Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/280 E. 2022/513 K. 01.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA …… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: …… Esas – ……
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
……. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : …… Esas
KARAR NO : ……
HAKİM : …………
KATİP : ……
DAVACI : ……
VEKİLİ : – []
DAVALILAR : 1- ……
VEKİLİ : – [] UETS
: 2-
VEKİLİ :
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : ……
KARAR TARİHİ : ……
KARAR YAZMA TARİHİ : ……
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31.08.2020 tarihinde müvekkiline ait …… plaka sayılı araç ile, ……sevk ve idaresindeki …… plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde, müvekkiline ait araçta değer kaybının meydana geldiğini, kazaya …… plakalı araç sürücüsünün sebebiyet verdiğini, meydana gelen kazada davacı müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını, davalı sigorta şirketine 25.03.2021 tarihinde başvurulduğunu ancak davalı sigorta şirketi başvuruya karşı herhangi bir cevapta bulunulmadığını, 21.12.2020 tarihinde dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmaya varılamadığını, kaza sonrası …… plakalı araç yaklaşık 25 gün süre ile ekspertiz ve tamir işlemleri için teslim edildiğinden bu süreçte kullanılamadığını, müvekkilinin günlük işlerinde kullandığı başkaca aracı bulunmadığından büyük bir maddi kayıp yaşadığını, bu süre içerisinde sigorta şirketi ikame araç vermediğinden oluşan zararın davalılardan müteselsil ve müştereken tahsilini talep ettiklerini, müvekkiline ait …… plakalı aracın kaza öncesinde herhangi bir hasar kaydının bulunmadığını, ancak kaza sonrasında araçta 8.561,00-TL tutarında hasar kaydının meydana geldiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile gerçek zararın tespit edilmesi mümkün olmadığından şimdilik 1.000-TL’lik değer kaybının davalılardan temerrüde düştükleri tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müteselsilen ve müştereken tahsiline ve yargılama gider ve vekâlet ücretlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı …….’ne usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Araç hasarına ilişkin davada, hasarlanan aracın davacıda olduğunu, hasarlanan parçaların belli olduğunu, aracın modeli, yaşı, önceki kazaları, değişen parçalarının belirli olup, gelişmiş teknoloji karşısında aracın plakasını yazmak suretiyle piyasadaki rayiç 2’nci el fiyatı, her yaşa göre hasarlanmanın özelliği nazara alınarak onarım faturaları da göz önüne alındığında, aracın onarım bedelinin ne kadar olduğunun davacı tarafça bilinmesinin mümkün olduğunu, ancak davacının davayı belirsiz alacak davası olarak açtığını, kanun lafzında da anlaşılacağı gibi belirsiz alacak davasının ancak ve ancak alacağın belirlenmesinin taraflardan beklenemeyeceği durumda açılabileceğini, somut olayda ise davacı tarafın alacak miktarını uzman bir eksperden rapor almak sureti ile belirlenmiş olduğunu, bu raporu dayanak tutarak taraflarından ödeme talep ettiklerini, bu durumda davacı tarafın Belirsiz Alacak Davası açmasında hukuki menfaatinin kalmadığını, nitekim Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/2013 E 2018/3870 K. ve 07.05.2018 tarihli kararında açık bir şekilde beyan edildiğini, davacı tarafın meydana gelen kaza sebebi ile müvekkiline ait aracın değer kaybına uğradığını beyan ederek değer kaybı bakımından yapılan talebe istinaden 202010133213-2 numaralı hasar dosyası açıldığını, müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti olan 41.