Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/416 E. 2023/15 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR:1-)
VEKİLİ :
:2-)
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.08.2020 tarihinde meydana gelen kazada müvekkili …’a ait bulunan … plakalı araca, davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın kural ihlali sonucu boş ve düz yolun kenarında park halinde bulunan 2 araca çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasında müvekkiline ait aracın sol ön teker aks kırılması neticesinde tekerin tümden değiştiğini, şoför kapısının tamamen hasar gördüğünü, arka yolcu kapısı ve araç kaputunun kısmi boyandığını, araçtaki hasarın ağırlığı ile aracın hareket kabiliyetinin tamamen ortadan kalktığını, kazanın olmasından önce sürücünün frene basması, yavaşlamasının dahi söz konusu olmadığını, öyle ki sürücü önce müvekkilinin aracı olan … plakalı aracına yandan vurduğunu ve diğer bir başka araca da sola arkadan vurarak 90 derece dönmesine ve 2 metre ileriye savrulmasına ve el fren ünitesinin dahi kırılmasına sebep olduğunu, şiddetli kaza sonucu aracın bir haftalık olan sol arka lastiğinin patladığını, … plakalı aracın bu haksız fiil sebebiyle 35 gün serviste kaldığını, bu süreç boyunca kullanılmadığını, bu sürenin sigortanın işlemleri sebebiyle de uzadığını, kazadan 3 hafta sonra eksper tarafından müvekkili ile irtibata geçildiğini, söz konusu kazada sürücünün %25 kusurlu, sürücünün vurduğu kişinin % 75 oranında kusurlu olduğunu, dolayısıyla söz konusu zararın % 25’inin sigorta şirketi tarafından karşılanacağının beyan edildiğini, müvekkilinin bu duruma tepki gösterdiğini ve kendisinin tespit davası açarak zarara ilişkin parayı alacağını söylediğini, müvekkilinin tespit davası açmadan önce ekspertizin müvekkiline tekrar dönüş yaptığını ve söz konusu zararın tamamının sigorta şirketi tarafından karşılanacağına ilişkin olumlu görüş aldığını ve yapım masraflarının tamamının güneş sigorta şirketi tarafından karşılandığını, müvekkilinin aracından 35 gün boyunca mahrum bırakıldığını, bu zararın tazmininin Yargıtay kararları doğrultusunda sadece sürücüden talep ettiklerini, kaza sonucu müvekkilinin aracına 13/08/2020 tarihli 8.500-TL bedelli hasar kaydı işlendiğini, davalı … hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasında KYOK kararı verildiğini, davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun reddedildiğini, yine arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, bu nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek üzere müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybının tespitini, şimdilik 500,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yine haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek üzere aracın tamir süresince kullanılamamasından kaynaklı zararının karşılığı olan bedelin tespiti ile şimdilik 500,00-TL’nin davalı …’ten tahsilini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı sigorta şirketine usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde HMK’nın 107. Maddesi uyarınca belirsiz alacak davası ikame ettiğini, davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesinin gerektiğini, belirleyememe halinin davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkansızlığa dayanması gerektiğini, davacının aracın değer kaybını talep ettiğini, talebin müvekkili şirketin sorumluluk kapsamına girmediğini, zararın belli olması nedeniyle belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, yasa gereği davacının dava açmadan önce müvekkili şirkete talebi ile ilgili gerekli tüm evraklarla birlikte yazılı başvuru yapması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından istenilen evrakların temin edilmeden ve müvekkili şirkete iletilmeden doğrudan doğruya dava açmasının kanuna aykırı olduğunu, davanın müvekkili şirket yönüyle reddinin gerektiğini, davaya konu davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirkete sadece dava dilekçesinin tebliğ edildiğini, davacının HMK’nın 121. Maddesi uyarınca diğer delil örneklerini tebliğ ettirmediğini, bu nedenle delillerin taraflarına tebliğine kadar davaya cevap verme haklarını saklı tuttuklarını, davacı tarafından, dava konusu kazada müvekkili şirket tarafından sigortası yapılmış olan … plakalı aracın tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacı yanın maliki olduğu … Plakalı araçta değer kaybı meydana geldiği iddia edilmiş ise de; davacı tarafın değer kaybı talebinin teminatlarının dışında olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere; değer kaybının belirlenebilmesi için birden çok kriterin incelenmesi gerektiğini, zarar gören araçta meydana gelen değer kaybının belirlenebilmesi için