Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :
DAVALI : … – … …
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalının şahsı aleyhinde Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, söz konusu ödeme emrindeki borcu kabul etmediğini, davalıya böyle bir borcunun bulunmadığını, davalı ile aralarında 2016 yılı Haziran ayı sonunda teslim edilmek üzere mal alımı için sözleşme yapıldığını, bunun üzerine kendisinin 30.10.2016 tarihli … Bankasına ait 14.000,00-TL bedelli çeki malları teslim almadan davalıya verildiğini, davalının Haziranda teslim etmesi gereken ürünleri Temmuz sonunda ancak teslim ettiğini, fakat istenilen şekilde değil yanlış teslim ettiğini, gönderilen ürünlerin makinasına uymadığı için kullanılmadığını ve davalıya iade edildiğini, dava konusu çeki davalıdan istediğinde ise davalı tarafından çekin kullanıldığını, daha sonra verileceğinin ifade edildiğini, çekin ödeme günü yaklaştığında defalarca aramasına rağmen şirket yetkililerine ulaşılamadığını, davalı şirket yetkililerinin kötü niyetli davrandıklarını, ürünler ile ilgili olarak davalı tarafça kötü niyetle icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından hem 14.000,00-TL çek için icra takibi başlatıldığını hem de şahsının 12.700,00-TL çek cezası ödemek durumunda kaldığını, davalı tarafından iade faturası düzenlenerek whatsapptan gönderildiğini, nitekim davalının kendisini arayarak 4.460,00-TL’yi ödemezse bonoyu takibe koyacağını da söylediğini, kendisinin davalıya borcunun bulunmadığını, davalı yüzünden ticari itibarının zedelendiğini, bu konuda daha önce Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan dolayı usulden reddedildiğini, huzurdaki davaya ilişkin delillerin bahsi geçen dosyada olduğunu, söz konusu davada davalının ürünleri ile ilgili bilirkişi incelemesi yapıldığını, söz konusu raporun dosya arasına alınmasını ve makina üzerinde inceleme yapılmasını, bu nedenlerle teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı ile takibin durdurulmasını, kendisinin ödeme emrinde belirtildiği kadar borçlu olmadığımın tespitini, davalının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın 10.06.2016 tarihinde hasat makinesi konveyörü sipariş ettiğini, söz konusu siparişin taraflarınca hazırlanıp belirlenen süre içerisinde hazır edildiğini, davacının dava konusu çeki mal hazırlanmadan önce taraflarına tevdi ettiğini, bir ay kadar bir süre sonunda davacı tarafın hazırlanan ürünü teslim aldığını, ancak daha sonrasında hazırlanmış olan ürünün makinesine uymadığını öne sürerek malı iade etmek istediğini, hazırlanan malın ölçüleri makinenin bulunduğu konumda Bursa Karacabey’de bizzat olarak taraflarınca alındığını, akabinde ölçülerin yanlış alınma ihtimali göz önünün bulundurarak, söz konusu makinede daha önce kullandığı ürünü kendi ürünleri ile beraber göndermesini istediklerini, şirketlerince yapılan bir hata var ise düzeltmek için çaba sarf edildiğini, davacı tarafın ise bazı bahanelerde bulunarak makinesinde daha önce kullandığı ürünü göndermekten kaçınıp yalnızca taraflarına imal edilen ürünü gönderdiğini, özel olarak davacının makinesinin ölçülerine göre hazırlanan ürünlerinin iadesinin bu anlamda mümkün olmadığını, bu bağlamda özel olarak imal edilen ürünlerinin davacının domates hasat makinesi haricinde başka bir makinede kullanılmasının imkansız olduğunu, davacının mağduriyetini gidermek için yaptıkları tekliflere davacı tarafından icabet edilmediğini, sorunun giderilmesi için daha öncesinde kullandığı ürünün taraflarına gönderilmesinin iki ürün arasında kıyas yapılarak bir sorun var ise sorunun giderilmesine yönelik taleplerini reddettiklerini, bu nedenle kendilerine verilen çeki icraya koyduklarını, davacının 14.000.00 TL borcunun bulunduğunu, borcun ödenmesi halinde halen iş yerlerinde hazır bekleyen ürünü teslim alabileceklerini, bu nedenlerle davanın reddini, davacının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, söz konusu borcun temerrüde düştüğü tarihten itibaren yasal faizi ile beraber taraflarına ödenmesini, davacının söz konusu domates hasat makinesinin bilirkişi tarafından incelenerek kendilerinin imal ettiği ürünler ile aynı vasıflarda olup olmadığının tespitini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile takibe konulan 30/10/2016 tarihli ve 14.000,00-TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra dosyası, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, Konya . İcra Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası, Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısı, Karacabey Vergi Dairesi Müdürlüğü cevabi yazısı, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesi evvela dosyada tarafların ticari defterleri incelenerek SMMM bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan 07/03/2022 havale tarihli Mali Müşavir bilirkişi raporunda özetle;
