Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/33 E. 2022/392 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
KÜÇÜK : 4-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :

DAVALI : 2-
VEKİLİ :

DAVALI : 3-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Davacılar vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sırasına kaydedilmekle ve adı geçen mahkemenin faaliyetinin durdurulması nedeniyle dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına aktarılmış, mahkememiz 20/06/2018 tarih, … esas … karar sayılı ilamı ile verilen karar davacılar vekili ve davalı … şirketi vekili tarafından istinaf edilmiş, Ankara . Hukuk Dairesinin 12/11/2020 tarih, … esas, … karar sayılı kaldırma kararı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, kaldırma kararı neticesinde dosya yukarıdaki esasa kaydedilerek mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacılar vekili mahkememize vermiş olduğu 20/08/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri … ve … nin müşterek çocukları ve diğer müvekkilleri … ve … ün kardeşi/abisi olan … doğumlu … ın 14/06/2013 tarihinde dava dışı … nin sahibi ve sürücüsü olduğu plakasız motosiklette yolcu olarak biniliyken … ilçesinde davalı … nin sürücüsü, … Ltd. Şti nin işleteni ve … Sigorta A.Ş. nin de trafik sigortacısı olduğu … plakalı otomobille motosikletin çarpışması sonucu motosiklet sürücüsü ile yolcu olan … in öldüklerini, … in ölümü ile anne ve babası olan müvekkillerinin onun desteğinden mahrum kaldıklarını ve ayrıca tüm müvekkillerinin manevi yönden zarara uğradıklarını, davalı … nın Ereğli Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yargılanarak hüküm giydiğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkili … için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 1.000,00 TL cenaze ve defin gideri, müvekkili … için 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesindeki limitler kapsamında temerrüt tarihinden itibaren faizinden sorumlu olması kaydı ile tüm davalılardan kaza tarihi olan 14/06/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline ve ayrıca müvekkili … için 150.000,00 TL, müvekkili … için 150.000,00 TL, müvekkili … için 30.000,00 TL ve müvekkili … için 30.000,00TL olmak üzere toplam 360.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/06/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar … ve … Ltd. Şti.’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili istinaf kaldırma kararı öncesi mahkememize vermiş olduğu 06/12/2016 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; müvekkili … yönünden 5.000,00TL olan destekten yoksun kalma tazminatını 44.212,92TL artırarak 49.212,92TL’ye çıkardıklarını, 1.000,00TL olan cenaze ve defin giderini de 800,00TL artırarak 1.800,00TL’ye çıkardıklarını ve müvekkili … yönünden de 4.000,00TL olan destekten yoksun kalma tazminatını 45.212,92TL artırarak 49.212,92TL’ye çıkardıklarını, dava dilekçesinde belirttikleri maddi tazminatları 10.000,00TL’den 100.225,84TL’ye çıkardıklarından bahisle bu miktar maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesindeki limitler kapsamında temerrüt tarihinden itibaren faizinden sorumlu olması kaydı ile tüm davalılardan kaza tarihi olan 14/06/2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili istinaf kaldırma kararı sonrası mahkememize vermiş olduğu 08/02/2022 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; istinaf kararından önce müvekkili … yönünden 49.212,925TL olan destekten yoksun kalma tazminatını 69.517,08TL artırarak 118.730,00TL’ye çıkardıklarını, cenaze ve defin giderinin 1.800,00TL olarak devam ettiğini, istinaf kararından önce müvekkili … yönünden 49.212,92TL olan destekten yoksun kalma tazminatını 70.252,6TL artırarak 119.465,08TL’ye çıkardıklarını beyanla talepleri gibi karar verilmesini beyan etmiştir.
