Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/424 E. 2022/514 K. 01.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA ……. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: …… Esas – ……
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
……. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …… Esas
KARAR NO : ……
HAKİM : ……
KATİP : ……
DAVACI : …… UETS
VEKİLİ : Av. …… UETS
DAVALI : ……
VEKİLİ : Av. …… UETS
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ……
KARAR TARİHİ : ……
KARAR YAZMA TARİHİ : ……

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu …… ile müvekkili banka arasında muhtelif kredi sözleşmeleri imzalandığını, bu sözleşmeler gereğince davalı/borçluya kredi kullandırıldığını, borçlunun söz konusu kredinin kullanımından kaynaklanan borçlarını süresinde ödememesi sebebi ile kendisine ihtarnameler gönderildiğini ve ihtarnamenin tebliği ile temerrüde düşen borçlu hakkında …… İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı/borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, işbu davanın ikamesinden önce arabuluculuk sürecinin işletildiğini ancak anlaşmaya varılamadığını, borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, borçlunun dilekçesinde borca faize ve fer’ilerine itiraz ettiğini ancak bu itirazını haklı gösterir nitelikte herhangi bir dayanak sunmadığını, müvekkili banka ile davalı/borçlu arasında akdedilen sözleşmeler tarafların karşılıklı olarak anlaşması üzerine taraflarca imza altına alındığının, banka defter ve kayıtlarının bilirkişilerce incelenmesi neticesinde de bu hususun kolayca gözlenebilecek olup davalının itirazlarının mesnetten uzak ve yersiz olduğunun anlaşılacağını, Hakim ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07.07.2021 Tarih ve 608 no.lu kararı ile 01.01.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Konya Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Konya ilinin mülki sınırları olarak belirlenmiş olması sebebi ile huzurdaki uyuşmazlıkta mahkememizin görevli ve yetkili hale geldiğini, tüm bu nedenlerle; aleyhine yapılan icra takibine itiraz eden ve alacağın tahsiline engel olan davalı/borçlunun işbu mesnetten uzak ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve İ.İ.K Md. 67. gereğince itiraz edilen borç miktarının %20’sinden az olmamak üzere davalı/borçlunun icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine ve ayrıca davalının arabuluculuk görüşmelerine katılmamış olduğu hususu gözetildiğinde yargılama giderlerinin tamamının her halükarda davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı …… ‘nin bu davayı açmak için taraf sıfatının söz konusu olmadığını, zira davacı …… tarafından müvekkili aleyhine başlatılmış bir icra takibinin de söz konusu olmadığını, iş bu dava konusuna dayanak olan Konya ……. İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyası incelendiğinde görüleceği üzere, takip alacaklısının ……gözüktüğünü, müvekkilin takip alacaklısı şubeye hiç bir borcunun olmadığını, Konya ……. İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibine yetki yönünden de itirazları sonucu takip dosyasının yetkili …… icra müdürlüğüne gönderildiğini, Konya …….İcra Müdürlüğünün ……E. sayılı dosyasında takip talebi ve icra dairesinden gönderilen ödeme emrinde alacaklı “…… Şubesi” olmasına rağmen, yetkili …… İcra Müdürlüğünün …… E. sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinde alacaklı “…… Anonim Şirketi ” gösterilerek farklı alacaklı adına ödeme emri gönderildiğini, bu hususa da açıkça itiraz ettiklerini, yetkili mahkemenin müvekkilinin ikamet adresi olan …… Mahkemeleri olduğunu, zira yetkili İcra Müdürlüğünün de …… olduğunu, müvekkiline arabuluculuk davet mektubunun tebliğ edilmediğini, yapılan arabuluculuk görüşmelerinden müvekkilinin haberi olmadığından dava şartı olan arabuluculuya başvuru şartının usulüne uygun yerine getirilmediğini, bu nedenle arabuluculuğu düzenleyen arabulucudan başvurunun ve