Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/330 E. 2021/448 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:
Konya . Tüketici Mahkemesi’nin …E., ….K. sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı neticesi dosyanın mahkememize gönderilmesi üzerine, mahkememizde görülmekte olan Tazminat Davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili … ile davalı … arasında, …. aracılığı ile 20/03/2018 tarihinde imzalanan “Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Avantaj Trafik Sigorta Poliçesi” gereği doğmuş olan alacak hakkının istemine ilişkin olduğunu, poliçe imzalandıktan sonra teminata konu …plakalı aracın 27/05/2018 günü saat 23:15 sıralarında müvekkili sürücü …sevk ve idaresinde iken, …İli, …İlçesi, …Mahallesi, …Caddesi üzerinde sanayi istikametinden …istikametine seyir halinde iken park etmek için sola doğru manevra yaptığı sırada karşı şeritten gelmekte olan dava dışı sürücü …sevk ve idaresindeki …plakalı motosiklet ile çarpışması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza neticesinde …Asliye Ceza Mahkemesinin …E. …K. sayılı dosyası ile müvekkili …aleyhine ceza davası açıldığını, 18/07/2019 tarihinde Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma suçundan cezalandırıldığını ve hükmün açıklanmasının geriye bırakıldığını, dava dışı …tarafından öncelikle arabuluculuk yolu ile davalı şirkete tazminat talebinde bulunulduğunu ve şirket anlaşmaya yanaşmadığı için, 30/01/2019 tarihinde kaza sebebi ile uğramış olduğu zararların tazmini için …Asliye Hukuk Mahkemesinin …E. sayılı dosyası ve birleşen …Asliye Hukuk Mahkemesinin ….E. sayılı dosyası ile müvekkil …ve …’a karşı dava açıldığını, karar neticesinde dava dışı …tarafından müvekkiller aleyhine …İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası ile 27/01/2021 tarihinde 133.845,74-TL takip çıkışı ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili …ve …’un icra tehdidi altında işbu dosyaya vekalet ücretleri ve icra dosya masrafları ile birlikte 12/02/2021 tarihinde, 153.087,74-TL ödeme yaparak kapattığını, …Asliye Hukuk Mahkemesinin ….E., …K. sayılı ilamında ödenmesine hükmedilen alacak kalemlerinin sorumlusunun taraflar arasında 20/03/2018 tarihinde imzalanmış olan poliçe gereği davalı …’nin olduğunu, bu nedenlerle …İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasına 12/02/2021 tarihinde müvekkilleri tarafından yapılan 153.087,74-TL ödemeden fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL’sinin davalıdan tahsili ile müvekkillerine verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı vekili 05/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili şirkete dava yoluna gitmeden önce başvuru yapması gerekmekte olup, başvuru şartı gerçekleşmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, davacı …müvekkili şirket sigortalısı olmayıp, davaya konu poliçeye dayanarak talepte bulunamayacağını, davacı …yönünden husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin kazaya karışan …plaka sayılı aracın zorunlu trafik sigortacısı olduğunu, sigortalı davacının bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğinden müvekkil şirketin davacıların taleplerinden sorumlu olmadığını, davacılar tarafından dava dışı …ödendiği iddia edilen manevi tazminat ve ferileri’nin zorunlu trafik sigortasıyla sağlanan sigorta korumasının dışında olduğunu, bu sebeple manevi tazminat ve ferilerinden müvekkil şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, geçici/sürekli iş gücü kaybı, bakıcı ve tedavi giderlerinin teminat dışında olduğunu, geçici/sürekli iş görememezlik zararı, tedavi -bakıcı giderlerinin trafik sigortacısının sağlık giderleri klozundan ödediği bir tazminat olmakla, tedavi sağlık giderleri klozundan ödenen tüm tazminatların sigorta şirketinin sorumluluğundan çıktığını, bu sebeple davacılar tarafından dava dışı …ödendiği iddia edilen maddi tazminatlardan müvekkil şirketin sorumlu olmadığını, …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında açılan davanın müvekkil şirkete ihbar edilmemiş olup, kusur, maluliyet oranı ve tazminat hesabı noktasında yapılan tespitleri kabul etmediklerini, davacıların dava dışı …ödediklerini iddia ettikleri bakıcı giderine yönelik taleplerin de hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin mesuliyetinin kusur oranı ve teminat limitleriyle sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, müvekkilinin faiz ve mahkeme masrafları yönünden sorumluluğu bulunmadığını, bu nedenlerle, davanın reddini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Sigortalı tarafından sigortalı aracın karışmış olduğu kaza nedeniyle 3.kişiye ödenen bedelin kendi sigortacısı olan davalıdan rücuen tazmini için başlatılmış icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
