Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/226 E. 2022/171 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu … Yapı isimli işyeri hakkında Konya .İcra Müd.nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, takibe borçlu tarafından itiraz edildiğini, tarafların uzun yıllardır ticaret yaptığını, 28.02.2019-07.12.2019 tarihleri arasındaki alışverişin bedellerinin davalı borçlu tarafından ödenmediğini, bu konuda davalı ile defaten görüşmeler yapıldığını ancak sonuç alınamadığını, alacağın likit olup, borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu ve herhangi bir ödeme yapılmadığını, tarafların defter ve belgeleri de incelendiğinde aralarındaki ticari ilişkinin olduğu ve davalı borçlunun müvekkilinden aldığı bu malların bedellerini ödemediğinin ortaya çıkacağını, arabuluculuktan netice alamadıklarını, bu nedenle Konya .İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takipte belirtilen faiz oranı üzerinden işleyecek faiziyle birlikte takibin devamına, yasa gereğince icra inkar tazminatına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı … A.Ş. firması ile uzun yıllardır ticari işlerinin olduğunu, firma çalışanı olan … ile bu ilişkileri yürüttüğünü, mal siparişlerini ve ödemelerini … üzerinden yaptıklarını, ticari ilişkilerinin güven ilişkisine dayalı devam ettiğini, verdiği tüm siparişlerin ödemelerini eksiksiz …’a yaptığını, ticaretin sonuna kadar ödemelerin eksiksiz yapıldığını, davacı firmaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafından ödenmediği iddia edilen faturaların Şubat 2019 ayında düzenlenmeye başladığını ve her ay düzenli bir şekilde 2019 Aralık ayına kadar fatura düzenlendiğini, ödemesi düzenli yapılmayan siparişlerde bir sonraki siparişin teslim edilmediğini, hiçbir firmanın bir önceki faturanın ödemesini almadan yeni bir sipariş alımı yapmayacağını, davacı firmaya göre Şubat 2019 ayından Aralık 2019 ayına kadar toplam 24 faturanın ödemediğinin iddia edildiğini, şubat 2019 faturasını ödemediyse neden kendisine mal teslim edildiğini, bu durumun ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, hiç bir firma 11 ay boyunca ödeme almadan yeni bir mal teslimi yapmayacağını, davacı firma ödemediğini iddia etmesine rağmen düzenli olarak mal vermeye devam ettiğini, iddia edilen borcun sadece bir önceki ayın borcu değil toplam 11 ayın siparişini kapsadığını, bu faturaların ödemelerini yapmadıysa neden sürekli kendisine mal teslimi yapıldığını, yapmış olduğu ödemeler neticesinde aralarında yeni siparişler gerçekleştiğini, bu firmaya borcunun bulunmadığını, davacı firmada çalışan ve pazarlamacı ve tahsilat sorumlusu olan şirket adına ilgilenen … ‘ı şirket alacağı için aradığını, kendisine şantiyede çalıştığını gelip ödemeyi alabileceğini söylediğini, çoğu ödemenin bu şekilde olduğunu, davacı firma çalışanı olan …’ın tanık olarak dinletilmesini bu ödemeleri yaparken yanında kardeşi … ve … olduğunu, onlarında dinlenilmesini talep ettiğini, açılan davanın reddi ile yargılama giderlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve takipteki kadar davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün … E. takip dosyası UYAP üzerinden celbedilmiş, ticari defter ve kayıtlar, takibe konu faturalar ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; Davacı-alacaklı tarafından tarafından davalı-borçlu yapılan ilamsız takip olduğu, borçlunun süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Yapılan yargılama neticesi taraflara ticari defterlerini ibraz etmek üzere süre verilmiş, sunulan ticari defterlere göre SMMM bilirkişiden rapor alınmıştır.
