lehine 10.000,00-TL, baba İbrahim lehine 10.000,00-TL olmak üzere toplam 50.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı … şirketine usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı … şirketinin nezdinde 22/01/2021 başlangıç, 28/01/2022 bitiş tarihli trafik sigorta poliçesi ile sigortalı … Plakalı aracın, 23/05/2021 tarihinde … plakalı araçla çarpışması ile gerçekleşen kazada yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazının meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, trafik kaza tespit tutanağında; sigortalı araç sürücüsünün kural ihlal ettiği belirtilmiş ise de; bu hususun mahkemece yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, kaza tespit tutanağı trafik zabıtaları tarafından düzenlenmiş denetim ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bir rapor olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğundan kusur durumunun konusunda uzman kurum ya da kişiler tarafından oran gösterir bir şekilde tespit edilmesi gerektiğini, dosya içerisinde yer alan kaza tespit tutanağı ile yapılan kusur tespitinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, hüküm kurmaya elverişli bir kusur raporu alınması için dosyanın adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi’ne gönderilmesini, talep edilen tazminatı kabul etmediklerini, iddia edilen maddi zarar konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, sigortanın zenginleşme aracı olmadığını, davacının maluliyetinin belirlenmesi gerektiğini, davacıların maluliyet raporlarının 20.02.2019 tarihli erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmeliğe uygun olarak alınması gerektiğini, davacının eksik evrakla müvekkili şirkete başvuruda bulunduğunu, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini, geçici iş göremezlik tazminatından ve bakıcı giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, kaldı ki 18 yaşından küçüklerin çalışmaması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı hesabı yapılmaması gerektiğini, davacının içeriğini açıklamadığı ve belgesini sunmadığı tedavi masrafı taleplerinin SGK’ya yönlendirmesi gerektiğini, davacının mütefarik kusurunun varlığının araştırılması gerektiğini ve hatır taşıması indirimi uygulanması gerektiğini, davacının kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, zira emniyet kemeri takılması, trafik kazalarının etkisini hafifletmekte olduğunu, yaralanmalarda ağır sonuçların meydana gelmesini önlemekle birlikte kazaların ölümle sonuçlanmasının da önüne geçtiğini, emniyet kemerinin yolculuk esnasında takılması gerektiği kural olarak KTK’da da ifade edildiğini, sürücü ve yolcuların belirtilen ve benzeri güvenlik önlemini almamış olmasından müvekkili şirketin sorumlu olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, davacının kaza anında hatır için taşınıp taşınmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, keza Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre araçta hatır için taşınıp taşınmadığının irdelenmesi gerektiğini, hatır için taşındığının anlaşılması halinde davacı yararına hesaplanan tazminattan hakkaniyet gereği müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkil sigorta şirketinden avans faiz talebinin usule ve esasa aykırı olduğunu, gerçekleşen kazada ticari vasıflı herhangi bir durum bulunmamasına rağmen davacıların ticari faiz talebinde bulunması hukuka ve esasa uygun olmadığını, soruşturma ve kovuşturma dosyasının celp edilerek uzlaşma sağlanıp sağlanmadığının tespitinin gerektiğini, bu nedenle davacının davasının esastan reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesinde özetle; davalı … isimli şahsın 21/05/2021 tarihinde iş yerine gelerek … plakalı … Marka … modelli aracı 6 ay süre ile kiraladığını ve kiralama bedeli olarak da tarafına bono verdiğini, davaya konu kazayı yapan aracın belirtilen kira sözleşmesi uyarınca uzun süreli kiraya verildiğinin aşikar olduğunu, araçların uzun süreli kira sözleşmesi ile kiraya verilmesi durumunda, araç malikinin işleten sıfatı kalmadığından hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu edilen kazada tarafların kusur oranının belirli olmadığını, ayrıca dosya içerisinde yer alan kaza tespit tutanağını da kabul etmediğini, kaza sonrası alelade tutulan kaza tespit tutanağının sağlıklı bir rapor olmadığını, mahkemece dava konusu kazada tarafların kusur durumlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını, davacı tarafça talep edilen tazminat miktarını kabul etmediğini, kaldı ki davacının yaşı dikkate alındığında geçici iş göremezlik adı altında talep edilen maddi tazminat yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, davacılar tarafından talep edilen manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, bu durumun hakkın kötüye kullanılmasının bir göstergesi olduğunu, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Duruşma günü olarak belirlenen 06/10/2022 tarihli celsede; Davacı asillerin duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu, kendilerine tebligat yapıldığı, ancak duruşma saatinin 10:50 hali hazırdaki saatin 11:55 olduğu, mübaşir tarafından seslenilmekle duruşma salonu dışında olmadıkları anlaşılmış, davalı yanlarca da davacılar tarafından takip edilmeyen davanın kendileri tarafından da takip edilmeyeceği ifade edilmiştir.
Böylelikle dosyanın HMK 150/1 maddesi gereğince davacı tarafından yenileninceye kadar İŞLEMDEN KALDIRILMASINA karar verilmiştir.
Dosyanın HMK’nın 150/1 maddesi uyarınca takip edilmemesi nedeniyle 06/10/2022 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, bu tarihten itibaren üç ay içerisinde de davanın yenilenmediği anlaşılmıştır. HMK’nın 150/5. maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır hükmü gereğince, HMK’nın 150/5. maddesi gereğince işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç ay içerisinde dava yenilenmediğinden dolayı davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK’nun 150/1-5. maddeleri gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Peşin olarak alınan 191,61-TL harçtan alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 11,71-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … Şirketi vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 600,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … şirketine verilmesine,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 16/01/2023

Katip … Hakim …