Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/239 E. 2023/444 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE
YAZIM TARİHİ :
Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 25/02/2016 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın kabulüne ilişkin temyiz kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davalı tarafın temyiz kanun yoluna başvurması üzerine Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/01/2018 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile kararımız bozulmakla, bozma kararına karşı davacı tarafın karar düzeltme kanun yoluna başvurması üzerine yine Yargıtay . Hukuk Dairesinin 08/04/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile karar düzeltme talebi reddedilmekle, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirketin ortağı olduğunu, 20.02.2012 tarih ve … nolu müdürlükten azline ilişkin karara kadar şirketi temsile yetkili müdür olarak faaliyetlerini yürüttüğünü, müvekkili şirketin bir aile şirketi olduğunu ve diğer ortakların da kardeş olduklarını, davalının, ortaklık anlayışına aykırı iş ve eylemleri, şirketi idare ve temsil yetkisini kullanmaktaki basiretsizliğinin şirkete ihanet içinde ve şirket zararına olacak faaliyetlerde bulunmasının bireysel çıkarlarına öncelik tanıyarak ve haksız rekabet yasağına aykırı davranışları nedeniyle şirket ortaklığından çıkarılmasının gereğinin hasıl olduğunu, şirket ortaklar kurulunca davalının ortaklıktan çıkarılma hususunda dava açılması yönünde Konya . Noterliğinin 18.06.2012 tarih ve … yevmiye nolu karar alındığını, şirket genel kurulunca verilen, davalıyı ortaklıktan çıkarma kararının haklı nedenlere dayandığı, davalının diğer ortakların muvafakati olmaksızın davacı şirketin uğraştığı ticaret dalı olan “İnşaat – Madencilik” alanında kendi adına “… Ticaret Limited Şirketi” ticaret ünvanıyla ticaret yaptığını ve bu şirketin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde de ilan edildiğini, bu suretle davalının mevcut rekabet yasağına rağmen müvekkili şirketin uğraştığı ticaret dalında ticaret yaparak şirketin gayesine ulaşmasını tehlikeye sokan davranışta bulunduğunu, bu davranışın davalının ortaklıktan çıkarılmasında haklı neden olarak kabulünün icap ettiği kanaatinde olduklarını, davalının müvekkili şirketi temsil yetkisini kötü niyetli kullanmak suretiyle müvekkili şirketi borçlunun kendisini kefil göstermek suretiyle şirket adına … … şubesinden kredi çektiğini, fakat bu krediyi müvekkili şirket için kullanmadığını, şirket hesaplarına aksettirilmediğini, çekilen bu krediyi şahsi hesaplarına aktararak zimmetine geçirdiğini ve kredi geri ödemelerini de şirket hesabından yaptığını, bu borçlandırıcı işlemden diğer ortakların bilgisi ve muvafakatinin bulunmadığını, davalının, yine müvekkili şirketten ve şirket ortaklarından bağımsız ve habersiz olarak … Konut Yapı Koop. ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, bu iş kapsamında şirket hesaplarından diğer ortakların haberi olmadan ciddi paralar aktarıldığını, bu paralara ilişkin davalının kendi tuttuğu notlara göre yaklaşık 994.000,00 TL bir ödeme gerçekleştirildiğini, bu miktarın şirketin … … Şubesindeki hesapları dahil olmak üzere bankalar nezdinde bulunan diğer hesaplarından davalı tarafından alındığını, davalının şirket ortaklığına ve temsil keyfiyetine yakışmayacak tarzda bir yaşantısının olduğunu, bu yaşantısı sebebiyle ilişki içinde olduğu şahıslardan kaynaklı ceza davalarının açılmasına, müvekkili şirketin işyerinin silahla basılmasına ve kurşunlanmasına sebep olduğunu, ayrıca davalının özet olarak sayılmaya çalışılan bu ve benzeri eylemlerinin suç teşkil edecek mahiyette olması sebebiyle hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığına … sayılı dosya ile şikayette bulunulduğunu, davalının hiçbir şekilde konuşup uzlaşma eğiliminde olmadığını, kendi menfaati ve şirket menfaatini ayırt edebilecek ve uygun davranabilecek yaklaşımda olmadığını, davalının bu davranışları sebebiyle şirketin ve diğer ortakların zarar görmesine sebep olduğunu, ortağın şirketten çıkarılması esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümleri uyulması durumunda gerçekleşeceğini ve üyelikten çıkarılacak ortağın haklarının şirketin esas sermayesinin itibari miktarını geçen mallarından ödeneceğini beyan ederek esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümler uyarınca davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın ortaklarınca ve müdürlerince almış oldukları karar ile müvekkilini yönetim görevinden ve müdürlükten, şirket ana sözleşmesine aykırı olarak azlettiklerini, davacı tarafın ortaklarının böyle bir karar alırken davalı tarafa herhangi bir bildiri ve tebligat ile bilgi verilmediğini, taraflarınca bu kararın hukuki bir bağlayıcılığı olmadığını, bu nedenle Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davasını açtıklarını, karşı tarafın ortaklarının yaptıkları hukuka aykırı işlemin farkına vararak daha sonra Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davasını açtıklarını ve bu davanın Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davası ile birleştiğini, davacı tarafın ortaklarının açtıkları her davada, müvekkilini basiretsizlikle, ihanetle suçladıklarını, şirketin zararına olacak bir takım faaliyetlerde bulunduğunu ifade ederek iftiralar attıklarını, bunların hiçbirini ispatlayamadıklarını ve herhangi bir belge ile delillendiremediklerini, karşı tarafın bugüne kadar açılan birçok gereksiz ve yanlış davaları nedeniyle şirketin içini boşalttıklarını ve şirketi zarara uğrattıklarını, ayrıca müvekkili tarafından iyi niyetli olarak şirketin zarara uğramaması adına 116.628,12 TL para cezası ödendiğini, müvekkilinin müdürlüğü zamanında ise tüm imzaları kendisi tek başına attığını ve tüm sorumlulukları kendisinin üstlendiğini, şirketin diğer kardeş ortaklarının ise hiçbir sorumluluk altına girmediklerini, müvekkilinin müdürlüğünün aktif bir şekilde kullanıldığı dönemlerde şirketin aktiflerinde artışlar meydana geldiğini, birçok ihale ve işler alınarak tamamlandığını, şirketi daima daha iyi durumlara getirdiğini, şirketin hesap ve aktiflerini kendi şahsi çıkarları için kullanmadığını, şirketin hesaplarını kendi şahsi harcamaları için kullanan, şirketin araçlarını atıl olarak kullanılmaz bir halde çürümeye bırakan bu bu makineleri şimdiki ortakların ve şirket müdürlerinin kendilerinin kurdukları şirketler ya da eşleri adına kurulu şirketlerin işlerinde kullananların şimdilik ortaklar ve müdürlerin olduğunu ve bu ortak ve müdürlerin müvekkilinin iyi niyetli ile yaptığı uzlaşma çağrısına 2.000.000,00 TL vermesi halinde anlaşabileceklerini ifade ederek şirketi çıkmaza götürmeye devam ettiklerini, müvekkili tarafından kurulduğu iddia edilen ve davacı şirket ile aynı vasıfta olduğu ileri sürülen şirketin bugüne kadar hiçbir faaliyetinin olmadığını ve davacı şirketin aktiflerini kullanmak gibi bir durumun da söz konusu olmadığını, davacı tarafın …’den çekilen kredinin borçlusunun şirket olduğunu, kefilin ise müvekkili olduğunu ifade ederek çekilen kredinin müvekkilinin şahsi harcamalarında kullandığını ifade ettiğini ancak uygulamada şirketlerin bankalardan kredi çekerken şirketin borçlu olarak görünmekte olduğunu, ayrıca krediyi kullanabilmek için de şirket müdürlerinin de bu kredilere kefil olarak imza atmalarını bankaların istediğini, müvekkilinin tek başına hiçbir sorumluluğu yok iken kendini borçlu duruma getirdiğini ancak diğer müdür olan kardeşlerin borç sorumluluğuna girmediğini ve müvekkilini yalnız bıraktığını, karşı tarafın 5 yıl öncesinden yapılan bir işi bahane ederek dava açılmasının tamamen kötü niyeti ortaya koyduğunu, … adına şirketin yararın … Konut Yapı Koop. ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığını, ancak arazinin devredilmemesinden dolayı ve şirketin başlamış olduğu inşaatlar ve harfiyatlardan dolayı yapılan harcamalar sonucunda şirketin kısa vadeli maddi sıkıntı içine girdiğini, bu konuda karşı tarafa dava açıldığını davanın Yargıtay aşamasında olduğunu, şirketin işyerinin kurşunlanma olayında müvekkilinin bir alakasının olmadığını, bu olayın şirketin almış olduğu iş sonucunda haraç isteyen kişilerce işlemiş oldukları faili meçhul bir suç iken daha sonra suçu işleyenlerin itiraf ettikleri ve azmettirdiği iddia edilen kişinin yargılandığı ceza davasının devam etmekte olduğunu ve bu davada müvekkilinin müşteki sıfatında olduğunu, müvekkilinin icra takibine maruz kalmadığını, şirketi icra takipleri ile de karşı karşıya bırakmadığını, müvekkilinin imzası taklit edilerek adına senetler tanzim edildiğini ve bu açılan icra takibinin akıbetinin ise müvekkili lehine sonuçlandığını, müvekkilinin