CEVAPLAR:
Davalı … vekili mahkememize vermiş olduğu 15/09/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Ereğli Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasındaki bilirkişi raporuna göre müvekkilinin tali kusurlu bulunduğunu, davacıların oğlu ve kardeşi olan … ın ehliyetsiz ve kasksız motosiklet kullanması nedeniyle asli kusurlu olduğunu, ölen … in üniversiteye gitmesi ihtimalinin faraziyeden ibaret olduğunu ve ölenin davacı babasının ortağı olduğu şirkette çalışması ihtimalinin de hayal ürünü olduğunu, ölenin anne ve babasına destek olmasının söz konusu olamayacağını ve davacıların bir ihtiyaçlarının olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili mahkememize vermiş olduğu 20/10/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan otomobilin işleteninin müvekkili olmadığını, otomobilin malikinin dava dışı … A.Ş. olduğunu, müvekkilinin otomobilin kiracısı olduğunu, müvekkilinin çalışanı olan diğer davalı … nin kazanın olmasında herhangi bir kusurunun olmadığını, ceza dava dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini ve istenen tazminatların soyut ve fahiş olduklarından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili mahkememize vermiş olduğu 01/10/2014 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan otomobilin … nolu trafik sigorta poliçesinin müvekkili şirket tarafından düzenlendiğini, ölüm halinde şahıs başına 250.000,00 TL limit olduğunu, kusur ve zararın uzman bilirkişilerce belirlenmesi gerektiğini, kask takılıp takılmadığının belirlenmesi gerektiğini ve ölenin müterafık kusuru varsa tazminattan indirilmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DELİLLER, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
İşbu dava; ölümle sonuçlanan haksız fiilden kaynaklanan ve ayrıca trafik sigorta poliçesine dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememiz 20/06/2018 tarih, … esas … karar sayılı ilamı ile; “…Bilirkişi raporuna göre davacı … ın 49.212,92 TL desten yoksun kalma zararı vardır, davalı tarafın %25 oranında kusurlu olması nedeniyle 13.925,49 TL sini isteyebilir ise de ölen destek kask takmadığından bu miktardan %20 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığında adı geçen davacının neticeten 11.140,39 TL destekten yoksun kalma tazminatı zararı vardır ve sigorta poliçesi limiti kapsamında kalan bu zarardan tüm davalılar müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
Bilirkişi raporuna göre davacı … ın 2.000,00 TL cenaze ve defin gideri zararı vardır, davalı tarafın %25 oranında kusurlu olması nedeniyle 500,00 TL sini isteyebilir ise de ölen destek kask takmadığından bu miktardan %20 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığında adı geçen davacının neticeten 400,00 TL cenaze ve defin gideri zararı vardır ve sigorta poliçesi limiti kapsamında kalan bu zarardan tüm davalılar müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
Bilirkişi raporuna göre davacı … ın 49.212,92 TL desten yoksun kalma zararı vardır, davalı tarafın %25 oranında kusurlu olması nedeniyle 13.925,49 TL sini isteyebilir ise de ölen destek kask takmadığından bu miktardan %20 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığında adı geçen davacının neticeten 11.140,39 TL destekten yoksun kalma tazminatı zararı vardır ve sigorta poliçesi limiti kapsamında kalan bu zarardan tüm davalılar müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.