kriterlerin incelenmesi ve bu kriterler çerçevesinde bir hesaplama yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemece müvekkili şirketin sorumlu olduğunun kabulü halinde, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilebileceğini, kusurun ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirketçe sigortalanmış olan aracın sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkili şirketçe sigortalanmış araç sürücüsüne izafe edilen kusur oranını kabul etmediklerini, trafik kazası tespit tutanağı, gerek görgü ve ifade beyanları ve olayın oluş şekli dikkate alınarak dosyanın kusur incelemesi için Yargıtay’ın yaygın içtihatları ile de kabul edildiği üzere Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine veya heyete tevdiine karar verilmesini, onarım sonucu yenilenen kısımlarda özellikle takılan yeni parçalar nedeniyle değer artışı meydana geldiğini, tespit edilen değer artışının ödenecek tazminat miktarından düşülmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte eğer müvekkili şirket aleyhine bir tazminata hükmedilecekse, tazminata kıymet kazanma tenzili uygulanması gerektiğini, ZMSS Genel Şartlarına Göre araç mahrumiyeti, onarım bedeli, otopark ücreti ve çekici ücretinin teminat kapsamında olmadığını, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, bu nedenle dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, dava açılmadan önce 10.11.2020 tarihinde SBM’den atanan bilirkişi nezdinde oluşturulan değer kaybı raporunda kaza sebebi ile araçta değer kaybı oluşmadığını, bu nedenlerle; davacının değer kaybı, aracın kullanılmayan dönemi için tazminat taleplerinin reddini, herhangi bir kabul beyanı anlamına gelmemek şartıyla, kusur oranı bakımından Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi nezdinde bilirkişi tetkikatı yaptırılmasını ve müvekkili şirketin sorumluluğunun, poliçe teminatı ve sigortalısının kusur oranı ile sınırlı olduğunu, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile müvekkili şirketin dava açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 24/11/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Müvekkili adına 02/09/2021 tarihinde mahkememizde … Esas sayılı dosya ile açtıkları belirsiz alacak ve tespit davasında, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, dava dilekçesinde talep ettikleri alacaklarına ek olarak; araç değer kaybı tazminatının 7.000,00-TL’nin müştereken ve müteselsilen sigorta şirketi yönünden 08.10.2020 tarihinden, diğer davalı yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini, araç mahrumiyeti bedeli olan 1.700,00-TL’nin ise davalı …’ten kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; Meydana gelen kaza nedeniyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybı ve aracın kullanılamamasından doğan zararın tazmini davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 13/08/2020 tarihinde davacıya ait … plakalı araca davalı Muhammed idaresindeki … plakalı aracın çarpması nedeni ile davacıya ait araçta değer kaybı ve aracın kullanılamamasından doğan (araç mahrumiyet zararı talebi) zararın tazmini hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflarca bildirilen deliller toplanmış, kazaya karışan araçlara ait trafik kayıtları ve belgeler, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, Türkiye Reasürans Şirketler Birliğine ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevapları, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası, kazaya uğrayan araca ilişkin fotoğraflar ile tüm bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Akabinde dosya adli trafik bilirkişisi ile makine mühendisi bilirkişiye verilerek kazadaki tarafların kusur durumu ve davacı aracındaki değer kaybı ve araç mahrumiyet zararına ilişkin rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan 13/02/2022 tarihli heyet raporunda özetle;
Kural İhlali Yönünden;
… plakalı Otomobil Sürücüsü …’in bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK nun asli kurallardan kod no: 84/g denk gelen (Şeride tecavüz etme) ve Madde-56/1-a (Şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmemek) ve Madde-52/1-b (Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun getirdiği şartlara uydurmamak,) kurallarını ihlal ettiği;
Yaya …’nin ise bu kazanın oluşumunda yine aynı kanunun 2918 sayılı KTK nun Madde-68/1-C (Yaya yollarında geçitlerde veya zorunlu hallerde taşıt yolu üzerinde bulunan yayaların trafiği engelleyecek veya tehlikeye düşürecek şekilde davranışlarda bulunmaları veya buraları saygısızca kullanmaları yasaktır.) kuralını ihlal ettiğini;
Park halinde olan … ve … Plakalı Araçların ise bu kazanın oluşumunda her hangi bir kural ihlali yapmadıkları rapor edilmiştir.
