Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/289 E. 2022/580 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR: 1- … – … …
2- … – … …
3- … – … …
VEKİLLERİ:
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLLERİ:
DAVALI : 3- … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacılar vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkiline ait ve babası sevk idaresindeki … plakalı … 2000 model araç ile … sevk idaresindeki … plaka sayılı … 1973 marka/model araç … Köyü … girişinde kazaya karıştığını, maddi hasarlı ve yaralamalı kaza meydana geldiğini, kaza sonrası tutulan kaza yeri tutanağının da kaza nedeniyle bütün kusurun müvekkiline ait gösterildiğini, kaza nedeniyle her iki araçta yer alan sürücü ve seyahat eden kişilerin yaralandığını, müvekkiline ait aracın hareket edemez halde ve ağır hasarlı olarak belirtildiğini, 02.10.2016 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle uzun süre yaralı müvekkillerinin tedavi gördüğünü, çalışamamış ve araç kullanılamaz hale geldiğini, kaza nedeniyle müvekkillerine karşı taraftan şikayetçi ve davacı olduklarını, ayrıca kusur oranına itiraz edildiğini, önce Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma nolu dosyasından yapılan tahkikat sonucunda sanık … (karşı taraf araç sürücüsü) için 25.10.2017 tarihli KYOK kararı verildiğini, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı için 20.11.2017 tarihli Uzlaşama tutanağı düzenlendiğini, karşı tarafın şikayeti nedeniyle müvekkilinin araç sürücüsü … hakkında taksirle yaralama suçundan cezalandırılması için yapılan şikayet neticesinde Konya .Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından ceza davası açıldığını, yargılama sırasında alınan 23.02.2018 tarihli Adli Tıp raporunda kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağındaki kusur tespitine iştirak edilmeyerek …’ın kaza nedeniyle asli kusurlu müvekkili …’ın ise tali kusurlu olduğu yönünde mütalaa belirlendiğini, karşı tarafın itirazı üzerine dosyanın gönderildiği Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi 03.12.2018 tarihli raporunda aynı kusur oranlarını benimsediğini, bu davadan müvekkili için hapis (çevrilmekle para cezası) çıktığını, kusuru nedeniyle … hakkındaki KYOK bozulduğundan onun cezalandırılması için açılan davada ise Konya .Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı davada sanık için hapis (çevrilmekle para cezası) 20.02.2020 tarihli karar ile çıktığını, yani son durum itibarıyla asli kusurlu olan ve hem maddi hasara hem de yaralanma ile birlikte manevi zarara yol açan tarafın davalı taraf olduğunu, kaza sonrası tüm davacılar tedavi amacıyla Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesine gittiklerini, davacılardan … ile … in ambulans ile diğer davacıların ise kendi imkanları ile hastaneye gittiklerini, bunun yanı sıra sigortalı olarak çalışan müvekkili Hülya nın rapor alma suretiyle tedavi gördüğünü, diğer davacıların ise ayakta tedavi gördüklerini, kaza nedeniyle her ne kadar ağır sağlık problemi yaşamamış olsalar dahi tüm müvekkillerinin uzun süre kazanın şokunu yaşamış ve manevi yönden yıprandıklarını, ayrıca her üç müvekkilinin gerek fiziki rahatsızlıkları gerekse de kazanın neticesi oluşan psikolojik durum nedeniyle günlerce çalışamadıklarını, müvekkilinin hem başlangıçta asli kusurlu gösterildiği için hem de maddi durumu yeterli olmadığı için delil tespiti yaptıramadığını, ne kendi sigortasından ne de karşı tarafın sigortasından hiçbir ödeme almaksızın kendi maddi imkanlarıyla aracını tamir ettirdiğini, buna dair tanzim olunan 18.08.2017 tarihli belge içeriğine göre diğer küçük bazı masrafların dışında kalan ana tamir masrafı olarak 9.500.00TL verildiğini, araçta kaza ve tamir sonrası büyük bir değer kaybı meydana geldiğini ve günlerce süren onarım süresi boyunca aracın kullanımından mahrum kalındığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak davalı … ise poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sadece maddi tazminattan sorumlu olacak şekilde kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte şimdilik müvekkili … için araç hasarı için 9.500,00TL araç değer kaybı için 1.500,00TL aracın tamirde kaldığı süre aracı kullanmaktan mahrum kalması nedeniyle günlük araç kullanımı için 1.000,00TL olmak üzere toplam 12.000,00TL maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın, müvekkili … için 5.000,00TL manevi tazminatın, müvekkili … için 5.000,00TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa müteselsilen sorumlu olacakları şekilde yükletilmesine (manevi tazminat için sigorta şirketi hariç) karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; Talebi kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın müvekkili şirket acentesi tarafından 02.10.2016 günü saat 15:11’de, 02.10.2016/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigorta teminatı altına alındığını, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, maddi zararlarda azami 31.000.