Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/363 E. 2022/475 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 03.10.2020 tarihinde, … tarafından sevk ve idare edilen, … adına kayıtlı, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı, … Poliçe Numaralı, … Acente Numaralı 2011 Model … plakalı … marka kamyoneti, müvekkiline ait … plakalı otomobil park halinde iken trafik kurallarına riayet edilmemesi sonucu … plakalı 2016 model … marka otomobile arkadan çarpması ve çarpmasından sonra müvekkiline ait aracın savrularak … plakalı 2013 model … markalı araca çarpması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında … plakalı … Sigorta tarafından sigortalandığını, aracın %100 kusurlu bulunduğunu, maddi hasarlı trafik kazasında müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü, müvekkilinin hasara uğrayan aracının kazanın meydana geldiği 03.10.2020 tarihine kadar aracın değişen herhangi bir parçası olmadığını, müvekkilinin aracını son derece titiz ve bakımlı kullandığını, bu kazadan dolayı müvekkiline ait araçta 25.972,00TL gibi ciddi bir hasar meydana geldiğini, yapılan incelemede bu kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, zorunlu mali sorumluluk sigortasında sigortacı işletenin yasadan kaynaklanan hukuki sorumluluğunu belli limitler dâhilinde kendinin aldığını, kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasında ise bir motorlu aracın işletilmesinin bir şeyin zarara uğramasına sebep olması halinde araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağının belirtildiğini, kazadan sonra yapılan incelemede kazada asli (%100) kusurlu olan … plaka sayılı aracın ZMSS kapsamında … SİGORTA A.Ş. Şirketince sigortalı olduğunu, acente numarasının …, poliçe numarasının … ve sigorta başlangıç tarihinin 19.08.2020 bitiş tarihinin 19.08.2021 olduğunun tespit edildiğini, müvekkiline ait … plaka sayılı … marka araçta meydana gelen aracın hasarı ve değer düşüklüğünün sigorta şirketinin teminatı kapsamında olduğunu, müvekkiline ait aracın hasar tespiti ve tamirinin davalı sigorta şirketince karşılanmış olsa dahi söz konusu aracın kaza nedeniyle parça değişimini, aracın piyasa satış değerince değer düşüklüğünün meydana geldiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin aracında meydana gelen değer düşüklüğünün belirlenmesi için alanında uzman bir bilirkişi tarafından aracın kaza yapmadan önceki piyasa fiyatı ile kaza yaptıktan sonra ki piyasa fiyatı arasında ki değer farkının tespitinin yapılmasının gerektiğini, davalı sigorta şirketi kanunun tayin ettiği 15 günlük yasal süre içerisinde taleplerini yerine getirmediğini ve herhangi bir ödemede bulunmadığını, müvekkilinin aracında oluşan değer kaybı ücreti için … SİGORTA AŞ’ye 21.12.2020 tarihinde başvuru yapıldığını, neticesinde sigorta şirketince taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, 18.01.2020 tarihinde arabuluculuk yasal yoluna başvuru yapıldığını, arabuluculuk süreci başladıktan sonra müzakereler başlamadan önce … SİGORTA AŞ tarafından ekte sundukları 02.02.2021 tarihinde 7.213,29TL eksik ödeme yapıldığını, arabuluculuk müzakereleri esnasında ödemenin eksik olduğunu, aracın değer kaybının ödenen tutardan çok daha fazla olduğunu beyan ettiklerini, ancak davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, eksik ödeme sebebiyle işbu davayı açtıklarını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile meydana gelen kaza neticesinde oluşan hasar ve değer kaybı için müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybının sigortaya başvuru neticesinde ödenen 7.213,29 TL’nin üzerinde olduğundan araçta meydana gelen değer kaybının piyasa rayicine göre hesaplanarak müvekkiline ait araçta meydana gelen eksik ödenen değer kaybı nedeniyle şimdilik 100,00TL nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının, 03.10.2020 tarihinde meydana geldiği iddia edilen kaza sonucu … plakalı aracın hasara uğradığını, müvekkili sigorta şirketinde sigortalı olan … 19.08.2020-19.08.2021 vadeli … poliçe numaralı Trafik Sorumluluk Sigorta Poliçesine istinaden şimdilik 100,00-TL değer kaybı bedeli olmak üzere 100,00-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini talep ettiğini, söz konusu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenle davanın yetki yönünden reddine ve dosyanın yetkili İSTANBUL Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının değer kaybı taleplerinin işbu SBM tarafından atanan ekspertiz neticesinde karşılandığından değer kaybı talebinin reddedilmesi gerektiğini, her halükarda Anayasa Mahkemesinin iptal kararı esas alınarak hesaplamanın reel piyasaya göre yapılması gerektiğinin iddiasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilindiği üzere 09/10/2020 tarihinde Anayasa Mahkemesi 2918 sayılı Kanununda Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartlarla ilgili olarak 90. Maddesinde “bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlar” ile “ve