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, hasar dosyasının açılmasını takiben araçta meydana gelen değer kaybının tespiti için Sigorta Bilgi Merkezinden eksper ataması yapılmasının talep edildiğini, bağımsız eksper tarafından yapılan incelemeler ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan hesaplama yöntemine göre yapılan hesaplama ile meydana gelen değer kaybının 1.279,14-TL olduğu tespit edildiği ve bu tutarın dava tarihinden önce davacı tarafa ödendiğini, iş bu sebeple müvekkili şirketin poliçeden doğan sorumluluğunu yerine getirmiş olduğundan davacı tarafın herhangi bir hak ve alacağı kalmadığından davanın reddine karar verilmesini, Değer Kaybı Hesaplaması Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında, hak sahibinin talebi olması halinde, değer kaybının ilgili şartlar çerçevesinde eksper tarafından ayrıca düzenlenecek bir değer kaybı raporu ile değerlendirileceğinden bu kapsamda trafik sigorta poliçelerinde değer kaybı talepleri maddi teminat limitinin en fazla %15’ine kadar olabilecek şekilde rapor düzenlenmesine karar verilmesini, tüm bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……’na usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde beyan ettiği iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava her ne kadar trafik kazasından kaynaklı haksız fiil sebebiyle açılmış bir dava olsa da; malumdur ki haksız fiilde birden fazla davalının olması durumunda ortak yetkiyi taşıyan mahkeme kesin yetkili olduğundan davaya konu kaza Alanya’da gerçekleştiğinden ve müvekkilinin de yerleşim yerinin Alanya olması nedeniyle açılmış olan davada yetki itirazlarının olduğunu, ayrıca müvekkilinin kendisinin de ağır şekilde yaralanmış olduğu kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ya da en azından davacı tarafın iddia ettiği gibi tam kusur boyutunda kusurunun bulunmadığını, polis memuru olan davacı şahsın yerleşim yeri dışında duraklamasında mecburi herhangi bir durum bulunmadığını, keza bu husus gerek kendi beyanlarıyla gerek tanık beyanlarıyla ve gerekse de müvekkil beyanlarıyla da sabit olduğunu ve kaza tespit tutanağında da davacının mecburen durduğuna dair bir tespitin de bulunmadığını, tüm bu hususların ancak keşif yoluyla ortaya çıkacağından dolayı kusur tayini için bilirkişi eşliğinde keşif taleplerinin olduğunu, ayrıca bir an için davacın iddiaları doğru kabul edilse dahi sigorta şirketi tarafından kendisine değer kaybı ödemesinin yapıldığını, davacı tarafın söz konusu ödemeyi hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeden kabul ettiğinden dolayı davasının reddinin gerektiğini, öncelikle yeniden kusur tespiti için trafik bilirkişisi tayin edilerek bilirkişi eşliğinde keşif yapılarak yeniden kusur raporu düzenlenmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; 31/08/2020 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacıya ait araçta oluşan araç değer kaybının tazmini davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 31/08/2020 tarihinde davacıya ait …… plakalı araç ile davalı ……’na ait …… plakalı aracın çarpışması neticesi davacı arasındaki değer düşüklüğünün tazmini hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, kazaya karışan araçlara ait trafik kayıtları ve belgeler, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyası, yapılan ödemeye ilişkin belgeler, trafik kazası tespit tutanağı, Türkiye Reasürans Şirketler Birliğine ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevapları, kazaya uğrayan araca ilişkin fotoğraflar ile tüm bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Akabinde dosya Adli Trafik bilirkişisi ile makine mühendisi bilirkişiye verilerek kazadaki tarafların kusur durumu ve davacı aracındaki değer düşüklüğünün belirlenmesi için rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; …… plakalı Motosiklet Sürücüsü ……’nun bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK nun 84. Maddesi asli kusurlardan Madde-56/1-c (Önlerinde seyreden araçları güvenli ve yeterli bir mesafeden izlememek “Yakın takip” Arkadan Çarpma) ve Madde 52/1-b (Sürücüler Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun getirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.) kurallarını ihlal ettiği, …… plakalı Otomobil Sürücüsü ……’ bu kazada her hangi bir kural ihlali yapmadığı, davaya konu otomobilin 31.08.2020 kaza tarihi itibariyle hasarsız hali ile değerinin 80.000,00 TL, hasar görüp onarıldıktan sonra değerinin 74.000,00 TL olacağı görüş ve kanaatine varıldığı ifade edilmiştir.
