Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/420 E. 2022/709 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu … Tic. Ltd. Şti.’nin … No’lu inşaat suyu abonesi olduğunu, davalı borçlunun bu aboneliğe istinaden kullandığı 2017 yıllarına ait muhtelif faturalar ile 2017-7 dönemine ait olan ve elektronik sayacın sökülüp izinsiz ve kayıtlı olmayan mekanik bir sayacın takılması nedeniyle tahakkuk ettirilen kaçak kullanım bedelini ödemediğini, bu nedenle Konya . İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden davalı borçlu hakkında MTS takibi başlatıldığını, ilgili dosyadan gönderilen ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiğini, davalının bu takibe karşı 21.04.2021 tarihinde Konya . İcra Müdürlüğü’ne itiraz ettiğini ve bu itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, takibin devamı için işbu davanın ikame edildiğini, itirazın iptaline yönelik dava açmak için 7155 Sayılı Kanunla TTK’nın 5/A maddesi gereğince arabuluculuğun zorunlu hale getirildiğini, Konya Arabuluculuk Merkezine başvurulduğunu, başvurularının merkez tarafından … numarası ile kayıt altına alındığını ve atanan arabulucu nezaretinde yapılan görüşmeler sonunda dava konusu alacak ile ilgili taraflar arasında anlaşma olmadığını ve bu nedenle 14.07.2021 tarihli anlaşmazlık tutanağının düzenlendiğini, davalı borçlunun itirazında kuruma böyle bir borcunun olmadığını ve kendilerinden sonra kullanımın olabileceğini iddia ettiğini, ancak davalının 04.04.2016 tarihinde başlayan abonelik ilişkisinin 08.08.2017 tarihinde sona erdiğini, Koski Tarifeler Yönetmeliği’nin 49. maddesinin 5. fıkrasında “Abone sözleşmesi, abone veya idare tarafından feshedilmedikçe aynı koşullarla devam eder.” hükmünün bulunduğunu, yine abonelik sözleşmesinin 8. maddesinde (yeni sözleşme 9. madde “sözleşmesinin feshine kadar geçerli olduğu ve 10. maddesinde (yeni sözleşmede 11.madde) abonelerin koski ile yaptığı abone sözleşmesine ait ilişkisini kesmeden aboneliği terk ederlerse başkaları tarafından kullanılacak suyun bedelinden de sorumlu olacakları”’nın açıkça belirtildiğini, bu nedenle davalının itirazının hukuki bir dayanağının olmadığını, bu nedenlerle borçlunun MTS takibine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamını, borçlunun takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri, faizi, MTS takip masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Türkiye’nin dört bir yanında kamu ihalelerine katıldığını, inşaat ve mimarlık başta olmak üzere bir çok alanda faaliyet gösterdiğini, yapmış olduğu bu hizmetler karşılığında gelir elde ettiğini, müvekkili şirketin … İli … İlçesi 75 Yataklı Devlet Hastanesi Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İnşaatı İkmal İşi ihalesinin yükleniciliğini üstlendiğini, ihale isminden de anlaşılacağı üzere yüklenilen iş, hali hazırda yapılmış bulunan hastanenin belirli hususlardaki eksikliklerinin ikmalinden ibaret olduğunu, müvekkili şirketin üstlendiği işe başladığında hastane şantiyesinde mevcut bir su aboneliğinin bulunduğunu ve ilgili kurum ile yapılan görüşme sonucunda yeni bir abonelik açtırılmayacağını, kontörlü diye tabir edilen sistem ile su ihtiyaçlarını karşılamaları gerektiğinin belirtildiğini, sonrasında ise müvekkili şirketin belirtildiği şekli ile kontörlü olarak şantiyedeki su ihtiyacını karşıladıklarını, bu kontörlü sistemde herhangi bir fatura tahakkuk ettirilmediğini, ihtiyaç kadar kontör yüklendiğini, bu kontör azaldığında ya da bittiğinde yeniden kontör yüklendiğini, dava dilekçesinde 2017 yılının faturalarının ödenmediğinin iddia edildiğini, hem kontörlü ödeme yapıldığından faturaların muhatabının müvekkili şirket olmadığını, hem de zaten 2017 yılında müvekkili şirketin ilgili hastanedeki faaliyetlerinin çoktan sonlandığını, müvekkili şirketin Ocak ayının başında zaten işi tamamlayarak idareye teslim ettiğini, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı geçici kabul tutanağında da görüleceği üzere işin bitirilmesi gereken tarihin 03/09/2016 tarihi olduğunu ve işin bitirildiği tarihin 14/01/2017 tarihi olduğunu, bu tarihten sonra hastanenin abonelik açıp açmadığı, kullanımlarına ilişkin ödemeleri gerçekleştirip gerçekleştirmediği