Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/457 E. 2022/604 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacılar vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin tahıl sektöründe iştigal eden İran merkezli bir firma olduğunu, müvekkili şirketin ve müvekkili … ile davalı … Anonim Şirketi arasında süregelen ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalı firmadan birçok makine, araç, gereç aldığını ve ödemelerini yaptığını, müvekkillerinin süre gelen ticari ilişki doğrultusunda borç ilişkisi doğmuş olduğunu, davalı şirketin peşin ödeme almasına rağmen anlaşılan makine ve ekipmanları göndermediğini, müvekkilinin uzun süre boyunca anlaşma yolları aradığını, davalının 25.07.2019 tarihli tutanağı imzaladığını ve borcu kabul ettiğini, davalının işbu senedin aksini ispat zorunluluğu bulunmadığını, taraflar arasında uyuşmazlığın dava konusu olmaması için taraflar arasında 25.07.2019 tarihli anlaşma sağlandığını ve işbu tutanak adlı anlaşma da tarafların alacak ve borçları tek tek yazıldığını, bu tutanak kapsamında yıllarca süren ticari ilişkideki alışverişler kalem kalem yazıldığını ve mutabakata varıldığını, işbu tutanağın HMK kapsamında senet hükmünde olduğunu, davalı şirket yetkilisinin tutanağı imzaladığını, o halde işbu takibe itiraz etmiş olmalarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının senedin aksini ispat zorunluluğu bulunmadığını, mutabakatın yer aldığı 25.07.2019 tarihli tutanağın 10. maddesinden örnek vermek gerekirse 4 Adet MVD titreşim tahliye makinesi 8 Euro , 2 Adet MLD larva kırıcı makinesi 18/5 -9100 Euro gibi ekipmanlar ve makineler fiyatları ile davalının ödemesi gereken miktarlar tek tek sıralandığını, 25.07.2019 tarihli tutanağın 13. Maddesinde mali durumun genel özetinin çıkarıldığını ve bu mali durum sonucunda davalı müvekkili … toplamda 67597 Euro ödemeyi kabul ettiğini, davalı tarafından müvekkilleri ile yapılan yazışmalarda da borcun kabul edildiğini, davalı şirketin müvekkilini uzun süre oyaladığını, davalının müvekkillerinin tüm çabalarına rağmen ödemesini yapmadığını ve müvekkilini zor durumda bıraktığını, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … takip dosyasında alacağın tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını, ancak davalının haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle takibin durduğunu, bu nedenlerle Konya .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibinde devamına, müvekkili şirket ve … davalıdan ticari ilişki çerçevesinde alacağı olan 40.000 EURO’nun ticari faizi ile takip tutarının % 20 oranında icra inkar tazminatının, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı müvekkillerine ödenmesi talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin … Holding bünyesinde, fabrika ve ağır sanayi tesisleri kuran bir sanayi kuruluşu olduğunu, bu kapsamda Dünya ölçeğinde iş yapmakta olduğunu, Konya bazında ihracat ve döviz kazandırıcı Şirketlerin başında geldiğini, bu kapsamda İran’da da yoğun bir iş potansiyeli olduğunu, davacı tarafın da müvekkilinin İran’da iş ve ticaret yaptığı kişi ve kuruluşlardan birisi olduğunu, uzun yıllardır devam eden bu ilişki boyunca davacıların talep etmiş oldukları tüm makine ve ekipmanları müvekkili şirket tarafından davacılara eksiksiz olarak teslim edildiğini, ancak işbu makine ve ekipmanların tesliminden sonra davacıların montaj vb. birtakım masrafların çıktığını ve birtakım makineleri de iade etmek istediklerini belirttiklerini, davacıların yapılan masraflara ilişkin taleplerine binaen müvekkili şirket davacılardan mali hukuk açısından gerekli olan faturaları kesmesini talep etmiş, davacıların da 27.08.2019 tarihinde 27.600 Euro bedelinde faturayı kesmiş söz konusu faturanın taraflarına iletilmesine binaen 18.09.2019 tarihinde müvekkili şirket tarafından 27.600 Euro davacılara ödendiğini, söz konusu fatura ve ödemeye ilişkin dekontun dilekçe ekinde sunulduğunu, ardından davacıların birtakım makine ve ekipmanları iade etmek istediklerini belirtip