Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/446 E. 2021/408 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali Davası Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 29/04/2021 tarih, …Esas, …Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderilmekle, yapılan açık yargılaması sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;10/11/2018 tarihinde müvekkili şirkete ….numaralı poliçe ile kasko sigortalısı bulunan …ait ve kendi sevk ve idaresindeki …plaka sayılı araca, davalı …’a ait sürücüsü tespit edilemeyen …plaka sayılı aracın çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, gerçekleşen olayda sigortalı araçta meydana gelen hasar bedeli olan 1.969,01-TL’nin müvekkili şirket tarafından 14/12/2018 tarihinde ödendiğini, kazanın oluşumunda …plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, aracın kaza sonrası kaza yerini terk ettiğini, 6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesi gereğince sigorta şirketi tazminatı ödediğinde sigortalının yerine geçtiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın tahsili için Konya . İcra müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından icra takibine başlanıldığını, yapılan takibin davalının haksız ve hukuka aykırı itirazı sonucu durdurulduğunu, davalının icra dosyasına itiraz ederken borcun ödendiğine dair herhangi bir belge sunmadığını beyan ederek davalının Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı cevap dilekçesi vermemiş olup duruşmadaki beyanında; Davacı sigorta şirketinin sigortalısının kendi aracına arkadan çarptığını, kendisinin kusurunun olmadığını, olay olduktan sonra karşı tarafın aracında küçük bir çizik olduğunu, polisi aradıklarını, maddi hasarlı kazalarda gelmediklerini, karşı tarafın ısrarla polis gelmesini istediğini, tutanak tutmayı kabul etmediğini, tutanak tutmayınca oradan beraber ayrıldıklarını, daha sonra arkasından polis çağırdığını, karşı tarafın aracında çok yüksek bir hasar olmadığını, hasar miktarını da kabul etmediğini ve davanın reddini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Sigortacı tarafından sigortalının karışmış olduğu kaza nedeniyle sigortalı araç hasar bedeli olarak sigortalıya yapılan ödemenin, kazaya karışan davalıdan rücuen tazmini için başlatılmış icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; her ne kadar iş bu davada Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas, …Karar sayılı dosyasından görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ise de; 6100 sayılı HMK’nun 1.maddesinde; Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir” hükmüne yer verilmiştir. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 S.Y. ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmü getirilmiştir.
Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri, genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılmış olup, ihtisas mahkemesi haline getirilmiştir. Diğer yandan 6102 Sayılı TTK.’nun 4/1. Maddesinde “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın …”denilmek suretiyle bu madde de sayılan davalar, taraflar tacir olmasa veya ticari işletmeye ilişkin olmasa da ticaret mahkemelerinde bakılacak davalar olarak sayılmıştır.
Açılan işbu davada dava dışı sigortalı tacir olmadığı gibi davalı taraf da tacir değildir. Dolayısı ile davada ticaret mahkemelerinin görevli olması için tarafların tacir olup işin de ticari işletme ile ilgisinin bulunması ( nispi ticari dava ) ya da Türk Ticaret Kanunu ya da özel kanunlarda ticaret mahkemesinin görevine girecek davalardan olması ( mutlak ticari davalar ) gerekmektedir.
Davacı sigorta şirketi, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli …Esas ve …Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmıştır.
Nitekim Yargıtay . H.D.’nin …E., …K. sayılı ve 09/06/2020 tarihli ilamında da; davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği ifade edilmiştir.
Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan yargı yeri belirlemesi için benzer mahiyette dosyaların gönderildiği Konya BAM . H.D.nin yakın tarihli olan …E., …K. Sayılı ve 09/09/2021 tarihli ilamı ve yine Konya BAM . H.D.nin yakın tarihli olan …E., …K. Sayılı ve 16/07/2021 tarihli ilamlarında özetle; Davacının sigortalısının tacir olmadığı, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin TTK 11. maddesinde tanımlanan ticari işletme ile ilgili olmadığı ve davacı sigorta şirketinin yerine geçtiği dava dışı üçüncü kişinin, aynı yasanın 12. maddesinde tanımlanan tacir sıfatına sahip olmadığı, diğer bir değişle açılan davanın TTK’nın 4. maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan ve ticari işletme ile ilgili nispi ticari davalardan olmadığı (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun …Esas …Karar ve 21/03/2019 tarihli içtihatı) anlaşıldığından davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmıştır. (Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/07/2020 tarih …Esas-…Karar sayılı kararı)
Açıklanan sebeplerle; davaya konu uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yer olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.” Şeklindeki kararlar ile yargı yeri olarak Asliye Hukuk Mahkemesi belirlenmiştir.
Bu nedenle Huzurdaki davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Zira dava özü itibariyle TTK’nun 4.maddesi kapsamına girmeyen haksız fiilden kaynaklı bir davadır. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkında dayanan rücu davası içinde söz konusudur. Öte yandan dava dışı sigortalı tacir olmadığı gibi davalı da tacir değildir. Davacı şirket halefiyet hakkına dayalı olarak bu davayı açmış olup, davacı ile davalı arasında ise TTK’nun da düzenlenen bir ticari ilişki de söz konusu değildir. Bu nedenle görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Ancak Mahkememiz ile Konya .Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan işbu görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan (istinafsız/temyizsiz) kesinleşmesi ve talep edilip gerekli posta giderlerinin verilmesi halinde görev uyuşmazlığının çözümü (mercii tayini) için dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-)Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli ve yetkili Konya . Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-)Mahkememiz ile Konya .Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan işbu görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan (istinafsız/temyizsiz) kesinleşmesi ve talep edilip gerekli posta giderlerinin verilmesi halinde GÖREV UYUŞMAZLIĞININ ÇÖZÜMÜ (MERCİİ TAYİNİ) İÇİN dosyanın resen KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, tarafların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 16/09/2021

Katip Hakim