bahsi geçen defterleri alıp vermeme gibi bir engellemesi olmadığını, şirketin ihalelerini, taş ocaklarını ve ticaret odası gibi tüm resmi kurumların işlerinin tamamını … tek başına yaparak yetiştirmeye çalışırken bazı evrakları şirketin aracında unutması sebebiyle iftira atıldığını, iddia edildiği gibi müvekkilinin başka bir şirket adına ihaleye katılma veya teklif vermesinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin şirketin kuruluşundan bugüne kadar 2000’i aşkın çek keşide ettiğini, bugüne kadar yazılan ve protesto olan çek olmadığını, müvekkili sayesinde … şirketinin onunla özdeşleştiğini ve herkesin güvenini kazandığını, birçok müteahhit nezdinde basiretli birisi olduğunu, devletin men ettiği hiçbir faaliyetinin olmadığını, 1995 yılından bu yana şirketini zarar ettirmediğini, şirketin her türlü işlerini başarı ile yaptığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Davalının ortaklık anlayışına aykırı iş ve eylemleri sebebiyle 6762 Sayılı TTK’nın 551. maddesi gereğince haklı nedenle şirket ortaklığından çıkarılması ve davalının ayrılmak akçesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.Mahkememizin 25/02/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının temyiz incelemesi neticesinde kaldırılmasına ilişkin T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 08/01/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Dava, davalı ortağın 6762 sayılı TTK 551. maddesi uyarınca haklı sebeplerle limited şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının şirketten çıkarılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, davalı tarafa ayrılma akçesi isteyip istemediği sorulmuştur. Davalı vekili tarafından verilen beyan dilekçesi ile 20/02/2012 tarihi itibarıyla şirket demirbaşları baz alınarak yapılacak hesaplama sonucunda ayrılma akçesinin hesaplanması talep edilmiştir. Mahkemece bu beyan üzerine, 25/02/2016 tarihli duruşmada davalının ayrılma akçesi talep etmediğine dair ara kararı kurulmuştur. Ancak, davacı iddiaları ve delilleri birlikte değerlendirildiğinde çıkarılma isteminin haklı sebebe dayandığı anlaşılmakla, mahkemece Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre ortaklıktan çıkarılmasına karar verilen ortağın ayrılma payının karar tarihine en yakın tarihteki şirket mal varlığının gerçek değerinin belirlenmesine göre hesaplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dairemiz bozma ilamına uyulması üzerine mahkemece, bu kez davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk karar usülden bozulmakla yeniden yapılacak yargılamada ilk kararın aksine hüküm verilmesinde bir beis bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece davacının davasını ispatlayabilmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasının gerekli olduğu kanaatine varılmış ve bu minvalde davacıya yukarıda belirtildiği şekilde kesin süre verilmiş ve bu süre zarfında gerekli masrafın davacı tarafça yatırılmaması üzerine mahkemece dosya kapsamındaki deliller değerlendirilerek karar verileceği ihtar edilmiştir. Bu durumda, dosyadaki mevcut deliller kapsamında bir değerlendirme yapılacağı izahtan varestedir.

Bu durumda mahkemece mevcut delil durumuna göre ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davanın kabulü doğru olmamış, hükmün temyiz eden davalı şirketler yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir. (Benzer yönde bkz. T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 10/05/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı)
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1-Mahkememizin 25/02/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının temyiz incelemesi neticesinde kaldırılmasına ilişkin T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 08/01/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin husus ile sair hususlardaki temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, davalının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilen ortağın ayrılma payının karar tarihine en yakın tarihteki şirket mal varlığının gerçek değerinin belirlenmesine göre hesaplanıp sonucuna göre karar verilmesi dışındaki yönlerden verilen hükümlerin bozma sebebi yapılmadığı anlaşılmakla Mahkememizce bozma sonrası yargılama davalının çıkma payının hesaplanması açısından sınırlı olarak yapılmıştır.