bunun karşılığı olarak 40.000 Euro talep etmeye başladıklarını, müvekkili şirketin davacılara iade etmek istedikleri malzemeleri iade faturası keserek göndermeleri halinde işbu iadeyi kabul edip ödeme yapabileceklerini belirttiğini, davacıların müvekkili şirketi daha önce de defalarca faturayı keseceğim şeklinde geçiştirip asla faturaları düzenlemediği için zaten müvekkili şirketin ticari defterlerinde birtakım açıklar oluşmuş olması nedeniyle müvekkili şirketin bu sefer usule ve yasaya uygun olarak davacıların iade faturası kesmeden yani hukuki açıdan gerekli işlemleri yapmadan ödeme yapmak istemediğini, davacıların 40.000 Euro ödeme talep ettiklerini müvekkili şirkete iletmeye devam ettiklerini, müvekkili şirketin de davacıları gerekli işlemleri yapmaları, evrakları göndermeleri, iade için iade faturasının kesilmesi gerektiği gibi hususlar açısından defalarca uyardığını, ancak davacıların ısrarla hukuki sorumluluklarını yerine getirmediklerini, davacıların hukuken yapmaları gereken işlemleri yapmamalarına rağmen müvekkili şirket aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile haksız ve mesnetsiz olarak icra takibi başlattıklarını, işbu takibe karşı müvekkili şirketin usule ve yasaya uygun olarak itiraz ettiğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz iddialarla açılmış olan işbu davanın reddi yönünde karar verilmesini, davacılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Taraflar arasında akdedildiği iddia edilen 25/07/2019 tarihli mutabakat metni gereğince davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği 40.000,00 EURO üzerinden başlatmış olduğu ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasında ihtilafın ise 25/07/2019 tarihli mutabakat metni gereğince davacının, davalıdan herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususlarında olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 13/04/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde ise istem varsa, borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. İşbu tazminata hükmedilmesi için takibin haksız olması tek başına yeterli olmayıp, ayrıca alacaklının takibi başlatmakta kötüniyetli olması da gerekmektedir. Alacaklının kötüniyetli sayılabilmesi için de, takibin haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olması gerekir. Bu hususun ispat yükü de, davalı borçludadır. (Bkz. Prof. … , İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, sayfa 173 vd.) Dairemiz’in 19.01.2012 tarih ve … E., … K; 14.05.2013 tarih ve … E, … K. sayılı ilamları da aynı yöndedir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Davacılar aşamalarda alınan yazılı ve sözlü beyanlarında davalı şirket ile uzun yıllardır devam eden ticari ilişkileri olduğunu, bu kapsamda 25/07/2019 Tarihli Mutabakat Metninin imzalandığını, bu metin çerçevesinde davalının davacılara 67.597,00 Euro ödemeyi kabul ettiğini ancak 40.000,00 Euro kısmı ödemediğini, bu sebeple davalı hakkında icra takibine geçildiğini, davalının itiraz etmesi neticesinde takibin durduğu, haksız itirazın iptali ile davalının icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davalı ile aşamalarda alınan yazılı ve sözlü beyanlarında taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, bu çerçevede teslim edilen bir takım malzemelerin davacılar tarafından iade edilmek istendiği, davacılardan iade faturası kesilmesi halinde taleplerinin kabul edileceğinin iletildiği, 27/08/2019 tarihli ve 27.600,00 Euro bedelli iade faturası kesilmesi üzerinde davacılara 18/09/2019 Tarihinde 27.600,00 Euro ödeme gerçekleştirildiği, bu iade ödemesi akabinde davacıların başkaca bir takım malzeme ve ekipman iade etmek istediklerini söyleyerek 40.000,00 Euro talep ettiklerini lakin iade faturası kesmemeleri sebebiyle bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı, söz konusu mutabakat metninde imzası bulunan kişilerin davalı şirketi temsile yetkili olmadığını ve davanın reddi ile davacıların kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmişlerdir.
