Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/304 E. 2022/425 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket … Tic. A.Ş’ nin davalı taraf … Tic Ltd Şti ‘den olan 55.800 TL tutarındaki bir alacağının ödenmemesi nedeniyle, müvekkili şirket tarafından davalı borçlu firma aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü … E, sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığını, örnek 7 ödeme emrinin borçluya 23.06.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun yapılan icra takibine ve borca itiraz ettiğini, itiraz neticesinde Konya . İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafın müvekkili firmaya olan borcunu inkar ettiğini ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile takibin devamına, takip dosyasında belirtilen borcun işlemiş ve işleyecek olan faiziyle birlikte ödenmesine, takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili şirket aleyhine Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu icra takibinin gerçeklikten yoksun olup müvekkil şirkete haksız olarak başlatıldığını, müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı ile yapılan geçmiş ticarette keşidecisi … Ltd.Şti olan 30.06.2015 tarihli Yirmibin altıyüz yirmialtı TL lik çek ( 20,626,00 TL lik çek ) ile borcun ödenmiş olup davacı firmaya müvekkili firmanın herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın davasının reddi ile, davacının %20 kötü niyet tazminatı ödemesine hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı ( yeni icra müdürlüğü ve esas nosu Konya . İcra Müdürlüğü … E. ) dosyasına yaptığı itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının takipteki kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı ( yeni icra müdürlüğü ve esas nosu Konya . İcra Müdürlüğü … E. ) takip dosyası incelenmek üzere celbedilmiş, ticari defter ve kayıtlar, takibe konu faturalar ve tüm belgeler dosya arasına alınmış, davacı tanıkları dinlenilmiştir.
Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı ( Yeni icra müdürlüğü ve esas nosu Konya . İcra Müdürlüğü … E. ) dosyasının yapılan incelenmesinde; Davacı-alacaklı tarafından tarafından davalı-borçlu aleyhine yapılan ilamsız takip olduğu, borçlunun süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin … E., … K. Sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıya mal sattığını, fatura kestiğini, davalının mal bedelini ödemediğini, bedelin tahsili için Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yaptığı takibe davalının itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptalini talep ettiği, dava konusu faturalarda teslim alan kısmında imzası olan …’ in davalı şirketin yetkilisi ve sahibi olan … ‘ in kardeşi olduğu, her ne kadar … faturalara o anda şirkette kimse olmadığı için imza attığını, fakat mal teslim almadığını beyan etmişse de davalı şirketin sahibi olan … kardeşi olması, o anda işyerinin ona teslim edilmiş olması, iki farklı faturaya imza atmış olması birlikte değerlendirildiğinde bu beyanına itibar edilmemiş, bu nedenle davacının malları teslim ettiğini ispat ettiği, davalının borcun ödendiğini ispat edemediği, davacının yasal faiz talebinde bulunduğu anlaşıldığından, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasında yapılan takipte asıl alacağa yönelik yaptığı itirazın iptaline, bu miktara değişen ve değişecek oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, davalının işlemiş faize yönelik yaptığı itirazının iptali talebinin reddine, itirazın iptaline karar verilen asıl alacağın ( 55.800,00 TL) % 20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde 13/03/2018 tarihinde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf neticesi mahkememizce verilen karar Ankara BAM . H.D.’nin … E., … K. Sayılı ve 29/04/2021 tarihli ilamı ile kaldırılmıştır.
Kaldırma ilamında özetle;
“Somut uyuşmazlıkta, davacı/alacaklı iki adet faturaya dayalı alacağının tahsili için takibe girişmiş, mahkemece sözkonusu faturaların davalı şirket tek pay sahibinin kardeşi tarafından teslim alan olarak imzalanması nedeni ile teslim olgusunun kabulü ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ancak mahkemenin kabulü dosya içeriği ile uyumlu olmayıp öncelikle faturalar irsaliyeli olmayıp teslim alınan bu durumda ancak faturalardır. Yani fatura, içeriğinde yer alan malların teslim aldığını göstermemektedir. Zira dosya içerisinde yer alan ve faturaya konu edilen malların sevkini gösterir sevk irsaliyelerinde ise farklı kişiler tarafından teslim alan olarak imzalandığı görülmektedir.
Bunun yanında faturaları teslim alan kişinin davalı şirkette çalışmadığı da mahkemece SGK ile yapılan yazışmalardan anlaşılmaktadır. Yine sözkonusu kişi davalı şirketin yetkilisi ya da mal alımı konusunda temsile yetkilendirilmiş kişi olup olmadığı da araştırılmamıştır.
Davacı yanın dava dilekçesinde tanık deliline de dayanmış olduğu nazara alındığında sevk irsaliyesini imzalayan kişilerin teslim olgusu hususunda tanık olarak dinletilmek istenilip istenilmediği sorularak, yine davacının teslim olgusunu dayandığı delillerle ispat edememesi halinde yemin deliline de dayandığı nazara alınarak yemin teklifi hususunun hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile karar kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı sonrasında Konya Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı şirketi 2015 yılındaki temsile yetkili kişiler ile mal alımı konusunda temsile yetkilendirilmiş kişi/kişilerin olup olmadığının bildirilmesi talep edilmiş ( Zira davaya konu fatura ve sevk irsaliyelerinin tarihi 2015 yılı olup, malların teslimine ilişkin ihtilaf bulunduğundan dolayı ) gelen cevabi yazıda şirket müdürünün … olduğu ve münferiden şirketi temsile yetkili olduğu bildirilmiştir.
