Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/385 E. 2022/721 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin davalı kooperatife üye olduğunu, düzenli olarak aylık aidat ödemelerini yerine getirdiğini, fakat son aşamada taraflar arasında kooperatifin işleyiş sisteminden kaynaklanan uyuşmazlık yaşanması sebebiyle müvekkilinin ödemelerini durdurduğunu ve neticede kooperatiften ihraç edildiğini, davalı kooperatifin müvekkilinin üyelik sürecinde üyeye bilgi vermeksizin genel kurul toplantıları düzenlendiğini ve müvekkilinin bilgisi ve iradesi dışında kararlar alındığını, üye kooperatif iş ve işlemleri hakkında saf dışı bırakıldığını, kooperatif yetkililerinin açıklama getirmeksizin fazladan ödemeler alma çabasının ısrarla senet istenilmesinin ödemelerin düzenli olarak kooperatif hesabına yapılması talebinin kabul görmemesi, bu sebeple kooperatif hesabının bildirilmesinden kaçınılması vs. yaşanan sorunlar neticesi yaptığını, kendilerine hesap numarası bildirilmesini talep ettiği halde son dönem itibariyle bu talebinin de kabul görmediğini, Kooperatif yönetiminde meydana gelen değişiklikler ve bu süreçlerde yaşanan sorunların kooperatif üyelerine maddi yükler olarak yansıtıldığını ve netice olarak yukarıda da belirtilen olumsuzlurlar sonucu müvekkilinin ödeme yapmayı kesmek zorunda kaldığını, Kooperatif tarafından müvekkiline keşide edilen Konya . Noterliği … yevmiye nolu 04.08.2017 tarihli 1. İhtarnamesi ve ardından Konya . Noterliği … yevmiye numaralı 06.09.2017 tarihli 2. İhtarnamesinin müvekkiline keşide edildiğini, Konya . Noterliğinin … yevmiye nolu 16.10.2017 tarihli ihtarnamesi ile … Kooperatifi Yönetim Kurulu’nun 13.10.2017 gün ve 14 sayılı ortaklıktan çıkarılma kararı verildiğinin müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin davalı kooperatif ile ihraç sonrası görüşmelerinde ödediği aidatların kendisine iade süreci ile ilgili yetkililer tarafından kooperatifin maddi sorunları sebebiyle 3 yıllık yasal süre içinde ödemenin yapılacağını, ödeme tarihinin ise belli olmadığının bilgisinin verildiğini, müvekkilinin ihracını takiben yasal 3 yıllık sürecin dolduğunu, kooperatifin ödemede bulunmadığını, müvekkili tarafından davalı kooperatife Konya . Noterliği … yevmiye nolu 02.09.2020 tarihli ihtarname ile müvekkilinin kooperatiften ihracı sebebiyle kooperatif aidatlarının faizi ile birlikte iadesini talep edildiğini, müvekkilinin aidat ödemelerini geri alabilmek amacıyla arabuluculuğa başvurduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, müvekkili tarafından davalı kooperatifte yer alan üyeliği kapsamında 2006 yılından başlamak üzere kooperatife yaptığı ödemelere ilişkin elinde bulunan dekontların mahkememize dilekçe ekinde sunulduğunu, ödeme belgelerinin dikkate alındığında müvekkilinin davalı kooperatife toplamda 63.167.00 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin kooperatiften ihracı sonrası kooperatif yetkilileri ile görüşmesinde yatırdığı aidat tutarı (iadeye konu) olmak üzere müvekkilinin (adi) bir kağıda yazılarak kendisine verildiğini, bu kağıttaki yazının yetkililere veya orada çalışan muhasebe görevlilerine ait olmakla müvekkilinin yaptığı toplam ödemenin 63.167,00 TL olduğunu bildiğini, ancak müvekkilinin yaptığı bir kısım ödemelere ilişkin dekontlarını bulamamış olduğunu, halihazırda müvekkili tarafından dilekçe ekinde arz edilen toplam 52.870.00TL lik dekontun mevcut olduğunu, bu sebeple de bu aşamada müvekkilinin kısmi dava açmak zorunda kaldığını, bu nedenlerle davalı kooperatifin olası tasfiye, terkin vs. İşlemlerinde müvekkilinin alacak hakkının zedelenmemesi adına ve müvekkilinin yaptığı aidat ödemelerine rağmen daire teslimi yapılmadığının gözetilerek müvekkili hakkında doğacak ve telafisi mümkün olmayan zararların önlenmesi amacıyla davalı kooperatif adına kayıtlı taşınmazlardan biri yahut bir kaçı adına ihtiyati tedbir şerhi konulmasını, fazlaya ilişkin talep ve dava/ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin haklı davasının kabulü ile müvekkilinin davalı kooperatife yaptığı aidat ödemelerinin şimdilik 52.870.00 TL sının bilirkişi eli ile tespit edilecek temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline hükmedilmesini, yargılama gider ve vekillik ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 