-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmamakla birlikte yapılacak inceleme sonucunda müvekkili şirketin sorumluluğunda bir bedel ortaya çıktığı taktirde sorumluluk limitinin dikkate alınması gerektiğini, sigorta teminatı altına alınan … plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun ve dolayısıyla müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, kusur tespiti için konusunda uzman ve ehil bir bilirkişiye dosyanın tevdi edilmesini, davacının ancak gerçek zararı talep etme hakkına sahip olduğunu, davacının talep etmekte olduğu bedelin fahiş olduğunu, talebi kabul anlamına gelmemek üzere değer talebinin kabul anlamına gelmemek üzere, “değer kaybı zararı”nın belirlenebilmesi için birden çok kriterin incelenmesi, bu incelemenin de, konusunda uzman, ehil ve “tarafsızlığı tartışılmayacak” bilirkişiler kanalı ile yapılması gerektiğini, talep edilen araç mahrumiyetinin sigorta poliçesi teminatı içeresinde değerlendirilemeyeceğini, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, bu nedenlerle Uyuşmazlığa konu … numaralı “KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi” kaza saatinden sonra düzenlenmiş olduğundan müvekkili şirket için davanın reddini, bu talebin reddedilmesi halinde tüm delillerin toplanmasını takiben, Adli Yargı Bilirkişi listesinde yer alan konusunda uzman ve ehil bir bilirkişi kanalı ile “gerçek hasar bedeli”, “değer kaybı zararı” ve “tarafların kusur oranları”nın belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasını, “Araç Mahrumiyeti” zararı sigorta teminatı içerisinde değerlendirilemeyeceğinden talebin reddini, müvekkili şirketin tazminat ödemesine karar verilmesi halinde sorumluluğunun 31.000.TL olduğunun dikkate alınmasını, uyuşmazlık konusu olay “haksız fiil”den kaynaklandığından, belirlenecek tazminata dava tarihinden itibaren “yasal faiz”e hükmedilmesini, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davaya konu trafik kazası ile ilgili olarak … plakalı araç sürücüsü müvekkili … ın trafik kazası tespit tutanağında kusursuz bulunduğu gibi Konya . Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından alınan Karayolları Fen Heyeti’nin 26/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin bir kusurunun olmadığının tespitinin yapıldığını, Kazanın tek yönlü yolda müvekkili …’ın kendi şeridinde yani sağ şeritte ilerlerken davacı …’ın sollama yasağı olan bölgede sol şeritten gelerek müvekkilinin aracına çarpması sonucu meydana geldiğini, her ne kadar davacı … ın müvekkili …’ın tali yoldan kontrolsüz bir şekilde yola çıktığını çarpmamak için sol şeride geçtiğini ve bu sebeple kazanın meydana geldiğini ileri sürmekteyse de trafik kaza tespit tutanağındaki veriler bu iddiayı doğrulamadığını, çünkü davacının sağ şeritten ilerlerken müvekkilinin aracının önüne çıkması sonucu sol şeride geçmiş olsaydı fren izinin sağ şeritten sol şeride doğru çapraz bir hat oluşturması gerektirdiğini, oysa trafik tespit tutanağına bakılacak olursa fren izi tamamen sol şeritte ve yola paralel düz bir hat şeklinde olduğunu, bu durum davacının sağ şeritten sol şeride geçmediğini başından beri sol şeritte ilerlediğini müvekkilinin tek yönlü yolda kendi şeridinde ilerlerken davacı …’ın sol şeritten gitmesi sebebiyle kazanın meydana geldiğini gösterdiğini, yine aynı davacı …’ın iddia ettiği gibi … ın tali yoldan çıkan müvekkiline çarpmamak için aracı sola kırarak sol şeride geçmiş olsaydı müvekkilinin aracına sol yan taraftan çarpması gerekeceğini, ayrıca trafik kaza tespit tutanağındaki krokiye göre çarpışma noktasının hemen tali yol ile ana yolun birleştiği nokta olmadığını, çarpışma noktasının müvekkilinin aracıyla döndükten sonra bir süre gittiğini, kazanın dönüş anında meydana gelmediğini gösterdiğini, müvekkili … ile eşi … ın trafik kazası sonucunda yaralandıklarını, uzun süre hastanede tedavi gördüklerini, bu açıdan maddi zararlarının karşılanması için …’ın … plakalı aracının sigorta şirketi … Sigorta A.