3.Davacılar tarafından 6100 Sayılı Kanunun 223/1-2 maddesi gereğince çevirisi ibraz edilen belge suretlerinin incelenmesinde;
*25/07/2019 tarih ve Tutanak Başlıklı belge çevirisinin incelenmesinde; … , … , … , … , … , … , … dikkatine diye başlayan yazı içeriğinde çizelge bulunduğu, bir takım ürün, sayı ve detayın belirtildiği, söz konusu belge üzerinde çevirmen imza ve mühürlerinin bulunduğu, adı geçen şahısların imza ve damga kısımlarının boş olduğu, aslından suret şeklinde alınan belge üzerinde tarafların mutabakatı onayladıklarına ilişkin herhangi bir imza veya damga ya da kaşe olmadığı,
*04/12/2019 Tarihli belge çevirisinin incelenmesinde; … A.Ş’nin İran Temsilcisi olarak ben… olarak başlayan yazışma içeriğinde … /… A.Ş ile yaptığım görüşmede 20/12/2019 tarihine kadar 40.000,00 Euro tutarını … beyin hesabına yatırmayı taahhüt ederim denildiği, söz konusu belge üzerinde çevirmen imza ve mühürlerinin bulunduğu, adı geçen şahısların imza ve damga kısımlarının boş olduğu, aslından suret şeklinde alınan belge üzerinde tarafların mutabakatı onayladıklarına ilişkin herhangi bir imza veya damga ya da kaşe olmadığı, yazışma içeriğinden mail yazışması olabileceğinin değerlendirildiği,
*20/12/2019 Tarihli belge çevirisinin incelenmesinde; … A.Ş’nin İran Temsilcisi olarak … isimli şahsın müşterilerden beklenen ödemelerin gerçekleşmemesi sebebiyle 40.000,00 Euro’yu ödeyemediklerini, 2019 Aralık ayının 27’sine kadar beklenilmesi gerektiğinin ifade edildiği, söz konusu belge üzerinde çevirmen imza ve mühürlerinin bulunduğu, adı geçen şahısların imza ve damga kısımlarının boş olduğu, aslından suret şeklinde alınan belge üzerinde tarafların mutabakatı onayladıklarına ilişkin herhangi bir imza veya damga ya da kaşe olmadığı, yazışma içeriğinden mail yazışması olabileceği mahkememizce değerlendirilmiştir.
4.Mahkememizce davalı şirketi temsile yetkili kişi veya kişilerin tespiti için T.C. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, ilgili ticaret sicil gazetesi ilanları ile imza sirkülerini içerir T.C. Konya . Noterliğinin 21/06/2019 Tarih ve … Yevmiye nolu noter belgesi dosyamız arasına alınmış, ilgili belgelerin incelenmesinde özetle;
*25/09/2019 Tarih ve 21 nolu Yönetim Kurulu Kararı ile herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın şirketi temsile yetkili kişilerin Yönetim Kurulu Üyeleri … ile … 3 yıl süreyle müştereken yetkili kılındığı,
*04/12/2020 Tarih ve 15 nolu Yönetim Kurulu Kararı ile herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın şirketi temsile yetkili kişilerin Yönetim Kurulu Üyeleri … ile … 3 yıl süreyle münferiden ve müştereken yetkili kılındığı,
*B Grubu Temsil ve İlzam Yetkililerinin şirketi 1.000.000,00 TL’yi aşmayacak şekilde borçlandırabileceği, bunların ise … olduğu,
*C Grubu Temsil ve İlzam Yetkililerinin şirketi B Grubu yetkililer ile birlikte imza etmek kaydıyla 700.000,00 TL’yi aşmayacak şekilde borçlandırabileceği, bunların ise … , … ile … olduğu,
*D Grubu Temsil ve İlzam Yetkililerinin şirketi borç altına sokmaya yetkisi olmadığı, bunların ise … olduğu anlaşılmıştır.
5.Davacılar tarafından çevirisi ibraz edilen ve imza içermeyen söz konusu belgelerde adı geçen ve davalı şirket temsilcisi olduğu iddia edilen … , … ya da … isimli şahısların adlarının davalı şirketi temsile yetkili kişiler içerisinde yer almadığı, her ne kadar … isimli şahıs … olarak kabul edilse dahi söz konusu şahsın davalı şirketi borç altına sokma yetkisinin olmadığı anlaşılmıştır. Ve yine kaldı ki yukarıda da ifade edildiği üzere söz konusu belgeler adı geçen tarafların imzalarını içermemektedir.
6.805 Sayılı İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkında Kanun’un 2/1 maddesi gereğince 25/07/2019 tarihli mutabakat metninin aslını ve “Ecnebi Şirket ve müesseseler için bu mecburiyet Türk müessesatı ile ve Türkiye tebaasından olan efrat ile muhabere, muamele ve temaslarına ve devair ve memurini Devletten birine ibraz mecburiyetinde bulundukları evrak ve defterlerine hasredilmiştir.” amir hükmü gereğince varsa davacıların davalı ile aralarındaki ticaretine ilişkin Türkçe tutmakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri ibraz etmek üzere davacı vekiline 1 aylık kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından verilen 04/04/2022 Havale tarihli dilekçede davacıların böyle bir yükümlülükleri olmadığı ifade edilerek Mutabakat Metni aslı ibraz edilmemiş ve yine onaylı tercümesi ibraz edilmiştir.
