Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/270 E. 2022/146 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın 2018 yılından itibaren özel ve kamu personellerinin işyerlerine geliş-gidişlerinin sağlanması ve aynı zamanda da öğrenci taşımacılığı yapan özellikle Konya da adını duyurmuş ve birçok ilçede de aynı şekilde faaliyet gösterilen saygın bir kurum olduğunu, müvekkili firmanın görevinin davalı firmanın Konya’da bulunan fabrikasında çalışan personellerinin ev ve işyerine geliş – gidişlerini kanun ve yönetmeliğe uygun olarak sağladığını, müvekkili firmanın 01/01/2018 tarihinde başka bir firmadan davalı şirketinde muvafakati ile 27/08/2017 tarihli personel taşıma sözleşmesini ve işini devraldığını, müvekkili firmanın 01/01/2018 tarihinde taşıma hizmetine 27/08/2017 tarihli sözleşmede belirtilen ücretler ve şartlar doğrultusunda başladığını, her ayın 27’sinde yapmış olduğu çalışmaya ilişkin faturalandırma yaptığını ve fatura tarihinden sonra 10 gün içerisinde ödemesini aldığını, 2019 yılı için 01/01/2019 tarihinde talep ettiği yeni yıl fiyatının ancak 01/03/2019 tarihinden itibaren uygulandığını ve 01/02/2021 tarihine kadar 2019 yılı çalışma fiyatının uygulandığını, müvekkili firmanın talep etmesine rağmen herhangi bir ücret artışı yapılmadığını, müvekkili firmanın tüm bu olumsuzluklara rağmen, basiretli bir tacir olarak hareket ettiğini ve Konya Fabrika yetkililerinin ileri ki dönemde geçmiş döneme ait fiyat farkı uygulanıp ödeme yapılacağını bildirmeleri üzerine taşıma hizmetini layıkıyla ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkili firma tarafından 01/01/2019 tarihinde, sözleşmenin 6. Maddesi ve devamında belirtilen akaryakıt fiyatlarındaki değişiklikten dolayı, taşıma ücretine uygulanması gereken zam ve indirimlere yönelik defalarca talepte bulunduğunu, davalı firma yetkilileri ile de bir çok kez hesaplamalar yapılmasına rağmen hiçbir şekilde fiyat farkı uygulanmadığını, konunun hep ilerleyen dönemde ele alınmak üzere davalı tarafça ertelendiğini, en son 28 Ocak 2021 tarihli Konya . Noterliği … yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile bu farkın talep edildiğini ve ancak geçen 3 yıl sonrasında her fatura döneminde ödenmesi gereken tutarın (2018, 2019, 2020 ve 2021 yılı akaryakıt fiyat farkının) davalı firma tarafından ancak 05/02/2021 tarihinde ödendiğini, dolayısı ile iş bu davada akaryakıt fiyat farkı talep edilmediğini, genel olarak taşıma hizmetleri anlaşmalarının yılbaşında yapıldığını ve yıl sonunda son bulduğunu, bu sebeple araçların hizmet vermeye devam etmesinden dolayı 2021 yılı için araçlarına herhangi bir çalışma yeri ayarlayamayan müvekkil firmanın 2021 yılı için araçlarına yeni bir iş kolu oluşturamadığını, araçların değeri ve servis plakalarının (C Plaka), değerleri de göz önüne alındığında yaklaşık 5.000.000,00-TL (Beşmilyon) değerinde bir sermayesi bağlı kaldığını ve halen de çalışamadığını, burada davalının TTK.nun 20/1I. maddesi “tacirlerin tüm işlemlerinde basiretli bir tacir gibi davranması esastır.” ilkesine aykırı olarak hareket ettiğini, müvekkili firmanın iyiniyetli olarak işi durdurmamasına karşılık ücret artışına ilişkin talepleri hep ilerde görüşülmek üzere ertelendiğini, 2020 yılında teklif edilen fiyatın uygulanmamasından kaynaklanan alacak farkı ( taşıma hizmet bedelinden kalan ücret ) şimdilik 5.000,00-TL nin , her bir aya ait ay sonu olan fatura tarihlerinden başlayacak kademeli ticari faizi ile birlikte, 2021 yılında yapılan tek taraflı fesih bildiriminden kaynaklanan (yoksun kalınan kar) zararın giderilmesi için şimdilik 3.000,00-TL nin davalı tarafça
