Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, eşinin okulu nedeniyle Konya’ya taşınmak zorunda kaldıklarını, evini geçindirmek için iş ararken … ile tanıştığını, müvekkiline birlikte iş yapmayı, kendisinin piyasa ile sıkıntıları olduğunu, maliyeye vergi borcu olduğunu söyleyerek müvekkilinin kendi üzerine açacağı işyeri üzerinden otomotiv aksesuarları toptan satışı işini birlikte yürütmeyi teklif ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin 2019 yılında … Mah…. Sok. No:… Selçuklu/KONYA adresinde … Otomotiv … isimli işyerini açarak … ile birlikte çalışmaya başladığını, …’in işyerinde durduğunu, müvekkilinin ise piyasayı dolaşarak Otomotiv Malzemelerinin piyasada pazarlamasını yaptığını, Ağustos 2020 tarihlerinde müvekkilinin eşinin …’in bazı hareketlerinden rahatsız olduğunu, bu kişi ile olan iş birlikteliğini sona erdirmesini istediğini, yaşananlar yüzünden müvekkilinin psikolojik rahatsızlık yaşadığını uzun bir süre işinin başında olmadığını, müvekkili ile iş ortağı senet lehtarı birlikte yaptıkları işi sonlandırmak üzere 01.09.2020 tarihinde Konya’da bir araya geldiklerini, aralarındaki yaptıkları sözleşme ile işyerinin borçlarının sorumlulukları bu iş için alınan … ve … plakalı araçların devri ve borçları konusunda anlaştıklarını, müvekkiline davalı vekili tarafından Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında gönderilen ödeme emri ile iki adet kambiyo senedinden sebep hamil … birinci bononun keşidecisi … Otomotiv …, lehdarı …, 01.06.2020 keşide tarihli, 30.11.2020 ödeme tarihi 30.000,00 TL miktarlı, ikinci bononun keşidecisi … Otomotiv …, lehdarı …, 01.06.2020 keşide tarihli, 30.12.2020 ödeme tarihli, 30.000,00-TL miktarlı, toplamda 65.098,56-TL tutarında icra takibi yapıldığını, davalı tarafından senedi ciro eden lehdarı …’e karşı icra takibinin kanunen mümkün iken yapılmadığını, müvekkilinin UYAP üzerinden alınan icra takibine dayanak kambiyo senetlerinin fotokopilerinin incelenmesinde; kambiyo senetlerinin altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin imzasının taklit edilmeye çalışıldığını, kambiyo senedinin üzerindeki el yazılarının lehdar …’in kendi eli ürünü olduğunu, bono fotokopisinin İcra Emri ile müvekkiline gönderilmediği için ciro silsilesinin incelenemediğini, bononun üzerindeki düzenleyen olarak müvekkiline ait işyerine ait olan … Otomotiv kaşesinin lehtar … tarafından birlikte yaptıkları iş ortaklığı esnasında boş bonoya basıldığını düşündüklerini, … iş yerinde işleri takip ettiği için iş yerinin kaşesinin de kendinde bulunduğunu, müvekkili ile … arasındaki bu iş ortaklığını davalının kendisininde bildiğini, müvekkilinin lehtar …’e herhangi bir borcunun bulunmadığını, senedin keşide edildiği tarihte iş ortaklıklarının devam ettiğini, böyle bir kambiyo senedini imzalayıp vermesini gerektiren bir durumun olmadığını, …’e herhangi bir kambiyo senedi düzenleyip vermediklerini, 01.09.2020 tarihinde şüpheli tarafından kaleme alınmış, aralarındaki yaptıkları sözleşme ile müvekkilinin lehtar …’e herhangi bir borcu olmadığını kabul ettiğini, lehtar …’in kendi el yazısı ile düzenlediği bonoda, müvekkilinin imzasının taklit ederek resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğini, suçu işleyen kişinin cezalandırılması için Konya Cumhuriyet Başsavcılığına … sor sayılı dosyası ile şikayette bulunulduğunu, bu nedenle müvekkilinin Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında hakkında takip yapılan bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitini, haksız işlem nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla tazminatın davalıdan tahsilini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu bonoların keşidecisi olan davacı ile bu bonoları verdiği dava dışı lehtar …’in ciro ederek verdiği müvekkilinin (hamil) davalı arasında görüldüğünü, müvekkilinin iyi niyetli 3. kişi olduğunu, dava konusu keşide edilerek piyasaya sürülmüş bir bono olduğunu, bilindiği gibi bononun düzenlenip verilmesi ile kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi gereğince sebeple bağlı kalınmasının düşünülemez olduğunu, bu anlamda davacı ile … arasında yapıldığı iddia edilen sözleşmenin müvekkili açısından bir bağlayıcılığının olmadığını, davacının bonolardan dolayı borçlu olmadığını geçerli yazılı belgeler ile ispat etmek zorunda olduğunu, ispat yükünün davacıda olduğunu, bonolardaki yazı ve imzaların davacıya ait