Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/344 E. 2022/292 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Yapı Kooperatifinin 29.07.2015 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında her üye ortağın aidatını 180.000,00-TL’ye tamamlaması ve 30.07.2015 tarihi itibariyle 6 eşit taksitte ödenmesinin teklif edildiğini ve yapılan bu teklifin oybirliği ile kabul edildiğini, ödemelerin süresi içerisinde yapılmaması üzerine davalı-borçlu … aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapılarak borçluya ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrini tebliğ alan davalı-borçlunun icra takibine itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, arabuluculukta da anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle davalı-borçlunun borca itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesine ve davalı-borçlu aleyhine %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki arabuluculuk görüşmelerinin sonlandığı tarihten itibaren 1 yılı aşkın süreden sonra işbu davanın açıldığından dolayı davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacıya hiçbir borcu olmadığını, müvekkilinin işbu taşınmazı 08/10/2012 tarihli ”Gayrimenkul Alım-Satım Sözleşmesi” başlıklı ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre … satın aldığını, işbu sözleşmeye göre satın alınmış olup, taşınmazın bedelinden başkaca hiçbir bedel alınmayacağının rahatlıkla tespit edilebildiğini, taraflar arasında akdedilen işbu sözleşmeye göre daha sonradan müvekkilinden herhangi bir bedel talep edilmesinin açıkca kötü niyet göstergesi olduğunu, müvekkilinin işbu daireyi satın alırken … A.Ş.’ den 80.000,00-TL kredi kullanmak suretiyle davacı kooperatifin ilgili banka hesabına banka kanalıyla ödeme yaptığını, kalan bakiyenin ise haricen ödendiğini, yine farklı tarihlerde davacı kooperatife farklı miktarlarda ödeme yapıldığını, davacı kooperatif tarafından müvekkilinden kat mülkiyeti işlemleri kurulacağını ve iskan işlemlerinde lazım olacağından bahisle, boş bir dilekçe aldıklarını, alınan dilekçenin sonradan ilgililerce doldurulmak suretiyle kullanıldığını, bu durum karşısında, müvekilinin hiçbir borcu olmamasına bilakis alacaklı olmasına rağmen gerçekleştirilen kötü niyetli icra takibine karşı itirazlarını sunduğunu, kendisinden iskan alınacağından bahisle boş olarak ve hileli davranışlarla nihayetinde imzalatılan dilekçe ile kendisinin üye yapıldığını öğrendiğini, bu durumu kooperatif yetkililerine ileten ve dilekçesini iade isteyen müvekkiline kooperatif yetkililerince ”iskan ve kat mülkiyetine geçiş işlemleri için gerekli o yüzden almamız gerekiyordu, yoksa iskan alamayız” yönünde cevap verildiğini, bunun üzerine, müvekkilinin “Konya . Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 03/08/2016 keşide tarihli ihtarnamesi” ile koperatif üyeliğinin iptal edilmesini” ihtaren bildirdiğini, müvekkilinin hiçbir borcu olmadığını, bilakis alacaklı olduğunu bu nedeenle açılan davanın reddine karar verilmesini, %20′ den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet ve inkar tazminatına mahkum edilmesinine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, davanın İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının davalıdan takipteki kadar alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; Davacı-alacaklı tarafından tarafından davalı-borçlu hakkında yapılan ilamsız takip olduğu, borçlunun süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, davacı kooperatife ait belgeler ve defterler, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğüve Konya Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünden bilgi ve belgeler celbedilerek dosya SMMM bilirkişisine tevdi edilip rapor alınmıştır.
