Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/395 E. 2022/445 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı borçlu ile müvekkili banka arasında muhtelif kredi sözleşmeleri imzalandığını, bu sözleşmeler gereğince davalı/borçluya kredi kartı kullandırıldığını, davalının söz konusu kredilerin kullanımından kaynaklanan borçlarını süresinde ödememesi sebebi ile kendisine ihtarnameler gönderildiğini ve ihtarnamenin tebliği ile temerrüde düşen borçlu hakkında Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini ve davalı/borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, işbu davanın ikamesinden önce ise arabuluculuk süreci işletildiğini ancak anlaşmaya varılamadığını, borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı/borçlunun Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamıyla alacağın tahsiline, itiraz edilen alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere davalı/borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalı/borçludan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir. Davalıya duruşma günü de tebliğ edildiği halde geçerli bir özür bildirmeksizin duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Ticari nitelikteki Kredi kartı sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise icra takibine dayanak kredi kartı sözleşmesinden dolayı davalının herhangi bir borcu olup olmadığı, var ise borç miktarının ne olduğu hususunda olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin birinci fıkrasında; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmü yer almaktadır.
Anılan yasa maddesinde de açıkça belirtildiği gibi; itirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Bunun dışında bir yol (harici öğrenme v.s) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanun’un 62/2. madde ve fıkra hükmünde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir.
Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 22/09/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, davacı tarafından davalıya verilen kredi kartının taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca verildiği, Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 12/10/2020 tarih … Esas … karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, davaya Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması gerekirken, hatalı değerlendirme ile Tüketici Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılmasında isabet bulunmadığından davalının istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 22/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; davacı bankanın, dava dışı asıl kredi borçlusu … Tic. Ltd. Şti. ile diğer davalı müteselsil kefil … Kadıköy . Noterliğinin 12.07.2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide etmiş olduğu, davalı … , Kredi Sözleşmesinde belirtilen adresine gönderilen kat ihtarının, 12.07.2012 tarihinde, “taşınmış olduğu anlaşılmış olup ilgili mahalle muhtarlığında kaydı olmadığından iade” şerhiyle merciine iade olduğu, kefil açısından temerrütün 12.07.2012 tarihinde oluştuğu ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan süre için isabetli şekilde faiz hesaplanmış olup, 20/06/2012 tarihinde … … Şubesine ait 825.020 USD tutarında 11/10/2012 keşide tarihli çek söz konusu kredi borcuna teminat olarak verilerek davacı banka tarafından 11/10/2012 tarihinde o günkü kur üzerinden TL’ye çevrildiği ve dava dışı asıl borçlunun takip hesabından mahsup edildiği anlaşılmakla, sözleşme ve sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu uyarınca kat tarihinin kefil açısından temerrütün oluştuğu tarih olduğundan, davacı kredi sözleşmesi hükümlerine göre usulüne uygun şekilde hesabı kat etmiş olup, kat ihtarına rağmen kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davacı icra tabine girişmekte haklı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4.399,67 TL. temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Davaya dayanak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde özetle; davacı(alacaklı)nın 29.834,65 TL asıl alacak, 4.753,08 TL işlemiş faiz, 70,92 TL BSMV olmak üzere toplam 34.658,65 TL üzerinden icra takibine başlanıldığı, davalı tarafından yasal süre içerisinde borcun ödendiğine ve herhangi bir borcu kalmadığına ilişkin itiraz üzerine takibin durduğu, borçlu tarafından yapılan itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak eldeki davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
2.Dosya içerisinde yer alan kredi sözleşmesi ve bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere davaya konu icra takibine dayanak kredi kartının “Gerçek Kişi Tacir Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesine” istinaden verildiği, yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 22/09/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında eldeki davada Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmıştır.
