Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/517 E. 2022/190 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı şirket ile müvekkili şirket arasında düzenlenen taahhütname de müvekkili şirket çalışanları tarafından davalı şirketin sunmuş olduğu kampanya kapsamındaki çeşitli paketler kullanıldığını, ilgili taahhütnamede sunulan paketlerin içerikleri ve taahhütname kapsamındaki fiyatları açıkça gösterildiğini, ancak müvekkili şirket çalışanları tarafından kullanılan tarife ve paket ücretlerinin taahhütname ile belirlenmiş olsa da müvekkilinin her ay taraflar arasındaki fatura miktarlarıyla ilgili taahhütlere aykırı ve taahhütler ile arasında fahiş fiyat farkı olacak fatura bedellerini ödemek zorunda kaldığını, müvekkiline herhangi bir izahat de bulunulmadığını, işbu davayı açmadan önce müvekkilinin faturalarının kontrolünün sağlanması için davalı şirkete 20/01/2021 tarihinde Konya . Noterliği … yevmiye no’lu ihtarname gönderildiğini, faturaların detaylı bir incelemeye tabi tutulmasının talep edildiğini, davalının cevap vermediğini, bu nedenlerle dava miktarının 6100 sayılı HMK 107’ye göre ileride arttırılmak üzere şimdilik 100,00 TL üzerinden taraflar arasında imzalanan kullanıcı sözleşmesine göre haksız tahsil edilen fatura bedellerinin, cayma bedellerinin ticari faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı yanın iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davanın reddinin gerektiğini, davaya bakmaya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğunu, davanın yetkili mahkemede açılmaması nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin merkezinin dava dilekçesinde de belirtiği üzere İstanbul olduğunu, mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından herhangi bir hatalı yahut fahiş faturalandırma yapılmadığını, tüm faturalandırmaların davacı ile imzalan abonelik sözleşmesi ve taahhütname doğrultusunda yapıldığını, davacı şirket ile müvekkili şirket arasındaki akdedilen abonelik sözleşmesi ve taahhütnameye göre müvekkili şirket tarafından davacı yana gsm hatları ve superbox internet aboneliği tesis edildiğini, söz konusu abonelik sözleşmesi ve taahhütnamelerde faturalandırılmanın nasıl yapılacağı bilgisi de verildiğini, akabinde abonelik sözleşmesi ve taahhütname kapsamında müvekkili şirket tarafından sözleşmede belirtilen hatların tanımlanması yapılarak tam ve eksiksiz olarak davacı şirkete teslim edildiğini, ancak davacı kuruma teslim edilen bazı gsm hatlarında sözleşmeye göre tanımlanan paket içeriğinin aşıldığının görüldüğünü, mobil ödemeleri ve diğer ödemeleri müvekkili şirketten talep etmesinin hakkaniyete aykırı ve hukuki dayanaktan da yoksun olduğunu, bu nedenle müvekkil şirkete müzekkere yazılarak davacı ile imzalanan ilgili sözleşmeye ve taahhütnameye istinaden davacı kuruma tesis edilen hatların GSM numaraları ilgili Gsm numaralarının kullanım detaylarını davacı kuruma tanımlanan hatlarda dakika ve data paket aşımı yapılıp yapılmadığını, mobil ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, ayrıca yine müvekkili şirkete müzekkere yazılarak davacı şirkete ait olan aboneliğe ait tüm faturaların ve faturaların detaylı dökümlerinin celp edilmesi talep ettiklerini, müvekkili şirket tarafından gönderilen faturalara davacı şirket tarafından itiraz edilmediğini, bu durumun faturaların kabul edildiğine ilişkin karine teşkil ettiğini, taraflar arasında imzalanan abonelik sözleşmesi ve taahütname kapsamında cayma bedeli yansıtıldığını, ilgili bedelin yansıtılmasında herhangi bir hukuka aykırlık bulunmadığını, bu nedenlerle davanın görüm ve çözüm yerinin İstanbul Ticaret Mahkemesi olması sebebiyle yetkisizlik kararı verilmesini, davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Taraflar arasında akdedilen kurumsal abonelik dolayısıyla davalının fazla tahsil ettiği iddia edilen miktarların iadesi talepli 6100 Sayılı Kanunun 107/1 maddesi gereğince açılan belirsiz alacak davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise davalının sözleşme gereğince kararlaştırılan ücretten fazla bir bedel tahsil edip etmediği, etmiş ise miktarı ve davacının var ise alacaklı olduğu miktarın ne olduğu hususunda olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 07/11/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“6100 sayılı HMK’nın 17. maddesine göre “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”
Taraflar arasında “… Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik sözleşmesinin 7. maddesinde “İşbu sözleşmeden doğacak ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.” hükmü kararlaştırılmıştır.
Dava, 6100 sayılı HMK yürürlüğe girdikten sonra, 28.10.2014 tarihinde açılmış olup, sözleşmedeki yetki şartının geçerli olup olmadığı anılan kanun hükümlerine göre belirlenir. Sözkonusu Kanunun Yetki Sözleşmesi başlıklı 17. maddesinde “Tacirler ve kamu tüzel kişilerinin” sözleşme ile yetkili mahkemeyi belirleyebilecekleri öngörülmüştür. Dava konusu olayda tarafların ikisi de tacir olduğundan bu şart geçerlidir ve uyuşmazlığın Bakırköy . Asliye Ticaret Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
Davalı vekilinin yasal süre içerisinde 6100 Sayılı Kanunun 116/1-a maddesi gereğince yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunumuzun 17/1. Maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” amir kanun hükmü yer almaktadır.
Dosya içerisinde yer alan 29/09/2020 tarihli Kurumsal Tip Abonelik sözleşmesinin “Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri” başlıklı 7. Maddesinde; “İş bu abonelik sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve icra daireleri yetkilidir” denilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, kurumsal abonelik sözleşmesi, Yüksek Mahkeme kararı ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Tarafların 6102 Sayılı Kanunun 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişisi tacir oldukları, 6100 Sayılı Kanunun 17/1 maddesi gereğince taraflar arasında akdedilen yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, 29/09/2020 tarihli Kurumsal Tip Abonelik sözleşmesi gereğince doğacak uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı görülmekle davanın 6100 sayılı HMK m. 116/1-a maddesi delaletiyle 114/1-ç maddesi gereğince mahkememizin yetkili olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla görevli ve yetkili Mahkemenin T.C. İstanbul Adliyesi Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 116/1-a maddesi delaletiyle 114/1-ç maddesi gereğince mahkememizin yetkili olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla görevli ve yetkili Mahkemenin T.C. İSTANBUL ADLİYESİ NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Yetkisizlik Kararımız Kesinleştiğinde; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ VE YETKİLİ T.C. İSTANBUL ADLİYESİ NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2022

Katip Hakim