toplantı gününün müvekkile bildirilip bildirilmediği, bildirilmişse nasıl bildirildiği konusunda belgelerin istenmesini talep ettiklerini ve bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddini talep ettiklerini, dava dilekçesi ekinde sunulan evraktan anlaşılacağı üzere haksız şekilde aylık kart aidat ücreti gibi yasal olmayan ücretler yansıtıldığını, davacı tarafından dilekçe ekinde sunulan Bonus business komşu esnaf card bilgilerini gösteren evrakta kart limiti 28.508.00 TL olarak gözükmesine rağmen, haksız bir şekilde toplam borcun 32.368,04-TL olarak yansıtıldığını, karta yansıtılan geç ödeme faizi ve oranlarının çok fahiş olduğunu, yine dilekçe ekinde sunulan ve müvekkil imzasını içermeyen ve müvekkil tarafından bilinmeyen işlem ücretlerinin hesaplanması hususunda bilirkişi incelemesine gerek olunduğunu, müvekkiline gönderilmiş herhangi bir ihtarın söz konusu olmadığını, söz konusu ihtarın müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini, zira muaccel hale gelmiş bir borcun olmadığını, bahse konu sözleşmede yazılı eş rızasının da olmadığını, tüm bu nedenlerle müvekkili aleyhine iddia edilen işbu davanın reddi ile davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, davanın İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının davalıdan takipteki kadar alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
…… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; Davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu hakkında yapılan ilamsız takip olduğu, borçlunun süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası incelenmek üzere Uyap üzerinden celbedilmiş, kredi sözleşmeleri, hesap özeti, ödeme planı, ihtarnameler ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Dosya davacı yanın iddiaları ile davalı yanın itiraz ve savunmaları da nazara alınmak suretiyle takip tarihi itibariyle asıl alacak ve feriler yönünden hesaplama yapılmak suretiyle bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bankacı bilirkişi …… tarafından sunulan 08/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı banka ile davalı …… arasında 09.05.2016 tarihinde Gerçek Kişi Ticari Kart Üyelik Sözleşmesi imzalandığı, dosyada imza inkarı anlamıma gelecek bir beyanın bulunmadığı, buna göre, sözleşmenin halen geçerli ve tarafları bağlayıcı nitetikte olduğu,
Sözleşmeye istinaden banka tarafından, 5400 37** **** 4029 no.lu ticari kredi kartının 28.508,00 TL limitle davalının kullanımına tahsis edildiği, kredi kartının en son 7 ekstresi için ödeme yapılmadığı, davacı banka tarafından davalıya hitaben 21.05.2021 tarihli ihtarnamenin gönderildiği, ihtarnamede 540037** **** 4029 no.lu kredi kartından 32.885,88 TL borç tutarının 24 saat içinde ödenmesi, aksi takdirde yasal takip işlemlerine başlanacağının ihtar edildiği, ihtarnamenin 27.05.2021 tarihinde tebliğ edildiği, ancak ihtaraame tebliğ edilmeden önce 24.05.2021 tarihinde icrai takip başlatıldığı, buna göre, 24.05.2021 icra takip tarihinin davalı için aynı zamanda temerrüt tarihi olarak belirlenmesi gerektiği,
Davalı aleyhine 24.05.2021 tarihinde Konya ……. İcra Dairesinin …… E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, yetki itirazı nedeniyle takibin …… İcra Dairesinin…… E. sayılı dosyasında devam ederken davalı tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu,
Takip tarihinden sonra dava konusu kredi kartı için herhangi bir ödeme yapılmadığı, 24.05.2021 icra takip tarihi itibariyle, taleple bağlılık kuralı uygulanarak yapılan hesaplamada,
5400 37** **** 4029 nolu kredi kartı yönünden 27.666,66 TL anapara, 4.397,18 TL işlemiş temerrüt faizi, 2,19 TLBSMV olmak üzere toplam 32,066,03 TL banka alacağının hesaplandığı,
Takip tarihinden sonra, dava konusu kredi kartı anapara tutarı 27,666,66 TL için TCMB tebliğleri gereği (24.05.2021-30.11.2021 arası için %27,36 ve 01.12.2021 tarihinden sonrası için %25,20 temerrüt faizi uygulanması gerektiği ifade edilmiştir.