2.BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ: Mahkememizce bozma sonrasında davacı şirketin karar tarihine en yakın malvarlığının tespiti açısından bilirkişi heyet raporu aldırılmış, 09/01/2022 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda özetle; “Davalı tarafın Mahkemeye sunmuş olduğu liste incelendiğinde dosya üzerinden değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, Bozkır Taşocağı şantiyesiyle beraber … , … ocağı Belpınarı şantiyesinin değerlemesi için talimatla keşif yaptırılması ya da heyetimize yetki verilmesi, Emniyet Müdürlüğünden davaya konu araçların marka modellerini belirtir takiyad bilgilerinin istenmesi ayrıca listede bulunan gayrimenkullerin değerlemesi için heyete gayrimenkul değerleme uzmanının eklenmesi, enerji nakil hatlarının değerlemesi için Elektrik Mühendisinin heyete eklenmesi, ayrıca yapılacak tespitin hangi tarihe göre yapılacağına karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemenizce verilecek keşif kararları sonucunda yapılacak keşif ve değerlemeler sonucunda ayrılma akçesinin hesaplanmasında mal varlığı değerinin tespiti yapılabilecektir.” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
3.09/01/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda ifade edilen eksikliklerin ikmali için Mahkememizin 31/03/2022 Tarihli duruşmasında raporda belirtilen eksikliklerin ikmali için Türkiye Noterler Birliği Sicil Tescil Hizmetler Birliğine müzekkere yazılarak davacı şirket adına kayıtlı aktif/pasif araç bilgilerinin gönderilmesinin istenilmesine, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı şirkete ait araçların tüm tramer kayıtlarının onaylı suretlerinin celbine, İlgili tapu müdürlüklerine müzekkere yazılarak davacı adına kayıtlı aktif/pasif tescile dayanak belgeler ve senetler de eklenmek suretiyle tüm taşınmaz bilgilerinin gönderilmesinin istenilmesine, İlgili SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı şirketin herhangi bir borcu bulunup bulunmadığı, var ise buna ilişkin ayrıntılık döküm ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesine, İlgili Vergi Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılarak davacı şirketin herhangi bir borcu bulunup bulunmadığı, var ise buna ilişkin ayrıntılı döküm ve belgeleri ile davacı şirkete ait kurumlar vergisi ve sair vergi beyannamelerinin gönderilmesinin istenilmesine, tapu müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapları geldiğinde bilirkişi heyetinde bulunan fen, değerleme uzmanı ve inşaat mühendisi bilirkişi eşliğinde(keşif gün ve tarihi ayrıca taraflara tebliğ edilecektir) davacı şirkete ait taşınmazlar başında keşif icra edilerek keşif tarihi itibariyle davacı şirkete ait taşınmazların rayiç değerlerinin hesaplanması hususunda rapor hazırlanmasının istenilmesine, (taşımazlar il dışında ise talimat yazılacak), Mevcut bilirkişi heyetine 1 değerleme uzmanı, 1 elektrik-elektronik mühendisi, 1 fen bilirkişisi ve 1 fıkri/sınai/marka alanında uzman bilirkişinin eklenmesine, T.C. Bozkır Adliyesine talimat yazılarak bilirkişi heyetimiz eşliğinde mahallinde keşif icrasına, Bozkır Taşocağı şantiyesi, … , … Taş Ocağı, … şantiyesinin keşif tarihi itibariyle rayiç değerlerinin hesaplanması hususunda rapor tanzim edilmesinin istenilmesine, 7 ve 8 nolu ara kararlar gereğince raporlar tanzim edildiğinde ve 2 ve 3 nolu ara kararlar gereği istenilen bilgi ve belgeler geldiğinde Refakata alınacak bilirkişi heyeti eşliğinde(heyete dahil tüm bilirkişilermiz) davacı şirketin varsa Konya ilindeki(Konya ili dışında ise talimat yazılacak) fabrika binası ve işletme alanında keşif icrasına, keşif esnasında yapılan tespitler ile yukarıda detayı verilen müzekkere cevaplarındaki aktif ve pasif malvarlıkları değerleri nazara alınarak keşif tarihi itibariyle (gayrimenkul değerleri, makine değerleri, elektrik tesisat, sulama vs menkul değerleri, şirketin aktif alacakları(banka/kasa kayıtları, alacak senetleri, ham madde stokları, borçları vs) nazara alınarak(7 ve 8 nolu ara kararlar gereğince yapılacak tespitler de nazara alınacak)toplam öz varlık değerlerinin tespiti ve davalının hissesine isabet eden miktarların ayrıntılı biçimde hesaplanması hususunda rapor tanzimi hususunun ayrıca değerlendirilmesine, 7 ve 8 nolu ara kararların gereği için keşif masrafları ile bilirkişi emek ve mesaileri karşılığında ayrı ayrı (şimdilik gelen yazı cevabındaki taşınmaz/taşınır/aktif malvarlıklarının sayıları bilinemediğinden ek ücret takdir hususu saklı kalmak kaydıyla) 2.000’er TL ücret takdirine, eksik kalan delil avansı 16.000,00 TL’yi yatırmak üzere ayrılma akçesi talebinde bulunan davalı vekiline 1 aylık kesin süre verilmesine, verilen yasal süre içerisinde kararın gereğinin yerine getirilmemesi halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ve dosyanın mevcut delil durumu nazara alınarak karara çıkarılacağının İHTARINA KARAR VERİLMİŞ ancak verilen kesin süreye rağmen davalı veya vekili tarafından eksik delil avansı karşılanmamıştır.