hususunun şüphesiz hastanenin sorumluluğunda olduğunu, dava dilekçesinde sayacın izinsiz şekilde sökülerek farklı sayaç takıldığına ilişkin iddialarının dayanaksız olduğunu, müvekkili şirketin yüklendiği iş kapsamında idarenin belirttiği belli bir sayacın takılmasınında söz konusu olmadığını, yani müvekkili şirketin işi eksiksiz tamamlayabilmek için zaten belirli özellikte öngörülüp şartnamede yer verilen sayacı takmak zorunda olduğunu, sayacın sökülmesi gerektiğinin davacı kuruma bildirildiğini, müvekkili şirketçe değil davacı şirket çalışanları tarafından sayacın söküldüğünü, yerine idarenin talep ettiği ve şartnamede belirtilen özellikteki sayacın takıldığını, bu sayaç değişikliğinin müvekkilince yapılmadığını, tamamen şartnamede yer almasından dolayı işin eksiksiz tamamlanabilmesi için ve davacı kurum yetkililerince sökme işleminin gerçekleştirildiğini, kaldı ki aktif ve işleyen bir sayacın bir yüklenici şirket tarafından ne sebeple sökülerek yerine başka sayaç takılmış olabileceğininde de merak konusu olduğunu, bu iddianın bu yönü ile hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ilgili hastane ve ihale makamına yazılacak müzekkere cevapları ile müvekkili şirketin hangi tarihte şantiye sahasından ayrıldığını ispatlayacağını, ayrıca sayaç sökümünün kurum yetkililerince gerçekleştirdiğinden davacı kurumda mutlak suretle sayaç sökümüne ilişkin tutanak bulunduğunu, bu hususun davacı kuruma sorulması ve bilgi ve belgelerin celbine karar verilmesi halinde anlaşılacağını, bu nedenle açılan davanın reddini, red olunan miktarın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … dosyası ile yapılan MTS takibinden dolayı yapmış olduğu itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının takipteki kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğü’nün MTS … E. sayılı dosyası, abonelik sözleşmesi, abonelik talep formu, yapı ruhsat belgesi, işyeri teslim tutanağı, abone hesap kartı, tutanak, borç döküm belgesi, davalı yana ilişkin işin geçici ve kesin kabul tutanakları ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce UYAP üzerinden Konya . İcra Müdürlüğünün MTS … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış olup incelenmesinde; alacaklının Konya Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü, borçlunun … Ticaret Limited Şirketi olduğu, takip tarihinin 26/03/2021 olduğu,
borçlunun süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesi dosya su tüketimi konusunda uzman bilirkişiye verilerek davaya konu alacağın olduğu dönemlerde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat ve abonelik sözleşmesi hükümleri de değerlendirilmek suretiyle rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan 14/02/2022 tarihli raporda özetle; 04.04.2016 tarihinde davalının Koski ile Su-Atıksu Abone Sözleşmesi yaptığını, 08.08.2017 tarihinde Koski ile Su-Atıksu Abone sözleşmesinin fesih olduğunu, davalının 04.07.2017 tarihi itibariyle 49.411,32 TL ödenmemiş su borcunun bulunduğu, davalının borcunun 04.07.2017 tarihinde olması ve bu tarihin davalının Koski ile yaptığı sözleşmenin ve feshin gerçekleştiği ( 04.04.2016 -08.08.2017 ) tarihleri arasında olması nedeniyle, su borcunun davalıya ait olduğu rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporuna yapılan itirazlar üzerine davacı idareye müzekkere yazılarak davalının kontorlü sayaç kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise buna ilişkin döküm ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesine, davaya konu söz konusu borcun mekanik sayaç kullanımından mı yoksa kontörlü sayaç kullanımından mı kaynaklandığı hususunun sorulmasına, ayrıca davalının şantiyeden ayrıldığı tarihe ilişkin olarak davacı kurumdaki bilgi ve belge var ise buna ilişkin bilgi ve belgelerin de gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiş ve ayrıca bu hususların ikmalinden sonra tüm bilgi ve belgeler ve kök rapora yapılan itirazlar da nazara alınmak suretiyle bilirkişiden ek rapor alınmasına, kök raporda takip tarihi itibariyle asıl alacak, işlemiş gecikme cezası ve KDV olmak üzere toplam borcun ayrıntılı olarak tespiti yapılmadığından dolayı bu şekildeki hesabın ayrıntılı olarak yapılmasına karar verilmiştir.
