Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/5 E. 2022/374 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN:
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 06/01/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirket hakkında mahkememizin … esas, … karar sayılı kararı ile İİK’nun 287. maddesi uyarınca 3 aylık geçici konkordato mühleti verildiğini, müvekkili banka tarafından dosyaya müdahil olunduğunu, tasdik edilen projeyi hazırlayan konkordato komiseri tarafından müvekkili bankanın alacaklarının tamamının kabul edilmediğini, müvekkilinin gayri nakdi alacağı olan 25.140,00 TL’nin borçlu şirketin beyanı esas alınarak kabul edilmediğini ve tasdik edilen projede alacak kalemi olarak geçmediğini, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 25.140,00TL gayri nakdi alacaklarına isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından mahkememizce belirlenecek bir bankaya yatırılmasına, haklarının mahfuz tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 22/01/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin konkordato talebini mahkememizin … esas, … karar sayılı kararı ile kabul edilerek komiserce hazırlanan projenin tasdik edildiğini, davacının iş bu dava ile talep ettiği alacak kalemlerinin konkordato dosyasında da değerlendirildiğini ve bu şekilde karar verildiğini, aynı taleple açılan iş bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, konkordato dosyasında alacak kalemlerinin tespit edilerek bu alacak kalemlerine göre proje hazırlandığını, davacının iddia ettiği gibi ana para ve ferilerinin yanlış hesaplandığı iddiasının doğru olmadığını, adi nitelikteki alacaklara ilişkin tüm kalemlerin kabul edildiğini, davacı taraf vekilinin alacaklılar toplantısına katıldığını, oy kullanmadığını ancak alacaklılar toplantı tutanağına herhangi bir itirazlarının olmadığını, tespit edilen alacakların bu şeklide kesinleştiğini, yine komiser tarafından düzenlenen raporun da davacı tarafa tebliğ edildiğini ve bu rapora karşı da itirazlarının olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DELİLLER, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, konkordato yargılaması sırasında çekişmeli hale gelen alacak miktarının konkordato nisabına dahil edilmesi, davasıdır.
Mahkememiz … Esas, … Karar Sayılı konkordato dosyası incelenmiş; bu dosyada verilen geçici ve kesin mühlet kararları ve bu kararlara ilişkin ilan suretleri dosyamıza alınmış, bankacı ve muhasebe uzmanı bilirkişiden oluşturulan heyetten rapor alınmıştır.
Davalı şirketçe açılan konkordato talepli Mahkememiz … esas sayılı dosyasında, davalı için geçici mühlet ve devamında kesin mühlet kararı verildiği, yapılan yargılama neticesinde konkordato projesinin tasdikine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı banka vekili, davalı şirketlere verilen ve henüz iade edilmeyen bir kısım çeklere ilişkin banka sorumluluk bedeli taleplerinin konkordato sürecinde haksız olarak itiraza uğradığını ve projeye dahil edilmediğini ileri sürerek, söz konusu alacaklarının projeye dahil edilmesini ve de bu alacaklarının bir banka hesabında depo edilmesini talep etmiş; davalı vekili ise yukarıda özetlendiği gibi davanın reddini savunmuştur.
İİK’nun 308/b maddesi; “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” hükmünü amirdir.
Diğer yandan Çek Kanunun 3/3. Maddesi: “Muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için; a) Karşılığının hiç bulunmaması hâlinde, 1) Çek bedeli bin Türk Lirası veya üzerinde ise bin Türk Lirası, 2) Çek bedeli bin Türk Lirasının altında ise çek bedelini, b) Karşılığının kısmen bulunması hâlinde, 1) Çek bedeli bin Türk Lirası veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığı bin Türk Lirasına tamamlayacak bir miktarı, 2) Çek bedeli bin Türk Lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığa ilave olarak bin Türk Lirasını, ödemekle yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmündedir. Bu fıkradaki miktar, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmî Gazete’de yayımlanır.” hükmünü içermektedir.
Toplanan deliller ile hükme esas alınan 17/03/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporundan edinilen kanaate göre;
Davalı şirketin kullanımına sunulan çeklerden dolayı, çek karşılığının bulunmaması halinde Çek Kanununun 3/3. Maddesi gereği çeki ibraz eden hamillere ödenen çek sorumluluk bedeli adı altında, konkordato kesin mühlet tarihinden önce ya da kesin mühlet tarihinden sonra ancak iltihak (alacaklar toplantısından 7 gün sonrası) süresine kadar, davacı banka tarafından hiç kimseye bir ödeme yapılmadığı, bu haliyle alacağın gerçek ve muaccel bir alacak niteliğine kavuşmadığı, davacı bankanın riskinin ancak kullanılan ve karşılıksız kalan çekler açısından söz konusu olabileceği, risk gerçekleşmemişse muaccel bir alacaktan söz edilemeyeceği, bu itibarla söz konusu riskin konkordato projesine alacak olarak kaydının mümkün olmadığı, davacının, alacağın bir banka hesabında depo edilmesine yönelik talebinin, İİK 308/b Maddesi 2. fıkrası gereği ancak konkordato davasının görüldüğü sırada konkordato dosyasından değerlendirilebileceği anlaşıldığından, davanın aşağıdaki gibi reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Peşin alınan 429,33TL harçtan alınması gereken 80,70TL harcın mahsubu ile fazla alınan 348,63TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 8,50TL vekalet harcı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/06/2022

Başkan Üye Üye Katip