haksız fesih yapılan 22.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile Davacı … Pet. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında Personel Taşıma Sözleşmesi akdettiklerini, Personel Taşıma Sözleşmesi uyarınca … ‘ın, … ’nın Konya fabrikasında çalışan tüm personellerini … ’nın onay verdiği ve mevzuata uygun olan araçlarla taşıma işini üstlendiğini, sözleşmenin geçerlilik süresinin 27.08.2017- 27.09.2018 tarihleri olup sözleşme’nin bir (1) ay önceden feshedilmemesi halinde sözleşmenin birer yıllık dönemler için uzayacağını, ilgili sözleşmenin … tarafından Beşiktaş . Noterliği’nin 22 Ocak 2021 tarih ve … yevmiye sayılı fesih ihbarnamesi ile sözleşme m. 4.3 ve m. 8.1 uyarınca 31 Ocak 2021 gününü 01 Şubat 2021 gününe bağlayan gece saat 00:01 itibariyle feshedildiğini, sözleşme uyarınca müvekkili … ’nın sözleşme’yi dilediği zaman tek taraflı olarak feshetmeye yetkisi bulunduğunu ve … ’ın Sözleşme’den doğan tüm alacaklarının eksiksiz olarak ödendiğini, müvekkil şirket …’nın davacı …’a sözleşme tahtında hiçbir borcunun olmadığını, davanın öncelikle hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, sözleşme uyarınca …’nın sözleşmeyi dilediği anda feshetme yetkisi olduğunu, sözleşmenin … tarafından Beşiktaş . Noterliği’nin 22 Ocak 2021 tarihli ve … yevmiye numaralı fesih ihbarnamesi uyarınca, sözleşme’nin 4.3 ve 8.1 maddelerine uygun olarak feshedildiğini, müvekkili …’nın, sözleşme’yi belirtilen maddelere uygun ve yazılı olarak feshettiğini, haksız fesih nedeniyle tazminat talepli işbu hukuka ve sözleşme’ye aykırı davanın reddini talep ettiklerini, sözleşme uyarınca tüm ödemelerin eksiksiz yapıldığını, alacak farkı söz konusu olmadığını, dolayısı ile davacı’nın 2020 yılına ilişkin olarak tek taraflı olarak fiyat belirlediği iddiası ile alacak farkı adı altında talep ettiği hususlara ilişkin olarak iddia ve taleplerinin kabul edilemeyeceğini, davacı tarafın sözleşme’nin feshi nedeniyle ortaya çıkmış bir zararının bulunmadığını, …’nın sözleşme’den doğan fesih yetkisini kullanması sözleşme’ye, kanuna ve dürüstlük kuralına uygun olduğunu ve hakkın kötüye kullanımını teşkil etmeyeceğini, sözleşme uyarınca müvekkili şirket …’nın sözleşme’yi dilediği zamanda önel vermeksizin ve hiçbir tazminat vb. ödemeksizin feshetme hakkı olduğunu, …’nın ticari ve iş yönetimsel gereklilik ve kararları doğrultusunda bu hakkını kullandığını, bu durumun sözleşme’ye, kanuna ve dürüstlük kuralına uygun olduğunu ve hiçbir suretle hakkın kötüye kullanımı olarak yorumlanamayacağını, zira, işbu davaya konu feshin keyfi ve yalnızca karşı tarafı zarara uğratmak amaçlı yapılmış bir işlem olmayıp, …’nın iş planları çerçevesinde gerekli gördüğü ve …’nın menfaati bulunan bir işlem olduğunu, basiretli bir tacir olan …’nın kendisine sözleşme ile tanınmış olan dilediği zamanda tazminatsız fesih hakkını kullanmak durumunda kaldığını, yapılan feshin hukuka ve sözleşme’ye uygun olduğunu, bu nedenle davanın usul ve esasa ilişkin itirazlar nazara alınan haksız olan davanın reddini talep ettiklerini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Teklif edilen fiyatın uygulanmaması ve tek taraflı fesih nedeni ile oluşan zararların tahsili davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının 2020 yılında teklif edilen fiyatın uygulanmamasından kaynaklı alacak farkı ile 2021 yılında davalı yanca yapılan tek taraflı fesih bildiriminden kaynaklı zararının tazmini hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, taraflar arasındaki e mail yazışmaları ve tüm yazışmalar, Personel Taşıma Sözleşmesi, tarafların karşılıklı ihtarnameleri dosya arasına alınmıştır.