Bunun üzerine kaldırma ilamında da ifade edildiği üzere davacı yan dava dilekçesinde tanık deliline de dayanmış olduğu nazara alındığında sevk irsaliyesini imzalayan kişilerin teslim olgusu hususunda tanık olarak dinlenilmelerine karar verilmiştir. Bu nedenle de davacı vekiline dosyada mevcut sevk irsaliyelerini imzalayan kişileri tanık olarak dinletip dinletmeyeceği hususunda beyanda bulunmak üzere bir aylık kesin süre verilmesine, dinletecek iseler bu süre zarfında isim ve adreslerini bildirmelerinin istenilmesine, bildirildiğinde adreslerine göre işlem yapılmasına, aksi halde bahsi geçen kişilerin tanık olarak dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılacağının ihtarına karar verilmiş ve davacı vekili tarafından tanıkların isim ve adresleri bildirilmiştir.
Finike Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak davaya konu faturaların içeriğindeki malların teslimi hususunda sevk irsaliyelerinde imzası bulunan tanıklar … ve … tanık olarak dinlenmiştir. Dinlenen her iki tanık da davaya konu faturaların içeriğindeki malların davalıya teslimini kendilerinin gerçekleştirdiği hususunda beyanda bulunmuştur.
Tanık beyanları ile birlikte davacı yan malları teslim olgusunu böylelikle ispatlamıştır. Hal böyle iken davalı vekili cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmış olduğundan dolayı bu husus hatırlatılmış, davalı yanca yemin deliline başvurulması üzerine davacı şirket yetkilisi karar celsesinde yemini eda ederek fatura konusu alacağının ödenmediğini beyan etmiştir.
Yemin hususu Hukuk Muhakemeleri Kanununun 225 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
MADDE 225- (1)” Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır.
MADDE 228- (1) Yemin teklif edilen kimse, duruşmada bizzat hazır bulunmadığı takdirde, kendisine yemin için bir davetiye çıkarılır.
(2) Yemin davetiyesine, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı yazılır.
MADDE 229- (1) Yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır.” Hükmünü amirdir.
Öte yandan davacı şirket temsilcisi tarafından kendisine teklif edilen yemin duruşmada eda edilerek gereği yerine getirilmiştir.
Davacı taraf takip tarihi öncesinde asıl alacak kalemleri bakımından faiz hesabı yapıp bunu takip talebi ile istemiş ise de; Takipten evvel temerrüt olgusu gerçekleşmediğinden dolayı, takip öncesi faizin reddine, asıl alacağın kabulü ile takipten sonrası için faize hükmedilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili ayrıca dilekçesinde %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir.
İİK.’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğıne başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması şart değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylede borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama neticesinde davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, davalı borçlunun Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı ( Yeni icra müdürlüğü ve esas nosu Konya . İcra Müdürlüğü … E. ) icra dosyasına yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatı talep edilmiş olup, alınan raporlar, dinlenen tanık beyanları, Ankara BAM . H.D.’nin … E., … K. Sayılı ve 29/04/2021 tarihli kaldırma ilamı ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, davacı taraf alacağını ticari defterler ile ve de teslim olgusunu tanık beyanları ile ispatlamış olup, davalı yan ise ödemeyi ispatlayamamış olup davalı yanca teklif edilen yemin davacı şirket yetkilisi tarafından eda edildiğinden dolayı da asıl alacak olan 55.800,00-TL tutarında davacının alacaklı bulunduğu kanaatine varılmış, ancak takipten evvel davalı temerrüde düşürülmediğinden dolayı davalının icra takibi ile temerrüde düştüğü kabul edilmekle takipten evveli için hesaplanan faizin yerinde olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne dair hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-)Davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas (yeni esas Konya . İcra … esas ) sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 55.800,00-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 55.800,00-TL ye takip tarihinden itibaren yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Kabul edilen miktarın % 20 si olan 11.600,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Alınması gereken 3.811,70-TL harçtan peşin alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.784,00-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 8.054,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen kısım için belirlenen 1.279,58-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan 27,70-TL başvuru harcı, 4,10-TL vekalet suret harcı, 27,70-TL peşin nispi harç gideri olmak üzere toplam 59,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından sarfedilen 483,30-TL talimat gideri, 340,00-TL bilirkişi ücreti, 206,30-TL keşif ücreti, 114,90-TL posta – tebligat gideri olmak üzere toplam 1.144,50-TL yargılama giderinin (55.800/57.079,58 oranında) hesaplanan 1.118,84 -TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
8-)Davalı tarafından yapılan 33,50 TL yargılama gideri ile 98,10-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 131,60-TL yargılama giderinin (1.279,58/57.079,58 oranında) hesaplanan 2,95-TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-)Taraflarca yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı asil ve vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.16/06/2022

Katip … Hakim …