İbraz edilen 07/09/2022 tarihli ek raporda özetle; Toki tarafından 08.03.2016 tarihinde ihalesi yapılan, … Mah. … Cd. No:… D:… /KONYA adresinde, 10.02.2014 tarihinde, ” Yapı Ruhsatı” alınmış olan, “… İli … İlçesi 75 Yataklı Devlet Hastanesi Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İnşaatı İkmal İşi” … Tic. Ltd. Şti. uhdesinde kalan iş için, Bina Yapım İşinin Yüklenicisi (DAVALI) inşaat işlerinde kullanmak amaçlı, 04.04.2016 tarihinde KOSKİ ile Sözleşme yaptığı ve 08.08.2017 tarihinde ise KOSKİ ile Sözleşmenin feshedildiği,
13.06.2017 tarihinde … nolu tutanak ile izinsiz olarak elektronik kartlı (kontörlü) su sayacı sökülüp yerine mekanik su sayacı takıldığı ve bu mekanik sayaç üzerinde 4989 m3 sarfiyat tespit edildiği, 03.07.2017 tarihli fatura ile mekanik sayaç üzerinde tespit edilen 4989 m3 sarfiyat ile ilgili 48.357,38 TL tutarında borç gözüktüğü, 04.07.2017 tarihli fatura ile mekanik sayaç üzerinde tespit edilen 218 m3 sarfiyat ile ilgili 1.097,50 TL tutarında borç gözüktüğü, böylelikle mekanik su sayacı kullanım borcunun =48.357,38 TL+1.097,50 TL=49.454,88 TL olduğu,
Kartlı su sayacı (Kontörlü ) kullanımının olduğu 05.04.2016-13.06.2017 tarihleri arası için borcun bulunmadığı, mekanik su sayacının kullanımının olduğu 13.06.2017 ile aboneliğin feshedildiği 08.08.2017 tarihleri arası içinse;
Mekanik Su Sayacı Kullanım Borcu (Su Bedeli) = 24.264,62 TL
KDV Tutarı = 1.941,17 TL
Zabıt, Gecikme Bedeli = 23.248,74 TL
İcra Bedeli = 3.408,21 TL
TOPLAM = 52.862,74 TL
Ödenen = 148,00 TL
Kalan Borç Tutarı = 52.714,74 TL borcun olduğu,
Devir teslim tutanağında görüleceği üzere işin bitirildiği tarih 14.01.2017 tarihi olup, idarenin bu işin eksiklerinin giderilmesi sonrasında geçici kabulü onayladığı tarih 03.07.2017 olup, bina T.C. Sağlık Bakanlığı yetkililerine 15.08.2017 tarihinde teslim edildiği, faturaların tarihleri 03.07.2017 ve 04.07.2017 olduğu için bina davalının sorumluluğunda iken faturalar kesildiği için borcun davalıya ait olduğu, başka bir açıdan ise sözleşmenin feshi tarihi olan 08.08.2017 tarihinden önceki tarihe ait olan faturadan dolayı borcun davalıya ait olacağı rapor edilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede de dosyaya gelen bilgi ve belgelere göre davalının yaptığı işin geçici kabulünün onayladığı tarihin 03.07.2017 tarihi olduğu, binanın T.C. Sağlık Bakanlığı yetkililerine ise 15.08.2017 tarihinde teslim edildiği, davacı ile davalının aboneliğinin başlangıç ve feshinin 04.04.2016 tarihi ile 08.08.2017 tarihine tekabül ettiği, dolayısı ile faturaların abonelik tsözleşmesinin cari olduğu döneme denk geldiği, Koski Tarifeler Yönetmeliği’nin 49. maddesinin 5. fıkrasında “Abone sözleşmesi, abone veya idare tarafından feshedilmedikçe aynı koşullarla devam eder.” hükmünün cari olduğu, sözleşme hükümlerinde de aynı hususların tekrarlandığı, dolayısı ile davalının aboneliğin cari olduğu söz konusu dönemlere tekabül eden bedellerden sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili ayrıca dilekçesinde %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir.
İİK.’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğıne başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması şart değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede dosya kül halinde tetkik edildiğinde, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … dosyası ile yapılan MTS takibine yapmış olduğu itirazın iptali, takibin devamı ve % 20 icra inkar tazminatı talep edilmiş olup, alınan raporlar ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 24.264,62-TL su bedeli, 23.248,76-TL gecikme ve zabıt bedeli, 1.941,17-TL KDV tutarı olmak üzere toplam 49.454,53-TL’den ödenen 148,00-TL bedelin tenzili ile toplam 49.306,53-TL kadar alacaklı olduğu belirlenmekle aşağıdaki şekilde kısmen kabule ilişkin hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-)Davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … dosyası ile yapılan MTS takibinden dolayı itirazının 24.264,62 TL su bedeli, 23.248,76 TL gecikme ve zabıt bedeli, 1.941,17 TL KDV tutarı olmak üzere toplam 49.454,53 TL ‘den ödenen 148,00 TL bedelin tenzili ile toplam 49.306,53 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 24.264,62 TL ‘ye yıllık %24 ve değişen oranlarda gecikme faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Kabul edilen miktarın %20’si olan 9.861,30 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Alınması gereken 3.368,13-TL harçtan peşin alınan 952,29-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.415,84-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına göre (49.306,53/55.762,79) 1.167,17-TL’sinin davalıdan, geriye kalan 152,83-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 952,29-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.011,59 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından sarfedilen 700,00-TL bilirkişi ücreti, 157,60-TL posta – tebligat gideri, 8,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 866,10-TL yargılama giderinin haklılık oranına (49.306,53/55.762,79) göre hesaplanan 765,82-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davalı tarafından sarfedilen 20,00-TL vekalet harcı yargılama giderinin haklılık oranına (6.456,26/55.762,79) göre 2,32-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen kısım için belirlenen 6.456,26-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-)Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, mazereti reddedilen davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 24/11/2022

Katip Hakim