Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/364 E. 2021/697 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/07/2007 günü müteveffa …’nun …’den … ‘a doğru seyir halindeyken … istikametinde geçirmiş olduğu maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle aracını kenara çekip araçtan indiğini, aracını kontrol ederken davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı davalı …. Şti. adına kayıtlı ve davalı sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki aracın yasal sınırın üzerinde yüklü, süratli ve kontrolsüz bir şekilde müteveffanın aracına çarpıp araç dışında bulunan müteveffanın üzerine devrildiğini, kaza sonucu müvekkillerin desteği müteveffa …’nun hayatını kaybettiğini, müteveffanın ölümü ile eşi …, çocuklarından %40 oranında engelli …, … doğumlu ve %48 engelli … ve … doğumlu … babalarının maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldıklarını, çocuklarından … ve … engellilik durumlarından dolayı ömür boyu bakıma muhtaç durumda olduklarını belirterek destekten yoksun kalan eş … için 100,00-TL, çocuklar için 100,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatı ve tüm davacılar için toplamda 100,00-TL cenaze ve defin gideri zararı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik toplamda 500,00-TL maddi tazminatın işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden olay tarihindeki sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan tahsilini, eş … için 30.000,00-TL ve çocukların her biri için ayrı ayrı 15.000,00’er TL olmak üzere toplam 75.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ilk karar evvelinde davada talep artırım ve ıslah talebinde de bulunmuştur.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı …’a usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davaya konu kazanın 2007 yılında gerçekleştiğini, zamanaşımı süresinin zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yıl olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, kazanın kaynağının müvekkilinin bağlı olarak çalıştığı işverenin müvekkilinin kullandığı araca her defasında alabileceğinden fazla yükleme yapması olduğunu, müvekkilinin defalarca işverenine bu şekilde yola çıkılmaması gerektiğini belirtmişse de işverenin bu uyarıları dikkate almayarak müvekkilini bu şekilde çalıştırmaya devam ettiğini, müvekkilinin içinde bulunduğu zor durumdan dolayı işverenine karşı gelemediğini, sağlıklı bir sürüş olmaması sebebiyle kazaya sebebiyet verildiğini, müvekkilinin işverenin tedbirsizliğinden kaynaklı kazadan dolayı kötü günler geçirdiğini, müvekkilinin malvarlığının zarara uğradığını ve herhangi bir geliri bulunmadığını belirterek bu nedenlerle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş.’ne usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından tanzim edilen 26/11/2006- 26/112007 vadeli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, SGK tarafından davacının hak sahiplerine 26.486,00-TL peşin sermaye değerli gelir bağlandığını, sigortalının kusur oranı dahilinde müvekkil şirketten bu tutarın 18.540,00-TL’sinin rücu edildiğini, kaza tarihi olan 13/07/2007 tarihinde poliçe teminat tutarının 60.000,00-TL olduğunu, icra dosyasına yapılan toplam 32.076,00-TL ödeme düşüldüğünde kalan miktarın 27.924,00-TL olduğunu belirterek davanın reddini, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna dair yetki itirazının kabulünü, davaya konu talebin zamanaşımına uğraması sebebiyle ve meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması sebebiyle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi’ne usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı … Şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın 2007 yılında gerçekleştiğini, davanın 13/05/2016 tarihinde açıldığını belirterek davaya konu tazminat taleplerin zamanaşımına uğramış olduğunu, müvekkil firmanın çok sayıda araca sahip olduğunu, müvekkilinin bulunduğu bölgede tanınan ve güvenilen köklü bir firma olduğunu, davaya konu kaza neticesinde … tır aracını emniyet şeridine çektiğini, ancak davacıların murisi aracı kasası sağ şeritte, kupası emniyet şeridinde olacak şekilde olduğu yerde bıraktığını, kazanın fark edilmesini sağlayacak herhangi bir işaret de koymadığını, bu esnada … plakalı araç ile aynı yönde seyretmekte olan müvekkil şirket çalışanı … havanın karanlık olması ve kaza sonrası araçların koymakla yükümlü olduğu belirleyici işaretlerin konulmamış olması sebebiyle kazayı uzaktan fark edemediğini, … mirasçıları tarafından açılan tazminat davasında ilk kazada davacıların murisi …’nun tam ve asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, kazanın gerkçekleşmesinde asli kusurun davacıların murisinde olduğunu, müvekkil şirket işçisinin herhangi bir kusuru bulunmadığını belirterek bu sebeple davanın reddini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava, 13.07.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda vefat eden müteveffanın eşi ve çocukları tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı …’ın sevk ve idaresindeki diğer davalılardan … Şti’ ine ait ve diğer davalı trafından sigortalanan … plakalı aracın davacıların murisinin park halindeki aracına çarpması ve aracın murisin üzerine devrilmesi neticesi meydana gelen trafik kazasında davacıların murisinin ölmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri husunda olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılmış, Çorlu . İş Mahkemesinin … E., … K. Sayılı dosyası, Tekirdağ . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, SGK kayıtları, Çorlu Ağır Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası, trafik kayıtları ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Ceza dosyasına sunulan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre; müteveffa … asli kusurlu, sanık … ise tali kusurlu bulunmuştur.
