Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/456 E. 2023/361 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın … nolu ticarethane suyu abonesi olduğunu, davalı borçlunun bu aboneliğe istinaden kullandığı 2014/08, 2014/09, 2014/11, 2015/09, 2015/10, 2016/02, 2016/06, 2016/08, 2017/03, 2017/07, 2017/08, ve 2017/09 dönemlerine ait su tüketim bedellerini ödemediğini, ödenmeyen bedellerin tahsili amacıyla Konya . İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden davalı borçlu hakkında MTS takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davalının süresinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, akabinde uyuşmazlık konusu için Konya Arabuluculuk Bürosu’na başvuruda bulunulduğunu, ancak arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, davalı borçlu dava konusu yerin icra kanalıyla başkalarına satıldığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, ancak davalının aboneliğini feshettirmediğinden dolayı abone sözleşmesinden ve ilgili mevzuattan kaynaklı olan yasal sorumluluğunun devam ettiğini, nitekim … Tarifeler Yönetmeliği’nin 4 .maddesinin 5.fıkrasında “ Abone sözleşmesi, abone veya idare tarafından feshedilmedikçe aynı koşullarla devam eder.”, yine abonelik sözleşmesinin 8.maddesinde (yeni sözl.9.madde “sözleşmesinin feshine kadar geçerli olduğu ve 10.maddesinde (yeni sözleşmede 11.madde) abonelerin … ile yaptığı abone sözleşmesine ait ilişkisini kesmeden aboneliği terk ederlerse başkaları tarafından kullanılacak suyun bedelinden de sorumlu olacakları” hükümlerini havi olduğunu, bu konuda kurum kayıtları incelendiğinde ve yapılacak bilirkişi incelemesi ile de durumun anlaşılacağını, bu nedenlerle borçlunun MTS takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamını, borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizde görülmekte olan davada mahkememizin görevli olmadığını, tarafların tacir olmadığını, her iki tarafın ticari iletmesi ile ilgili bir husus olmayıp TTK’da geçen bir madde ile de hüküm altına alınmadığını, icra takibine konu edilen su faturaların müvekkilinin kullanmadığı suların faturası olduğunu, müvekkilinin devlet memuru olduğunu, dava konusu taşınmazı öncelikle ipotekli bir şekilde devrettiğini ve devamında icra yoluyla satışının gerçekleştirildiğini, kamu tüzel kişiliğine haiz bir kuruluşun icra kanalıyla boşalttırılan bir aboneliğe su kullandırmaya devam ettirmesinin kabul edilemez olduğunu, kaldı ki takibe girilen faturalara bakıldığında düzensiz parça parça faturalar olduğunu, fatura başlangıcının 2014 yılına ait olan ödenmemiş su faturalarının takibi için 2021 yılının beklenilmesinin TMK’nun 2. maddesine aykırı olduğunu, davacı …’nin ödenmeyen faturaları müvekkilinin depo ettiği meblağdan mahsup edip karşılanmayan kısmı için vermiş olduğu su hizmetini kesmek yerine kullandırmaya devam ettiğini, ödenmeyen su faturalarının abonelerin yatırdığı depozito miktarını aşması halinde … tarafından suyun kesilerek derhal tahsil yoluna gidilmesi gerektiğini, davacının ihmalkar davrandığını, davacının ve müvekkilinin mağdur olduğunu, her ne kadar müvekkilinin aboneliği devam etse de kullanmadığı su bedellerinin müvekkiline yüklenmesinin hakkaniyet ilkesine aykırı olduğunu, abonelerin … Tarifeler Yönetmeliğin’de başkaları tarafından kullanılacak suyun bedelinden sorumlu oldukları belirtilmiş ise de; bu durumun TBK 20. maddesine aykırı olduğunu, hizmet alabilmek için imzalamaya mecbur bırakılan bir sözleşme ya da yönetmelik üzerinden müvekkilinin kullanmadığı suyun ücretinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin benzeri bir durumu elektrik sağlayıcı şirketle yaşadığını, kullanmamış olduğu halde aboneliğinin devamı nedeniyle müvekkiline kesilen faturaları