4.Davalı veya vekili tarafından Mahkememizin 31/03/2022 Tarihli ara kararı gereğince eksik delil avansının karşılanmaması üzerine bu sefer Mahkememizin 27/12/2022 Tarihli duruşmasının (3) nolu ara kararı gereğince eksik kalan delil avansı 16.000,00 TL’yi yatırmak üzere davacı vekiline 1 aylık kesin süre verilmesine, verilen yasal süre içerisinde kararın gereğinin yerine getirilmemesi halinde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ve dosyanın mevcut delil durumu nazara alınarak karara çıkarılacağının İHTARINA KARAR VERİLMİŞ ancak verilen kesin süreye rağmen davacı veya vekili tarafından eksik delil avansı karşılanmamıştır.
5.Mahkememizin 20/06/2023 tarihli duruşmasında alınan beyanlarında;
Davacı vekili delil avansını karşılamayacaklarını, delil avansının ayrılma akçesi talebinde bulunan davalı tarafından karşılanması gerektiğini,
Davalı asil ile delil avansını karşılamayacağını, delil avansının davacı tarafından karşılanması gerektiğini ifade etmiş ve davanın her iki tarafınca da delil avansı karşılanmamıştır.
6.NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davalının davacı şirkette müdür iken, aynı faaliyet alanında başka bir şirkette müdürlük yaptığı, bu faaliyetin 6762 sayılı TTK.daki rekabet yasağına aykırı hareket niteliğinde olduğu, davalının 2008 yılında … ile akdedilen kredi sözleşmesine istinaden alınan 111.000,00 TL’yi davacı şirket hesaplarına geçirmediği, Atlantı Belediyesi ile yapılan ticari ilişkiler kapsamında, bir kısım tahsil edilen paraları şirket hesaplarına geçirmediği, … Konut Yapı Kooperatifi ile ilgili ticari kayıt ve belgeleri şirket kayıtlarına geçirmediği, şirket defterlerini usulüne uygun olarak tutulmadığı, taraflar arasında pek çok ceza ve hukuk davasının açıldığı, bu anlamda şirket ortakları arasında uyum kalmadığı, husumet oluştuğu ve neticeten davalının davacı şirket ortaklığından çıkarılmasına dair kanunun aradığı haklı sebep koşulunun da bulunduğu hüküm ve kanaatine varıldığından, Davacı … Tic. Ltd. Şti’nin davasının kabulü ile davalı … 6102 Sayılı TTK’nın 640/3 maddesi gereğince davacı şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmiş LAKİN davalını ayrılmak akçesi talebi yönüyle verilen kesin sürelere ve usulüne uygun ihtarlara rağmen gerek davacı gerekse de davalı tarafından eksik kalan delil avansının yatırılmaması sebebiyle yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak mevcut delil durumuna göre ispatlanamayan davalının ayrılma akçesi talebinin reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı … Tic. Ltd. Şti’nin DAVASININ KABULÜ ile davalı … 6102 Sayılı TTK’nın 640/3 maddesi gereğince davacı şirket ortaklığından ÇIKARILMASINA,
2-Davalının ayrılma akçesi talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 21,15 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 158,75‬TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 21,15TL başvuru harcı, 21,15 TL peşin harç olmak üzere toplam 42,30TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 3,30TL vekalet suret harcı, 1.200,00TL bilirkişi ücreti, 486,00TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam ‬1.689,30‬TL’nin haklılık oranına göre hesaplanan (1/2) 844,65TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından karşılanan 263,40TL posta masrafı ile 143,50TL temyiz kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 406,90TL’nin haklılık oranına göre (1/2) hesaplanan 203,45TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekili ve davalı asilin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. YÜKSEK YARGITAY nezdinde TEMYİZ kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023

Katip Hakim