Yine ceza dosyasına sunulan İTÜ bilirkişi heyeti raporuna göre … plakalı kamyonun sürücüsü …’ın tali kusurlu olduğu, kazada ölen şoförler … ve … gerekli tedbirleri almamaları nedeniyle asli kusurlu oldukları belirlenmiştir.
Ceza dosyasına sunulan Trafik bilirkişisi raporuna göre de ilk kaza sonrası aracından inen müteveffa …’nun ikinci kazanın meydana delmesinde ve öldüğü kazada kusurunun bulunmadığı, sanık …’ın ise tam kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Dosyamız bakımından ise kusur durumunun belirlenmesi için Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan raporda ise; davalı sürücü …’ın % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu, yaya …’nun % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Dosyamız davalısı … Çorlu Ağır Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında yargılanmış ve taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak suçundan ceza almıştır.
Davacılar … ve …’ nun NEÜ Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığıa sevkedilerek çalışmaya engel olabilecek özür veya sağlık problemlerinin olup olmadığı ile bakıcıya muhtaç olup olmadıkları hususunda rapor alınmış ( işbu davacıların engellilikleri kazadan önce mevcut olup ) olup sunulan raporda; …’nun %48 oranında, … % 40 oranında tüm vücut fonksiyon kaybı bulunduğu, bakıcıya ihtiyaçlarının bulunmadığı ifade edilmiştir.
Dosya davacı eş ve çocukların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesi için aktüerya bilirkişisine verilmiş, sunulan raporda; Davacı eş … yönünden 24.223,75-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış, kusur oranı ve SGK tarafından yapılan rücuya tabi ödemenin ilk peşin sermaye değerinin mahsubu neticesinde diğer davacılar bakımından bakiye destek tazminatının bulunmadığı ifade edilmiştir.
Yapılan itirazlar ve yeni asgari ücrete göre aktüerya bilirkişisinden ek rapor alınmıştır. Raporda; Davacı eş … yönünden 37.619,72-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış, kusur oranı ve SGK tarafından yapılan rücuya tabi ödemenin ilk peşin sermaye değerinin mahsubu neticesinde diğer davacılar bakımından bakiye destek tazminatının bulunmadığı ifade edilmiştir. Akabinde itirazlar üzerine 2. Ek rapor alınmış, alınan bu raporun da 1. Ek raporla aynı mahiyette olduğu görülmüştür.
Dosya asgari ücretin değişmiş olması nedeniyle güncel asgari ücrete göre hesaplama yapılması yönünde başka bir aktüerya bilirkişisine verilerek rapor alınmasına karar verilmiş olup sunulan raporda; Davacı eş … yönünden 51.500,54-TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı … bakımından 381,21-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış, diğer davacıların ise destek tazminatının bulunmadığı ifade edilmiştir.
Davacılar vekili 1. ek aktüerya raporu sonrası 23/03/2019 tarihli talep artırım dilekçesi ile bidayette 100,00-TL olarak talep ettiği eş … için olan destekten yoksun kalma tazminatını 37.619,72-TL’ye artırmış, diğer taleplerinin ise dava dilekçesinde olduğu gibi devam ettiğini belirtmiştir.
Son sunulan aktüerya bilirkişisi raporuna göre de 04/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile bu defa davacı eş … yönünden talebini 51.500,54-TL’ye, davacı … bakımından talebini ise 381,21-TL’ye ıslah etmiştir.
Bir kısım davalılar görev itirazında bulunmuş ise de; sigorta hukukundan kaynaklanan davalarda mahkememiz görevli olup, görev itirazının reddi gerekmiştir. Kaldı ki huzurdaki davada sigorta şirketi de davalı olarak bulunmaktadır.
Davalılar zamanaşımı itirazından bulunmuş ise de;
Zamanaşımı itirazı yönünden ise 2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin 2. fıkrasında “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu, taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağını benimsemiştir. 2918 sayılı Kanun’un anılan madde hükmünde gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten, sigortacısı) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK’nun 05.06.2015 tarih, … , … sayılı kararı).
Davaya konu edilen olayda davacıların eşi ve babaları …’nun öldüğü görülmektedir. Kaza tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK’ya göre zamanaşımı süresi 15 yıldır. Davaya konu trafik kazası 13.07.2007 tarihinde meydana gelmiş, eldeki dava ise 13/05/2016 tarihinde açılmıştır. Dolayısı ile uzamış ceza zamanaşımı süresi davamızda geçmemiştir.