Davacıların oğlu ve kardeşi/abisi olan … evin tek oğludur ve … doğumlu olup 16 yaşında maruz kaldığı trafik kazası sonucu ölmüştür. Davacıların ölüm olayı nedeniyle manevi yönden zarara uğradıkları izahtan uzaktır. Motosiklet sürücüsü olan … ın kazadaki kusuru, tarafların kusur oranları, ölenin kask takmaması, kaza tarihindeki paranın alım gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ve manevi tazminatı arzu edilir seviyeye çıkarmayacak veya yıkıma veya sevince neden olmayacak bir miktar paranın manevi tazminat adı altında davalı sürücü ve işletenden alınarak davacılara verilmesi gerekmiş olup dosya kapsamı deliller ile bunun da miktarının davacı baba … yönünden 17.000,00 TL, davacı anne … yönünden de 17.000,00 TL, davacı kardeş … yönünden 7.000,00 TL ve davacı kardeş … yönünden de 7.000,00 TL olduğu yönünde mahkememizde tam bir kanaat oluştuğundan bu miktar manevi tazminat taleplerinin kabulüne fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine ve davacılar … ve … nin maddi tazminat taleplerinin de kısmen kabul kısmen reddine” şeklinde verilen karar davacılar vekili ve davalı Merch … şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Ankara . Hukuk Dairesinin 12/11/2020 tarih, … esas, … karar sayılı kaldırma kararı ile;”
…Dava trafik kazasında ölümden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davalı …’nin sürücü olduğu, davalı … Sigorta tarafından ZMMS yapılmış, diğer davalı … Ltd. Şti.’nin işleten olduğu araçla, davacılar murisi …’ın seyahat ettiği motorsikletin çarpışması sonucu … ’in vefat ettiğini belirterek destekten yoksun kalmaya bağlı maddi ve manevi tazminat talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu kazanın 14.06.2013 tarihinde meydana geldiği, davalı sigorta şirketi tarafından kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi yapıldığı, diğer davalı … Ltd. Şti. tarafından aracın uzun dönem kira sözleşmesiyle 13.12.2010 tarihinde, kaza tarihini kapsar şekilde 47 ay süreyle kiralanmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar vekilinin, dava dilekçesinde, davacılar murisinin vefatı nedeniyle talep edilen tazminatlara ilişkin olarak, münhasıran; davalı … tarafından kullanılan … plakalı araç sürücüsü, işleteni ve ZMMS sigortacısının müşterek ve müteselsil sorumluluğuna gidilmiş olup, müteveffa ile aynı motorsiklette hayatını kaybeden … ’nin kusuruna yönelik teselsül talebi olmadığı, oluşa uygun ve birbirini teyit eden KTT, Ereğli Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyasında yer alan Jandarma Trafik bilirkişisinin 15/07/2013 Tarihli Raporu, Ereğli Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınan Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin düzenlediği 10/09/2013 tarihli rapor, Ereğli Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı Dosyasında İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin düzenlediği 03/02/2014 tarihli rapor, Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Güvenliği Dairesi Başkanlığında görevli Makine Mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen 11/05/2015 tarihli rapor, İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyelerinden oluşan heyetten temin edilen 13/11/2017 tarihli rapor uyarınca, dava konusu kazada otomobil sürücüsü davalı …’nin %25 oranında, sürücüsü belirlenemeyen motosiklet sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, bu kapsamda müteveffanın bulunduğu motorsiklette sürücünün kim olduğuna ilişkin belirlemenin sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla davacılar vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf talepleri yerinde bulunmamıştır.
Yerel mahkemece hükme esas alınan, 09.03.2016 tarihli aktüer raporunun incelenmesinde, bilirkişi tarafından rapora esas alınan kusur raporunun 05.10.2015 tarihli olduğu, sözü geçen raporda, dava konusu kazada otomobil sürücüsü davalı …’nin %25 oranında, sürücüsü belirlenemeyen motosiklet sürücüsünün %65 oranında ve yolcusu belirlenemeyen motosiklet yolcusunun da kask takmamak suretiyle %10 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, bilirkişi tarafından motorsiklet yolcusuna atfedilen % 10 kusurun zararın oluşumunda değil artmasında etken olan kask takmamaya bağlı müterafık kusur niteliğinde olduğu, yerel mahkemenin kabulüne göre davacılar murisinin motorsiklette yolcu olduğu, kask takmamasının kazanın oluşumuna değil zararın artmasına etken bir husus olduğu gözetildiğinde, aktüer bilirkişi tarafından, zarar hesabında % 10 kusur indirimi yapılması yerinde olmayıp, bu kusurun müterafık kusur olması nedeniyle zararın belirlenmesini takiben yerel mahkeme tarafından gözetilmesi gerekirken, aktüer raporu ile davacı anne ve baba için ayrı ayrı 55.701,97’er TL olarak belirlenen maddi zarardan müterafık kusur mahiyetinde olan % 10’luk indirim uygulanmasını takiben yetiştirme gideri indirimi yapılarak 49.212,92’şer TL üzerinden mahkemece % 20 müterafık kusur indirimi yapılarak belirlenen meblağlar üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacılar … ve … için, müteveffanın ölümüne bağlı olarak destekten yoksun kalma zararının davacı anne ve babaya ilişkin yetiştirme gideri indirimi de yapılarak hesaplanmasından sonra; hesaplanan bu bedel üzerinden, yerel mahkemece, müteveffanın kasksız seyahat etmesi nedeniyle, indirim sebebi olan müterafik kusur nedeniyle yapılacak indirimlerin uygulanması ve bu surette sonuç tazminatın belirlenmesi gerektiğinden davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmüştür.