30/11/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Davalı yanın süresi içinde ara kararını gereğini yerine getirmediğinden müvekkilinin iddialarının ispat edilmiş sayılacağı hususunun nazara alınarak davalı kooperatife yaptıkları 63.167,00 TL asıl alacak ve 1.837,90 TL işlemiş faiz olmak üzere 65.004,90 TL üzerinden taleplerini ıslah ettiklerini bu tutar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir. Davalıya duruşma günü de tebliğ edildiği halde geçerli bir özür bildirmeksizin duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Davalı Kooperatif üyeliğinden ihraç edilen davacının çıkma payı alacağı istemine dair alacak davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise kooperatif üyeliğinden ihraç edilen davacının herhangi bir aidat alacağı olup olmadığı, var ise miktarın ne olduğu hususunda olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/09/2013 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“6100 sayılı HMK’nın 222/5. maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Bu durumda mahkemece, davalı kooperatife defter, kayıt ve belgelerini sunmak üzere HMK’nın 222/5. maddesine uygun ihtarlı tebligat gönderilerek kayıtların ibraz edilip edilmemesi sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı tarafın defter, kayıt ve belgelerinin zayiine ilişkin herhangi bir zayi belgesi sunulmadığı hususu da gözardı edilerek, defterlerin kaybedilmiş olmasının sorumluluğunun davacıya yüklenmesi ve anılan şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/05/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, kendisine konut tahsis edilemeyen kooperatif üyesinin tazminat ve kira kaybı bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 222/5. maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Mahkemece, davacının ödemeleri ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafın dava dilekçesinde açıkça davalı kooperatifin defterleri ve ilgili belgelerine dayanmış olmasına rağmen kooperatif kayıtları incelenmeden karar verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle kooperatiften istenilmesi, zayi edilmiş ise zayi belgelerinin bulunup bulunmadığı, imha edildiği bildirilir ise sebebi ve imha tutanakları olup olmadığı sorulup, defter kayıt ve belgeler ya da davalı kooperatif temsilcisinin yapacağı açıklamaya göre zayi belgesi veyahut imha tutanakları ibraz edilmezse, kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise kooperatifin kuruluşundan itibaren tüm genel kurul kararları, bilanço ve gelir gider cetvelleri ile yönetim ve denetim kurulu raporları, ilgili Ticaret Sicil Memurluğu’ndan ya da anasözleşmenin 41. madde hükmü gereğince Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden araştırılıp, celbedildikten sonra kooperatif konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde sonuca ulaşılmasının hatalı olduğu belirtilerek kararın bozulması gerekirken, yazılı gerekçeyle bozulması doğru olmamış, karar düzeltme itirazının kabulü ile kararın değişik gerekçe ile bozulması gerekmiştir. ” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/10/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Kooperatiften çıkan ve çıkarılan ortaklarla ilgili hesaplaşma Kooperatifler Kanunu’nun 17. ve anasözleşme 15. madde uyarınca yapılır. Bu maddelere davacının alacağı ayrıldığı yıl bilançosunun görüşüldüğü genel kuruldan 1 ay sonra muaccel olur ve bu ödeme 3 yıla kadar ertelenebilir. Erteleme kararı alacağın muaccel olma tarihine etki etmez. Bu durumda mahkemece davacı tarafından kooperatife ödenen aidat bedelinden ihraç veya istifa sonrası son yıl bilançosunda belirlenen üye başına düşen masraf çıkarıldıktan sonra bakiye bedeli bilançonun görüşüldüğü genel kurul tarihinden 1 ay sonraki tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsile karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Dava dilekçesinin incelenmesinde davacının kooperatif üyesi iken ihraç edildiği, ihraç tarihine kadar bir kısım ödemelerde bulunduğu, bu ödemelerin bir kısmına ilişkin ödeme makbuzları, fatura vs bilgi ve belgelerin kendisine mevcut olduğu, yapmış olduğu ancak elinde belge bulunmayan ödemelerinin ise davalı kooperatifin ticari defter ve belgeleri ile ispat edileceğini ifade etmiştir.
