Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/326 E. 2021/518 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …ait …plakalı …model …model aracın 18/04/2018 tarihinde saat 04:37’de, …sevk ve idaresinde iken tek taraflı trafik kazasına karıştığını, söz konusu kaza neticesinde müvekkilinin aracında maddi hasar ve değer kaybının meydana geldiğini, kolluk kuvvetlerince düzenlenen kaza tutanağındaki tespitler hukuka aykırı olduğundan müvekkilinin hak kaybına uğramaması adına işbu davayı açtıklarını, kaza tespit tutanağı ekinde 18/04/2018 tarihli ve …seri numaralı suç tutanağı ve aynı tarihli 1815 numaralı geçici olarak sürücü belgesini geri alma tutanağının düzenlendiğini, ancak Marmaris Sulh Ceza Hakimliği’nin …Değişik İş numaralı kararı neticesinde idari cezaların kaldırılmasına karar verildiğini, müvekkilinin kaza sonrasında aracın tamiri hususunda davalı şirket ile defalarca görüşmesine rağmen müspet bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine müvekkilinin kendi imkanları ile aracını tamir ettirdiğini, müvekkiline ait aracın kaza tarihinde …A.Ş. tarafından kaskolu olduğunu, davalı şirketin meydana gelen maddi hasarlara ilişkin tutarları ve değer kayıplarını karşılama borcunun bulunduğunu, bu sebeple 11/02/2019 tarihinde davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu, ancak zararın halen giderilmediğini, tüm bu nedenlerle haklı davalarının kabulü ile şimdilik 1.000,00-TL maddi hasara ilişkin maddi tazminat ve 500,00-TL araçta meydana gelen değer kaybı olmak üzere şimdilik 1.500,00-TL’nin faizi ile birlikte davalı şirketten tahsili ile müvekkiline ödenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı …Anonim Şirketi’ne usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak üzere müvekkili şirketten kasko sigortası poliçesi kapsamında değer kaybı talebinde bulunduğunu, ancak …nolu …Sigorta Poliçesi ve poliçede güvence altına alınmış klozlar incelendiği zaman diğer kaybı yönünden herhangi bir güvencenin bulunmadığının açık olduğunu, değer kaybı taleplerinin yersiz olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle oluşan hasar bedeli taleplerinin de haksız ve mesnetsiz olduğunu, eksik evrak ile kanun ve yönetmelikler çerçevesinde sigortalı ve kazalı aracın yapımı veya hasar bedelinin tespiti ve ödenmesi konusunda bir müracaatın bulunmadığının açık olduğunu, bu sebeple davanın esastan reddinin gerektiğini, ayrıca davacının dava dilekçesinde sunduğu kaza tespit tutanağına göre kaza anında sigortalı aracı kullanan davacının alkollü olduğunu, bu nedenle oluşan hasarlardan müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, tüm bu nedenlerle haksız davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava, meydana gelen kaza nedeniyle davacı tarafa ait araçta oluşan değer kaybı ile araç hasar bedelinin tazminine yönelik maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 18/04/2018 tarihli tek taraflı kaza neticesinde davacının davalıdan araçta meydana gelen değer kaybı ile araç hasar bedelini talep edip edemeyeceği hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama neticesinde; Araca ait Trafik Kayıtları, sigorta şirketlerine ait poliçe ve kayıtlar, kaza tespit tutanağı, Marmaris Sulh Ceza Mahkemesinin …D.İş dosyası dosya arasına alınmıştır.
Dosyada mevcut kaza tespit tutanağı incelendiğinde; Davacıya ait aracın sürücüsü …seyir halinde iken alkolün de etkisiyle aracın hızını ayarlayamayıp karşı yöne yoldan çıkarak geçip uçuruma yuvarlandığı, hem dönemeçlere yanaşırken aracını hızını azaltmamak, hem de alkollü araç kullanmak suretiyle kural ihlali yaptığı tespit edilmiştir.
Dosya makine mühendisi bilirkişi …verilerek kusur belirlemesi ve davacının talep edebileceği hasar/zarar bedeli hususunda rapor alınmıştır.
Sunulan raporda özetle; Davacı araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğu, davacıya ait araçta meydana gelen hasar/zararın 37.000,00-TL olduğu belirlenmiş, ancak olay anında araç sürücüsünün 100 promil alkollü olması nedeniyle araçta meydana gelen hasar bedelinin, kasko poliçesi kapsamında olup olmadığı hususunda sigorta hukuku konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiği ifade edilmiştir.
