Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/557 E. 2022/448 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 2020-2021 tarihleri arasında iş güvenliği hizmeti karşılığında sözlü akit kurulduğunu ve cari hesap üzerinden çalışılmaya başlandığını, söz konusu ticari ilişkiye istinaden müvekkiline verilen hizmet karşılığında Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın resmi sitesinden personel görevlendirmesini yaptığını, aradan geçen zaman zarfında davalı/borçlu şirketin aldığı hizmetlere karşı yapması gereken ödemeleri gerçekleştirmemeye başladığını, müvekkilinin defaatle iletişime geçmesine rağmen olumlu bir sonuç alamadığını, davalıya verilen hizmet karşılığında kesilen faturaların kendisine usulüne uygun tebliğ edildiğini, ancak borcun ifasını ısrarla yerine getirmeyen davalı hakkında Konya .İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile cari hesaba dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu vekilinin süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz sonucu takibin durduğunu, yapılan itiraz neticesinde taraflarınca başvurulan arabuluculuk görüşmelerinde de olumlu bir sonuç alınamadığını, bu nedenlerle davalının müvekkili şirkete 4.461,50 TL tutarında, verilen hizmetlere ilişkin faturalardan kaynaklı borcu bulunduğunu, davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile Konya .İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin devamına, borçlunun basiretli bir tacir gibi davranmaması ve borcun varlığını bilmesine rağmen itiraz etmesi sebepleriyle kötü niyeti sabit olduğundan yasa gereği takip konusu alacağın %20’ sinden az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatına/kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir. Davalıya duruşma günü de tebliğ edildiği halde geçerli bir özür bildirmeksizin duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Cari hesap ilişkisi ve faturaya dayalı olarak davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu fatura dolayısıyla davacının herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususlarında olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin birinci fıkrasında; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmü yer almaktadır.
Anılan yasa maddesinde de açıkça belirtildiği gibi; itirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Bunun dışında bir yol (harici öğrenme v.s) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanun’un 62/2. madde ve fıkra hükmünde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir.
Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Davacı fatura tarihi ile takip tarihine kadar işlemiş faiz de talep edilmiş, mahkemece ”davacının davasının kabulü ile Antalya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takip edilen 53.000,00 TL asıl alacak ve işlemiş faiz ve diğer alacaklar yönünden yapılan itirazın iptaline, takibin devamına” denilmek suretiyle 17.661,34 TL işlemiş işlemiş faiz alacağı yönünden de dava kabul edilmiştir. Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir. Somut olayda icra takibinden önce alacak miktarı gösterilmek ve ödenmesi talep edilmek suretiyle borçlu temerrüde düşürülmediğinden ve kararlaştırılmış kesin vade bulunmadığından temerrüt, icra takibinin başlatıldığı tarihte oluşmuştur. Mahkemece fatura tarihinin temerrüde esas alınarak ve faize başlangıç yapılarak fatura tarihi ile takip tarihi arasındaki işlemiş faiz alacağı yönünden davanın kabulü doğru olmamıştır. İcra takibinden önce temerrüdün varlığı kanıtlanamadığından takip öncesine ait işlemiş faiz alacağına ilişkin itirazın iptâli talebinin reddi gerekir.O halde mahkemece, açıklanan husus gözetilmek suretiyle yapılacak hesaba göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Davaya dayanak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde özetle; Takip alacaklısının davamız davacısı, takip borçlunun davamız davalısı, takibe dayanak asıl alacak miktarının 4.461,50 TL olduğu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği, davalı tarafından yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, takibe itiraz dilekçesinin davacı yana usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve eldeki itirazın iptali davasının T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da nazara alınarak hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
2.Mahkememizce tacir olan taraflara bilirkişi incelemesine esas olmak üzere ticari defter ile belgelerin bulunduğu yerin açık adresi ve muhatap kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini ibraz etmek üzere(Görevlendirilecek bilirkişi tarafından ticari defter ve belgeleri incelemek üzere irtibat kuracağı) 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde kararın gereğinin yerine getirilmemesi veya ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçınılması halinde 6100 Sayılı Kanunun 222/3 maddesi gereğince karşı tarafın kanuna uygun olarak tutulmuş ticari defter ve belgelerindeki kayıtların aleyhine delil olabileceğinin ihtar edilmiş, davalı tarafından usulüne uygun davetiyeye rağmen ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçılınılmış, davacı tarafça ibraz edilen ticari defter ve belgelerin incelenmesi neticesinde düzenlenen 14/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda 6100 Sayılı Kanunun 222/2 maddesi gereğince, davacının ticari defterlerini eksiksiz ve usulüne uygun olarak tuttuğu, açılış ve kapanış onaylarını yaptırdığı, davacının hizmetleri karşılığı kestiği dava konusu faturaların ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu, bu hizmetler karşılığında davalı tarafından 2020 yılı cari hesabına mahsuben Bünyamin Fırat tarafından ödemede bulunulduğu, bu ödemenin mahsubu neticesinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 4.461,50 TL alacaklı olduğunun rapor edildiği, söz konusu raporun taraf vekillerine 6100 Sayılı Kanunun 281/1 maddesi gereğince tebliğ edilerek 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde raporda eksik gördükleri, açıklığa kavuşturulmasını istedikleri veya tamamlattırılması istedikleri hususları ayrıca ve açıkça belirtmelerinin istenildiği aksi halde mevcut raporun esas alınarak yargılamaya devam olunacağının ihtar edildiği, usulüne uygun tebliğe rağmen taraflarca rapor karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığı, ilgili raporun yüksek mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yönetime uygun olarak hazırlanması sebebiyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
3.Yukarıda yapılan açıklamalar ve somut olayımız bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 2020-2021 yıllarını kapsayacak biçimde iş güvenliği hizmeti karşılığında sözlü akit kurulduğu ve cari hesap ilişkisi üzerinden çalışılmaya başlanıldığı, davacı tarafından verilen hizmetin karşılığı olarak faturalar kesildiği, davalı tarafından fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davacı yanca davalı aleyhine T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında asıl alacak miktarı 4.461,50 TL olmak üzere icra takibine geçildiği, davalı yanca takibe yapılan itiraz üzerine eldeki davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, toplanan deliller neticesinde düzenlenen 14/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda 6100 Sayılı Kanunun 222/2 maddesi gereğince, davacının ticari defterlerini eksiksiz ve usulüne uygun olarak tuttuğu, açılış ve kapanış onaylarını yaptırdığı, davacının hizmetleri karşılığı kestiği dava konusu faturaların ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu, bu hizmetler karşılığında davalı tarafından 2020 yılı cari hesabına mahsuben … tarafından ödemede bulunulduğu, bu ödemenin mahsubu neticesinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 4.461,50 TL alacaklı olduğunun rapor edildiği anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalılar(borçlular) tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden aynen devamına, alacağın likit olması, davalının takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 892,30 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
4.MADDİ HATA YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Her ne kadar icra ve inkar tazminatı hükmedilirken davalılar tabiri geçmiş ise de bu hususunun maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmakla bu maddi hata gerekçe yazım aşamasında düzeltilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;

1-Davanın KABULÜNE,
a) T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalılar(borçlular) tarafından yapılan itirazın İPTALİNE, takibin kaldığı yerden AYNEN DEVAMINA,
b) Davalının(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 892,30 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 304,77TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 76,20TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 228,57TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 59,30TL başvuru harcı, 76,20TL peşin harç, 8,50TL vekalet suret harcı, 314,25TL posta ve tebligat gideri, 900,00TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam ‬1.358,25‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 4.461,50TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.28/06/2022

Katip … Hakim …