Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/324 E. 2021/485 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ:
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat Davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın, borçlu davalı …’ün işvereni olduğunu, müvekkilinin ilk olarak dosyasından 10/12/2018 tarihinde borçlu …’ün maaşının haczi için haciz müzekkeresi gönderildiğini, müvekkilinin bu haciz müzekkeresine cevap vermese de borçlunun maaşından 1/4 oranında kesinti yapıp, 28/01/2019- 01/02/2019- 28/02/2019 ve 01/04/2019 tarihlerinde icra dairesinin hesabına gönderdiğini, müvekkiline 27/12/2018 tarihinde 1. haciz ihbarnamesi, 17/01/2019 tarihinde 2.haciz ihbarnamesi, 28/02/2019 tarihinde 3.haciz ihbarnamesi ve 02/04/2019 tarihinde borç muhtırası tebliğ edildiğini, icra müdürünün alacaklı/borçlu vekilinin 25/03/2019 tarihli 89/3 haciz ihbarnamesinin kesinleştiğini müvekkilinin dosyaya borçlu olarak eklendiğini ve müvekkiline borç muhtırası gönderildiğini kabul ettiğini ve bu talep doğrultusunda müvekkillinin dosyaya borçlu olarak eklenerek, müvekkiline muhtıra gönderildiğini, müvekkilinin iş bu muhtıranın tebliğinden itibaren 7 günlük süre geçtikten sonra haciz tehditi altında iken alacaklı … vekili Av. …’a 11/04/2019 tarihinde 20.857,96-TL ödeme yaptığını, kalan dosya borcundan da Av….feragat etmesiyle dosyanın kapandığını, müvekkilinin davalı borçluya borcu olmadığı halde davalı borçlunun borcunun 20.857,96-TL’lik kısmını davalı alacaklıya ödediğini, davalı alacaklınında davalı borçlunun müvekkilinden sadece maaş alacağı olduğunu bilmesine rağmen müvekkiline maaş haczi müzekkeresi haricinde bir de İİK 89’a göre haciz ihbarnamesi tebliğini talep ettiğini ve kötü niyetli olduğunu, …’ın davalı alacaklı …’a ödemiş olduğu 20.857,96-TL’nin faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkile verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalılara usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının icra dosyasında kesinleşen haciz ihbarnameleri sonucu hiçbir haciz baskısı veya tehdidi olmamasına rağmen, vekili ile birlikte bürolarına gelerek dosya borcunun 20.857,96-TL’sini ödediğini, müvekkili tarafından kalan borç miktarından da feragat edildiğini, dosyanın kapandığını, yasa gereği davacının haiz ihbarnamelerine itiraz etmemesi, borçluya yapacağı ödemelerinin olduğunu ve bu ödemeleri icra dosyasına yapması gerektiğini kabul ettiği anlamına geldiğini, davacı borcu olmamasına ve takip borçlusu diğer davalı olmasına rağmen borcu kabul etti ise ancak diğer davalıya rücu edebileceğini, davacının davasını ispat ile yükümlü olduğunu, davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının müvekkil yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı ise davaya cevap vermemiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava, davacının ödediği bedeli davalılardan istirdadı davasıdır.
Dava öncelikle Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, yapılan yargılama neticesinde mahkemenin …E., …Karar sayılı ve 17/12/2020 tarihli ilamı ile görevsizlik kararı verilmek ve kararın kesinleşmesi suretiyle mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizin …E., …K. sayılı ve 23/03/2021 tarihli ilamı ile mahkememizce karşı görevsizlik kararı verilmiş, Konya Bam. . HD. Nin …Esas, …K. Sayılı ve 31/05/2021 tarihli ilamı ile mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmiştir.
Ancak 01/01/2019 tarihinden sonra açılan ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Görevsizlikle gelen dosyanın dava tarihi ise 29/07/2019 tarihidir. Ancak davada arabuluculuğa başvurulmamıştır.
Nitekim 09/12/2018 tarih ve 7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (TTK) eklenen dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 5/A maddesinde; “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” düzenlemesi ile, TTK’nın geçici 12. maddesinde; “(1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği (01/01/2019) tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay’da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz” düzenlemesi getirilmiştir.
Bunun yanı sıra, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na (HUAK) dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı 18/A maddesi eklenmiştir. HUAK’ın 18/A-2 maddesinde, “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi de mevcut olup, alacak ve tazminat davalarında dava şartı olarak arabuluculuğun zorunlu olduğu görülmektedir.
Yukarıda bahsedilen mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere 01/01/2019 tarihinden itibaren arabuluculuğa başvurulmadan açılan davaların dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekmekte olup, davanın 29/07/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava şartları kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasından mahkemece nazara alınması icabettiğinden, davanın dava şartları yokluğundan dolayı usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Açılan davanın HMK 114/2, 115/2 ve TTK 5/A maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-)Peşin alınan 356,21-TL harçtan alınması gereken 59,30-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 296,91-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalanın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-)Davalılar kendilerine vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesine göre belirlenen 3.128,69-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-)Konya .Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas, …Karar sayılı görevsizlik kararı gereğince davalı … vekili yararına AAÜT’nin 7/1 maddesine göre takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.14/10/2021

Katip … Hakim …