Yine Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımının düzenlendiği 72. maddesi,
MADDE 72- “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” Hükmünü amirdir. Bu nedenle ölümlü trafik kazasından sebep ceza kanununda öngörülen uzamış ceza zamanaşımı süreleri geçmemiş bulunduğundan bu itirazın da reddi gerekmiştir.
Yapılan yetki itirazının da reddi gerekmiştir. 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir hükmü yer almaktadır. Her ne kadar bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de zarar gören davacıların yerleşim yeri Konya’dır. Bu nedenle yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından kaza tarihi olan 13/07/2007 tarihinden itibaren avans faizi, davalı sigorta şirketi bakımından ise temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebinde bulunmuştur. Davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt 2918 Sayılı KTK’nın 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olarak belirlenmiştir. Bu nedenle sigorta şirketine tebligat 17/02/2016 tarihinde yapılmış olup, temerrüt ise bu tarihten itibaren 8 iş günü sonunda sigortacı bakımından 01/03/2016 tarihinde gerçekleşmiştir. Yine sigortalı araç kamyon olup bu nedenle avans faizi talebi de yerinde görülmüştür.
T.B.K. 53/3. Maddesi gereği destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınanlardan oluşan zarardır. Destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Ölen ile destekten yoksun kalanlar arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı yeterlidir. Bu nedenle müteveffanın davacı eş ve kızı … desteği olduğu nazara alındığında işbu davacılar bakımından destekten yoksun kalma tazminatı talebinin şartlarının oluştuğu sunulan rapor ve tüm dosya kapsamına göre anlaşılmıştır.
Davacılar ayrıca cenaze masraflarının da tahsili talep etmişlerdir. Ancak Meram Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü’nün 15/05/2017 tarihli cevabi yazısına göre müteveffa … için kayıtlarda cenaze ve defin ücretinin alınmadığı bildirilmiştir. Bu nedenle söz konusu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde buyurulmuştur. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminatın miktarını tayin etme de hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır.
Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir.Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır.Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.Davacıların yakınlarının kaza sonucu ölümüyle aile birliği içinde korunması gereken bağlılığın zarar gördüğü gerçektir,bu ölümle davacı olan eş ve çocuklar manevi olarak elem ve ızdırap duymuştur. Yukarıda açıklanan ilkeler konulduktan sonra, dosyamızda olayın şartları, tarafların kazadaki kusur durumu ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, davacıların eşi ve babaları olan …’nun vefatı nedeniyle duyduğu ızdırap, acı ve elem nedeniyle tarafların sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alınarak hakkaniyet gereği eş … için 10.000,00-TL, kızı … için 5.000,00-TL, oğulları … için 5.000,00-TL, … için 5.000,00-TL olmak üzere takdir edilen toplam 25.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Tüm izah edilen nedenlerle mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 17/11/2020 tarih ve … E., … K. sayılı ilam ile davada karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerinin istinafı üzerine Konya BAM . H.D.’nin … E., … K. Sayılı ve 12/07/2021 tarihli ilamı ile kaldırılmıştır.
Kaldırma ilamında özetle; Davacı vekili tarafından müştereken ve müteselsilen tahsil talep edilmiş olmasına rağmen İDM tarafından kusur oranlarına göre karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup davacının itirazının kabulünün gerekmesi, destek payları yönünden anne ve baba payı yanlış hesaplanmış olup başka bir aktuerya bilirkişisinden diğer raporlar arası çelişkiler de giderilerek rapor alınması gerektiğinden davalılar vekillerinin itirazının kabulü , manevi tazminat yönünden davalı sigorta şirketine karşı açılmış manevi tazminat davasının olmadığı dikkate alındığında hüküm kısmının 16. maddesinde davacı … lehine sigorta şirketi aleyhine vekalet ücreti verilmesinin yerinde olmaması nedenleriyle verilen ilk karar kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı sonrasında ilk karardan sonra bir kısım ödemeler olduğunun davacı vekili tarafından bildirilmesi üzerine İcra Dosyası geldikten sonra yapılan ödemeler de nazara alınmak suretiyle dosyanın istinaf kaldırma kararının 5. bendi de nazara alınmak suretiyle destek paylarının doğru hesaplanarak hesap raporu alınmasına karar verilmiş ve bilirkişiden hesabın PMF 1931 Yaşam tablosuna göre yapılması istenilmiş olup, sunulan 29/11/2021 tarihli raporda özetle; Davacı eş … yönünden 61.463,21-TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı … bakımından 255,71-TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış, diğer davacıların ise destek tazminatının bulunmadığı ifade edilmiş, ayrıca icra dosyasına ilk karar sonrasında yapılan ödemelerin infaz aşamasında icra müdürlüğü tarafından dikkate alınması gerektiği beyan edilmiştir.