Ş.’ye taraflarınca müracaatta bulunulduğunu, aynı şekilde müvekkili …’a ait … plakalı aracın pert olduğunu, kullanılmaz halde olduğunu, müvekkili …’ın aracındaki maddi zararlarının, …’ın maddi ve manevi tazminat alacağının … yönünden herhangi bir alacağa hükmedilmesi durumunda müvekkillerinin alacaklarının takas ve mahsubunu istediklerini, müvekkilleri … ve … ın ayrıca … yönünden taraflarınca maddi ve manevi tazminat davası açma haklarını saklı tuttuklarını, davacıların manevi tazminat talep etmelerini haklı kılacak bir yaralanmaları bulunmadığını, bu sebeple manevi tazminat taleplerinin reddini talep ettiklerini, oysa ki bu kaza sonucu müvekkili … ve eşi … ın uzun süre tedavi gördüğünü, hatta müvekkilinin eşi … gözünde görme kaybı, yüzünde ise kalıcı yara izleri oluştuğunu, … araçta meydana gelen hasar miktarını kabul etmediklerini, yapılmış herhangi bir tespit bulunmadığını, karşı tarafında deliller kısmında sunulan tamir belgesi ve masraf belgeleri her zaman için düzenlenebilecek üçüncü şahıslar yönünden bağlayıcılığı bulunmayan bir evrak olup taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca aracın 2000 model olduğu ve yaşı dikkate alındığında bir değer kaybından söz edilemeyeceğini, karşı tarafın manevi tazminat talepleri dışındaki taleplerinin cismani zarar olmadığını, bu sebeple harcın eksik ödendiğini, bu sebeple usul yönünden davanın reddini talep ettiklerini, bu nedenlerle (karşı dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla) haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davacılar üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 25/11/2021 tarihli duruşmasında davacılar vekili beyanında; “Sulh ve arabuluculuk müessesinin esasları, süreci ve hukuki sonuçlarını anladım, davalılar … ve … yönü ile açmış olduğumuz manevi tazminat davamızdan davalılar ile sulh olmamız sebebi ile feragat ediyoruz, davaya konu araçta meydana gelen maddi zararlar yönü ile sulh protokolünde herhangi bir anlaşma bulunmamaktadır, bu nedenle maddi zararlarımız yönü ile hem gerçek kişi davalılara hem de sigorta şirketine karşı taleplerimiz devam etmektedir, maddi zararlar yönü ile sulh olmamız mümkün değildir, bu nedenle ön inceleme aşamasının sonlandırılarak tahkikat aşamasına geçilmesine, bildirdiğimiz delillerimizin toplanılmasına ve davamızın kabulüne karar verilmesini talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 25/11/2021 tarihli duruşmasında davalılar … ve … vekili beyanında; “Sulh ve arabuluculuk müessesinin esasları, süreci ve hukuki sonuçlarını anladım, manevi tazminat yönü ile davacılar ile sulh olduk ancak maddi zararlar yönü ile sulh olamadık, bu aşamada davacıların maddi zararları yönü ile sulh olmamız mümkün değildir, bu nedenle ön inceleme aşamasının sonlandırılarak tahkikat aşamasına geçilmesine, bildirdiğimiz delillerimizin toplanılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; 02/10/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı ve davacıların uğradıklarını iddia ettikleri araç hasarı, aracın değer kaybı, ikame araç bedeli niteliğinde maddi zararların tazmini ile manevi zararların tazmini davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın meydana gelen kazada davalılara atfı mümkün bir kusur olup olmadığı, davacıların iddia ettiği maddi ve manevi zararları olup olmadığı, var ise miktarı ve davalılardan tahsilini talep edip edemeyecekleri hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 24/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında; “Söz konusu olay nedeniyle tutulan trafik kaza tespit tutanağında; davacınıntrafik ışık ve işaretlerine uymam kuralını ihlal ettiği davalı sürücünün ise hız sınırı ve alkollü araç kullanma kuralını ihlal ettiğinin tutanağa bağlandığı. İDM tarafından aldırılan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporunda davacının kusursuz davalı sürücü … %100 kusurlu olduğunun rapor edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda Trafik kaza tespit tutanağı dosyadan aldırılan bilirkişi raporu arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. (Nitekim Yargıtay . HD’nin … esas … , … esas … karar sayılı emsal ilamları)” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay … . Hukuk Dairesinin 15/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki (2) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının, davalı Kemal Derer vekilinin aşağıdaki (3) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 10/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece, kaza nedeniyle ilgili tüm bilgi ve belgeler celbedilerek kazanın meydana geldiği yerin özellikleri, kazanın meydana geliş şekli ve aracın hangi kısımlarının darbeye maruz kaldığı nazara alınarak sigortalı araçta kaza nedeniyle hangi hasarların meydana geldiği, meydana gelen hasarların tamiri için ne kadar masraf yapılması gerektiğinin tespit edildiği, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığının belirlendiği, aracın tamiri ekonomik ise tamir bedelinin, ekonomik değilse aracın kaza tarihi itibariyle ikinci el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedelinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının hesaplandığı ek rapora göre karar verilmesinde usule aykırılık olmayıp itiraz yersizdir.” denilmiştir.
4.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 21/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasarın onarımı için gerekli makul sürede, davacının ikame araç temin etmek ve suretle masraf yapmak zorunda kalacağı, bu zararının da tazmininin gerektiği açık olmakla birlikte; bu zararın, kazadan kaynaklanan dolaylı zarar mahiyetinde olduğu ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, bu zararın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmadığı … tüm bu nedenlerle, araç mahrumiyet zararına yönelik davacı isteminin davalı … yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde bu davalı için de kabulüne hükmedilmesi doğru görülmemiştir. İtiraz yerindedir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.KUSUR RAPORU AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Dosya içerisinde yer alan 02/10/2016 tarihli kaza tespit tuanağı, 23/02/2018 ve 03/12/2018 tarihli ATK raporları ile 26/07/2018 tarihli kusur raporları arasında çelişki olduğu görülmekle yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 24/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı çerçevesinde raporlar arasındaki çelişki giderilmek suretiyle T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden en az yedi uzmanın katılımı ile oluşturulan Genişletilmiş Uzmanlar Heyetinden kusur raporu aldırılmış, 31/01/2022 Tarihli Heyet Raporunda kazanın meydana gelmesinde davacı sürücünün %25 oranında tali kusurlu, davalı sürücünün ise %75 oranında asli kusurlu olduğu rapor edilmiş, ilgili raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
2.HESAP RAPORU AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, sigorta şirketinden hasar dosyası ile sigorta gözetim merkezinden davacıya ait aracın önceki hasar verileri temin edilmiş ve akabinde yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 10/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde dosya Motorlu Araç Sigortaları/hasar Tespiti ile Motorlu Araç Değer Kaybı alanında uzman sigorta eksperi bilirkişiye tevdii edilerek;
a-Aracın tamirinin ekonomik olduğuna kanaat edilmesi durumunda; meydana gelen hasarlar, değişmesi gereken parçalar, işçilik dahil onarım/parça fiyatları KDV dahil ayrı ayrı gösterilmek suretiyle toplam hasar miktarının hesaplanması,
Aracın tamirinin ekonomik olmadığına kanaat edilmesi durumunda; Kaza tarihindeki rayiç değeri ile sovtaj değeri nazara alınarak var ise davacının talep edebileceği net maddi zararının hesaplanması
b-Hasar dosyası, kazanın oluş şekli, çarpma noktaları gözönünde bulundurularak dava konusu aracın modeli, markası, özellikleri, daha önce karışmış olduğu kazalar, bu kazalara ilişkin hasar kayıtları, kaza sebebiyle yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) var ise araç değer kaybı,
c-Davacının tamir süresince aracın kullanılmamasından kaynaklanan var ise zararının tespiti amacıyla, davacının aynı marka/model nitelikte bir aracı makul tamir süresince kiralaması için gerekli bedelin ne olduğu, aracın tamirinin ekonomik olmaması sebebiyle pert kabul edilmesi halinde ise pert olan araçlarda araç mahrumiyeti zararının aynı nitelikte emsal yeni bir aracın satın alınması için gerekli süreye göre belirlenmesi gerektiğinden yeni bir aracın satın alınması için gerekli makul sürenin ne olduğu hususlarında rapor aldırılmıştır.
