Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/407 E. 2022/498 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO : …
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizin 04/03/2021 tarih … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ile T.C. Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/04/2021 tarih … Esas … Karar sayılı karşı görevsizlik kararı üzerine KONYA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 02/07/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile mahkememizin görevsizlik kararı kaldırılarak mahkememiz merci tayin edilmekle ve dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 04/03/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait zirai traktör olan … plakalı … … … marka 2017 model traktörün 23/07/2020 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından kasko poliçesi kapsamında sigortalandığını, müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza sonucu tamiri yapılan traktör bedeli olan 47.508,92TL’nin poliçe kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerekirken ödenmediğini, dava öncesi yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını, meydana gelen kazanın poliçe teminat kapsamında olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan başvurularında sonuçsuz kaldığını beyanla davanın kabulünü, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000,00TL belirsiz alacağın yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Kısmi dava açılmasının hukuki yararı olmadığını, davacının dava açmadan evvel müvekkili şirkete talebi ile ilgili gerekli tüm evraklarla birlikte yazılı başvuru yapması gerekirken müvekkili şirket tarafından istenilen evraklar temin edilmeden ve müvekkili şirkete iletilmeden doğrudan doğruya dava açmasının kanuna aykırı olduğundan davanın müvekkili şirket açısından reddedilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirkete hiçbir evrak iletilmeden, müvekkili şirketin tazminat yükümlülüğü doğup doğmadığı anlaşılmadan ve tazminat hesabına yarar hiç bir evrak iletilmeden doğrudan doğruya dava açıldığını, bu nedenle davanın müvekkili şirket açısından usulden reddedilmesini talep ettiklerini, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığından davanın reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, talep edilen hasar bedelinin davacı tarafından ispatlanması gerekmekte olduğunu, davacının talebinin fahiş olduğunu, müvekkili şirketin gerçek zarardan sorumlu olacağından davacı tarafın talep ettiği tazminat tutarın fahiş olduğunu, hasarın ani ve harici bir etki olmadan zorlanma ve kasılma sonucunda gerçekleştiğini, her ne kadar hasarın kasko poliçesi nezdinde karşılanması gerektiği iddia edilmiş ise de hasarın römorka ait ok a çarpması ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, söz konusu hasarın mekanik bir kırılma olduğunu, davacı tarafından iddia edildiği şekilde bir hasar söz konusu olmadığı için ikame edilen davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle dava konusu … plakalı araçta meydana gelen hasarın kasko sigortacısı olan müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu olmadığından davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu sebebi ile reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 08/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Davayı kısmi dava olarak 1.000 TL üzerinden açtıklarını, bilirkişi raporunun 47.508,92 TL olduğunu, huzurdaki davayı 46.508,92 TL ıslah ederek davanın aynen kabulü ile 47.508,92 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Dava tek taraflı maddi hasarlı kaza nedeniyle davacının aracında meydana gelen zararın kasko sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise meydana gelen kaza sebebiyle davacının herhangi bir zararı olup olmadığı, zararı var ise kasko poliçesi kapsamında teminat altına alınan şart ve kloz kapsamında kalıp kalmadığı, bu kapsamda ise davacının aracında herhangi bir hasar meydana gelip gelmediği, meydana gelmiş ise zarar miktarı ve bu zararın davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususlarında olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” Faiz, asıl alacağın bir bölümü olmayıp, asıl alacağa bağlı fer’i nitelikte bir haktır. Faiz asıl alacağa bağlı olmasına rağmen, asıl alacaktan ayrı olarak dava veya takip konusu edilebilir. Asıl alacak için açılan davada faize ilişkin hakkın saklı tutulmamış olması, daha sonra faiz için ayrı bir dava açılmasına veya ıslah ile faiz talep edilmesine engel teşkil etmez. O halde; davacı tarafından dava dilekçesinde faiz talep edilmese bile ıslah ile faiz talep edilebileceğinden verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden yukarıda yazılı gerekçeler ile hükmün düzeltilerek onanması HUMK. 438/7 maddesi gereğidir.” denilmiştir.