Yapılan yargılama neticesinde dosya karayolu taşımacılık uzmanı bilirkişi ile ticaret mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiye verilerek rapor alınmıştır.
Sunulan 17/12/2021 tarihli heyet raporunda özetle; ” Sözleşmeye göre 27.09.2018 tarihinde süresi sona eren sözleşmenin tarafların fesih beyanında bulunmaması üzerine 27.09.2019 tarihine kadar yenilendiği, bu tarihten bir ay önce de fesih beyanında bulunulmaması üzerine 27.09.2020 tarihine kadar yenilendiği, bu tarihten bir ay önce de fesih beyanında bulunulmaması üzerine 27.09.2021 tarihine kadar yenilendiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davalı şirket tarafından 22.01.2021 tarihinde sözleşme süresi devam ederken sözleşmenin feshedildiği tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalı şirkete tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme hakkı tanındığı, fesih hakkının kullanılması için herhangi bir sebep gösterilmesinin gerekmediği ve davalı şirket tarafından fesih hakkının kullanılması durumunda davacı şirket tarafından menfi-müspet zarar, doğrudan- dolaylı zarar, yoksun kalınan kar, ikame kar vb. kar ve zarar talebinde bulunulamayacağı, davacı şirketin bu kapsamda herhangi bir hak, alacak ve zarar talebinde bulunmayacağı kararlaştırılmıştır. Ayrıca söz konusu düzenlemede davalı şirketin fesih hakkını kullanması belirli bir bildirim süresine de tabi tutulmamıştır. Ayrıca sözleşmede davacı şirketin sözleşmenin feshi halinde tazminat talebinde bulunamayacağı hususunun sözleşmenin asli şartı olduğu belirtilmiştir.
Sözleşme özgürlüğü ilkesi çerçevesinde tarafların sözleşme yapıp yapmamak, sözleşmenin diğer tarafını seçmek, sözleşmenin içeriğini belirlemek ve sözleşmeyi sona erdirme özgürlüğü bulunmaktadır. Bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşmede de davalı şirketin hiçbir sebep göstermeden sözleşmeyi feshedebileceği ve bu fesih beyanından dolayı davacının herhangi bir talep hakkına sahip olmadığı hususlarında davacı ve davalının anlaştıkları görülmektedir. Ayrıca uyuşmazlık konusu sözleşmede söz konusu şartın anlaşmanın asli unsuru olduğu belirtilmiştir.
Tarafların her ikisinin de tacir olduğu dolayısıyla basiretli iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü altında olduğu anlaşılmaktadır. Bunun dışında sözleşmeler hukukuna hakim olan ilkelerden birisi de sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) ilkesidir. Söz konusu ilke çerçevesinde taraflar arasındaki dengeyi aşırı derecede bozan olağanüstü sebepler gerçekleşmediği sürece tarafların sözleşmeye yapıldığı zamanki haliyle uymaları gerekmektedir. Söz konusu ilke, doğruluk, hukuki güvenlik ve dürüstlük kuralının bir gereğidir. Bu çerçevede sözleşmeye bağlılık ve sözleşmeye saygı esastır.