d-13/06/2022 Tarihli bilirkişi raporunda; Kaza sebebiyle davacıya ait aracın onarımının ekonomik olduğu, kusur tenzili yapıldığında hasar miktarının 7.125,00 TL, değer kaybının 1.125,00 TL ve ikame araç bedelinin ise 750,00 TL olduğu rapor edilmiş, söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlanmış olması sebebiyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
3.MADDİ ZARARLAR YÖNÜYLE YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
a.Hasar Bedeli ve Değer Kaybı Açısından Yapılan Değerlendirmede;
02/10/2016 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacılardan …’a ait araçta maddi zarar meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %75 oranında asli kusurlu olduğu, Motorlu Araç Sigortaları/Hasar Tespiti ile Motorlu Araç Değer Kaybı alanında uzman sigorta eksperi bilirkişi tarafından hazırlanan 13/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda kusur tenzili yapıldığında davacının talep edebileceği hasar miktarının 7.125,00 TL, değer kaybının 1.125,00 TL olduğu, bu tutarların sigorta poliçesinin teminat kapsamında yer aldığı anlaşılmakla bu kalemdeki tazminat taleplerinin kabulü ile davalı …Ş (kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 12/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) ile davalılar … ve …’dan(kaza tarihi olan 02/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine karar verilmiştir.
b.İkame Araç Bedeli Açısından Yapılan Değerlendirmede;
Davacı vekilinin gerek dava dilekçesinde gerekse de Mahkememizin 25/11/2021 tarihli duruşmasında alınan beyanlarında tüm maddi tazminat taleplerinin davalılardan (sigorta dahil) müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiği, ikame araç bedelinin de sigorta şirketinden talep edildiği lakin yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 21/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere dolaylı zarar mahiyetinde olan bu kalemin sigorta teminatı kapsamında kalmaması sebebiyle sigorta şirketi yönüyle açılan davasının reddine karar verilmiş ANCAK araç işleten ve sürücü olan diğer davalıların bu zarardan da sorumlu olduğu ve yukarıda detayı verilen Motorlu Araç Sigortaları/Hasar Tespiti ile Motorlu Araç Değer Kaybı alanında uzman sigorta eksperi bilirkişi tarafından hazırlanan 13/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda kusur tenzili yapıldığında davacının talep edebileceği maddi zararının 750,00 TL olduğu anlaşılmakla, davasının bu davalılar yönüyle kabulü ile 750,00 TL araç mahrumiyet bedeli maddi zararının davalılar … ve …’dan(kaza tarihi olan 02/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine karar verilmiştir.
4.MANEVİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜYLE YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
İşbu davanın yargılaması sırasında davacı vekili 25/11/2021 tarihli duruşmamızda davalı ile sunmuş oldukları aynı tarihli protokol çerçevesinde sulh olduklarını bu nedenle manevi tazminat davalarından feragat ettiklerini, bu talep yönüyle herhangi bir yargılama gideri veya vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Davalı vekili de 25/11/2021 Tarihli duruşmada; Davacı ile aynı tarihli protokol çerçevesinde sulh olduklarını, davacı tarafından protokol nedeniyle manevi tazminat davalarından feragat edileceğini, davacı taraftan vekalet ücreti ya da herhangi bir yargılama gideri taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
6100 Sayılı Kanunumuzun “Feragat” başlıklı 307/1. Maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir” denilmiştir.
Adı geçen kanunumuzun “Feragat ve Kabulün Şekli” başlıklı 309. Maddesinde; “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” amir hükmü yer almaktadır.