Hasar Yönünden ise; Bir kısım eksik belgeler sunulduktan sonra değerlendirme yapılabileceği ifade edilmiş ve istenen belgeler dosyaya kazandırılmıştır.
Mahkememizce dosyaya gelen bilgi ve belgeler de nazara alınmak suretiyle daha önce rapor sunan heyete tevdi ile davacı talepleri olan araç değer kaybı ve aracın kullanamamaktan doğan zararların hesaplanmasının istenilmiş olup, bilirkişiler tarafından düzenlenen 22/05/2022 tarihli ek raporda; Davaya konu … plaka sayılı, otomobilin 13.08.2020 kaza tarihindeki hasarsız halinin değerinin 34.000,00-TL olduğu, hasar görüp onarıldıktan sonra değerinin 32.000,00-TL olduğu rapor edilmiştir. Ancak aracı kullanamamaktan sebep oluşan zarar ise bilirkişiler tarafından hesaplanmamıştır.
Mahkememizin 07/06/2022 tarihli duruşmanın 2 nolu ara kararı ile; dosyanın daha önce rapor sunan makine mühendisi bilirkişi haricinde başka bir makine mühendisi bilirkişiye tevdi ile dosyadaki tüm bilgi ve belgeler daha önce alınan raporlar ve alınan raporlardaki davacının kusurlu olmadığı hususu da nazara alınarak araç değer kaybı ve aracı kullanamamaktan kaynaklanan zararlar hususunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 20/10/2022 tarihli raporda; Davayı konu … plakalı araçta ve dava konusu trafik kazası sonucunda araçta meydana gelen değer kaybının (Yargıtay İçtihatları ve Konya BAM içtihatlarına göre) 7.000,00-TL olacağı, davacının aracın tamir süresi içerisindeki araç mahrumiyetinden doğan zararın 1.700,00-TL olacağı, davacının araç yokluğu nedeniyle aracın tamir süresi içerisindeki zararın ZMMS poliçe kapsamı dışında kaldığını, kusur oranına göre davacının davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebileceği tazminat miktarının 7.000,00-TL olduğu, kusur oranına göre davacının davalı …’ten talep edebileceği tazminat miktarının 8.700,00-TL olduğu rapor edilmiştir.
Davalı sigortacı vekili zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de; Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımının düzenlendiği 72. maddesi,
MADDE 72- “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” Hükmünü amirdir.
Öte yandan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun Madde 109. maddesi; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” Hükmünü amir olup, huzurdaki davada kaza tarihi 13/08/2020 tarihi, davanın açılış tarihi ise 02/09/2021 tarihi olup olağan zamanaşımı süresi olan iki yıllık süre dahi açılan davada geçmemiş olup bu nedenle zamanaşımı itirazı nazara alınmamıştır.