tahsil yoluna gittiğini, müvekkilinin yaptığı itiraz üzerine … AŞ ile yaptığı görüşme neticesinde söz konusu fatura tahsillerinden vazgeçtiklerini, bu nedenlerle öncelikle davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … dosyası ile yapılan MTS takibinden dolayı yapmış olduğu itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının takipteki kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğü’nün MTS … Esas sayılı dosyası, abonelik sözleşmesi, … kayıtları, dönem tahakkuklarının ayrı ayrı detaylı faturaları (ilk okuma endeksi, son okuma endeksi, birim fiyat, çtv vb. kısımlar olacak şekilde) davacıdan temin edilerek tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce UYAP üzerinden Konya . İcra Müdürlüğünün MTS … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış olup incelenmesinde; alacaklının Konya Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü, borçlunun … olduğu, borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmuş olup, mahkememizce görev itirazına istinaden yapılan değerlendirmede;
Türk Ticaret Kanunu’nun 16. maddesinin birinci fıkrasında; ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşların da tacir sayılacağı belirtilmiştir. Davacı … Genel Müdürlüğü, 2560 Sayılı İSKİ Kanunu’nun ek 5 ve geçici 10. maddeleri ile kurulmuş olup, özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olması yanında ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletilmekte, yaptığı işler itibariyle de ticarethane sayılmakta ve tacir sıfatını taşımaktadır. Nitekim Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 29/01/2021 Tarih ve … Esas ve … Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Yine dava konusu abonelik türünün “Ticarethane” şeklinde olduğu görülmekle dava konusu uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesi dosya su tüketimi konusunda uzman bilirkişiye verilerek davaya konu alacağın olduğu dönemlerde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat ve abonelik sözleşmesi hükümleri de değerlendirilmek suretiyle rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan 05/04/2022 tarihli raporda özetle;
1-)2014/08-09, 2015/09-10, 2016/02-06, 2017/08-09 dönemleri için toplam 9 adet faturada her ne kadar fatura düzenlenmiş olsa da ilk okuma ve son okuma endekslerinin aynı olduğu, ancak sarfiyat kısımlarına yazılan tüketim verilerinin nasıl ve ne için yazıldığı dava dosyası içeriğindeki bilgi ve belgelerde bulunmadığı, bu nedenlerle söz konusu faturalarda tüketim ilk ve son endekslerinin aynı olması nedeniyle su tüketim miktarının 0 olması nedeniyle ilgili dönemlerde su tüketim bedelinin hesaplanamayacağı,
2-)2016/8 dönemi için düzenlenen faturada da ilk endeksin 881, son endeksin 0 olduğunun anlaşıldığı, tüketim ölçüm sayaçlarının ileriye olarak tüketim kaydı yapması nedeniyle ilk endeksin 881, son endeksin 0 olmasının teknik olarak mümkün olmadığı, bu nedenlerle söz konusu faturada ilgili dönemde su tüketim bedelinin hesaplanamayacağı,
3-)2017/03 ve 2017/07 dönemlerinde su tüketimlerinin meydana geldiği, ilgili faturalar için su tüketim bedelinin hesaplanabileceği;
Yapılan hesaplamalara göre dava konusu 2017/03 dönem su tüketim bedelinin 2.893,36-TL olacağı, dava konusu 2017/07 dönem su tüketim bedelinin 7.228,59-TL olacağı, 2017/03 ve 2017/07 dönemlerinde su tüketimlerine karşılık gelen toplam fatura bedelinin 10.122,32-TL olacağı rapor edilmiştir.
Taraf vekillerinin beyan ve itirazı üzerine ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 25/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Yapılan hesaplamalara göre dava konusu 2017/03 ve 2017/07 dönemlerinde su tüketimlerine karşılık gelen toplam fatura bedelinin 10.122,32-TL olacağı rapor edilmiştir.
Taraf vekillerince bilirkişinin işbu ek raporuna karşı sunulan itirazları da bilirkişi tarafından değerlendirilerek tekrar ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 06/02/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Kök ve ek raporda sehven yapılan hataların düzeltildiğini, yapılan hesaplamalara göre dava konusu 2015/10 dönem su tüketim bedelinin 805,38-TL olacağı, 2017/03 dönem su tüketim bedelinin 2.505,19-TL olacağı, 2017/07 dönem su tüketim bedelinin 7.524,13-TL olacağı, su tüketimine dayalı toplam fatura bedelinin 10.564,70-TL olduğu rapor edilmiştir.
Bilirkişi ek raporu yeterli görülmemekle ve yapılan beyan ve itirazlar da nazara alınarak tekrar ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 28/04/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Yapılan hesaplamalara göre dava konusu 2015/10 dönem su tüketim bedelinin 805,38-TL olacağı, 2017/03 dönem su tüketim bedeli 2.505,19-TL olacağı, 2017/07 dönem su tüketim bedeli 7.524,13-TL ( Raporun 4. Sayfasında da görüldüğü üzere hesap hatası yapılmış olup hesap hatası mahkememizce re’sen düzeltilmiş olup doğrusu 7.733,93-TL’dir. ) olacağı, 2017/08 dönem su tüketim bedeli 396,83-TL olacağı, toplam fatura bedelinin 11.231,53-TL ( Doğrusu 11.441,33-TL olacak ) (gecikme zammı ve gecikme zammı KDV’si dahil olmak üzere) olacağı rapor edilmiştir.
Davalı vekili tarafından dava konusu taşınmazda müvekkilinin aboneliğinin bulunduğunu, ancak dava konusu taşınmazın Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra yoluyla satıldığını, su tüketim bedellerinin müvekkiline ait olmadığı iddia edilmiş ise de; … Tarifeler Yönetmeliği’nin 49. maddesinin 5. fıkrasında “Abone sözleşmesi, abone veya idare tarafından feshedilmedikçe aynı koşullarla devam eder.” hükmünün cari olduğu, sözleşme hükümlerinde de aynı hususların tekrarlandığı, dolayısı ile davalının aboneliğin cari olduğu söz konusu dönemlere tekabül eden bedellerden sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili ayrıca dilekçesinde %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir.
İİK.’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğıne başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması şart değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde incelendiğinde; Davacı vekili tarafından davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … dosyası ile yapılan MTS takibinden dolayı yapmış olduğu itirazın iptali talep edilmiş olup, hükme mesnet alınan en son ek bilirkişi raporuna göre davacının icra takip tarihi itibarı ile davalıdan 10.687,00-TL asıl alacak, 698,46-TL işlemiş gecikme zammı ve 55,87-TL KDV olmak üzere toplam 11.441,33-TL kadar alacaklı olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-)Davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … (MTS) takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 10.687,00-TL asıl alacak, 698,46-TL işlemiş gecikme zammı ve 55,87-TL KDV olmak üzere toplam 11.441,33-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, 10.687,00-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %24 ve değişen oranlarda gecikme zammı uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Hüküm olunan miktarın %20’si olan 2.288,27-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Alınması gereken 781,56-TL harçtan, peşin alınan 214,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 566,96-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına (11.441,33/12.566,06) göre hesaplanan 1.201,85-TL’sinin davalıdan, 118,15-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 214,60-TL peşin harcı olmak üzere toplam 273,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından sarfedilen 1.300,00-TL bilirkişi ücreti, 8,50-TL vekalet suret harcı, 148,50-TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.457,00-TL yargılama giderinden davanın haklılık oranına (11.441,33/12.566,06) göre hesaplanan 1.326,59-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-)Davalı tarafından sarfedilen 8,50-TL vekalet suret harcı yargılama giderinin davanın haklılık oranına (1.124,73/12.566,06) göre hesaplanan 0,76-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.124,73-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, mazereti reddedilen davalı vekilinin yokluğunda miktar itibari ile kesin olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.18/05/2023

Katip Hakim