Dosyaya sunulan 23/03/2022 tarihli bilirkişi raporda özetle; Huzurdaki davanın, Kooperatifin 29.07.2015 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan her üye ortağın aidatını 180.000,00 TL’ye tamamlaması ve 30.07.2015 tarihi itibariyle 6 eşit taksitte ödenmesi kararına dayalı olarak, ödemeleri süresi içinde yapmayan davalı borçlu … aleyhine Konya .İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin olduğu, davacı kooperatif defterlerinde yapılan incelemede; davalının 331.17 Ortaklara Borçlar … hesabında izlendiği, davalı tarafından 2012-2014 yıllarında toplam 145.855 TL ödeme yapıldığının tespit edildiği, kooperatifin 29.07.2015 tarihli Olağan Genel Kurul Kararına göre, 30.07.2015 tarihi itibariyle her ortağın aidatını 180.000 TL’ye tamamlaması ve 6 eşit taksitte ödemesi gerektiğinden, bu karara göre davalının aidat borcunun; (Olması gereken tutar 180.000 TL olup davalı tarafından ödenen tutar 145.855 TL olduğundan ) 34.145 TL olduğu, Temmuz 2015’ten itibaren 6 ay süreyle ödenecek aidat tutarının ise 34.145 TL /6ay = 5.690,83 TL/ay olduğu, bu aidatın Temmuz-Aralık 2015 döneminde (6 ay) ödenmesi gerektiği, davacı kooperatif kayıtları ve davalının beyanlarından anlaşıldığı kadarıyla bu aidatların davalı tarafından ödenmediği ve davacı kooperatifin de bu aidatlardan doğan alacağını takip konusu yaptığı, davacı kooperatifin aidat alacağına ilişkin faiz talebi ile ilgili olarak; Takip tarihi olan 19.02.2016 tarihine kadar; ödenmesi gereken tarihlerden takip tarihine kadar %9’dan yapılan hesaplamada işlemiş faizin 1.065,04-TL olacağı, %18’den yapılan hesaplamada işlemiş faizin 2.130,08-TL olacağı, davacının ise daha az bir miktar olan 2.113,25-TL talep ettiği, bu durumda, aidat borcunun 34.115 TL, %9 faiz oranından faiz tutarının 1.065,04 TL, %18 faiz oranından faiz tutarının 2.130,08 TL olduğu, ancak davacının faiz talebinin % 18 faiz oranından 2.113,25 TL olduğu, davalının kendisinin bu gayrimenkulü “Gayrimenkul Alım Satım Sözleşmesi” başlıklı sözleşme ile …’dan satın aldığını, taşınmazın bedelinden başka hiçbir bedel alınmayacağının taahhüt edildiğinin belirtiğini, davalının bu daireyi satın alırken … A.Ş.’den 80.000 TL kredi aldığını ve kalan bakiyeyi haricen ödediğini, davalı tarafından yapılan ödemelerle ilgili beyanlar ile davacı kooperatif kayıtlarının tutarlı olduğu, ödenen tutarlara ilişkin herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, davalı kooperatif genel kurul tutanaklarının peşin ödemeli üyelik açısından incelendiği, 30.05.2009 tarihli 2008 yılı olağan genel kurulu ve 30.06.2011 tarihli 2010 yılı olağan genel kurul toplantılarında “Dairelerin Maliyet Tespiti ve bu maliyetler dahilinde hak sahibi üyelerin maliyet bedellerinin tamamını ödeyerek dairelerin sahip olma hakkının verilmesi” ne ilişkin yönetim kuruluna yetki verilmesi kararları bulunmakta olduğu, öte yandan davalının peşin ödemeli kooperatif üyeliği ile ilgili bir iddiasının da bulunmadığı ifade edilmiştir.
Davalı vekili davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı itirazında bulunmuş ise de; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 67. Maddesi;” Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmünü amir olup, dava açmak için gereken bir yıllık süre, itirazın tebliği tarihinden itibaren başlayacaktır. Dolayısı ile itirazın davacıya tebliği durumu söz konusu olmadığından dolayı hak düşürücü sürenin geçtiği itirazı bu nedenle nazara alınmamıştır. Böyle bir durumda arabuluculuk görüşmelerinde davacının itirazdan haberdar olduğu, bu yüzden arabuluculuk görüşmelerinden itibaren 1 yıllık süreden sonra davanın açılmadığı savunması da yukarıdaki izahattan da anlaşılacağı üzere varit olmamaktadır.
Bilirkişi raporu da nazara alındığında davalının kooperatif üyesi olduğu ve takip talebinde tahsili istenilen aidat borçlarını ödemediği anlaşılmıştır. Öte yandan davalının peşin bedelli üye de olmadığı anlaşılmış olup, zira kooperatif genel kurullarında peşin bedelli üyelikle ilgili olarak davalı ile ilgili özel olarak alınmış bir kararın bulunmadığı, peşin bedelli üyeliğin geçerli olabilmesi için genel kurul kararı olması gerektiğinden alınmış böyle bir karar da bulunmamaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir.
İİK.’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğıne başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması şart değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylede borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Dosya kül halinde değerlendirildiğinde; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, davalı borçlu tarafından Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatı talep edilmiş olup mahkememizce toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, peşin bedelli üyelik hususunda alınmış herhangi bir genel kurul kararı olmadığından dolayı davalının normal bir kooperatif üyesi olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 34.145,00-TL asıl alacak, 2.113,25-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.258,25-TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KABULÜNE,
1-)Davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 34.145,00-TL asıl alacak, 2.113,25-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.258,25-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 34.145,00-TL ye takip tarihinden itibaren yıllık % 18 faiz işletilmesine,
2-Kabul edilen miktarın % 20 si olan 7.251,65-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Alınması gereken 2.476,80-TL harçtan peşin alınan 437,92-TL harç ve icra dairesine yatırılan 181,29-TL harç olmak üzere toplam 619,21-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.857,59-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.438,74-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 437,92-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 181,29-TL icra dairesine yatırılan harç, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 50,30-TL posta – tebligat gideri olmak üzere toplam 1.437,31-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 21/04/2022

Katip … Hakim …