genel şartlarda” ifadesini ve 92. Maddesinin (i) bendini iptal ettiğini, 2918 sayılı Kanun motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan hukuki sorumluluğu ve bu sorumluluğun sigortalanması esaslarını kanunda belirlemiş ve uygulamaya ilişkin esasları da kanun çerçevesinde idareye bıraktığını, sigorta hukuku kapsamında ilgililerin hak sahipliği, sigortayı kuran ilgili mevzuat ve bu mevzuata göre poliçe içeriğini kurala bağlayan ilgili genel şartlara göre belirlenmekte, söz konusu genel şartlarda dayanağını 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve 6102 sayılı TTK’dan almakta olup AYM kararının genel şartların ekleriyle birlikte uygulanması yönünde bir etkisi bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, davacı tarafın faiz taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğundan taleplerinin reddinin gerektiğini, huzurdaki davanın ikame edilmesine müvekkili sigorta şirketinin sebebiyet vermediğinden, müvekkili sigorta şirketinin yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin sorumlu tutulmaması gerektiğini, bu nedenlerle yetkisiz ve görevsiz mahkemede ikame edilen işbu davanın usulden reddini, dava konusu araçta oluşan değer kaybı bedeli karşılandığından davacının değer kaybı bedelinin ve davanın reddini, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı esas alınarak dava konusu araçta oluşan hasar bedeli ve değer kaybı bedelinin reel piyasaya göre hesaplanmasının reddini, her halükarda değer kaybı bedelinin genel şartlara göre hesaplanmasını, sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, fazlaya ilişkin taleplerin reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 15/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Dava dilekçesinde belirtilen dava değerini 100,00TL ’den 7.786,71TL ’ye çıkararak davayı ıslah ettiklerini, dava konusu alacaklarının işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın 03/10/2020 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacının uğradığını iddia ettiği değer kaybı maddi zararının tazmini talepli açılan maddi tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise 03/10/2020 tarihinde meydana gelen kazada davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araç sürücüsüne atfı mümkün herhangi bir kusur olup olmadığı, davacının uğradığı herhangi bir maddi zarar olup olmadığı, var ise miktarı ve davalı sigorta şirketinden tahsilinin talep edilip edilemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Konya Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bu halde aracın daha önce kazaya karıştığının tespit edilmesi nedeniyle ilgili hasar dosyaları da celbedilip kazanın oluş şekli, çarpma noktaları gözönünde bulundurularak Yargıtay .HD’nin … E- … K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre araç değer kaybına ilişkin ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekli olup davalı vekilinin buna yönelik istinafı yerindedir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, zarar veren araç hususi nitelikte olduğundan, hükmedilen tazminata yasal faizi uygulanması gerekmekte olup, avans faiz uygulanması doğru değil, bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, 6100 sayılı HMK.’nun 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7. maddesi delaletiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2019 Tarih ve … -… Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda (BK) yer bulmayan ibra sözleşmeleri 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) açıkça düzenlenmiş olup, bu Kanun’un “İbra” başlıklı 132’nci maddesi, “Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir.” hükmünü içermektedir.

Bu maddeye göre ibra sözleşmelerinin geçerli olması için yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibranameler kesin olarak hükümsüz olacaktır.
Gerçek anlamda ibranameden söz edebilmek için tazmin edilecek miktar ile buna karşılık alınan meblağ arasında açık oransızlığın bulunmaması koşuldur. Başka bir anlatımla, açık oransızlığın bulunduğu durumlarda anılan belge ibraname değil, ancak makbuz niteliğindedir. Bu yön ise, ibranamenin verildiği tarih göz önünde tutularak zarar görenin gerçek zararının uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanması suretiyle belirleneceği hukuksal gerçeği ortadadır.
Yeri gelmişken açık oransızlık (açık nispetsizlik- fahiş fark) kavramını da açıklamak gerekmektedir.
İsviçre Federal Mahkemesine göre açık oransızlık, karşılıklı edimler arasında “göze çarpan aşırı bir fark” anlamına gelir. Normal bir kimsenin hayat, bilgi ve görgüsüne göre, edimler arasında olağanüstü ve aşırı bir farkın bulunması durumunda açık oransızlığın oluştuğu kabul edilir.
Açık oransızlık, edimler arasında bir misline yakın, bir misli veya daha fazla fark bulunmasıdır.
Gerçek anlamda bir ibranameden söz edebilmek için tanzim edilecek tutar ile buna karşılık alınacak tutar arasında açık bir oransızlığın bulunmaması gerekir.