2.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 16/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“TTK’nun 1429, 1453 göre (eski TTK 1278.maddesi) mukavelede aksine hüküm bulunmadıkça sigortacı sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin yahut fiillerinden hukuken sorumlu bulundukları kimselerin kusurlarından doğan hasarların tazminiyle yükümlüdür. Taşıta sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından kasten verilen zararların teminat dışında kalacağı hüküm altına alınmıştır. İlgi madde hükmünde de hasarın kasten verilmesi halinde teminat dışında kalacağı, ancak kusuru ile verilen hasarın teminat kapsamında olacağı anlaşılmaktadır.
TTK’nun 1410, 1421. Maddesi (eski TTK 1282.maddesi) uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasanın 1409.maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına dair iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.4 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı Kasko Sigortası Genel Şartları ve TTK 1448 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan rizikonun teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat külfeti yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat külfeti sigortalıya geçer. (Bkz. Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı ilamı)

Dosya kapsamında araca ait Emniyet Müüdürlüğünden gelen tescil kaydına göre, araç üzerinde … … A.Ş lehtarlı rehin kaydının bulunduğu görülmüş olmakla, aracın ruhsatında söz konusu bankadan, kredi alacağının ve dain-mürtehin kaydının devam edip etmediği, devam ediyorsa ne miktarda kredi alacağı kaldığının sorulması TTK 1456. maddesi hükmü de değerlendirilip davaya ve tazminatın davacıya ödenmesine muvafakat edip etmedikleri rehin hakkı sahibinden sorularak, sonucuna göre davaya muvafakat edilmemesi halinde mahkemece davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi, davaya muvafakat edilmesi durumunda ise aynı şimdiki gibi karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bu sebeple kararın kaldırılmasını gerektirmiştir. (Bkz. aynı yönde emsal YARGITAY . Hukuk Dairesinin … ESAS, … KARAR; aynı … ESAS, … KARAR; … ESAS, … KARAR; … ESAS, … KARAR sayılı ilamları)” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; eldeki dosyada davacı tarafça 26/07/2019 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonuna müracaat edildiği, kaza tarihinin 14/10/2016 olduğu, TTK 1420. maddesinin “(1) Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (2) Diğer kanunlardaki hükümler saklıdır.” hükmünü içerdiği, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları C.10. maddesinin “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren iki yılda zamanaşımına uğrar.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmakla, başvurunun zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti’nce Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekilinin itirazının reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 29/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava kısmi dava niteliğinde olduğundan kabul edilen alacağın dava dilekçesinde istenilen kısmına 01/07/2015 tarihinden, ıslah talebi olan 25.01.2021 tarihli dilekçesi ile artırdığı kısma ıslah harcının yatırıldığı 25.01.2021 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekirken alacağın tamamına 01/07/2015 tarihinden faiz yürütülmesi doğru olmayıp kararın bozulması gerekir. Ancak yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; yerel mahkeme hükmünün faiz başlangıç tarihine yönelik olarak değiştirilmek suretiyle HMK’nın 370/2 maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.AKTİF HUSUMET EHLİYETİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Dosya içerisinde yer alan Ziraat Tratör Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ve Araç Ruhsatının incelenmesinde dava konusu araç üzerinde … Bankası lehine rehin bulunduğu, poliçe gereğince teminata dahil bir kasko hasarının meydana gelmesi halinde tazminatın rehin alacaklısına ya da onun yazılı muvafakatı ile sigortalıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, dosya içerisinde yer alan … Bankası … /… Şubesinin 21/04/2022 Tarihli yazısında dava konusu araç üzerindeki rehin şerhinin ve satılamaz kaydının terkin edildiği ve kredi riskinin bulunmadığı, davacı sigortacının ödeme talebine muvafakat verildiğinin ifade edilmesi karşısında yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 16/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
2.ZAMANAŞIMI YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Her ne kadar davalı tarafından eldeki talebin zamanaşımına uğradığı yönünde savunmada bulunulmuş ise de taraflar arasında akdedilen Ziraat Traktör Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesinin başlangıç tarihinin 23/07/2020, bitiş tarihinin ise 23/07/2021 tarihi olduğu, eldeki davaya konu tek taraflı maddi hasara sebebiyet veren kazanın 24/08/2020 tarihinde meydana geldiği, davacı tarafından 25/08/2020 tarihinde hasarın davalı sigorta şirketine ihbar edildiği, sigorta şirketi tarafından hasar dosyasının açıldığı ve eksper incelemesinin yapılarak hasar miktarının da tespit edildiği lakin hasarın teminat kapsamında kalmadığından bahisle davacının ödeme talebinin 30/11/2020 tarihinde reddedildiği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ve 6102 Sayılı TTK’nın 1420 maddesindeki amir kanun hükmü karşısında eldeki davada davacının talebinin zamanaşımına uğramadığı kanaati mahkememizde hasıl olmuş ve davalının bu yöndeki define itibar edilmemiştir.
