Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/563 E. 2022/789 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili … nın 16/01/2019 tarihinde Konya ili … ilçesi … mevkinde Beyhekim Hastanesinde dahiliye bölümünde muayene olduktan sonra hastaneden çıktığını, ilaçlarını almak için civardaki eczanelerin önünde durduğu esnada arkasından gelen ve halen plakası yahut sürücüsü tespit edilememiş faili meçhul aracın müvekkiline arkasından çarpması sonucunda tek taraflı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin bu esnada arkasından gelen aracı görmediği gibi çarpma anının akabinde de yere yığıldığından gene aracı görme imkanı olmadığını, olay yerinden geçmekte olan ve tanık olarak da ifade veren … isimli kişinin müvekkilini yerde yatar vaziyette bulduktan sonra bizzat kendisinin müvekkili hastaneye götürdüğünü ve tedavi sürecinin başladığını, müvekkiline çarpan faili meçhul araç kazadan sonra olay yerini terk ettiğinden bilinmediğini, Polis tarafından yapılan kamera araştırması ve olay yeri incelemesi sırasında da tespit yapılamadığını, zira olay yerinde olay anını gören herhangi bir kamera bulunamadığını, bu nedenle kaza faili meçhul bir kaza olarak resmen tespit edilmekle Konya Cumhuriyet Başsavcılığı … Sor. Numaralı dosya kapsamında 19/06/2019 tarihinde daimi arama kararı da verildiğini, her ne kadar kazanın akabinde kaza tespit tutanağı tutulmamışsa da T.C. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı … numaralı soruşturma dosyası kapsamında ekte de sundukları 01/04/2019 tarihli beyan ve talepleri dikkate alınmakla kusur tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdii edildiğini, 07/12/2019 tarihli Trafik Bilirkişi Raporuna göre müvekkilinin yaya …’nın kusursuz olduğunu, kimliği belirlenememiş araç sürücüsünün ise asli ve tam kusurlu olacağı yönünde tespitte bulunulduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın tespit edilemediğinden ve bundan sonra da tespitinin muhtemel olmadığından müvekkilinin maluliyetine ilişkin tazminat taleplerini 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 14/2. Maddesinde yer alan “…Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için…” maddesi gereğince sayın … Genel Müdürlüğünden talep ettiklerini, öncelikle 06/03/2020 tarihinde … ihtar çekmek suretiyle taleplerini ilettiklerini, taraflarına gönderilen 13/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde ise hangi yönetmelik kapsamında hangi hastaneden rapor alınması gerektiği hususlarına … tarafından ayrıntılı olarak değinildiğini, müvekkilinin o dönem ki ikametgah ilinin Karabük ilinde Karabük Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine, hastane görevlendirmesi yapıldığını, aynı esnada bütün dünyayı etkisi altına alan ve hala da etkisini sürdüren covid-19 salgınının başladığını, sonrasında bir süre hastanelerin sağlık kurulları kapatıldığından akabinde ise müvekkilinin covid-19 geçirmiş olması ve sağlık problemlerinin artması nedeniyle rapor alınamadığını, bu sürecin sonunda ise müvekkilinin Konya iline taşındığını Karabük ili ile bir bağı kalmadığını, 18/08/2021 tarihinde … göndermiş oldukları beyanları ile müvekkilinin Karabük ilinden ayrılarak Konya iline taşındığını bu nedenle Konya ilinde yeniden hastane ataması yapılmasının talep edildiğini, ancak verilen 15/09/2021 tarihli cevap yazsısında ise daha önceki (13/03/2020 tarihli cevabı) tutumdan çok net çizgilerle uzaklaşılarak “…olay yerinde… Kolluk, ifade tutanağı, kamera kaydı vs. Gibi deliller bulunmadığından olayın oluş şekli hakkında değerlendirme yapılması mümkün olamamıştır. … Yukarında açıklanan nedenlerle talebinizin karşılanması mümkün olamamaktadır.” denilmekle taleplerinin tamamen reddedildiğini, oysa müvekkilinin yaralanmasının BTM ile giderilemez olup sağ humerusta parçalı fraktüre sebep olduğunu onun yanı sıra alın, burun, üst dudakta bir kaç santimlik kesikler oluştuğunu, bu denli bir yaralanmanın normal şartlar altında gerçekleşmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin kazadan önce sağlıklı olduğunun tespit edilebilmesi adına Konya Beyhekim Hastanesinden müvekkiline ilişkin bilhassa 16/01/2019 tarihli kayıtların celbini de talep ettiklerini, bu nedenlerle mahkememizin de re’sen göz önünde bulunduracağı nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 