Açık oransızlığın bulunduğu durumda belge ibraname değil, ancak makbuz niteliğindedir. Bu nedenle sigortalı işçi veya hak sahipleri tarafından verilen ibranamenin gerçek ibra veya kısmi ödemeyi içeren makbuz niteliğinde olup olmadığının saptanması önem taşır.
Bunun için hesap bilirkişisinden alınacak raporla ibranamenin verildiği tarihteki veriler esas alınarak sigortalının gerçek zararı tespit edilmeli, böylece işverence tazmin edilmesi ( somut olayda sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmıştır) gerekli tutar ile buna karşılık ibranameyle alınan tutar arasında açık oransızlık bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Dosya içerisinde yer alan 03/10/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … Plakalı aracın tam kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün park halinde olması sebebiyle herhangi bir kusuru olmadığı ifade edilmiş nitekim davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce yapılan ödeme de bu kusur oranı esas alınarak yapılmıştır. Mahkememizce yargılama aşamasında olay anını içerir kamera kayıtlarının incelenmesini de içerir kusur raporunda da kaza tespit tutanağı ile uyumlu olarak kazanın meydana gelmesinde davacıya atfı mümkün herhangi bir kusur olmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu rapor edilmiş, 17/01/2022 tarihli kusur raporunun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlanması sebebiyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
2.Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Konya Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde dosyanın Motorlu Araç Değer Kaybı, Motorlu Araç Sigortaları/hasar Tespiti alanında uzman bilirkişiye tevdii ile dosya içerisinde yer alan hasar dosyası, kazanın oluş şekli, çarpma noktaları gözönünde bulundurularak dava konusu aracın modeli, markası, özellikleri, daha önce karışmış olduğu kazalar, bu kazalara ilişkin hasar kayıtları, kaza sebebiyle yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) var ise araç değer kaybına yönelik(17/01/2022 Tarihli Kusur Raporunda tayin edilen kusur oranları üzerinden) ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bilirkişi raporu hazırlanmasının istenilmesi yönünde ara karar kurulmuş, 20/03/2022 Tarihli Kök Rapor ile 08/04/2022 Tarihli Ek Raporda davacıya ait aracın hasara uğramadan önceki rayiç değerinin 260.000,00 TL, hasara uğradıktan sonraki rayiç değerinin 245.000,00 TL, rayiç değere göre maddi zararının 15.000,00 TL, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsubu neticesinde bakiye zararının 7.786,71 TL olduğu rapor edilmiş, söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlanması sebebiyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
3.Yukarıda yapılan açıklamalar, hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, kusur raporu, hesap raporu, Yüksek Mahkeme içtihatları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı aracın park halinde bulunan davacıya ait araca 03/10/2020 tarihinde çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, 17/01/2022 Tarihli Adli Trafik Bilirkişisi tarafından hazırlanan kusur raporunda kazanın meydana gelmesinde davacıya atfı mümkün kusur olmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araç sürücüsünün ise %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğunun rapor edildiği, Motorlu Araç Değer Kaybı, Motorlu Araç Sigortaları/hasar Tespiti alanında uzman bilirkişi tarafından hazırlanan 20/03/2022 Tarihli Kök Rapor ile 08/04/2022 Tarihli Ek Raporda davacıya ait aracın hasara uğramadan önceki rayiç değerinin 260.000,00 TL, hasara uğradıktan sonraki rayiç değerinin 245.000,00 TL, rayiç değere göre maddi zararının 15.000,00 TL, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsubu neticesinde bakiye zararının 7.786,71 TL olduğu rapor edildiği ve bu miktarın davacının zararı olduğu anlaşılmakla yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2019 Tarih ve … -… Esas-… Karar sayılı ilamı, T.C. Konya Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınmak suretiyle davacının davasının bu miktar üzerinden kabulü ile davacının 03/10/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle uğramış olduğu 7.786,71 TL değer kaybı maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş’den kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 08/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili davacıya verilmesine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacının 03/10/2020 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle mahrum kaldığı 7.786,71 TL değer kaybı maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş (kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere) faiz yönünden temerrüt tarihi olan 08/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 531,91TL harçtan peşin olarak alınan 59,30TL harcın ve 131,27TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 341,34TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.360,00 TL arabulculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına.
4-Davacı tarafından karşılanan 59,30TL başvuru harcı, 59,30TL peşin harç, 131,27TL ıslah harcı, 8,50TL vekalet suret harcı, 105,50TL posta ve tebligat gideri ve 970,00TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam ‬1.206,77‬TL nin davalıdan tahisili ile davacıya verilmesine.
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2022

Katip Hakim