2.Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/09/2013 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/05/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde;
a-Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile İlgili Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı kooperatifin ana sözleşmesinin, yöneticilerine dair imza sirkülerinin, kuruluşundan itibaren tüm genel kurul tutanaklarının ve hazırun listelerinden mevcut olanların temini sağlanmış,
b-Davacının tacir olmaması, kooperatif üyesi olması ve davalı kooperatifin ticari defter ve belgelerine dayanması karşısında Mahkememizin 03/02/2022 Tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararı gereğince davalıya bilirkişi incelemesine esas olmak üzere kooperatife ait defter ile belgelerin bulunduğu yerin açık adresi ve muhatap kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini ibraz etmek üzere(Görevlendirilecek bilirkişi tarafından ticari defter ve belgeleri incelemek üzere irtibat kuracağı) 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde kararın gereğinin yerine getirilmemesi veya ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçınılması halinde 6100 Sayılı Kanunun 222/5 maddesi gereğince davacı tarafın iddiasını ispat etmiş sayılacağının ihtarını içerir usulüne uygun olarak davetiye çıkarılmış lakin davalı kooperatif tarafından usulüne uygun tebliğe rağmen ticari defter ve belgeler ibraz edilmediği gibi bulunduğu yer de Mahkememize bildirilmemiştir.
3.BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ; Her ne kadar davalı tarafından ticari defter ve belgelerin bulunduğu yer bildirilmemiş ise de Mahkememizin 03/02/2022 Tarihli Duruşmasının 4 nolu ara kararı gereğince dosya kooperatifler hukuku alanında nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiye tevdii edilerek; Davalı tarafından bildirilen adreste ya da adres bildirilmemesi halinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen adresinde bulunması halinde davalıya ait defter ve belgeler 6100 Sayılı Kanunun 218/1 maddesi gereğince yerinde incelenerek ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilerek; Kooperatif Ana Sözleşmesinin 15. Ve 1163 Sayılı Kanunun 17. Maddesi gereğince davacının davalı kooperatife üye olup olmadığı, üye ise ihraç edilip edilmediği, davacı tarafından yatırılan aidat olup olmadığı, var ise miktarı, davalı kooperatifin genel kurulu tarafından ödemelerin ertelenmesine ilişkin bir karar alınıp alınmadığı, alacağının hangi tarihte muaccel olduğu hususlarında rapor aldırılmıştır.
4.Kooperatifler hukuku alanında nitelikli hesaplamalar uzmanı akademisyen bilirkişi Prof. Dr. … tarafından hazırlanan 18/07/2022 Havale Tarihli Kök ve 27/09/2022 Havale Tarihli Ek Raporda özetle;
a-Davalı Kooperatif tarafından ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği, davalıya ait ticari defter ve belgelere ulaşılamadığı,
b-İlgili kurumlardan dosya arasına celbi sağlanan belgeler ile davacı tarafından ibraz edilen belgeler üzerinde yapılan incelemede davacının kooperatif üyesi olduğu, 2005-2015 yılları arasındaki hazurun cetvellerinde adının geçtiği,
c-Davacı tarafından çekilen ihtarname ve beyanlardan davacının kooperatif yönetim kurulunun 13/10/2017 Tarih ve 14 Sayılı Kararı ile ortaklıktan ihraç edildiği, 15/04/2018 tarihinde yapılan 2017 Genel Kurulu hazurun listesinde davacının adının yer almamasının bu hususu doğrular mahiyette olduğu,
ç-Davacı tarafından ibraz edilen bilgi ve belgeler ile iddia ve beyanlar karşısında davacının 52.870,00 TL’lik ödemesinin belgeli olduğu, bakiye kalan ve davalı kooperatifin defter ve belgeleri ibraz etmemesi sebebiyle davacının iddialarının kabul edilmesi halinde ise aidat ödemesi toplamının 63.167,00 TL olduğu,
d-Davalı kooperatifin 15/04/2018 Tarihinde yapılan 2017 yılı Genel Kurul Gündeminin 8. Maddesi gereğince istifa veya ihraç edilen üyelerin aidat ödemelerinin 3 yıl içinde defaten ya da taksitle yapılmasının oy birliği ile kabul edildiği,
e-1163 Sayılı Kanunun 17. Maddesi, Kooperatif Ana Sözleşmesinin 15. Maddesi ve ilgili genel kurul kararı da nazara alındığında davacının aidat alacağının muaccel olduğu tarihin 15/04/2021 tarihi olduğu rapor edilmiştir.
