Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/390 E. 2022/182 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29.06.2012 tarihinde …. Ltd. Şti.ne ait sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı traktör ile seyir halinde iken traktöre bağlı römorkun devrilmesi sonucu trafik kazası meydana geldiğini, gerçekleşen kazada römorkta yolcu olarak bulunan …’ın vefat ettiğini, 29.06.2012 tarihli trafik kazası tespit tutanağında … plaka sayılı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/1-d ( Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural,yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere) maddesini ihlal ettiğinden kusurlu olduğunun tespit edildiğini, aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının bulunmadığını, gerçekleşen kazada hayatını kaybeden …’ın hak sahibi … tarafından müvekkili … aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı talebiyle dava açıldığını, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. , … K. sayılı ilamına karşı müvekkili … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . H.D.nin … E. , … K. sayılı ilamıyla hükmedilen tazminat ve ferilerinin müvekkili … tarafından Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına 15.12.2020 tarihinde stopaja ilişkin vergi tevkifatı yapılarak 179.138,79-TL, 4.827,17-TL stopaj, 31.10.2018 tarihinde 9.515,13-TL karar ve ilam harcı olmak üzere toplamda 193.481,09-TL ödendiğini, … Yönetmeliğinin 17. Maddesi “Hesap ödediği tazminat miktarınca hukuken zarar gören kişi yerine geçer.” ve 16/a maddesi … “Zorunlu sigorta yaptırmayan veya geçerli teminat tutarları üzerinden zorunlu sigortaları yaptırmayan kişilere” ve 16/c “Zarardan sorumlu kişilere veya yükümlü sigorta şirketine” rücu hakkının bulunduğunu, davacının ödenen tazminatın tahsili amacıyla işleten ve sürücü aleyhine KOnya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalılar tarafından borca itiraz edilerek icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olarak durdurulduğunu, müvekkil … tarafından yapılan takibe karşı itirazların haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davalı şirket tarafından icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olup, davalı şirketin yetki itirazının haksız olduğunu, Konya İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, Konya . İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasına davalılar tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirkete ait … plaka sayılı aracın trafik kaydına üçüncü kişilere devir ve satışının önlenmesi amacıyla tedbir konulmasına ayrıca davalıların alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davada davacının ödediği miktarı değil, ancak gerçek zararı rücuen talep edebileceğini, işbu davada gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğini, davacı kurumun ödeme yaptığı …’ın destekten yoksun kalmadığını ya da en azından davacı kurumun ödeme yaptığı miktarda destekten yoksun kalmadığını, davacı Kurumun kendisine tazminat ödediği mağdur …, kazada ölen …’ın desteğine muhtaç olmadığını, mağdur …’ın, 2005 tarihinden beridir … isimli başka bir kadın ile beraber imam nikahlı olarak yaşadığını, mağdura haksız yere destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesine davacının sebebiyet verdiğini, mağdur …’a desteği olmayan birisinden dolayı kendisine ödenen tazminatın haksız yere ödenmiş olduğunu ve müvekkiline rücu hakkı bulunmadığını, kazada ölen …’ın hatır yolcusu olduğunu, müvekkilinin ölen …’ı bir ücret karşılığı taşımadığını, tazminatın hesaplanmasında ölen kişinin müterafik kusurunun da dikkate alınması gerektiğini, taşıma aracı olmayan bir römorköre binmesi, gerekli tedbirleri almaması da ölen kişinin kusuru olarak kabul edilmesi gerektiğini, müvekkili hakkında açılan ceza davasında müvekk01ilinin beraat ettiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yargılamaya konu trafik kazasına karışan traktörü 29/11/2005 tarihinde Konya . Noterliğinin aynı tarihli ve … yevmiye sayılı “Kati Satış Sözleşmesi” ile …’ya sattığını, Karaman Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü noter satışına rağmen alıcı tarafından aracın tescil kaydının yaptırılmamış olmasından dolayı TKT m.20/E hükümleri gereği aracı trafikten men ettiğini, satış sözleşmesi ile alıcı yeni malike teslim edilen ancak alıcı yeni malik tarafından tescil edilmeyen aracın karıştığı kazadan dolayı müvekkilinin hiçbir sorumluluğu olmadığını, tüm sorumluluk kazaya karışan sürücü ile aracın yeni maliki olan …’nın olduğunu, aracın tescilinin yaptırılmamış olmasından dolayı satış tarihi itibari ile aracın trafikten men edildiğini, ancak yeni malik tarafından kullanılmaya devam olunduğunu, meydana gelen trafik kazası nedeni ile müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İşbu davada öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığı hususunun irdelenmesi gerekmektedir.