Dosyada yer alan araç filo kiralama sözleşmesi ve araç kira faturaları nazara alındığında kazaya karışan … plakalı otomobilin kayıt malikinin dava dışı … A.Ş. olduğu ancak 13.12.2010 tarihli uzun süreli (47 ay) kira sözleşmesi ile davalı … tarafından kaza tarihini kapsar şekilde kiralanmış olduğu gözetildiğinde davalı … Ltd.Şti.nin araç işleteni olduğu anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan 09.03.2016 tarihli aktüer bilirkişi raporunda, müteveffanın kazanın oluşumunda % 10 (kask takmadan seyahat) kusuru kabul edilerek maddi zarardan indirim yapıldığı, akabinde yetiştirme gideri indirimleri uygulandığı anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “tazminatın belirlenmesi” başlıklı 51. maddesinde; hakimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “tazminatın indirilmesi” başlıklı 52. maddesinde ise; zarar gören taraf, zararı doğuran fiile razı olduğu veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olduğu yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırdığı takdirde hakimin, tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği açıklanmıştır.
Buna göre, zarar görenin zarara katılması veya zararın artmasına sebep olduğu hallerde zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında müterafik kusurunun bulunduğunun kabulü gerekir. Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (… . Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (… , Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418)
Yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında, müteveffanın müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirim yapılabilmesi için zararın bu nedenle artması, zarar ile mağdurun eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde zarardan indirim yapılmasını gerektirebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılması gerekir.
Dava konusu olayda,yerel mahkemece, davacılar murisi müteveffanın, kaza sırasında motorsiklette kasksız seyahat ettiğinin bilirkişi raporu ile anlaşılması karşısında zararın artmasında müteveffanın müterafik kusuru bulunduğunun kabulü gerekir.
Bununla birlikte, Borçlar kanunu hükümlerine göre tazminatın saptanması için öncelikle zarar miktarı belirlenecek, daha sonra ilk olarak zararla ilgili indirim sebepleri uygulanarak gerçek zarar belirlenecek (önce yetiştirme gideri mahsubu, daha sonra kusur indirimi, sonra yapılan ödemeler), sonra da tazminattan indirim nedenleri olan 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesinde düzenlenen hatır taşıması indirimi ve 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinde düzenlenen müterafik kusur indirimi uygulanacaktır. (YARGITAY Hukuk Dairesi … E- … K.)