Adı geçen kanunumuzun “Feragat ve Kabulün Zamanı” başlıklı 310/1. Maddesinde; “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
” denilmiştir.
Adı geçen kanunumuzun “Feragatın Kabul ve Sonuçları Başlıklı” 311/1. Maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı vekilinin Mahkememizin 25/11/2021 tarihli duruşmasında alınan beyanları ve sundukları 25/11/2021 tarihli protokol gereğince manevi tazminat davalarından ve tüm manevi taleplerinden feragat ettiklerini sözlü olarak beyan ettiği, bu hususa ilişkin açıklamalarının duruşma zaptına geçirildiği ve davacı vekili tarafından imza edildiği, davacı vekilinin dosyaya ibraz etmiş olduğu vekaletnamesinde davadan feragata ilişkin olarak ayrıca ve açıkça yetkilendirildiği, feragatın muhakeme devam ederken süresinde yapıldığı, kayıtsız ve şartsız olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı Kanunun 311/1 maddesi gereğince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
2-Davacılar … (… ), … VE …’ın açmış oldukları manevi tazminat davalarının 6100 sayılı HMK m. 311/1 maddesi gereğince FERAGAT NEDENİYLE AYRI AYRI REDDİNE,
3-Davacı … (TARHAN) tarafından açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE;
a-Davacının 02/10/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle uğradığı 7.125,00 TL hasar bedeli maddi zararının davalı …Ş (kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 12/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) ile davalılar … ve …’dan(kaza tarihi olan 02/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
b- Davacının 02/10/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle uğradığı 1.125,00 TL değer kaybı maddi zararının davalı …Ş (kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 12/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) ile davalılar … ve …’dan(kaza tarihi olan 02/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
c-Davacının 02/10/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle uğradığı 750,00 TL araç mahrumiyet bedeli maddi zararının davalılar … ve …’dan(kaza tarihi olan 02/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
d-Davacının araç mahrumiyet bedeli yönüyle davalı …Ş yönüyle açmış olduğu davasının REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 614,79TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 92,22TL peşin harcın mahsubu ile kalan 522,57TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, ( Davalı … şirketinin 8.250/9.000 oranına isabet eden 479,02TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalıların tamamından sorumlu olduğuna,)
4-Hazine tarafından karşılanan 1.360,00TL arabuluculuk giderinin davanın haklılık oranına göre (8.250/12.000) oranına isabet eden 935,00TL’nin davalı … şirketinden, 425,00TL’nin ise davacı …’dan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına.
5-Davacı tarafından karşılanan 59,30 TL başvuru harcı, 92,22TL peşin harç, 8,50TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam 160,02TL harcın davalılardan alınarak davacı …’a verilmesine, ( Davalı … şirketinin 8.250/9.000 oranına isabet eden 146,69TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalıların tamamından sorumlu olduğuna,)
6-Davacı tarafından sarfedilen 490,50TL posta ve tebligat gideri ile 750,00 TL bilirkişi ücreti, 1.066,40TL adli tıp gideri olmak üzere toplam 2.306,90TL’nin davanın haklılık oranına (9.000/12.000) isabet eden 1.730,18TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden yapılan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, ( Davalı … şirketinin 8.250/9.000 oranına isabet eden 1.586,00TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalıların tamamından sorumlu olduğuna,)
7-Davalı … tarafından sarfedilen 17,00TL vekalet harcının haklılık oranına (3.750/12.000) göre hesaplanan 5,31TL’nin davacı …’dan alınarak davalı … şirketine verilmesine,
8-Davalılar … ve … tarafından sarfedilen 8,50TL vekalet harcının haklılık oranına (3.000/12.000) göre hesaplanan 2,13TL’nin davacı …’dan alınarak davalı … ve …’a verilmesine,
9-Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.000,00TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, ( Davalı … şirketinin 8.250/9.000 oranına isabet eden 8.250,00TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalıların tamamından sorumlu olduğuna,)
10-Davalılar vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 3.000,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılara verilmesine,
11-Davalı … vekili yararına araç mahrumiyet bedeli yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 750,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalı … şirketine verilmesine,
12-Manevi tazminat yönünden vekalet ücreti hesaplanmasına yer olmadığına,
13-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin ve gerçek davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2022

Katip … Hakim …