25,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 25,00 TL bakıcı gideri, 25,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak taraflarına ödenmesini ayrıca yargılama gideri ve ücret- i vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının usulüne uygun bir başvuruda bulunmadığını, KTK m.109/1 gereğince zamanaşımı zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten başladığını, yani sürenin başlaması için haksız fiil failinin değil tazminat yükümlüsünün öğrenilmesinin söz konusu olduğunu, …’na başvuru yönünden zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının …’na başvuru yapabilmesi için gereken şartların oluşmadığını, müvekkili kuruma asli ve tam oranında yükletilen kusurun tamamen varsayımsal olduğunu, somut verilerden ve delillerden uzak olarak hesap edildiğini, böyle bir hesaplamanın yargı önünde, yasa ve usul hükümlerince kabul edilebilirlik özelliği olmadığını, kaldı ki bir an için davacıya bir aracın çarptığı kabul edilse bile yaya …’nın eczaneler çarşısında işi bittikten sonra taşıt yoluna indiği, ancak yolu etkili ve yeterli derece kontrol etmediği, kendisine yaklaşan araçların uzaklık ve hızlarına ilşkin tahmin ve öngörüleri doğru yapmadığı taşıt yoluna indiğinde dikkatsiz ve tedbirsiz davranması ve o esnada telefon ile meşgul olduğu için kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunu, davacı tarafın iddialarını ispatlayabilmiş olmadığını, müvekkili …’nın gerek olay akışı gerek karşı tarafın yetersiz iddiaları ve sonuç alınamayan soruşturma aşaması neticesinde işbu davada sorumlu tutulamayacağının açık olduğunu, bu sebeple davanın esastan reddinin gerektiğini, davacıya zarar veren motorlu aracın tespiti halinde geçerli bir sigorta poliçesi bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, sigorta poliçesinin mevcut ise yapılan ödemeler ile yapılan temliklerin mahkememizce dikkate alınması gerektiğini, bu nedenlerle davacının haksız ve mesnetsiz davasının zamanaşımı ve dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddini, mahkememiz aksi kanaatte ise davanın esastan reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; 16/01/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı davacının mahrum kaldığı iddia edilen cismani zararların (geçici iş göremezlik dönemi, SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi gideri, sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri) zararlarının tazmini istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise davacıda meydana gelen yaralanmanın trafik kazasından kaynaklı olup olmadığı, trafik kazasından kaynaklı ise 16/01/2019 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacının tazmini gerekli bir maddi zararı olup olmadığı, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığı, tazmini gerekli bir maddi zarar var ise miktarı ve davalının bundan sorumlu olup olmadığı hususlarında olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 30/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“…’na başvurulabilecek hallere ilişkin olarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesinde “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar” düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, … Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesinde de yer almıştır. Bu düzenlemelere göre; trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle …’na husumet yöneltilebilmesi için, bedensel zarara yol açan aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu sigortasının yapılmamış olması gerekmektedir.
Davalı …’na kazayı sebebiyet veren aracın trafik sigortasının bulunmayışı nedeniyle husumet yöneltildiğinden, kimliği tespit edilemeyen kazaya sebebiyet verip vermediği, tek taraflı kaza mı çift taraflı kaza mı olduğu hususunun saptanması gerekmektedir. ” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 10/12/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Taraflar arasındaki uyuşmazlık, olayın oluş şeklinin ve davacının olay sonrası tespit edilen yaralanmasının ne şekilde meydana geldiğinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Somut olayda davalı tarafda davacı tarafın iddia ettiği şekilde bir trafik kazasının ve davacının yaralanmasının kaza sonucu meydana gelip gelmediğini ispat edememiştir. Ancak rizikonun davacı tarafından ispat edilmesi gereklidir.
O halde; mahkemece Adli Tıp Kurumundan, davacının yaralanması ile kaza arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının, davacının iddia ettiği yaralanmasının, sadece başka bir aracın davacının yolcu olarak bulunduğu motorsiklete çarpmasına bağlı olarak meydana gelip gelmediğinin, davacının yaralanmasının olayın ileri sürülen oluş şekline uygun olup olmadığının tespiti ve illiyet bağı olduğu takdirde davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından tespit edilen iş göremezlik durumuna göre aktüer bilirkişiden rapor alınmak suretiyle tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Davacı 16/01/2019 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın kendisine çarpması neticesinde yaralandığı iddiasıyla eldeki davayı açmıştır. Lakin davalı tarafından davacıda meydana gelen yaralanmanın trafik kazasından meydana geldiği kabul edilmemiş ve yaralanmanın trafik kazası neticesinde meydana geldiğinin davacı yanca ispatlanması gerektiği yönünde savunmada bulunulmuştur.
2.Mahkememizce kaza akabinde davacının şikayet üzerine açılan T.C. Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası fiziken dosyamız arasına alınmıştır. Soruşturma dosyasının incelenmesinde;
a-17/01/2019 Tarihli Kolluk Araştırma Tutanağı ile 23/02/2019 Tarihli Kolluk Araştırma tutanaklarında davacının kazanın meydana geldiği yer olarak ifade etmiş olduğu yeri gösterir herhangi bir kamera kaydı olmadığı gibi olayın anını gören herhangi bir tanık olmadığı rapor edilmiştir.
b-Davacıyı olay sonrasında hastaneye getiren … 16/01/2019 tarihinde alınan beyanında özetle; Olay tarihinde davacıyı yerde yatarken gördüğünü, yardım etmek için hastaneye getirdiğini, davacının nasıl yaralandığını görmediğini, davacıya herhangi bir aracın çarpıp çarpmadığını görmediğini ifade etmiştir.
3.Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 10/12/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davacının öyküsü ve vücudunda meydana gelen yaralanmalar nazara alınarak yaralanmasının trafik kazası neticesinde meydana gelip gelmeyeceği hususunda ATK’dan rapor aldırılmış, 22/06/2022 tarihli ihtisas kurulu raporunda özetle; Davacıda meydana gelen yaralanmanın künt travmatik lezyon olduğu, bu tür lezyonların düşme, düşürülme ile uygun bir zemine çarpma, direkt travma ile meydana gelebileceği gibi trafik kazası neticesinde de meydana gelebileceği, aralarında tıbben ayrım yapılamayacağı rapor edilmiştir.
4.Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, soruşturma dosyası, bilirkişi raporu, Yüksek Mahkeme İçtihatları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı tarafından 16/01/2019 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın kendisine çarpması neticesinde yaralandığı iddiasıyla eldeki davanın açıldığı, davalı tarafından davacıda meydana gelen yaralanmanın trafik kazasından meydana geldiğinin davacı yanca ispatlanması gerektiği yönünde savunmada bulunulduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 30/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere davalı … husumet yöneltildiğinden kimliği ve plakası tespit edilemeyen sürücü ve aracın kazaya sebebiyet verip vermediği hususunda ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, T.C. Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyasında kaza anını gösterir herhangi bir kamera kaydı ile tanık tespit edilemediğinin tutanağa bağlandığı ve yine davacıyı hastaneye getiren Zeki Altun isimli şahsın da davacının nasıl yaralandığını görmediğini, davacıya herhangi bir aracın çarpıp çarpmadığını görmediğini ifade ettiği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 10/12/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davacının öyküsü ve vücudunda meydana gelen yaralanmalar nazara alınarak yaralanmasının trafik kazası neticesinde meydana gelip gelmeyeceği hususunda ATK’dan aldırılan 22/06/2022 tarihli ihtisas kurulu raporunda davacıda meydana gelen yaralanmanın künt travmatik lezyon olduğu, bu tür lezyonların düşme, düşürülme ile uygun bir zemine çarpma, direkt travma ile meydana gelebileceği gibi trafik kazası neticesinde de meydana gelebileceği, aralarında tıbben ayrım yapılamayacağı rapor edildiği anlaşılmakla, davacının meydana gelen yaralanmasının trafik kazası neticesinde oluştuğunu dosyada yer alan mevcut delil durumuna göre ispat edemediği anlaşılmakla davasının reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 59,30TL harcın mahsubu 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabulculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına.
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen 8,50TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususla ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip Hakim