Açıklanan nedenlerle, davacının uğradığı zararın hesaplanmasından sonra yetiştirme gideri indiriminin yapılması; hesaplanan bu bedel üzerinden, müteveffaya ait indirim sebebi olan müterafik kusur nedeniyle yapılacak indirimlerin uygulanması ve bu surette sonuç tazminatın belirlenmesi gerekirken aktüer bilirkişi tarafından önce (değerlendirilmesi yerel mahkeme takdirinde olan) müterafık kusur indirimi yapılması, akabinde yetiştirme gideri indirimi yapılarak tazminat hesabı yapılması doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece; öncelikle aktüer bilirkişiden, davacılar … ve …’ın destekten yoksun kalma tazminatı taleplerine ilişkin, Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına uygun olarak; trafik kazası sonucu ölen desteğin kaza tarihinde 18 yaşının altında olması ve ancak 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği, anne ve babasına destek olacağı kabul edilerek ve yine 16 yaşında vefat eden desteğe, anne-babası tarafından 18 yaşına kadar bakılacağı, bakılan dönem için anne ve baba çalışıyorsa anne ve babadan ayrı ayrı %5’er, anne çalışmıyorsa sadece babadan %5 yetiştirme gideri düşülerek hesap yapılması suretiyle, müterafık kusur olarak belirlenen indirim yapılmadan denetime açık ve usulüne uygun ek rapor alınması, akabinde yerel mahkemece müterafık kusur durumu değerlendirilerek, müteveffanın kazada vefatında müterafık kusuru bulunduğu kanaatine varılması halinde Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre hesaplanan tazminattan % 20 oranında indirim yapılmasıyla ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz inceleme ile hatalı tazminat hesabı yapılan raporun hükme esas alınması da doğru görülmediğinden, davacılar ve davalı … … Ltd. Şti. vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacılar vekilinin ve davalı … … vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. ” şeklindedir.
Yukarıda belirtilen BAM kararı uyarınca dosya yeniden önceki aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek aktüerya bilirkişisinden 27/06/2021 tarihli kök ve 04/02/2022 tarihli ek rapor aldırılmıştır. Aktüerya bilirkişisinin 04/02/2022 tarihli raporunda hesaplandığı üzere davacı …’ın destekten yoksun kalma zararının 148.412,50TL, davacı …’ın destekten yoksun kalma zararının 149.331,35TL olduğu anlaşılmıştır.
Kaldırma kararı öncesinde yapılan yazışmalar ve düzenlenen raporlar içeriğine göre davacı …’ın ayrıcı 2.000,00TL cenaze ve defin gideri zararının olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin önceki kararında ve bu kararı kaldıran istinaf mahkemesi kararında benimsendiği ve daha önce alınmış olan raporlardan anlaşıldığı üzere davacıların murisi müteveffanın kaza sırasında motosiklette kasksız seyahat ettiği ve bu durumun ölüm sonucunun meydana gelmesinde etkili olduğu anlaşıldığından aktüerya bilirkişisinin tespit ettiği zararlardan %20 oranında müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiği anlaşılmıştır. Hal böyle olmakla talep edilen maddi tazminat kalemleri için müterafik kusur indirimi uygulanmak suretiyle belirlenen tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesinde; “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir” hükmü düzenlenmiştir. Anılan hükme göre, Manevi zarar; mutlak hak olan ve dolayısıyla herkese karşı korunmuş bulunan kişilik haklarının kapsamına giren değerlerden birisinin ihlali ile doğar. Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namı ile bir miktar para ödenmesini talep edebilir. Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve … sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. (Konya BAM . Hukuk Dairesi 19/06/2020 tarih … Esas … Karar)
Bu itibarla yukarıda açıklanan ilkeler, davaya konu somut olayın gerçekleşme şekli, yeri, zamanı, ceza dosyasındaki deliller, davalının eylemindeki hukuka aykırılığın tespitinin sağlayacağı manevi tatmin, kaza tarihindeki paranın satın alma gücü, tarafların ekonomik durumları dikkate alınarak davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden de yukarıda yer verilen tespitler nazarında davacı … için takdir edilen 20.000,00TL, davacı … için 20.000,00TL, davacı … için 7.500,00TL, davacı … için 7.500,00TL manevi tazminat miktarları üzerinden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle hükümde gösterilen manevi tazminat tutarları belirlenmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
Davacı … için 118.730,00TL destekten yoksun kalma tazminatı,
Davacı … için 119.465,08TL destekten yoksun kalma tazminatı,