Davacılar vekili tarafından ilk karar evvelinde talep artırım ve ıslah dilekçesi sunulduğundan dolayı davanın kabulü yönünde karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde değerlendirildiğinde, kaldırma kararı neticesi istenen hususlarda nazara alınarak rapor alınmış, sunulan işbu rapor ilk karara dayanak rapordan daha fazla gelmiş, ancak ilk karar evvelinde talep artırım ve ıslah dilekçesi sunulduğundan dolayı mahkememizce ilk rapordaki şekliyle karar verilmiş ve kaldırma kararındaki diğer hususlar da nazara alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep arttırım ve ıslah dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KISMEN KABULÜ İLE;
1-)Davacılardan … için belirlenen 51.500,54-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi olan 01/03/2016 tarihinden, diğer davalılar bakımından ise kaza tarihi olan 13/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile işbu davacıya verilmesine,
2-)Davacılardan … için belirlenen 381,21-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi olan 01/03/2016 tarihinden, diğer davalılar bakımından ise kaza tarihi olan 13/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile işbu davacıya verilmesine,
3-)Davacılar … için talep edilen 100,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve … için talep edilen 100,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile tüm davacılar bakımından talep edilen 100,00-TL cenaze gideri talepleri ile fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
4-)Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ İLE; eş … için takdir edilen 10.000,00-TL manevi tazminat, çocuklar … için takdir edilen 5.000,00-TL manevi tazminat, çocuklar … için takdir edilen 5.000,00-TL manevi tazminat, çocuklar … ( … ) için takdir edilen 5.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam takdir edilen 25.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan kaza tarihi olan 13/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak işbu davacılara verilmesine,
5-)Alınması gereken 5.251,79-TL harcın peşin ve tamamlama harcı olarak alınan 434,33-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.817,46-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin 51.881,75/76.881,75 oranında 3.250,94-TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalıların tamamından sorumlu olduğuna,)
6-)Davacılar tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı, 4,30-TL vekalet harcı, 48,10-TL tedbir harcı, 257,88-TL peşin harç gideri, 48,30-TL ıslah harcı gideri ve 128,15-TL tamamlama harcı olmak üzere toplamı 515,93-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, (davalı sigorta şirketinin 51.881,75/76.881,75 oranında 348,16-TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalıların tamamından sorumlu olduğuna,)
7-)Davacılar tarafından yapılan 625,00-TL posta gideri ile 1.350,00-TL bilirkişi ücreti gideri, 1.380,00-TL hastane gideri ve 210,00-TL adli tıp gideri, 594,40-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 4.159,40-TL yargılama giderinden haklılık oranına (76.881,75/127.181,75) göre hesaplanan 2.514,37-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına, (davalı sigorta şirketinin 51.881,75/76.881,75 oranında 1.696,76 TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalıların tamamından sorumlu olduğuna,)
8-)Davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan toplam 310,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının haklılık oranına göre (51.881,75/76.881,75) oranında hesaplanan 209,67-TL’nin davacılardan alınarak davalı … A.Ş ye ödenmesine,
9-)Davalı … Şti. tarafından yapılan 634,90-TL’nin haklılık oranına göre 50.300/127.181,75 oranında hesaplanan 251,10-TL’nin davacılardan alınarak davalı … Şti ödenmesine,
10-)Davalı … tarafından yapılan 634,90-TL’nin haklılık oranına göre 50.300/127.181,75 oranında hesaplanan 251,10-TL’nin davacılardan alınarak davalı …’a ödenmesine,
11-)Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden hesaplanan 7.495,07-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … verilmesine,
12-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden hesaplanan 381,21-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … verilmesine,
13-)Davalılar kendilerini bir vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; reddedilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara ödenmesine,
14-)Davalılar kendilerini bir vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; reddedilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara ödenmesine,
15-)Davalılar kendilerini bir vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; reddedilen cenaze gideri yönünden hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara ödenmesine,
16-)Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … .Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … verilmesine,
17-)Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar ….Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
18-)Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar ….Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
19-)Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar ….Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … verilmesine,
20-)Davalılar ….Şti. ve … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı … ‘dan alınarak davalılar ….Şti. ve …’a ödenmesine,
21-)Davalılar ….Şti. ve … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı … alınarak davalılar ….Şti. ve …’a ödenmesine,
22-)Davalılar ….Şti. ve … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar ….Şti. ve …’a ödenmesine,
23-)Davalılar ….Şti. ve … kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar ….Şti. ve …’a ödenmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, mazereti reddedilen … Ltd. Şti. Vekili ve … vekili ile sigorta şirketi vekilinin yokluğunda İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 23/12/2021

Katip Hakim