Ancak Yargıtay’ın konuya ilişkin bazı kararlarında sözleşmeyle herhangi bir sebep göstermeksizin fesih hakkı tanınmış olsa bile söz konusu hakkın keyfi bir şekilde kullanılamayacağına, bu durumda da feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı hususunun araştırılması gerektiğine karar vermiştir. Bunun dışında dava konusu uyuşmazlıkta davalı vekili müvekkilinin dava konusu sözleşmenin feshinde haklı sebeplerinin de bulunduğunu ileri sürmektedir. Dava dosyası içerisinde yer alan 26.02.2020 tarihli davalı şirket personelleri arasındaki e-postada personelden servislerin eski olduğu konusunda çok fazla şikayet alındığı, 07.04.2020 tarihli davalı şirket personelleri arasındaki e-postada da personelin araçların değişmesi konusunda taleplerinin bulunduğu ifadelerine yer verilmiştir. Söz konusu hususların dava konusu sözleşmenin feshi açısından haklı sebep teşkil edip etmediği hususu mahkemenin takdirindedir.
Bu kapsamda davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeyi 22.01.2021 tarihinde 01.02.2021 tarihinden itibaren hüküm ve sonuç doğuracak şekilde feshetmesinin sözleşmeye aykırı olup olmadığı, feshin haksız olduğu sonucuna ulaşılması halinde davalı şirketin davacı şirketin uğradığını ileri sürdüğü zararların tazmin etmesinin gerekip gerekmediği hususu mahkemenin takdirindedir.
Davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 27.08.2017-27.09.2018 tarihlerine ilişkin olarak yapıldığı ancak sözleşmenin yenileme maddesi gereğinde 27.09.2021 tarihine kadar uzadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin yenilenmiş sayılacağına ilişkin düzenlemede sözleşmenin “aynı şartlarla” devam edeceği kararlaştırılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesinde fiyat artışı konusu düzenlenmiştir. Söz konusu düzenlemede fiyat artışının sadece motorin fiyatında yapılacak değişikliklere (motorin farkına) ilişkin olduğu, bunun dışında fiyatın her halükârda sabit olacağı, artış yapılmayacağı kararlaştırılmıştır.” şeklinde bilirkişi heyetince rapor tanzim edilmiştir.
İtirazlar üzerine ek rapor alınmış ancak ek raporda da kök rapordaki tespit ve değerlendirmelere yer verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosyadaki mevcut deliller, taraflar arasındaki sözleşme ve dosyaya sunulan kök ve ek raporlar mucibince taraflar arasındaki sözleşmede davalı şirkete tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme hakkı tanındığı, tarafların tacir olduğu ve basiretli tacir olmanın hak ve yükümlülüklerine göre hareket etmelerinin kendilerinden bekleneceği, fesih hakkının kullanılması için herhangi bir sebep gösterilmesinin gerekmediği ve davalı şirket tarafından fesih hakkının kullanılması durumunda davacı şirket tarafından menfi-müspet zarar, doğrudan-dolaylı zarar, yoksun kalınan kar, ikame kar vb. kar ve zarar talebinde bulunulamayacağı, davacı şirketin bu kapsamda herhangi bir hak, alacak ve zarar talebinde bulunmayacağının hüküm altına alınması, davalının da tek taraflı fesih hakkını kullanması, davacıya ait araçların eski olması nedeniyle şikayetlerin de söz konusu olması, taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesinde fiyat artışı konusunun düzenlendiği, fiyat artışının sadece motorin fiyatında yapılacak değişikliklere (motorin fiyat farkına) ilişkin olduğu, bunun dışında fiyatın her halükârda sabit olacağı, artış yapılmayacağının kararlaştırıldığı, motorin fiyat farkı konusunun dava konusu olmadığı ve bu farkın ödendiğinin ifade edilmesi nedeniyle davacının ispatlanamayan davasının reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davanın REDDİNE
2-)Peşin alınan 136,62-TL harçtan alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 55,92-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalanın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşI, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 24/02/2022

Katip Hakim