7.Mahkememizce davacının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için dosya Ticari İşletme ve Şirketler Muhasebesi alanında uzman akademisyen bilirkişiye tevdii edilmiş, dosya içerisinde yer alan 02/08/2022 Tarihli Bilirkişi raporunda özetle; Davalının incelenen 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılı Ticari Defter ve Belgelerini muhasebe ilke ve esaslarına uygun olarak tuttuğu, sahibi lehine delil teşkil ettiği, taraflar arasında 2017 yılından 2021 yılına kadar süregelen ticari ilişki olduğu, bu ilişki neticesinde 2021 yılı sonu itibariyle davalının, davacılardan 10.000,00 Euro alacaklı olduğu ve aynı zamanda davalı şirketin yılda 4 kez Bağımsız Denetçiler Tarafından denetlenen ve denetim raporu KAP’ta yayımlanarak kamuoyu ile paylaşılan Halka Arz olmuş bir şirket olduğu rapor edilmiştir.
8.Her ne kadar davacılar vekili tarafından yeniden bilirkişi raporu aldırılması talep edilmiş ise de; Dosya içerisinde yer alan T.C. Konya . Noterliğinin 21/06/2019 Tarih ve … Yevmiye nolu imza sirküleri, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 28/06/2019 Tarih ve … Sayılı Gazetesinin . Sayfasında yayımlanan davalıyı temsile yetkili olanlara ilişkin liste, T.C. Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 10/12/2021 Tarihli müzekkere cevabı ve ekinde yer alan Yönetim Kurulu Karar Metinleri, davalı şirketin yılda 4 kez Bağımsız Denetçiler Tarafından denetlenen ve denetin raporu KAP’ta yayımlanarak kamuoyu ile paylaşılan Halka Arz olmuş bir şirket olması, Akademisyen Bilirkişi tarafından tanzim edilen 02/09/2022 Tarihli bilirkişi raporunun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, gerekçeli, ayrıntılı ve yöntemine uygun olarak hazırlanmış olduğuna kanaat edilmekle davacı vekilinin yeniden rapor aldırılması talebinin reddine karar verilmiş ve detayı verilen raporun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
9.Yukarıda yapılan açıklamalar, bilirkişi raporu, müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacılar ile davalı arasında 2017 yılından süregelen ticari ilişki olduğu, davacılar tarafından 25/07/2019 Tarih ve Tutanak Başlıklı Mutabakat Belgesi ile 04/12/2019 ve 20/12/2019 Tarihli belgeler dayanak olmak suretiyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibine geçildiği, davalı tarafından söz konusu mutabakat belgesinin ve yazışma içeriklerinin kabul edilmediği, nitekim söz konusu belge asıllarının talep edilmesine rağmen davacılar tarafından yasal süre içerisinde Mahkememiz dosyasına sunulmadığı, sadece çevirisinin sunulması ile yetinildiği, söz konusu çevirilerin incelenmesinde ise ilgili belgelerde adı geçen kişilerin mutabık olduklarına ilişkin herhangi bir imza içermediği ve dahi ilgili belgelerde adı geçen kişilerin davalı şirketi temsile ve ilzama yetkili, borç altına sokabilecek kişi veya kişilerden olmadığı, adı geçen … isimli şahsın şirket kayıtlarından hiç bir şekilde adının geçmediği, davacıların 805 sayılı Kanunun 2/1 maddesi gereğince davalı şirket ile ticari ilişkileri sebebiyle Türkçe tutmakla yükümlü oldukları defter ve belgeleri sunmadığı, Mahkememizde davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde davalı şirketin yılda 4 kez Bağımsız Denetçiler Tarafından denetlenen ve denetin raporu KAP’ta yayımlanarak kamuoyu ile paylaşılan Halka Arz olmuş bir şirket olduğu, ticari defter ve belgelerinin lehine delil teşkil ettiği, usulüne uygun olarak tutulduğu ve incelenen defterlerinde davacılardan 10.000,00 Euro alacaklı olduğu görülmekle davacıların davalarının reddine karar verilmiştir.
10.Her ne kadar davalı vekili tarafından kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de; Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 13/04/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davacının icra takibine başlamakta kötüniyetli olduğu dosyadaki mevcut delillerle davalı yanca ispat edilemediğinden yasal şartların oluşmaması sebebiyle kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Peşin alınan 6.994,57TL harçtan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla alınan 6.913,87‬TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacılara iadesine,
4-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre dava değeri de nazara alınarak hesaplanan 60.340,91TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip Hakim