T.T.K.’nun 4.maddesinde ticari davalar ve çekişmesiz yargı işleri düzenlenmiştir. T.T.K. ‘nun 4. maddesine göre; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a,b,c,d,e,f bendlerinde sayılan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
T.T.K.’nun 5.maddesinde de ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumundan hareket ederek Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiştir. TTK nun 5. maddesine göre Asliye Ticaret Mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yine özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca Ticaret Mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere Asliye Ticaret Mahkemesi bakmakla görevlidir.
Bir davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakmakla görevli olabilmesi için görülecek dava veya işin;
1-) Ya her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davası olması,
2-) Ya da T.T.K.’ nda düzenlenen bir konudan doğan hukuk davası olması,
3-) Veyahut TTK 4/1. maddenin (b), (c), (d), (e), (f) bentlerinde sayılan konulardan doğan hukuk davası olması,
4-)Yahut da diğer özel kanunlardan doğan hukuk davası olması gerekmektedir.
Eldeki dava T.T.K.’ nda düzenlenmiş bir dava ve iş değildir.
Eldeki dava T.T.K.’nun 4/1-b-c-d-e-f maddelerinde sayılan dava ve işlerden de değildir.
Eldeki dava özel kanunlarda sayılan Asliye Ticaret Mahkemelerinin bakacağı dava ve işlerden de değildir.
Nitekim Yargıtay . H.D.’nin yakın tarihli olan 14/02/2019 tarihli, … E. … K. sayılı emsal ilamında da;
Trafik kazası sonucu vefat eden 3. şahsın yakınlarına … tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla açılan davada, davalıların gerçek kişi olup, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığını, hal böyle iken mahkemenin görevsizlik kararı verip dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine göndermesi gerekmesine rağmen, uyuşmazlığın esası hakkında karar vermesini doğru bulmamış ve kararı bu nedenle de bozmuştur.
Davaya konu olayda da davacı … tarafından 3. kişiye ödenen tazminatın davalı gerçek kişi ve şirketten rücuen tahsili söz konusu olup, olay haksız fiilden kaynaklandığından dolayı açılan davada Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
ÖTE YANDAN; Konya Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun, Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemine ilişkin talebi üzerine verilen Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/09/2021 tarih ve … E., … K. Sayılı ilamında özetle;……..Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.giderilmesine konu somut olaylarda, davacı … zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazalarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay (Kapatılan) . Hukuk Dairesi’nin 21.12.2020 tarih, … -… sayılı kararı ile 16.10.2019 tarih, … -… sayılı kararları da aynı yöndedir.) Dolayısıyla Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın bu çerçevede giderilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, … tarafından ödenen ve rücuen tahsil için zarar sorumluları alethine açılan davalarda GÖREVLİ MAHKEMENİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA, Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin kesin kararları arasındaki görüş ve uygulama UYUŞMAZLIKLARININ BU ŞEKİLDE GİDERİLMESİNE diyerek bu tür davalarda Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu yönünde uyuşmazlığı giderir karar vermiştir.
Aynı yerdeki farklı mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, mahkemelerce görev hususu resen nazara alınır. H.M.K.’ nun 114. maddesi gereğince mahkemenin görevli olması hususu dava şartlarındandır. H.M.K.’ nun 115. maddesi gereğince de mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartındaki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün değildir. Mahkemenin görevsizliği halinde de davanın usulden reddine karar verilmelidir.
Huzurdaki davanın konusu haksız fiil nedeniyle tazminat ( itirazın iptali şeklinde açılmışsa da ) talebinden ibarettir. İşbu davaya bakmaya yukarıda izah edilen uyuşmazlıkları giderir emsal Yargıtay ilamı ve sair ilamlar da nazara alındığında mahkememiz görevsiz olup davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Bu nedenle HMK nun 114/1-c maddesi ve HMK nun 115/2. maddesi gereğince dava şartlarından olan bu hususun sonradan giderilmesi mümkün olmadığından bu konuda davacıya ek süre vs. verilmesine gerek olmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ve Karapınar Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davada mahkememiz görevsiz olduğundan davanın HMK 114/1-c ve 115/2 Maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, verildiği anda kesin olan kararlarda kararın tebliği tarihinden, süresinde kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşen kararlarda kararın kesinleştiği tarihten ve kanun yoluna başvurulan kararlarda da kanun yolu başvurusunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren yasal iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının görevli KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
3-H.M.K.’nun 331/2. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına, görevsizlik kararından sonra dosyanın Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmemesi halinde talep üzerine mahkememizce verilecek ek karar ile yargılama, harç giderleri hususunun karara bağlanmasına,
Dair; davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 10/03/2022

Katip Hakim