Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/336 E. 2021/721 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

BAŞKAN:
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :

ASLİ MÜDAHİL :
VEKİLİ :
ASLİ MÜDAHİL :
VEKİLİ :

ASLİ MÜDAHİL :
VEKİLİ :
ASLİ MÜDAHİL :
VEKİLİ :

İLGİLİ :
VEKİLİ :
DAVA : İflas
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:

Mahkememizde görülmekte olan İflas davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP :
Davacı mahkememize vermiş olduğu 06/07/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; borçlu şirketten alacağı için Konya . İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile iflas takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçlu şirkete 23/06/2021 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiğini, borçlu şirketin takibe itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, takibin kesinleşmesi ile birlikte İİK’nun 156.maddesi gereğince borçlu şirketin iflasını talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu beyanla İİK’nun 156.maddesi gereğince depo kararı verilmesini ve depo kararının borçluya tebliğ edilmesini, depo kararına uyulmaması halinde ilk oturumda borçlu şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun yapılan tebligata rağmen dosya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı şirket temsilcisi katıldığı duruşmadaki beyanında; şirketlerinin 7 ayrı şubesi olduğunu, alacak borç dengesinin bozulması sebebiyle Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunduklarını, açılan davada 3 aylık geçici mühlet sonrasında yeniden mühlet ve tedbir kararı verilmemesi sonucunda işlerinin daha da kötüye gittiğini, davanın ret olduğunu, davacının icra takibine konu ettiği alacağı ödeme kabiliyetlerinin olmaması nedeniyle ödeyemediklerini, icra dosyasına da itiraz etmediklerini, şirketlerinin gayrimenkullerinin bulunduğunu, mahkemeniz kanalıyla tasfiyeye gidilmesinin hem şirket için hem de alacaklıların menfaatine olacağını, bu yönüyle davaya kabul ettiklerini beyan etmiştir.
İşbu davaya müdahil olarak katılan müdahiller vekilleri verdikleri müdahale dilekçeleri ile özetle; müvekkillerinin de alacaklı konumunda olduklarını, açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmişlerdir.
DELİLLER :
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilip incelenmiş, şirkete ilişkin ilanlar yaptırılmıştır.
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜKTEN SONRA VARILAN KANAATE GÖRE;
Dava, iflas yoluyla başlatılan icra takibinin itirazsız kesinleşmesi nedeniyle davalının iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
İİK’nun 156. Maddesi; “Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir. Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır. Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir. İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer.” hükmünü içermektedir.
İİK’nun 158. Maddesi; “Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir.” hükmünü içermektedir.
Mahkememizce İİK’nin 166. maddesinde belirtilen usule göre davalının iflasının istenildiği Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ve tirajı 50.000’den yüksek ulusal gazetede ilan edilmiştir.
Davaya müdahil olanların dilekçeleri işleme alınarak süresinde dilekçe sunan … A.Ş., … , … Şti. … Ltd. Şti. vekillerinin talepleri kabul edilerek dosyaya müdahil sıfatıyla dosyaya kayıtları yapılmıştır.
Müdahillik talebinde bulunan … Bankası vekilinin 20/08/2021 tarihinde talepte bulunması nedeniyle ilandan itibaren yasal 15 günlük sürede yapılmayan müdahale talebi yerinde görülmemiş ve dosyadaki müdahillik sıfatının kaldırılması gerekmiştir.
Davacı mahkememize vermiş olduğu 03/12/2021 havale tarihli feragat dilekçesinde özetle; davalı şirketten alacaklarını tahsil ettiğini, davadan feragat ettiğini, doğrudan iflas dosyasından feragat ettiği için davanın tüm sonuçlarının kaldırılmasına karar verilmesini, feragat talebi gibi dosyanın karara çıkarılmasını talep etmiştir.
HMK nun 307. maddesi “(1)Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 309. maddesi “(1)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun 310. maddesi “(1)Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 311. maddesi “(1)Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 312. maddesi “(1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (2)Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmünü amirdir.
Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-İşbu davanın reddine ilişkin kararın ticaret sicil gazetesinde ve ilan portalında ilanlarına ve önceden bildirilmiş yerlere karar sonucunun bildirilmesine,
3-Harçlar Kanununun 22. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve 1981/4-57 Esas ve 1984/29 Karar sayılı kararı gereğince alınması gereken harç miktarı, maktu karar ve ilam harcı üzerinden hesaplanması ve alınması gerektiğinden, işbu davadan feragat de yargılamanın ilk celsesinden sonra olduğundan maktu karar ve ilam harcının 2/3 oranına isabet eden peşin alınan 59,30TL harçtan alınması gereken 39,54TL harcın mahsubu ile fazla alınan 19,76TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Müdahillerin yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Çekişmesiz yargı işi olması nazara alınarak müdahiller lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davacının kendi üzerinde bırakılmasına,
8-İş bu kararın İİK’nun 164/1 maddesi gereğince resen taraflara tebliğine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Müdahil Akova Süt ve Kemal Akpınar vekilinin vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İİK’nun 164. maddesi gereğince (10) gün içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/12/2021

Başkan Üye Üye Katip