Davacı … için 1.600,00TL cenaze ve defin gideri olmak üzere 239.795,08TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla davalı sigorta şirketi yönünden 15/09/2014 tarihinden, diğer davalılar yönünden 14/06/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-DAVACILARIN MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
Davacı … için 16.000,00TL,
Davacı … için 16.000,00TL,
Davacı … için 6.000,00TL,
Davacı … için 6.000,00TL olmak üzere 44.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/06/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … …. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 16.380,40TL ve kabul edilen manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 3.005,64TL olmak üzere toplam alınması gereken 19.386,04TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 1.263,75TL harç ve yargılama sırasında alınan toplam 785,55TL tamamlama harcı toplamı olan 2.049,30TL’nin mahsubu ile bakiye 17.336,74TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, (Davalı … Sigorta A.Ş.’nin 239.795,08/283.795,08 oranında 14.648,83TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olmak kaydıyla, diğer davalıların tamamından sorumlu olmak kaydıyla),
4-Davacılar tarafından yapılan 215,80TL başvuru harçları, 1.263,75TL peşin harcı, 3,80TL vekalet suret harcı, 785,55TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 2.268,90TL harcın davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, (Davalı … Sigorta A.Ş.’nin 239.795,08/283.795,08 oranında 1.917,13TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olmak kaydıyla, diğer davalıların tamamından sorumlu olmak kaydıyla),
5-Davacılar tarafından yapılan 1.211,60TL posta-tebligat gideri, 4.841,00TL bilirkişi ücreti ve 98,10TL istinaf başvuru harcı olmak üzere toplam 6.148,70TL yargılama giderinden haklılık oranına göre hakkaniyet indirimi de dikkate alınarak hesaplanan (294.795,08/599.995,08 oranında) 3.021,04TL’sinin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, (Davalı … Sigorta A.Ş.’nin 239.795,08/294.795,08 oranında 2.457,40TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olmak kaydıyla, diğer davalıların tamamından sorumlu olmak kaydıyla),
6-Davalı … …. Ltd. Şti’den tarafından yapılan 98,10TL istinaf başvuru harcı, 4,10TL vekalet suret harcı ve 171,25TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam 273,45TL yargılama giderinden haklılık oranına göre hesaplanan (305.200,00/599.995,08 oranında) 139,10TL’sinin davacılardan tahsili ile davalı … …. Ltd. Şti’ne verilmesine, kalan kısmın davalı … …. Ltd. Şti’in üzerine bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından yapılan 150,00TL yargılama giderinden haklılık oranına göre hesaplanan (305.200,00/599.995,08 oranında) 76,30TL’sinin davacılardan tahsili ile davalı … verilmesine, kalan kısmın davalı …’ya üzerine bırakılmasına,
8-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 5,20TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 15.381,35TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı …’a verilmesine,
10-Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 15.299,18TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı … verilmesine,
11-Davalılar vekilleri yararına AAÜT’ye göre davacı … için reddedilen cenaze ve defin gideri yönünden hesaplanan 200,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara verilmesine,
12-Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve … …. Ltd. Şti’den alınarak davacı …’a verilmesine,
13-Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve … …. Ltd. Şti’den alınarak davacı …’a verilmesine,
14-Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve … …. Ltd. Şti’den alınarak davacı …’a verilmesine,
15-Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve … …. Ltd. Şti’den alınarak davacı …’a verilmesine,
16-Davalılar … ve … …. Ltd. Şti vekilleri yararına AAÜT’nin 10/2 maddesine göre davacı … için reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve … …. Ltd. Şti’ne verilmesine,
17-Davalılar … ve … …. Ltd. Şti vekilleri yararına AAÜT’nin 10/2 maddesine göre davacı … için reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve … …. Ltd. Şti’ne verilmesine,
18-Davalılar … ve … …. Ltd. Şti vekilleri yararına AAÜT’nin 10/2 maddesine göre davacı … için reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve … …. Ltd. Şti’ne verilmesine,
19-Davalılar … ve … …. Ltd. Şti vekilleri yararına AAÜT’nin 10/2 maddesine göre davacı … için reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve … …. Ltd. Şti’ne verilmesine,
20-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı … Sigorta vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2022

Başkan Üye Üye Katip