3.Mahkememizce davacı bankanın ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde düzenlenen 25/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ile davalı arasında 18/12/2016 tarihinde … numaralı kredi kartı üyelik sözleşmesinin imzalandığı, söz konusu kredi kartı ile harcamaların yapıldığı, davalı tarafından son ödemenin 03/09/2020 tarihinde 3.000,00 TL olmak üzere yapıldığı, davacı banka tarafından 02/03/2021 tarih itibariyle kredi hesaplarının kat edildiği, taraflar arasındaki kredi kartı sözleşmesi dolayısıyla davalının 01/10/2020 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, takip tarihi itibariyle davacının 29.451,87 TL anapara, 4.530,88 TL temerrüt faizi ve 226,54 TL BSMV olmak üzere toplam 33.209,29 TL alacaklı olduğunun rapor edildiği, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği ve 6100 Sayılı Kanunun 281/1 maddesi gereğince raporda karşı beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde raporda eksik gördükleri, açıklığa kavuşturulmasını istedikleri veya tamamlattırılması istedikleri hususları ayrıca ve açıkça belirtmelerinin istenildiği aksi halde mevcut raporun esas alınarak yargılamaya devam olunacağının ihtar edildiği, davalı tarafından rapora karşı herhangi bir beyanda bulunulmadığı lakin davacı tarafından hesaplamada maddi hata yapıldığı yönüyle itirazda bulunulduğu, davacının itirazının değerlendirilmesinde adı geçen bilirkişi raporunda davalının anapara borcunun 29.451,87 TL, işlemiş faiz borcunun 4.530,88 TL ve BSMV borcunun ise 226,54 TL olmak üzere toplam 34.209,29 TL olduğu lakin raporun sonuç kısmında borcun toplanırken maddi hata yapılarak 33.209,29 TL olarak ifade edildiği söz konusu hatanın açık matematik toplama hatasından kaynaklandığı anlaşılmış, söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli olarak ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlanmış olması sebebiyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
4.Yukarıda yapılan açıklamalar, bilirkişi raporu, Yüksek Mahkeme içtihatları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı arasında akdedilen “Gerçek Kişi Tacir Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesine” istinaden 18/12/2016 tarihinde … numaralı kredi kartının verildiği, söz konusu kredi kartı ile harcamaların yapıldığı, davalı tarafından son ödemenin 03/09/2020 tarihinde 3.000,00 TL olmak üzere yapıldığı, davacı banka tarafından 02/03/2021 tarih itibariyle kredi hesaplarının kat edildiği, taraflar arasındaki kredi kartı sözleşmesi dolayısıyla davalının 01/10/2020 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine davacı tarafından T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile davacı(alacaklı)nın 29.834,65 TL asıl alacak, 4.753,08 TL işlemiş faiz, 70,92 TL BSMV olmak üzere toplam 34.658,65 TL üzerinden icra takibine başlanıldığı, davalı tarafından yasal süre içerisinde borcun ödendiğine ve herhangi bir borcu kalmadığına ilişkin itiraz üzerine takibin durduğu, dosya içerisinde yer alan 25/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda takip tarihi itibariyle davacının 29.451,87 TL anapara, 4.530,88 TL temerrüt faizi ve 226,54 TL BSMV olmak üzere toplam 33.209,29 TL alacaklı olduğunun rapor edildiği, adı geçen bilirkişi raporunda davalının anapara borcunun 29.451,87 TL, işlemiş faiz borcunun 4.530,88 TL ve BSMV borcunun ise 226,54 TL olmak üzere toplam 34.209,29 TL olduğu lakin raporun sonuç kısmında borcun toplanırken maddi hata yapılarak 33.209,29 TL olarak ifade edildiği söz konusu hatanın açık matematik toplama hatasından kaynaklandığı anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulü ile T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak faiz ve ferileri yönünden yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin asıl alacak 29.451,87 TL, işlemiş faiz 4.530,88 TL ve BSMV 70,92 TL olmak üzere toplam 34.053,67 TL üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, dava konusu alacağın likit ve belirlenebilir olması, davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 5.890,37 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak faiz ve ferileri yönünden yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin asıl alacak 29.451,87 TL, işlemiş faiz 4.530,88 TL ve BSMV 70,92 TL olmak üzere toplam 34.053,67 TL üzerinden DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 5.890,37 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.326,21TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 418,60TL peşin harcın ve icra dairesine yatırılan 173,29TL harç olmak üzere toplam 591,89TL harcın mahsubu ile bakiye 1.734,32TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin haklılık orarına (34.053,67/34.658,65) göre hesaplanan 1.296,96TL’nin davalıdan, 23,04TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından karşılanan 59,30TL başvuru harcı, 418,60TL peşin harç, 173,29TL icra harcı ve 8,50 TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam ‬659,69‬TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından karşılanan 103,10TL posta ve tebligat gideri ile 600,00TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 703,10TL den davanın haklılık oranına göre (34.053,67/34.658,65) hesaplanan 690,83TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 5.108,05TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022

Katip Hakim