Akabinde dava dosyası davacı talepleri ve davalı savunmaları ve dosyadaki tüm bilgi ve belgeler tetkik edilmek suretiyle aralarında nöroloji uzmanı, sigorta uzmanı ve makine mühendisi olmak üzere 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişilerden ayrıca araç sürücüsünün alkollü olmasının münhasıran kazanın meydana gelmesinde etkili olup olmadığı ile bu durumun sigorta sözleşmesine göre talep hakkını etkileyip etkilemeyeceği, davacının taleplerinin dosyadaki kasko poliçesine göre (maddi hasar tazminatı ve değer kaybı), mümkün olup olmadığının da değerlendirilmesi istenilmiş olup sunulan raporda özetle; Meydana gelen kazada sürücünün hızını ve manevrasını yolun fiziki durumuna göre ayarlamadığı, ( Tehlikeli viraj levhasına rağmen ) alkollü araç kullandığı ve tek taraflı trafik kazasının salt alkolün etkisiyle meydana geldiği, bu nedenle de %100 kusurlu olduğu, araçtaki toplam hasarın 37.000,00-TL olduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararlarında da ifade edildiği üzere, hasarın teminat dışı kalması için kazanın meydana geliş şekli itibarı ile sürücünün münhasıran alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerektiği, kazada sürücünün almış olduğu 100 promil alkol oranı dikkate alındığında kazanın oluşumunun sürücünün alkollü olması nedeni ve kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiği ifade edilmiştir.
Sunulan heyet raporuna davacı vekili itiraz ederek Marmaris Sulh Ceza Hakimliğinin …D. İş sayılı dosyasından itirazları üzerine idari yaptırım kararının iptal edildiğini, dolayısı ile sürücünün alkollü olduğu ya da kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiğinin kabulünün mümkün olmadığını ifade etmiştir.
Marmaris Sulh Ceza Hakimliğinin …D. İş sayılı dosyasından itiraz üzerine verilen kararı incelendiğinde; 2918 sayılı kanunu 48/5 maddesi ( Yapılan tespit sonucunda, 0.50 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında, fiili bir suç oluştursa bile, 700 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi altı ay süreyle geri alınır. ) uyarınca 1.002,00-TL İdari para cezası uygulandığı, itiraz üzerine mahkemece Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 97/2. maddesinde; “Trafik görevlilerince el konulan maddi hasarlı trafik kazalarında sürücünün alkol ve uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespitinin yapılması amacıyla, Cumhuriyet savcısına bilgi verilerek sürücü trafik görevlileri tarafından en yakın adli tıp kurumuna veya adli tabipliğe veya Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kuruluşlarına götürülür ve uyuşturucu veya uyarıcı madde ya da alkol tespitinde kullanılmak üzere vücutlarından kan, tükürük veya idrar gibi örnekler aldırılır. Yapılan tespit sonucunda uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı ya da alkollü olduğu anlaşılanlar hakkında ayrıca 2918 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin eylemine uygun fıkrasından işlem yapılır.” hükmü gereğince idari yaptırım kararının iptaline karar verilmiştir.
Mahkemece verilen idari yaptırım kararının iptali durumu usuli eksiklikler nedeniyle verilmiş bir iptal kararıdır. Yoksa sürücünün kollukça yapılan ve kaza tespit tutanağında mündemiç olan alkollü araç kullanma gerçeğini ortadan kaldırmayacağı, mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, 18/04/2018 tarihli tek taraflı kaza neticesinde meydana gelen araçta oluşan değer kaybı ile araç hasar bedelinin tazmini talep edilmiş olup, mahkememizce toplanan deliller alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre kazada dava dışı araç sürücünün hızını ve manevrasını yolun fiziki durumuna göre ayarlamadığı, alkollü araç kullandığı ve tek taraflı trafik kazasının münhasıran alkolün etkisiyle meydana geldiği, bu nedenle de %100 kusurlu olduğu kanaatine varılmış ve davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmekle Konya BAM . HD. …E, …K. sayılı ve 18/06/2021 tarihli ilamı ile kaldırılmıştır.
İstinaf kaldırma kararında özetle; ” Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı kasko sigorta sözleşmesine aykırılıktır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
Davalı şirket ile davacı arasındaki ilişki, 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmakta olup dava tarihi 26/07/2019 tarihidir.
Bu nedenle davacının açtığı tazminat davasında Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekir.” şeklindeki değerlendirme ile mahkememizce verilen karar kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı sonrasında mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde açılan davada mahkememiz görevli olmadığından ve Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan bahisle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN RED kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davada mahkememiz görevsiz olduğundan davanın HMK 114/1-c ve 115/2 Maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, verildiği anda kesin olan kararlarda kararın tebliği tarihinden, süresinde kanun yoluna başvurulmadığından kesinleşen kararlarda kararın kesinleştiği tarihten ve kanun yoluna başvurulan kararlarda da kanun yolu başvurusunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren yasal iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının görevli KONYA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
3-H.M.K.’nun 331/2. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına, görevsizlik kararından sonra dosyanın Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmemesi halinde talep üzerine mahkememizce verilecek ek karar ile yargılama, harç giderleri hususunun karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.28/10/2021

Katip Hakim