İşbu dava yönünden öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığı hususu üzerinde durulması gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın 1.maddesinde; Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir” hükmüne yer verilmiştir. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 S.Y. ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmü getirilmiştir. Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılmış ihtisas mahkemesi haline getirilmiştir. Diğer yandan 6102 Sayılı TTK.nun 4/1. Maddesinde “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın …”denilmek suretiyle bu madde de sayılan taraflar tacir olmasa veya ticari işletmeye ilişkin olmasa da ticaret mahkemelerinde bakılacak davalar sayılmıştır.
Davacı taraf tacir olmayıp, esasen kök ilişki tüketici işlemi olarak yapılan sigorta sözleşmesi gereği davacının davalı sigortacıdan rücu talebidir.
Bu nedenle davacısı tacir olmayan ve mutlak ticari dava olarak da nitelendirilmesi mümkün bulunmayan huzurdaki davada Ticaret Mahkemeleri görevli olmayıp, Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki 6502 sayılı ve 7/11/2013 tarihli kanunun;
3/1-k maddesinde tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
3/1-i maddesinde satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
3/1-l maddesinde tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiştir.
Aynı kanunun 73/1 maddesinde ” Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu ifade edilmiş, 83/2 maddesi de “taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” Hükmünü amirdir.
Diğer taraftan tüketici işleminden kaynaklanan bir uyuşmazlığın veya sözleşmenin T.T.K’.nın 4 ve 5.madde hükümleri kapsamında kalan, kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının bu açıdan herhangi bir önemi de yoktur. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olduğundan (H.M.K. md.1) yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir. (Yargıtay .HD’nin 07/03/2018 tarih ve …Esas …Karar)
Mahkemelerin görevi dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekmektedir. HMK.’nun 1.maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tükecici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tükecinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlene olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Bunun yanında aynı yasanın 83. maddesi uyarınca, eğer taraflardan bir tanesi tüketici ise onun yaptığı işlemler ile ilgili olarak diğer yasalarda bir düzenleme varsa, buna rağmen bu işlemin tüketici işlemi olduğu ve bu yasanın görev ve yetkiye dair olan düzenlemesini engelelmeyeceği, belirtilmiştir.
Somut olaya bakıldığında esasen kök ilişki 6502 sayılı Yasanın 3/1. maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un yürürlükte olduğu işbu davada Tüketici Mahkemeleri görevlidir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Ancak Mahkememiz ile Konya . Tüketici Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan işbu görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan (istinafsız/temyizsiz) kesinleşmesi ve talep edilip gerekli posta giderlerinin verilmesi halinde görev uyuşmazlığının çözümü (mercii tayini) için dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-)Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli ve yetkili Konya . Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-)Mahkememiz ile Konya .Tüketici Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan işbu görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan (istinafsız/temyizsiz) kesinleşmesi ve talep edilip gerekli posta giderlerinin verilmesi halinde GÖREV UYUŞMAZLIĞININ ÇÖZÜMÜ (MERCİİ TAYİNİ) İÇİN dosyanın resen KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 30/09/2021

Katip … Hakim …