Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/442 E. 2023/360 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :1-)
VEKİLİ :
: 2-)
VEKİLİ :
: 3-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; … Mah. … Sokakta kaldırım yanında park halinde bulunan … plakalı 2014 model … Actual Plus 1,3 multijet özelliğindeki aracına, 17/07/2020 tarihinde 23:55 sıralarında sürücüsü … olan … plakalı … yarı römorklu aracın çarptığını, kaza sonucunda aracının şoför mahalli tarafından yani sol arka kapıdan başlayarak kapısında yırtılma oluştuğunu, aracın ön kapısında daha büyük açılma oluştuğunu, sol ön camın komple dağıldığını, … Plakalı … yarı römorklu aracın davalı … Sigorta AŞ tarafından sigortalı olduğu için öncelikle sigorta şirketine başvurulduğunu, şirketin … numaralı hasar dosyasını açtığını, aracın kaza gören kısımlarının onarım bedellerinin ödendiğini, ancak değer kaybının ödenmediğini, değer kaybının ödenmesi için Arabuluculuk yoluna müracaat edildiğini, ancak görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını, kazanın oluşumunda … plakalı … Yarı Römorklu aracın sürücüsü …’nun tam kusurlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı taraflara usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iş bu davayı kısmi/belirsiz dava olarak ikame etmesinde hukuki menfaatinin bulunmadığını, başvurucu yan tarafından dava konusu araçta ekspertiz incelemesi yapıldığını, davacının hasar bedelini belirleyemediğinin kabulünün mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla sigorta poliçesi hazırlanış tarihi itibariyle sigortalının maddi tazminat araç başına sigorta limitinin 39.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin bu teminat ile sorumlu olduğunu, ekspertiz raporları doğrultusunda 17/07/2020 tarihinde meydana gelen kazada hasarlanan … plaka sayılı aracın hasarının karşılanması amacıyla müvekkili şirket tarafından 31/08/2020 tarihinde 3.000,00-TL hasar tazminatı, 04/09/2020 tarihinde 3.233,87-TL yedek parça ödemesi ve 23/12/2020 tarihinde 855,00-TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödemeler doğrultusunda müvekkili şirketin sorumluluklarını yerine getirdiğini, davacının talep edebileceği faiz talebinin yasal faiz olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının hukuki menfaatinin bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalılar … Ticaret Limited Şirketi’nin ve …’nun cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; Trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybının tazmini davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 17/07/2020 tarihinde davacıya ait park halindeki … plakalı araca, davalı sürücü …’nun yönetimindeki … plakalı ve bu araca takılı … plakalı yarı römorkun çarpması nedeni ile davacı aracındaki değer kaybının davalılardan tahsili hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflarca bildirilen deliller toplanmış, kazaya karışan araçlara ait trafik kayıtları ve belgeler, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyası, ödemelere ilişkin dekont ve belgeler, trafik kazası tespit tutanağı, Türkiye Reasürans Şirketler Birliğine ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevapları, Makine Mühendisi ve Adli Trafik Bilirkişi raporu, kazaya uğrayan araca ilişkin fotoğraflar ile tüm bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Akabinde dosya Adli Trafik bilirkişisi ile makine mühendisi bilirkişiye verilerek kazadaki tarafların kusur durumu ve davacı aracındaki araç değer kaybının belirlenmesi için rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan 17/07/2022 tarihli heyet raporunda özetle;
Kusur yönüyle; … Plakalı çekici ve buna bağlı … Plakalı Yarı Römork sürücüsü …’nun bu kazının oluşumunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 137/2-d maddesini ihlal ettiği (Görüş alanları dışında kalan yerler varsa veya araçları kamyon, çekici, otobüs veya Römork takılı bir araç ise tehlikesizce hareket edebilmeleri ve uyarılmaları için bir gözcü bulundurmamaları), park halinde olan … plakalı otomobil sürücüsünün ise bu kazanın oluşumunda herhangi bir kural ihlali olmadığı rapor edilmiştir.
Hasar yönüyle; Davaya konu … plaka sayılı otomobilin 17/07/2020 kaza tarihi itibariyle hasarsız halinin değerinin 80.000,00-TL olduğu, hasar görüp onarıldıktan sonra değerinin ise 74.000,00-TL olacağı rapor edilmiştir.
Taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna yapılan itiraz ve beyanlar doğrultusunda ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler tarafından düzenlenen 17/09/2022 tarihli ek raporda özetle; Kusur yönüyle yapılan değerlendirmenin 17/07/2022 tarihli kök rapordaki gibi olduğu, hasar yönüyle yapılan değerlendirmede ise; kök raporun 3 sayfasında aracın aritmetik ortalamasının 348.429,90-TL olarak sehven yazıldığı, nitekim 4. sayfa da işlem yapılarak 247.175,00-TL olarak belirlendiği sonraki hesaplamaların da doğru belirlenen bedel üzerinden devam ettiği, dava konusu … plaka sayılı otomobilin 17/07/2020 kaza tarihi itibariyle hasarsız halinin değerinin 80.000,00-TL olduğu, hasar görüp onarıldıktan sonra değerinin 74.000,00-TL olacağı rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna sunmuş olduğu itiraz da nazara alınarak; daha önce dosyaya rapor sunmayan bilirkişi …’ya dosyanın tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 22/12/2022 tarihli raporda; Davaya konu … plakalı araçta trafik kazası sonucunda meydana gelen değer kaybının 12.000,00-TL olacağı, davacı tarafından davaya konu araçta meydana gelen trafik kazası sonucunda meydana gelen değer kaybı ile ilgili davalı sigorta şirketinden 855,00-TL tahsil edildiği rapor edilmiştir.
Son sunulan bilirkişi raporunun, emsal Yargıtay İlamlarına uygun olduğu, zira araçta meydana gelen değer kaybının; aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki onarılmış hali ile rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı sigorta şirketi tarafından ilk rapor sonrasında belirlenen tutarın davacıya ödendiği ifade edilmiş ise de; … Bankası A.Ş. ile yapılan yazışmaya göre söz konusu tutarın gönderilen davacının hesabının kapatılmış olması nedeniyle iade edildiği anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili davanın kısmi/belirsiz dava olarak açılamayacağını ifade etmiş ise de; HMK’nın 107 ve 109. maddeleri mucibince davanın hem belirsiz, hem de kısmi dava olarak açılmasına herhangi bir mani söz konusu değildir. Kaldı ki davacı vekili davayı kısmi dava olarak açmış, son sunulan rapor sonrasında da davasını ıslah etmiştir.
Davacı vekili 09/03/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000,00-TL değer kaybı alacaklarını 1.145,00-TL daha artırarak 11.145,00-TL olarak ıslah ettiğini beyan etmiştir. Zira belirlenen 12.000,00-TL değer kaybından davalı sigorta şirketi tarafından 23/12/2020 tarihinde ödenen 855,00-TL değer kaybı tenzil edildiğinde araç değer kaybı olarak geriye bakiye 1.145,00-TL tutarında bir meblağ kalmaktadır.
Huzurdaki davada davacıya ait aracın onarım masrafları davalı sigorta şirketi tarafından ödenmiş ve fakat araç değer kaybı ise kısmen ödenmiştir.
Davacı vekili kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybını talep etmiştir. Davaya konu olan kazada davacıya ait araç hasara uğramıştır. Bu tür kazalarda aracın kaza sonrası onarıldıktan sonra mübadele ( rayiç ) değerinin, olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü araç tamamen onarılmış olsa bile bu aracın tahribatın izlerini taşıyacağı aşikardır. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden daha düşük olacaktır. Bu da aracın cari değerini düşürecektir.
Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur. Kural olarak; araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gören kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonraki ikinci el satış değeri arasındaki fark değer kaybını gösterir. Son rapor sunan bilirkişi tarafından yapılan hesaplama da emsal Yargıtay içtihatlarına uygun olarak bahsi geçen şekilde yapılmış ve hükme mesnet alınmıştır. Ayrıca kusur belirlemesi de kaza tespit tutanağı ile uyumludur.
Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/09/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında; “Hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının tespiti, Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda esas alınan, aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2. el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa değeri arasındaki fark kriterine uyulmaksızın, kaza tarihinden sonra 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlarına göre belirlenen değer kaybı hesaplama yöntemine göre hesaplandığı anlaşılmıştır. Araçta meydana gelen değer kaybının; aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki onarılmış halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekir. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler ışığında araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken kaza tarihinden sonra yürürlüğe giren genel şartlara göre belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilmiştir. (Benzer yönde Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile Konya Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 21/02/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı)
Davalı sigorta şirketi vekili ıslah talebine karşı süresi içinde verdiği beyan dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Dava kısmi dava olarak açıldığından dolayı zamanaşımı süresi sadece kısmi olarak açılan miktar için kesilmiştir. Nitekim KTK m.109’a göre, “motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. ” hükmü gereğince ıslah edilen kısım bakımından ise iki yıllık zaman aşımı süresi ıslah tarihinde dolduğundan dolayı sigorta şirketi bakımından 1.145,00-TL bedelin reddi, ayrıca her ne kadar araçta değer kaybı olarak 12.000,00-TL belirlenmiş ise de, bidayetteki talep kısmi dava olarak 10.000,00-TL istenmiş, davalı sigorta şirketi bakımından işbu bedelden 23/12/2020 tarihinde ödenen 855,00-TL değer kaybı tenzil edildiğinde sigortacıdan talep edilecek bedelin 9.145,00-TL olduğu anlaşılmış, temerrüt tarihi olarak ise davadan önce başvurunun tebliğ tarihi olan 01/09/2020 tarihine 8 iş günlük sürenin ilavesi sureti ile 14/09/2020 tarihi nazara alınmıştır.
Diğer davalılar bakımından ise temerrüt kısmi dava olarak açılan 10.000,00-TL için kaza tarihi olan 17/07/2020 tarihi, ıslah edilen kısım olan 1.145,00-TL bakımından ise ıslah tarihi olan 09/03/2023 tarihi nazara alınmıştır. Ancak kısa kararda sehven söz konusu tarih 09/03/2020 olarak zapta geçmiş olup, HMK 304. maddesi mucibince söz konusu tarih gerekçeli kararda açık hata kabul edilerek ve hakkaniyet gereği 09/03/2023 olarak düzeltilmiştir. Faizin nev’i olarak da sigortalı araç ticari olduğundan dolayı avans faizine hükmedilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde incelendiğinde; Davacı vekilince 17/07/2020 tarihinde davacıya ait park halindeki … plakalı araca, davalı sürücü …’nun yönetimindeki … plakalı ve bu araca takılı … plakalı yarı römorkun çarpması nedeni ile davacı aracındaki değer kaybının davalılardan tahsili talep edilmiş olup, az yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının ıslah dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KISMEN KABULÜ İLE;
1-)11.145,00-TL araç değer kaybının davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile temerrüt tarihi olan 14/09/2020 tarihinden ve 9.145,00-TL’sinden sorumlu olacak şekilde, diğer davalılar bakımından ise 10.000,00-TL’sine kaza tarihi olan 17/07/2020 tarihinden, 1.145,00-TL’ye ise ıslah tarihi olan 09/03/2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Alınması gereken 761,31-TL harçtan, peşin olarak alınan 170,78-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 19,56-TL harç olmak üzere toplam 190,34-TL’nin mahsubu ile bakiye 570,97-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin davanın haklılık oranına 9.145,00/11.145,00 göre 468,51-TL’sinden sorumlu olduğuna, diğer davalıların tamamından sorumlu olmasına)
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davanın haklılık oranına 9.145,00/11.145,00 göre 1.083,12-TL’sinin davalı sigorta şirketinden, 236,88-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından sarfedilen 59,30-TL başvuru harcı, peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan 190,34-TL, 8,50- TL vekalet suret harcı, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti, 475,65-TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.733,79-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin davanın haklılık oranına 9.145,00/11.145,00 göre 2.243,20-TL’sinden sorumlu olduğuna, diğer davalıların tamamından sorumlu olmasına)
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 9.145,00-TL’sinden sorumlu olduğuna, diğer davalıların tamamından sorumlu olmasına)
6-)Davalı sigorta şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
7-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı … Otomotiv vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda miktar itibari ile kesin olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 18/05/2023

Katip Hakim