Taraflar arasındaki çekişmenin, davacının hasat konveyör makinası siparişi için davalıya 30.10.2016 tarihli ve 14.000,00 TL bedelli çek verdiği, ancak siparişin geç teslim edilmesi ve hatalı olduğu gerekçesi ile çekin ödenmediği ve makinanın davalı firmaya iade edildiği, davalı şirketin söz konusu çeke dayanarak icra takibi başlatması ve davacının bu çek nedeniyle borcunun olmadığı ve iade edilmesini istemesi üzerine çıktığı, tarafların 2016 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu, davacı …’un ticari defterlerine göre, davalı ile ticari ilişkinin bulunmadığı ve dava konusu çekin kayıtlı olmadığı, davalı şirketin ticari defterlerine göre, davacı ile ticari ilişkisinin bulunmadığı ve dava konusu çekin defter kayıtlarında olmadığı rapor edilmiştir.
Davaya konu olan 30.10.2016 keşide tarihli ve 14.000,00 TL bedelli çek taraf defterlerinde kayıtlı bulunmasa da hem dava dilekçesi, hem de cevap dilekçesine göre çekin davalı yana verildiği hususunda herhangi bir ihtilaf zaten bulunmamaktadır.
Mali müşavir raporundan sonra bu defa Mahkememizce Karacabey Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak; Davacı asilin beyanları doğrultusunda davalıdan alınan ve iade edilen bantların (Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile ölçüleri bildirilen ) davacı makinasının ölçülerine (şu an … bulunan makinaya) uygun olup olmadığı, kullanım imkanının bulunup bulunmadığı hususunda makina mühendisi bilirkişisi eşliğinde keşfen inceleme yapılarak düzenlenen 13/10/2022 tarihli raporda özetle:
İade edilen konveyor bantlarından bir tanesinin (118x8700x32x10 4 Düz 1 Eğri) 3 noktadan kauçuk bantla yürütülmesi gerektiği makina konstrüksiyonundan anlaşıldığı, ilk bilirkişi raporunda orta nokta destek olduğunun görülemediği, konveyor bantın düzgün çalışması için bunun önemli olduğu, domates toplama makinasına ait iade edilen konveyor bantların orjinallerinin makina üzerinde görülemediği, gidilen orjinal yedek parça satıcısında da ilgili makina seri numarası ile bağdaştırılmış orjinal konveyorler görülemediği için mukayese edilmediği, makina üzerinde yapılan ölçümlerle iade edilen konveyor ölçüleri mukayese edildiğinde iade edilen konveyorlerin makina üzerindeki dişli sistemine oturacağının anlaşıldığı, (tekil değerlendirildiğinde çalışır görünüyor) ancak makinayı bir bütün ve yapısının dinamik olması ( konveyor bantların hep aynı açıda çalışmaması) sebebiyle iki farklı konveyor bantın kesişerek çalışmayı engelleyici bir durum oluşturma ihtimalinin elenemediğii, bunun gözlemi, iade edilen kayışların tekrar makinaya bağlanarak çeşitli durumlarda test edilmesiyle büyük bir ihtimalle görülebilileceği, ancak kesin sonuç garantisinin olmadığı, çünkü fotoğraf-4′ de görüldüğü üzere makinanın ön tarak mekanizmasının orjinalinde ayarlanabilir bir yapıda olduğu görülmekle birlikte bu mekanizmanın tarak uzunluğunun kaynakla sabitlendiğinin görüldüğü (makina orjinal halinde değildir) bu da eski konveyorler takıldığında ve test edildiğinde çalışsa bile o dönemde çalıştığının ya da çalışmadığının garantisini vermediğini, iade edilmiş konveyor bantın tekil olarak çalışabileceği ancak sistem içinde çalışacağının garanti edilemediği, bunun en güvenilir doğrulama yönteminin makinanın seri numarasından tespit edilecek orjinal yedek parça numaralarıyla kesinleştirilmiş ya orjinal teknik resminin ya da orjinal parçaların ölçülerinin mukayese edilmesiyle olacağı, elinde bu imkanların olmaması sebebiyle bu doğrulamanın yapılamadığı, bu bilgilerin üretici firmadan ve/veya elinde yedek parçası tam şeması olan yetkili servis tarafından sağlanacak konveyorlerle bir makina mühendisi vasıtasıyla yapılabileceği rapor edilmiştir.
İşbu bilirkişi raporu davalı şirkete 21/11/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak davalı şirket rapora karşı herhangi bir beyanda bulunmamıştır. Keşfen alınan makine mühendisi bilirkişi raporunda; Makinenin tekil olarak değerlendirildiğinde çalışır görünüyor olsa da makinenin bir bütün ve yapısının dinamik olması ( konveyor bantların hep aynı açıda çalışmaması) sebebiyle iki farklı konveyor bantın kesişerek çalışmayı engelleyici bir durum oluşturma ihtimalinin elenemediği ifade edilmiştir.
Bilirkişi raporu az yukarıda ifade edildiği üzere davalı tarafa 21/11/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak davalı taraf rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunmamıştır. H.M.K’nın 281.maddesi hükmüne göre, yargılama sırasında yanlardan birinin bilirkişi raporuna itiraz etmemesi, itiraz eden taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturur.( Emsal Konya BAM . HD… E., … K. sayılı 09/04/2019 tarihli ilamı ) Böyle bir durumda önceki rapor itirazda bulunmayan yönünden kesinleşeceğinden itiraz eden taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hak gereği son alınan rapor aleyhine olursa ilk rapor nazara alınır. Başka bir ifade ile de itiraz etmeyen bakımından ilk rapor kesinleştiğinden dolayı rapora itiraz etmeyenin aleyhine sonuç doğuracaktır. Burada davalı yan rapor kendisine tebliğ edilmesine rağmen rapora itiraz etmemiş olup, raporun aleyhine sonuç doğuracağı kanaatine varılmıştır.
Davacı yan açılan davada davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini de talep edilmiş ise de İİK 72/5 maddesi gereğince davalının kötüniyeti ispatlanamadığından dolayı şartları oluşmayan bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesi dosya kül halinde değerlendirildiğinde; Davacının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile takibe konulan 30/10/2016 tarihli ve 14.000,00-TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespit edilerek hüküm altına alınmasını talep ettiği, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları kapsamında davaya konu ürünün istenilen vasıflarda olmadığı ve davacı yanca kullanılamadığı ve ürünün davalıya iade edildiği, bu nedenle bahsi geçen çekin bedelsiz kaldığı anlaşılmakla davanın kabulüne, davacı yanca davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi de talep edilmiş ise de İİK 72/5 maddesi gereğince davalının kötüniyeti ispatlanamadığından dolayı şartları oluşmayan bu talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KABULÜ İLE;
1-)Davacının Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile takibe konulan 30/10/2016 keşide tarihli ve 14.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-)Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-)Alınması gereken 956,34-TL harçtan peşin alınan 162,92-TL harcın mahsubu ile bakiye 793,42-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 162,92-TL peşin harç olmak üzere toplam 222,22-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından sarfedilen 1.300,00-TL bilirkişi ücreti, 350,00-TL taksi ücreti, 571,90-TL keşif harcı, 503,50-TL posta-tebligat gideri olmak üzere toplam 2.725,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; Davacı asilin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 08/12/2022
Katip .. Hakim …