Davalı sigorta şirketinin davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı itirazı bakımından ise: Hukuk Muhakemeleri Kanununun 107. Maddesi; Belirsiz alacak davası başlığı altında;
MADDE 107– (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
(2) (Değişik:22/7/2020-7251/7 md.) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.” Hükmünü amir olup huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına mani bir durum da söz konusu değildir.
Davacı vekili faiz başlangıç tarihi olarak talebini kaza tarihi olan 13/08/2020 tarihi olarak belirtmiş ise de sigortacı dışındaki davalılar bakımından temerrüt kaza tarihinde gerçeklemiş ise de davalı sigortacı bakımından temerrüt tarihi, dosyada mevcut belgelere göre başvurunun sigortacıya ulaştığı 08/10/2020 tarihine 8 iş günlük sürenin ilavesi suretiyle 21/10/2020 tarihinde gerçekleşmiştir.
Davacı vekili kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybını talep etmiştir. Davaya konu olan kazada davacıya ait araç hasara uğramıştır. Bu tür kazalarda aracın kaza sonrası onarıldıktan sonra mübadele ( rayiç ) değerinin, olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü araç tamamen onarılmış olsa bile bu aracın tahribatın izlerini taşıyacağı aşikardır. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden daha düşük olacaktır. Bu da aracın cari değerini düşürecektir.
Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur. Kural olarak; araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gören kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonraki ikinci el satış değeri arasındaki fark değer kaybını gösterir. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama da emsal Yargıtay içtihatlarına uygun olarak bahsi geçen şekilde yapılmış ve hükme mesnet alınmıştır. Ayrıca kusur belirlemesi de kaza tespit tutanağı ile uyumludur. Araç mahrumiyet bedelinden ise bu bedelin gerçek zarar kapsamında olmaması nedeniyle sadece diğer davalı … sorumlu olacaktır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde değerlendirildiğinde davacı vekilince davalılar aleyhine açılan işbu davada,13/08/2020 tarihinde davacıya ait … plakalı araca davalı Muhammed idaresindeki … plakalı aracın çarpması nedeni ile davacıya ait araçta değer kaybı ve aracın kullanılamamasından doğan (araç mahrumiyet zararı talebi) zararın tazmini talep edilmiş olup, alınan 20/10/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre 7.000,00-TL araç değer kaybı ve 1.700,00-TL araç mahrumiyet zararı olmak üzere toplam 8.700,00-TL tazminat talep edebileceği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep arttırım dilekçeside nazara alınmak suretiyle KABULÜ İLE;
1-)7.000,00-TL araç değer kaybı ve 1.700,00-TL Araç mahrumiyet zararı olmak üzere toplam 8.700,00-TL tazminatın davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınır olmak kayıt ve şartı ve sadece araç değer kaybı olan 7.000,00-TL’den sorumlu olmak üzere temerrüt tarihi 21/10/2020 tarihinden, diğer davalı … bakımından ise kaza tarihi olan 13/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Alınması gereken 594,30-TL harçtan, peşin olarak alınan 59,30-TL harç ve ıslah harcı olarak alınan 131,50-TL olmak üzere toplam 190,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 403,50-TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin 7.000,00/8.700,00 oranında 324,66-TL’den diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalının tamamından sorumlu olması kaydıyla)
3-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin yatırılan harç ve 131,50-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 250,10-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 7.000,00/8.700,00 oranında 201,23-TL’den diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalının tamamından sorumlu olması kaydıyla)
4-)Davacı tarafından sarfedilen 1.900,00-TL bilirkişi ücreti, 8,50-TL vekalet suret harcı, 188,30-TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.096,80-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 7.000,00/8.700,00 oranında 1.687,08-TL’den diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalının tamamından sorumlu olması kaydıyla)
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 8.700,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 7.000,00/8.700,00 oranında 7.000,00-TL’den diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalının tamamından sorumlu olması kaydıyla)
6-)Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
7-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı … vasisi …’in yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 05/01/2023

Katip Hakim