3.Mahkememizce taraflar arasında akdedilen kasko poliçesi ve davalı nezdinde açılan hasar dosyası dosyamız arasına alınmış, Motorlu Araç Sigortaları/Hasar Tespiti ile Motorlu Araç Değer Kaybı alanında uzman sigorta eksperi bilirkişiden rapor aldırılmıştır. Dosya içerisinde yer alan 27/03/2022 Tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından yapılan müracaatta hasarın çarpma sonucu meydana geldiğinin ifade edildiği, davalı tarafından hasar tespiti için görevlendirilen araştırması tarafından sunulan araştırma raporunda hasarın mekanik zorlanma veya kasıntı ile gerçekleştiğine dair herhangi bir görüş belirtilmediği gibi raporun 3. Sayfasının son kısmında hasar ile ilgili kanaatin olumlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, her ne kadar davalı tarafından hazırlatılan Sigorta Eksperi …’ün raporunda dava konusu araçtaki hasarın mekanik aksamdaki kasıntı veya zorlanma sebebiyle meydana geldiği belirtilmiş ise de hasarın bu şekilde meydana geldiğine dair somut herhangi bir delil sunulmadığı kaldı ki hasarın zorlanma ile meydana geldiğine dair dosya içerisinde yer alan fotoğraflarda bu duruma ilişkin herhangi bir iz ya da emareye rastlanılmadığı, mevcut delil durumu nazara alındığında dava konusu araçta meydana gelen hasarın kasko sigorta teminat ve klozları kapsamında olduğunun rapor edildiği ve yapılan inceleme neticesinde hasar miktarının yedek parça ve işçilik (KDV Dahil) olmak üzere 47.508,92 TL olduğu rapor edilmiştir.
4.Her ne kadar davalı vekili tarafından yapılan hesaplamanın fahiş olduğu, hasarın %75’ine denk gelen diferansiyel gövde ve kovan grubu bedelinin bilirkişi tarafından 30.897,80 TL olarak belirtilmesinin mümkün olmadığı ifade edilmiş ise de davalı sigorta şirketi tarafından yaptırılan eksper incelemesinde de bahsedilen Diferansiyel Kovan Grubunun 30.897,80 TL olarak hesaplandığı, dolayısıyla bilirkişi tarafından bu grup üzerinde yapılan hesap değerlendirilmesinin fahiş olmadığı, hesaba dair diğer diğer kalemler, işçilik ve KDV fiyatı nazara alındığında davalı vekilinin bu yöndeki beyanlarına itibar edilmemiş, bilirkişi raporunun hasar bedelinin tespitine yönelik 2 ve 3. Sayfasındaki hesaplamalar ile davalı sigorta şirketi tarafından yaptırılan eksper rapor karşılaştırıldığında bilirkişi hesaplamasının Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, gerekçeli, ayrıntılı ve yöntemine uygun olarak hazırlanması sebebiyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
5.Yukarıda yapılan açıklamalar, kasko poliçesi, hasar dosyası, Yüksek Mahkeme ilamları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı arasında 23/07/2020 Başlangıç ve 23/07/2021 bitiş tarihli Ziraat Traktör Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi akdedildiği, ilgili kasko poliçesi kapsamında davacının aracında meydana gelebilecek hasarların teminat kapsamına alındığı, davacının kendi arazisinde seyir halinde iken 24/08/2020 tarihinde tek taraflı ve maddi hasarlı kazanın meydana geldiği, davacının akabinde hasarının karşılanması için 25/08/2020 tarihinde davalıya müracaat ettiği, hasar dosyasının açıldığı lakin söz konusu hasarın teminat kapsamı dışında kaldığından bahisle davacının ödeme talebinin reddedildiği, yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 16/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında sigortacının geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı 6102 sayılı TTK’nın 1409.maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına dair iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerektiği, Mahkememizce