Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/526 E. 2022/160 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 19/10/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava dışı … şirketinden bedelini ödeyerek satın olarak almış olduğu taşınmanız davalı tarafından kabul edilen tasarrufun iptali davası sonucu başlatılan icra dosyasında satışının istenildiğini, müvekkilinin bu icra dosyasında borçlu konumuna geldiğini, icra yoluyla alıcı çıkmadığı için satılamayan taşınmazla ilgili taraflar arasında yapılan görüşme sonrasında ödeme yapılarak protokol yapıldığını ve anlaşmazlığın sonuçlandırıldığını, yapılan protokole rağmen davalının anlaşmaya uymalarak ilgili taşınmazın satışını yapmaya devam ettiğini, davalının yapılan protokolün sahteliğiyle ilgili savcılığa şikayette bulunduğunu, açılan soruşturma dosyasında imza incelemesine yönelik alınan raporla da protokoldeki imzanın tarafların imzası olduğunun ortaya çıktığını ve soruşturma dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini beyanla öncelikle icra dosyasındaki satışın durdurulması için tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitini, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 01/12/2021 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kabul etmediklerini, tanık dinletme taleplerine muvafakat etmediklerini, müvekkilinin aktif dava husumetinin bulunduğunu, satışı istenilen taşınmazın maliki olduğunu, protokol belgesinin sahte olmadığının savcılık dosyasında alının rapor ile sabit olduğunu beyanla dava dilekçelerindeki talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 19/11/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının icra dosyasında satışı talep edilen taşınmazda taraf olmadığından davacının taraf sıfatı ve husumet eksikliğinden davanın usulden reddine karar verilmesini, esasa ilişkin beyanlarında ise davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, icra dosyasında ilk satış işleminde alıcısı çıkmayan taşınmazın satış işlemlerinin devam ettiğini, savcılık dosyasında verilen kararın henüz kesinleşmediğini beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 16/12/2021 havale tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle; ilk cevap dilekçelerindeki beyanlarını tekrarla, davacı tarafın husumet ehliyetinin olmadığını, davacının dayanmış olduğu protokol belgesinin TBK’nun 132. maddesindeki ibra niteliğinde sayılın bir belge olmadığını, davacı tarafın hukuken ispat vasıtalarından hiçbirisini sunmadığını buna ilişkin davacıya ihtar çıkarılmasını, bilirkişi incelemesi yapılmasını beyanla davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DELİLLER, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İşbu davada öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığının üzerinde durulması gerekmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesinde: Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir” hükmüne yer verilmiştir. Aynı yerdeki farklı mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, mahkemelerce görev hususu resen nazara alınır. HMK nun 114. maddesi gereğince mahkemenin görevli olması hususu dava şartlarındandır. HMK nun 115. maddesi gereğince de mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartındaki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün değildir. Mahkemenin görevsizliği halinde de davanın usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmelidir.
TTK nun 5. maddesinde de ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumundan hareket ederek asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiştir. TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yine özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakmakla görevlidir.
TTK nun 4. maddesinde ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumu düzenlenmiştir. TTK nun 4. maddesine göre; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Yine tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; TTK ndan, TMK nun 962–969. maddelerinden, TBK nun 202, 203, 444, 447, 487–501, 515–519, 532–545, 547–554, 555–560 ve 561–580. maddelerinden, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuattan, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerden ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
Bir davaya asliye ticaret mahkemesinin bakmakla görevli olabilmesi için görülecek dava veya işin; 1-Ya her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davası olması, 2-Ya da TTK’nda düzenlenen bir konudan doğan hukuk davası olması, 3-Veyahut TTK 4/1. maddenin (b), (c), (d), (e), (f) bentlerinde sayılan konulardan doğan hukuk davası olması, 4-Yahut da diğer özel kanunlardan doğan hukuk davası olması gerekmektedir.
Somut olayda; davalı … tarafından açılan tasarrufun iptali talepli dava sonucu yapılan yargılama neticesinde Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas, … karar sayılı karar ile davacının maliki olduğu … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz için tasarrufun iptaline karar verilerek söz konusu dosyanın davacısı olan …’a Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında bahsi geçen taşınmaza ilişkin satış talebinde bulunma yetkisi verildiği, bilahare dava taraflarının bir araya gelerek dava dilekçesinde bahsi geçen dosyaya sunulu “protokol” başlıklı bir anlaşma düzenleyerek taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusu olan Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı kararında belirtilen tasarrufun iptali uyuşmazlığının sulh yoluyla çözümlendiğini, tasarrufun iptali kararında bahsi geçen taşınmaz yerine başka bir taşınmazın …’a devredileceğini, buna karşılık …’ın … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz için verilen satışa izin haklarından vazgeçeceğini hüküm altına almışlardır. Davacı taraf protokolde belirtilen yükümlülüklerinin kendisi tarafından yerine getirilmesine rağmen davalının protokole aykırı davrandığını ileri sürerek davalıya bir borçlarının olmadığının tespitini talep etmiştir. Görüldüğü üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık icra dosyasından bağımsız olarak aralarındaki protokolden kaynaklıdır.
Eldeki davada uyuşmazlık, kambiyo senedinden veya bu senede istinaden başlatılan icra takibinden değil, taraflar arasındaki protokolden ve protokolde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmediği iddiasından kaynaklıdır. Davacı tacir ise de davalı tacir olmadığından uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Aynı yönde bkz. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin … E. … K. Sayılı kararı). Bu sebeplerle mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın mahkememizin görevli olmaması nedeniyle HMK nun 114/1-c maddesi ve HMK nun 115/2. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, verildiği anda kesin olan kararlarda kararın tebliği tarihinden, süresinde kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşen kararlarda kararın kesinleştiği tarihten ve kanun yoluna başvurulan kararlarda da kanun yolu başvurusunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren yasal iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının görevli KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine, HMK 331/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılması hakkında karar verilmesi halinde talep halinde yargılama giderleri konusunda karar tayin olunmasına,
4-Harç ve yargılama giderleri hususunun görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair ; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …