Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/452 E. 2021/450 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 29/03/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 04/01/2019 tarihinde …sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkili …’ün ağır yaralanmış olduğunu, söz konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını, kazaya neden olan …sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza tarihinde davalı … şirketince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanmış olduğunu, müvekkilinin işbu trafik kazasından dolayı uğramış olduğu maddi tazminatın (geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, SGK tarafından karşılanmayan ve fatura edilemeyen tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik dönemi için bakıcı giderlerinin ve ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklı tazminatın) ödenmesi için davalı … şirketine başvurduklarını, ancak herhangi bir cevap verilmediğini ve ödeme yapılmadığını, arabuluculuk müessesinden de bir sonuç alamadıklarını ve işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını, müvekkilinin oluşan ve karşılanmayan maddi zararını ve tazminat miktarını belirleyebilmeleri mümkün olmadığından ve bilirkişi incelemesi sonucu alacağın gerçek miktarı tespit edileceğinden davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını beyan ederek 100,00-TL sürekli iş göremezlik nedeniyle uğradığı zarar, 2.000,00-TL geçici iş göremezlik nedeniyle uğradığı zarar, 2.000,00-TL geçici iş göremezlik dönemi için bakıcı giderleri ve 100,00-TL SGK tarafından karşılanmayan fatura edilemeyen belgesiz tedavi giderleri, 10,00-TL ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklı tazminat olmak üzere toplam 4.210,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi (ticari faiz) ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Açılan dava ( Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Akşehir .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sırasına kaydedilmiş, Akşehir .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07/09/2021 gün ve …esas …karar sayılı kararı ile bu davaya Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakması gerektiği gerekçesiyle, dosyanın Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devrine ve gönderilmesine karar verilmiş, karar taraflara tebliğ edilmeden ve kesinleştirme şerhi yazılmadan dosya Konya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmiş ve tevzi sonucu Mahkememizin …esas sırasına kaydedilmiştir.
Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Akşehir .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07/09/2021 gün ve …esas …karar sayılı ilamında, HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı gerekçeye dayanak yapılmıştır.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı ile, “Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin Konya ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesine ve iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanunî hâkim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir.
Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanunî hâkim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. 1982 tarihli Anayasa’yı kabul eden Danışma Meclisi’nin Anayasa Komisyonu’nun gerekçesinde “…bu suretle davanın olaydan sonra çıkarılacak bir kanunla yaratılan bir mahkeme önüne getirilmesi yasaklanmakta, yani kişiye yahut olaya göre kişiyi yahut olayı göz önünde tutarak mahkeme kurma imkânı ortadan kaldırılmaktadır. Bu ise tarafsız yargı merciinin ilk gereğidir.” denilmektedir (Özbudun, E.: Türk Anayasa Hukuku, Ankara 2005, 8. Baskı, s: 118-119).
Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir.
O hâlde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi; “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 tarihli ve …E., …K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) 24.03.2005 tarihli ve 188 sayılı kararında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri konusunda İstanbul ve Ankara’da kurulup, faaliyete geçirilen fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinin, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 551 sayılı Patent Haklarının Korunması, 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması, 555 sayılı Coğrafi İşaretlerin Korunması, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmündeki Kararnamelerinden kaynaklanan hukuk davaları için ihtisas mahkemeleri olarak belirlenmesine, yargı çevrelerinin ise kuruldukları yerin mülki hudutları olarak tespit edilmesine; fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmayan yerlerde, yukarıda zikredilen Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerden kaynaklanan hukuk davaları için; bir asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bu mahkemenin, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı asliye hukuk mahkemesinin yetkilendirilmesine, ilgili mahkemelerin yargı çevrelerinin ise adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsayacak şekilde belirlenmesine karar verilmiştir. Halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
O hâlde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır.
Dolayısıyla, Akşehir .Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği kararın, gönderme kararı denilmesine rağmen, teknik anlamda bir görevsizlik kararı olduğu, Uyap işlemlerinin de görevsizlik/yetkisizlik şeklinde yapıldığı belirlenmiştir.
Teknik anlamda görevsizlik/yetkisizlik kararı üzerine dosyanın Mahkememiz tarafından görülebilmesi için ise, bu kararın taraflara tebliğ edilmesi, kesinleştirilmesi ve süresinde talep olması halinde görevli mahkemeye gönderilmesi gerekmektedir.
Kaldı ki, gönderme kararları iş bölümünün söz konusu olduğu hallerde söz konusu olabilir. HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı, aynı sıfat ve düzeydeki mahkemeler arasında bir iş bölümü düzenlemesine değil, ihtisas mahkemelerinin yargı çevresinin genişletilmesine (göreve) ilişkin bir karardır.
Her ne kadar gönderme kararına karşı gönderme kararı verilemez ise de anılan nedenlerle Akşehir .Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının, teknik anlamda bir görevsizlik kararı olduğu, tebligat, kesinleştirme ve gönderme talebi konusunda eksiklik bulunduğu sonucuna varmıştır. Bu usuli eksikliklerin giderilmesi amacıyla da Mahkememizin bu esas sırasının kapatılarak, dosyanın Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Mahkememizin bu davada görevli olup olmadığı şimdilik değerlendirilmeksizin, sadece ilk kararı veren mahkemenin tebligat ve kesinleştirme eksikliklerinin giderilebilmesi amacıyla bu esas sıramızın kapatılarak, dosyanın ilk kararı veren Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Akşehir .Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-Harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemesince takdir edilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu kesin olarak karar verildi. 30/09/2021

Katip … Hakim …