Sunulan rapordaki kusur değerlendirmesinin kaza tespit tutanağı ile de uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dolayısı ile kaza sonrası araçta 6.000,00-TL değer kaybının olduğu belirlenmiştir. Davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 1.279,00-TL ödeme yapılmış olmakla davacının işbu kaza sebebi ile bakiye 4.721,00-TL tutarındaki bir bedeli daha talep edebileceği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 20/05/2022 tarihli dilekçesi ile bidayette 1.000,00-TL olarak belirlediği talebini 3.721,00-TL daha artırarak talebini 4.721,00-TL’ye iblağ etmiş ve harcını da ikmal etmiştir.
Davalı Özgür Köleoğlu vekili yetki itirazında bulunmuş ise de yapılan yetki itirazının reddi gerekmiştir. 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir hükmü yer almaktadır. Her ne kadar davalı …… vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de zarar gören davacının yerleşim yerinin Konya olması nedeniyle yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybını talep etmiştir. Davaya konu olan kazada davacıya ait araç hasara uğramıştır. Bu tür kazalarda aracın kaza sonrası onarıldıktan sonra mübadele ( rayiç ) değerinin, olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü araç tamamen onarılmış olsa bile bu aracın tahribatın izlerini taşıyacağı aşikardır. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden daha düşük olacaktır. Bu da aracın cari değerini düşürecektir.
Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur. Kural olarak; araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gören kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonraki ikinci el satış değeri arasındaki fark değer kaybını gösterir. Bilirkişiler tarafından yapılan hesaplama da emsal Yargıtay içtihatlarına uygun olarak bahsi geçen şekilde yapılmış ve hükme mesnet alınmıştır. Ayrıca kusur belirlemesi de kaza tespit tutanağı ile uyumludur.
Davacı vekili araç değer kaybının temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiş ise de sigortalı araç motosiklet olup bu nedenle yasal faize hükmetmek gerekmiştir. Yine davalı sigortacı bakımından temerrüt talebin kendisine ulaştığı 29/03/2021 tarihinden itibaren 15 günlük sürenin geçmesinden itibaren ( davacı yan başvurusunda 15 günlük süre belirlediğinden dolayı ) 14/04/2021 tarihinde gerçekleşeceğinden dolayı bu tarihten itibaren sigortacı bakımından faize hükmetmek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde değerlendirildiğinde davacı vekilince davalılar aleyhine açılan işbu davada, 31/08/2020 tarihinde davacıya ait …… plakalı araç ile davalı ……’na ait …… plakalı aracın çarpışması neticesi davacı arasında oluşan değer düşüklüğünün tazmini talep edilmiş olup, alınan heyet raporlarına göre davacı aracında 6.000,00-TL tutarında araç değer kaybı belirlenmiş, davacı vekilince daha evvel sigorta şirketince ödenen bedel tenzil edildikten sonra ıslah dilekçesi ile bakiye 4.721,00-TL değer kaybı talep edilmekle davanın kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının ıslah dilekçesi nazara alınmak suretiyle KABULÜ İLE,
1-) 4.721,00-TL araç değer kaybının davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile temerrüt tarihi olan 14/04/2021 tarihinden, davalı …… bakımından ise kaza tarihi olan 31/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 322,49-TL karar ve ilam harcından, dava açılırken alınan 59,30-TL peşin harç ile yargılama sırasında alınan 63,55-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 122,85-TL’nin mahsubu ile bakiye 199,64-TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.360,00-TL arabuluculuk giderinin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet suret harcı, 63,55-TL tamamlama harcı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 242,30-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.632,95-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davalılar tarafından sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 4.721,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda miktar itibari ile kesin olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.01/09/2020

Katip ……
¸ e-imzalıdır

Hakim ……
¸ e-imzalıdır