Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/373 E. 2023/4 K. 03.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava üzerine Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/04/2018 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin istinaf kanun yolu açık olan bu karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine ANKARA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/02/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile kararın kaldırılmasına ve dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi üzerine Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/06/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararında görevsizlik kararı ve HMK nun 20. maddesindeki iki haftalık yasal süresi içinde başvuruda bulunulması üzerine dava dosyası kararda görevli gösterilen mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili kurum tarafından … İli …, … , … , … ilçeleri içme suyu kuyularına OG Tesisi yapım işinin 11/08/2016 tarihinde 210.600,00 TL bedelle … Tic. Ltd. Şti’ne ihale edildiğini, 02/09/2016 tarihinde sözleşme yapıldığını, sözleşmeye göre işin bitirilmesi gereken tarihin 16/02/2017 tarihi olduğunu, işin devamı sırasında iş programına uyulmadığını, 06/12/2016 tarih ve … sayı, 05/01/2017 tarih ve … sayı, 16/01/2017 tarih ve … sayılı ikaz yazılarına rağmen yüklenicinin çalışmalarında herhangi bir değişiklik olmadığını, davalının 11/01/2017 tarihli cevabi yazısında yüklendiği işi cezalı çalışarak bitireceğini taahhüt ettiğini, müvekkil idare ekiplerince yapılan inceleme ve tespitte 11/01/2017 tarihi itibari ile yüklenicinin işe hiç başlamadığının tespit edildiğini, sözleşme süresi göz önüne alındığında kalan süre içerisinde işin teslim edilmesinin mümkün olmadığını, davalının öngörülen sürede ve süre uzatımında da taahhüt ettiği işi tamamlayamadığını, öngörülen iş programının önemli ölçüde aksadığını, bunun üzerine … yönetim kurulunun 28/02/2017 tarih ve … nolu kararı ile sözleşmenin feshedildiğini, söz konusu işin 18/05/2017 tarihinde yer teslimi yapılarak … Tic. Ltd. Şti’ne 241.913,00 TL bedelle ihale edildiğini, müvekkili kurumun iki ihale arasındaki fark olan 31.313,00 TL zarara uğradığını, müvekkilinin kendisine düşen edimleri fesih tarihine kadar eksiksiz biçimde yerine getirdiğini, müvekkilinin sözleşmenin haklı nedenlerle feshi üzerine süresinde yapılmayan işi yeniden ve gecikmeli ihale etmek suretiyle uğradığı zarar karşılığı maddi tazminatın tespiti ile fesih tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında düzenlenen 02/09/2016 tarihli akdedilen sözleşmeye göre işin bitirilmesi gereken tarihin 16/02/2017 tarihi olduğunu, davacınını müvekkili firmaya iş programına uyulmadığına ve işe başlanılmadığına dair müvekkil şirkete ikaz yazıları gönderdiğini, müvekkilinin ekonomik ve olağan şartları zorlayarak üstüne düşen yükümlülüğü yerine getirmek için işi cezalı olarak bitireceğini taahhüt etmesine rağmen davacı tarafça sözleşme süresi içerisinde işin tamamlanmasının mümkün olmadığı öngörülerek sözleşmenin feshedildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince müvekkili tarafından söz konusu iş için 12.640,00 TL kesin teminat verildiğini, davacı tarafça bu teminatın gelir olarak kaydedilerek sözleşmenin feshedildiğini, davacının 18/05/2017 tarihinde yer teslimi yaptığı başka bir firmaya ihale ettiği fiyat ile müvekkil şirket ile yapmış olduğu sözleşmedeki fiyat arasındaki farkı zarar olarak beyan ettiğini, sözleşmenin davacı tarafça feshedildiği için geçersiz olan sözleşmeye tekrar dönülerek taahhüdün yerine getirilmemesinden doğan zararın istenmesinin mümkün olmayacağını, davacının müvekkili ve … Tic. Ltd. Şti ile yapmış olduğu ihale şartlarının aynı ya da farklı olduğu durumunun muallak olduğu, aynı malzemeler vb kullanılmamış olabileceğini, davacının davasının reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın eser sözleşmesinden kaynaklı menfi zararların tazmini talebiyle açılan tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu ihale sebebiyle davacının