olup olmadığının bilirkişi incilemesi ile ortaya çıkacağını, ancak davacının dosyaya sunduğu diğer evraklarıdaki imza ile benzediğinin açık olduğunu, yine davacının icra dosyasına verdiği 29.07.2021 tarihli itiraz dilekçesinde bonolardaki imzaların kendisine ait olmadığını beyan etmediğini, sadece almış olduğu malların bedelini ödediğini ve borcunun olmadığını iddia ettiğini, bu nedenlerle kötüniyetli ve hukukilikten uzak davanın reddini, davacının %20 oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava davaya konu bonolardaki imzanın davacı yana ait olmadığından bahisle davalıya borçlu bulunmadığının tespiti davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulan 01.06.2020 keşide tarihli, 30.11.2020 ödeme tarihi ve 30.000,00 TL bedelli ve 01.06.2020 keşide tarihli, 30.12.2020 ödeme tarihli ve 30.000,00-TL bedelli bonolardan dolayı davalıya borçlu olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, Konya CBS … sor sayılı dosyası, davacının mukayese imza örnekleri, tatbike medar resmi kurumlardaki imza örnekleri celbedilmiş, takibe konu bonodaki imzanın davacı …’a ait olup olmadığı hususunda İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden Adli Tıp Raporu alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 13/09/2022 tarihli raporunda; inceleme konusu her iki senedin öz yüzlerindeki borçlu imzaları ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından, söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olduğu rapor edilmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca, herkes iddiasını ispatla yükümlüdür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesine göre; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklindedir.
Menfi tespit davasında da anılan yasa hükümlerindeki ispat yüküne ilişkin kuralın uygulanması gerekir. Buna göre, menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak alacaklı olduğunu iddia eden tarafa yani davalıya düşer. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer (Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı ilamı).
Davacı yan senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını ispat edememiştir. Sunulan rapordan da anlaşılacağı üzere rapor kesin kanaat içeren bir rapordur. Dolayısı ile rapordaki belirlemelere göre davaya konu bonolardaki imzanın davacının eli ürünü olduğu işbu rapor ile anlaşılmıştır.
Senede karşı mutlak defiler, senet hamili olan herkese karşı ileri sürülebilir. Gerek doktrinde ve gerekse uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup, her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir.
Bu nedenledir ki, borçlunun eldeki davada hamil olan alacaklıya karşı bonolardaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası mutlak bir def’idir. Dolayısı ile herkese, bu meyanda davalıya karşı da ileriye sürülebilmesi mümkündür. Ne varki alınan rapor ile davaya konu bonolardaki imzanın davacı eli ürünü olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili %20 oranında tazminat talebinde bulunmuştur. Ancak İİK 72/4 maddesi gereğince açılan davada tedbir kararı verilmediğinden dolayı davacı vekilinin tazminat talebinin şartları oluşmadığından dolayı reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesi dosya kül halinde değerlendirildiğinde; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davacının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulan 01.06.2020 keşide tarihli, 30.11.2020 ödeme tarihi ve 30.000,00 TL bedelli ve 01.06.2020 keşide tarihli, 30.12.2020 ödeme tarihli ve 30.000,00-TL bedelli bonolardan dolayı davalıya borcunun bulunmadığının tespiti talep edilmiş olup, mahkememizce toplanan deliller, alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Raporu ve tüm dosya kapsamına göre bahsi geçen bonolardaki imzanın davacıya ait olduğu anlaşıldığından dolayı davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının davasının REDDİNE,
2-)Şartlar oluşmadığından dolayı davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-)Peşin olarak alınan 1.111,73-TL harçtan alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile kalan 1.031,03-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davalı tarafından sarfedilen 8,50 TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 10.415,77-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-)Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 22/12/2022
Katip … Hakim …