5.Mahkememizce yukarıda detayı verilen 18/07/2022 Tarihli Kök ve 27/09/2022 Tarihli Ek Raporlar usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmiş, 6100 Sayılı Kanunun 281/1 maddesi gereğince rapora karşı beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde raporda eksik gördükleri, açıklığa kavuşturulmasını istedikleri veya tamamlattırılması istedikleri hususları ayrıca ve açıkça belirtmeleri aksi halde mevcut raporun esas alınarak yargılamaya devam olunacağı ihtar edilmiş ancak davalı tarafından raporlara karşı herhangi bir itirazda bulunulmamıştır.
6.Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, bilirkişi raporları, Yüksek Mahkeme içtihatları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacının 2005-2017 yılları arasında davalı kooperatif üyesi olduğu, bir kısım aidat ödemelerinde bulunduğu, davalı kooperatif yönetim kurulunun 13/10/2017 Tarih ve 14 Sayılı Kararı ile davacının ortaklıktan ihraç edildiği, akabinde davacının kendisine iade edilmeyen aidatlar için eldeki davayı açtığı, Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/09/2013 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/05/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile İlgili Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı kooperatifin ana sözleşmesinin, yöneticilerine dair imza sirkülerinin, kuruluşundan itibaren tüm genel kurul tutanaklarının ve hazırun listelerinden mevcut olanların temini sağlandığı ve yine davalı kooperatife ticari defter ve belgelerini ibraz etmesi için 6100 Sayılı Kanunun 222/5 maddesi gereğince kesin süre verilerek ilgili ihtaratların yapıldığı ancak davalının ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, davacı tarafından ibraz edilen belgeler, aşamalardaki iddiaları, ilgili kurumlardan celp edilen belgeler incelenmek suretiyle hazırlanan bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere davacının 52.870,00 TL’lik aidat ödemesinin belgeli olduğu, bakiye kalan ve davalı kooperatifin defter ve belgeleri ibraz etmemesi sebebiyle davacının iddialarının kabul edilmesi neticesinde aidat ödemesi toplamının 63.167,00 TL olduğunun anlaşıldığı ve Mahkememizce kabul edildiği, davalı kooperatifin 15/04/2018 Tarihinde yapılan 2017 yılı Genel Kurul Gündeminin 8. Maddesi gereğince istifa veya ihraç edilen üyelerin aidat ödemelerinin 3 yıl içinde defaten ya da taksitle yapılmasının oy birliği ile kabul edildiği, 1163 Sayılı Kanunun 17. Maddesi, Kooperatif Ana Sözleşmesinin 15. Maddesi ve ilgili genel kurul kararı da nazara alındığında davacının aidat alacağının 15/04/2021 tarihinde muaccel olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile ihraç öncesi yapmış olduğu aidat toplamı 63.167,00 TL’nin 15/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
7.Her ne kadar yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/10/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince davacı tarafından kooperatife ödenen aidat bedelinden ihraç sonrası son yıl bilançosunda belirlenen üye başına düşen masraf çıkarıldıktan sonra bakiye bedeli muaccel olduğu tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsile karar verilmesi gerekmekte ise de davalı kooperatif tarafından ticari defter ve belgelerin ibrazından kaçınılmış olması sebebiyle bu hususta bir hesaplama yapılmaması ve yukarıda izah edildiği üzere 6100 Sayılı Kanunun 222/5 maddesi gereğince davacının herhangi bir masraf borcu olduğuna dair kabulü olmaması karşısında bu yönde bir mahsup işlemi yapılamamıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE 63.167,00 TL’nin 15/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.314,94TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 902,89TL peşin harcın ve 207,24TL ıslah harcının mahsubu ile 3.204,81TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 59,30TL başvuru harcı, 902,89 TL peşin harç, 207,24TL ıslah harcı, 8,50TL vekalet harcı, 330,20TL posta ve tebligat gideri, 750,00TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 2.258,13‬‬TL ‘nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 10.106,72 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2022

Katip … Hakim …