uğramış olduğu herhangi bir zarar olup olmadığı, var ise miktarı, davalıdan tahsilinin talep edilip edilemeyeceği ve bir zarar var ise teminat olarak alınan tutarın bundan mahsup edilip edilemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bu kapsamda tacir olan tarafların, ticari işletmeleriyle ilgili bulunan uyuşmazlığın çözümünde, asliye ticaret mahkemesi görevlidir. Mahkemece, Asliye Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu kapsamda somut olayda davacı tarafından harç yatırılmadan dava açıldığı; yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda eksik harçlar tamamlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Dosya kapsamına göre davacı iş sahibinin sözleşmeyi haklı olarak feshetmesi halinde 6098 sayılı TBK’nın 125/III. maddesi gereğince uygulamada kaçırılan fırsat diye adlandırılan menfi zararını da talep etmesi mümkündür. Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin uygulama ve içtihatlarında, sözleşmede aksi kararlaştırılmamış ise, bu halde menfi zararın yüklenicinin eser sözleşmesi ile üstlendiği halde yapmadığı sözleşmenin feshi anında kalan imalât için, işin sözleşme tarihinde sözleşmesi feshedilen yükleniciye en yakın teklifi veren kişiye verilmesi halinde ödenecek bedel ile kalan işin fesih tarihinden itibaren aynı koşullarda makul süre içerisinde yapılacak ihale ile yeni bir yükleniciye verilmesi halindeki ihale bedeli arasındaki farkın olacağı ve hesaplamanın buna göre yapılması gerektiği kabul edilmektedir (Yargıtay . Hukuk Dairesi,… Esas, … Karar)
Bu durumda, görevli mahkemece hükme esas raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan kaçırılan fırsat diye adlandırılan menfi zarar miktarı konusunda açıklanan yönteme göre gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, bulunacak menfi zarara, varsa fazla ödeme, gecikme cezası, güncellenmiş teminat miktarı eklenip, varsa geçici kabul kesintileri mahsup edilerek bulunacak miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, menfi zarar hesabı hususunda eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/07/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Taraflar arasında imzalanan 04.03.2008 tarihli sözleşme, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu hükümlerine göre düzenlenmiş olup, aynı Kanun’un 22/4. maddesinde; gelir kaydedilen teminatların yüklenicinin borcuna mahsup edilmeyeceği düzenlenmiş bulunmaktadır. Madde hükmünden fesih halinde teminatın irat kaydının bir nevi cezai şart olarak öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Anılan madde hükmü emredici nitelikte olduğundan mahkemece re’sen gözetilmelidir. Bu açıklamalar karşısında irat kaydedilen teminat bedeli olan 67.000,00 TL’nin davalı borcundan mahsup edilmeden hüküm kurulması gerekirken bu husus gözetilmeden teminat bedeli alacaktan indirilerek karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. ” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.GÖREV HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Yukarıda detayı verilen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davacının ve davalının tacir olduğu, dava konusu işin de ticari işletmeleriyle ilgili olduğu, dolayısıyla her ne kadar eser sözleşmesi 6098 Sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenmesi sebebiyle mutlak ticari davaya vücut vermese de eldeki davanın nispi ticari dava olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince çıkabilecek uyuşmazlıklarda Konya Mahkemelerinin yetkili kılındığı anlaşılmakla Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
2.DAVA DEĞERİNİN NETLEŞTİRİLMESİ VE HARÇ EKSİKLİĞİNİN İKMALİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Yukarıda detayı verilen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davacının harçtan muaf olmadığı anlaşılmış, davacının dava dilekçesinde dava değeri bildirilmediği görülmekle bu hususta beyanda bulunmak üzere kendisine süre verilmişi, 24/11/2021 tarihli dilekçede dava değerinin 33.227,43 TL olduğu ifade edilerek bu tutar üzerinden harç eksikliği ikmal edilmiştir.