Davalı vekili tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de; Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun dayanağını 5235 sayılı Kanun’un 7. maddesinden alan, 08/07/2021 tarih ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayınlan 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile “Konya Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Konya İlinin mülki sınırları olarak belirlenmesine, iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına.” karar verilmiş olup, işbu dava 07/09/2021 tarihinde açılmış olduğundan dolayı açılan davada mahkememiz yetkili olup yetki itirazı nazara alınmamıştır.
Diğer taraftan davalı vekili Konya ……. İcra Müdürlüğünün …… E. Sayılı dosyasında takip alacaklısının ……Anonim Şirketi Denizli Şubesi gözükmesine rağmen dosya yetkisizlikle …… İcra Dairesine intikal ettikten sonra …… E. sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinde bu defa alacaklının ……Anonim Şirketi olarak değiştirildiğini iddia etmiş ise de; HMK 124/3 maddesi bu hususa cevaz vermekte olup, davalının bu meyandaki itirazları da nazara alınmamıştır.
Yine davalı vekili tarafından arabuluculuk görüşmelerinden müvekkilinin haberi olmadığı yönünde itirazda bulunulmuş ise de arabulucu tarafından sunulan bilgi ve belgelere göre arabuluculuk işlemlerinin usulüne uygun olarak yapıldığı anlaşılmıştır. Kaldı ki Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2022/3398 E., 2022/5294 K. Sayılı ve 26/04/2022 tarihli uyuşmazlıkların giderilmesine ilişkin ilamı nazara alındığında; söz konusu ilamda dava şartı olan arabuluculuğun bir kısım usuli eksikliklere rağmen yerine getirilmiş sayılmasına karar verilmesi gerektiği ifade edildiğinden dolayı işbu dosyada arabuluculuk şartının yerine getirildiğine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dilekçesinde %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir.
İİK.’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğıne başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması şart değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylede borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Dosya kül halinde değerlendirildiğinde; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, davalı borçlu tarafından …… İcra Müdürlüğünün 2021/315 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatı talep edilmiş olup, mahkememizce toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve taleple bağlılık kuralına göre, takip tarihi itibarı ile davacı bankanın davalıdan 27.666,66-TL anapara, 4.397,18-TL işlemiş temerrüt faizi, 2,19-TL BSMV olmak üzere toplam 32,066,03-TL alacaklı olduğu belirlenmekle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-) Davalının …… İcra Müdürlüğü 2021/315 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 27.666,66-TL asıl alacak, 4.397,18-TL işlemiş faiz ve 2,19-TL BSMV olmak üzere toplam 32.066,03-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 27.666,66-TL’ye takip tarihinden itibaren %27,36 ve değişen oranlarda temerrüt faizi ve bu faizin %5’i oranda BSMV işletilmesine,
2-)Kabul edilen miktarın %20’si olan 6.413,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Alınması gereken 2.190,43-TL harçtan peşin alınan 397,74-TL harcın ve 164,66-TL icra harcının mahsubu ile bakiye 1.628,03-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin (32.066,03/32.931,81 oranında) 1.285,30-TL’sinin davalıdan, 34,70-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen kısım için belirlenen 865,78-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet suret harcı, 397,74-TL peşin nispi harç gideri ve 164,66-TL icraya yatırılan peşin harç olmak üzere toplam 630,20‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davacı tarafından sarfedilen 800,00-TL bilirkişi ücreti, 135,00-TL posta – tebligat gideri olmak üzere toplam 935,00-TL yargılama giderinin (32.066,03/32.931,81 oranında) hesaplanan 910,42-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
9-)Taraflarca yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, mazereti reddedilen davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 01/09/2022

Katip ……
¸ e-imzalıdır

Hakim ……
¸ e-imzalıdır