Motorlu Araç Sigortaları/Hasar Tespiti ile Motorlu Araç Değer Kaybı alanında uzman sigorta eksperi bilirkişiden rapor aldırıldığı, 27/03/2022 Tarihli bilirkişi raporunda davalı tarafından hasar tespiti için görevlendirilen araştırmacı tarafından sunulan araştırma raporunda hasarın mekanik zorlanma veya kasıntı ile gerçekleştiğine dair herhangi bir görüş belirtilmediği gibi raporun 3. Sayfasının son kısmında hasar ile ilgili kanaatin olumlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, her ne kadar davalı tarafından hazırlatılan Sigorta Eksperi …’ün raporunda dava konusu araçtaki hasarın mekanik aksamdaki kasıntı veya zorlanma sebebiyle meydana geldiği belirtilmiş ise de hasarın bu şekilde meydana geldiğine dair somut herhangi bir delil sunulmadığı kaldı ki hasarın zorlanma ile meydana geldiğine dair dosya içerisinde yer alan fotoğraflarda bu duruma ilişkin herhangi bir iz ya da emareye rastlanılmadığı, mevcut delil durumu nazara alındığında dava konusu araçta meydana gelen hasarın kasko sigorta teminat ve klozları kapsamında olduğunun rapor edildiği ve yapılan inceleme neticesinde hasar miktarının yedek parça ve işçilik (KDV Dahil) olmak üzere 47.508,92 TL olduğunun ifade edildiği, bilirkişi raporunun hasar bedelinin tespitine yönelik 2 ve 3. Sayfasındaki hesaplamalar ile davalı sigorta şirketi tarafından yaptırılan eksper rapor karşılaştırıldığında bilirkişi hesaplamasının Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, gerekçeli, ayrıntılı ve yöntemine uygun olarak hazırlanması sebebiyle hükme esas alınmasına karar verildiği, anılan rapor gereğince davacının alacak miktarının 47.508,92 TL olduğu anlaşılmakla davasının bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
6.FAİZ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Dava dilekçesinin incelenmesinde eldeki davanın 6100 Sayılı Kanunun 109/1 maddesi gereğince 1.000,00 TL üzerinden açılan kısmi dava olduğu, davacının dava dilekçesinde faiz talep etmediği lakin 08/06/2022 tarihli ıslah dilekçesinde tüm alacak kalemi yönüyle dava tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davacının dava dilekçesinde faiz talep etmese bile ıslah ile faiz talep edilebileceğinin anlaşıldığı, bu yönüyle dava tarihinden itibaren faiz talep etmesinin mümkün olduğu, yine yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 29/03/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında eldeki davanın kısmi dava olması da gözönünde bulundurularak 1.000,00 TL’nin dava tarihi olan 04/03/2021 tarihinden itibaren, 46.508,92 TL’nin ıslah tarihi olan 08/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesina karar verilmesi yönünde mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
a-1.000,00 TL’nin dava tarihi olan 04/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
b-46.508,92 TL’nin ıslah tarihi olan 08/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 3.245,33TL harçtan peşin alınan 59,30TL harcın ve 795,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.391,03TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından karşılanan 59,30TL başvuru harcı, 59,30TL peşin harç, 795,00 TL ıslah harcı, 119,35TL posta ve tebligat gideri ve 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam ‬‬1.782,95‬TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
4-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 6.976,16TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
5-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.19/07/2022

Katip Hakim