3.BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ VE DAVACININ VAR İSE MENFİ ZARARININ HESAPLANMASI; Yukarıda detayı verilen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davacı iş sahibinin sözleşmeyi haklı olarak feshetmesi halinde 6098 sayılı TBK’nın 125/III. maddesi gereğince uygulamada kaçırılan fırsat diye adlandırılan menfi zararını da talep etmesinin mümkün olduğu anlaşılmakla T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin uygulama ve içtihatlarında, sözleşmede aksi kararlaştırılmamış ise, bu halde menfi zararın yüklenicinin eser sözleşmesi ile üstlendiği halde yapmadığı sözleşmenin feshi anında kalan imalât için, işin sözleşme tarihinde sözleşmesi feshedilen yükleniciye en yakın teklifi veren kişiye verilmesi halinde ödenecek bedel ile kalan işin fesih tarihinden itibaren aynı koşullarda makul süre içerisinde yapılacak ihale ile yeni bir yükleniciye verilmesi halindeki ihale bedeli arasındaki farkın olacağı ve hesaplamanın buna göre yapılması gerektiği anlaşılmış, Mahkememizce ilk ihale dokümanları ile ikinci ihale dokümanları dosyamız arasına celp edilmiş, bu hususta alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır. 28/11/2022 Tarihli Bilirkişi Heyeti 2. Ek Raporunda özetle;
-İlk İhale çerçevesinde davalı ile davacı arasında 02/09/2016 tarihinde sözleşme akdedildiği, sözleşmede işin bitim tarihinin 16/02/2017 tarihi olarak kararlaştırıldığı, davalının verdiği 210.600,00 TL’lik teklifin en iyi teklif olduğu, ikinci en iyi teklifin ise dava dışı … Ltd. Şti tarafından 215.500,00 TL olarak teklif edildiği,
-İlk ihale çerçevesinde davalının verilen sürelere rağmen edimlerini yerine getirmediği gibi işe hiç başlamadığı, bu nedenle davacı tarafından sözleşmenin haklı olarak 28/02/2017 tarihinde feshedilerek davalı tarafından verilen 12.640,00 TL teminatın gelir olarak kaydediliği,
-İkinci ihale çerçevesinde kalan işin(hiç başlanılmadığı için işin tamamı) 241.913,00 TL ile ilk ihalede en iyi ikinci teklifi veren dava dışı … . Ltd. Şti’ye ihale edildiği rapor edilmiştir. Bilirkişi heyetinin 28/11/2022 Tarihli İkinci Ek Raporunun Yüksek Mahkemenin belirlemiş olduğu kriterlere uygun olarak hazırlanmış olması, Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir. (Her ne kadar dosya içerisinde kaldırma ilamı sonrasında alınan başka bilirkişi raporları da mevcut ise de söz konusu raporların kaldırma ilamında belirlenen kriterlere aykırı olarak hazırlanması ve hesap yapılması sebebiyle hükme esas alınmamıştır.)
4.NETİCE; Yukarıda yapılan açıklamalar, ihale dokümanları, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasında 02/09/2016 tarihli sözleşmenin akdedildiği, sözleşme kapsamında işin tamamlanma tarihinin 16/02/2017 tarihi olduğu, davalının vermiş olduğu teklifin ihaleye katılan firmalar tarafından verilen ek iyi teklif olduğu(210.600,00 TL), davalı dışında en iyi ikinci teklif tutarının ise 215.500,00 TL olduğu, davalı tarafından işe hiç başlanmaması sebebiyle sözleşmenin davacı tarafından 28/02/2017 tarihinde feshedildiği ve akabinde kalan iş için(davalı işe hiç başlamaması sebebiyle ilk ihale kararlaştırılan tüm iş için yeniden ihale açılmış ve sözleşme imzalanmıştır) davacı ile dava ışı firma arasında 241.913,00 TL tutarı üzerinden yeniden sözleşme akdedildiği, yukarıda detayı verilen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 23/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere davacının menfi zararının aynı koşullarda yapılan ikinci ihale bedeli olan 241.913,00 TL ile ilk ihalede en iyi ikinci teklif olan 215.500,00 TL tutarının farkı olan 26.413,00 TL olduğu anlaşılmakla davacının davasının bu tutar üzerinden kabulüne karar verilerek fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
5.TEMİNATIN MAHSUP EDİLİP EDİLMEYECEĞİ HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Her ne kadar davalı tarafından ihalenin feshi neticesinde kendisine verilen 12.460,00 TL’lik teminatın var ise davacının menfi zararından mahsup edilmesi gerektiği savunulmuş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/07/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu hükümlerine göre düzenlenen dava konusu ihale sebebiyle adı geçen Kanun’un 22/4. Maddesindeki “Gelir kaydedilen teminatların yüklenicinin borcuna mahsup edilmeyeceğine” yönelik amir kanun hükmü gereğince davacı tarafından irat kaydedilen teminat bedeli yine davacının menfi zararından mahsup edilmemiş ve Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-a-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE; davacının uğramış olduğu 26.413,00TL menfi zararının dava tarihi olan 02/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
b- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.804,27TL karar ve ilam harcından peşin alınan 626,75TL harcın mahsubu ile 1.177,52TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından karşılanan 80,70TL başvuru harcı, 626,75 TL peşin harç olmak üzere toplam 707,45‬‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından karşılanan 616,00TL posta ve tebligat gideri, 3.892,5‬0TL talimat ve bilirkişi ücreti gideri ve 98,10TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere üzere toplam 4.606,60 TL ‘den davanın haklılık oranına göre (26.413,00/33.227,43) hesaplanan 3.661,86 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından karşılanan 7,80TL vekalet harcının davanın haklılık oranına göre (6.814,43/33.227,43) hesaplanan 1,60TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, fazlasının davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 6.814,43‬ TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda , kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.03/01/2023

Katip Hakim