Sunulan 10/02/2021 tarihli raporda özetle; Davalı şirketin 2019 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığı, 2019 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı, davalı yan tarafından, 2020 yılında işi terkettiği gerekçesi ile 2020 yılı ticari defterlerinin olmadığının sözlü olarak belirttiği, davalı şirket ticari defter kayıtlarına göre, icra takibine konu faturaların rapor içerisinde detaylı olarak belirtildiği üzere bir kısmının kayıtlı olduğu, kayıtlı olan faturalar nedeniyle davalının 16.484,71-TL davacı şirkete borçlu olduğu, 2020 yılı defterleri ibraz edilmediğinden icra takip tarihi itibariyle borç/alacak tespitinin yapılamadığı,
Davacı Ticari Defter Kayıtlarına Göre davacı şirketin 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre, icra takibine konu faturalar nedeniyle 23.453,23-TL davalı …’dan İcra takip tarihi olan 30.12.2020 itibariyle alacaklı olarak göründüğü, icra takibine dayanak faturaların tamamının elektronik fatura olduğu ve faturaların usulüne uygun olarak düzenlendiği ifade edilmiştir.
Davalının 2019 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığı raporda belirtilmesine rağmen 2019 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmadığı beyan edilmiştir. Davaya konu faturalara bakıldığında 2019 yılına ait olduğu görülmektedir. Kapanış tasdiki yapılmayan davalı defterlerinin lehine delil olma kabiliyeti mevcut değildir. Oysa davacı defterlerinin usulüne uygun tutulması nedeniyle lehine delil olma kabiliyeti bulunmaktadır.
Öte yandan davalı yan tanık dinletmek istemiş ve fakat davacı vekili davalının tanık dinletme talebine muvafakat vermemiştir.
Davacı vekili icra takibinde asıl alacak dışında işlemiş faiz hesabı yaparak faiz talebinde de bulunmuş ise de takipten önce davalı yan temerrüde düşürülmediğinden dolayı takip öncesi için işlemiş faiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesi; MADDE 222 – (1) “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” hükmünü amirdir.
Yine belirtmek gerekir ki; HUMK’daki ve HMK’daki yazılı belge ile (ki belge kişinin kendi aleyhine olarak kendisi tarafından düzenlenir) ispat ilkesinin yegâne istisnasının tacirlerin basireti ilkesinin sonucu olan ticari defterler olduğu asla nazardan kaçırılmamalıdır.
Tacir basiretlidir, defterlerinde sadece ve sadece gerçekler yazılıdır. Defter delilini delil yapan tacirle ilgili basiret ilkesidir. Basiret ilkesi olmasaydı, defter delili diye bir delil olmazdı. Tacir basiretlidir, tacir basireti gereği her işi gibi defterlerini de yasalara göre tutar, silahların denkliği ilkesi önemli bir ilkedir, ticari defterler hasmın defterlerine hasretme durumu hariç, her iki tacirinde ticari işletmesi ile ilgili davalarda delil olabilir.
Yine HMK’nın 222 ve devamı maddelerine göre defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için uyuşmazlığın ticari işten kaynaklanması, uyuşmazlığın tacirler arasında çıkmış olması, ticari defterlerdeki kayıtların birbirini doğrulaması, ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması gerekir. Davaya bu açıklamalar ışığında da bakıldığında yukarıda izahı yapılan hususlar muvacehesinde davacı tarafın ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğu, defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak tutulduğu, kapanış tasdiklerinin de olduğu bu haliyle defterlerinin leh ve aleyhe delil kabiliyetini haiz bulunduğu, fakat davalının 2019 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığı raporda belirtilmesine rağmen 2019 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmaması nedeniyle lehe delil kabiliyetinin olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili ayrıca dilekçesinde %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir.
İİK.’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğıne başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması şart değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali, takibin devamı ve % 20 icra inkar tazminatı talep edilmiş olup, alınan rapor ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil kabiliyetini haiz bulunduğu, öte yandan davalı tarafın defterlerinin kapanış tasdikinin olmadığı ve bu haliyle lehe delil vasfının olmadığı, davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 24.453,23-TL asıl alacak tutarında alacaklı olduğu ve bu talebin kabulü gerektiği, davalı takipten önce temerrüde düşürülmediğinden dolayı takip öncesi için talep edilen işlemiş faiz talebinin reddi kanaati ile davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-)Davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 23.453,23-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 23.453,23-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlardan yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Kabul edilen miktarın %20’si olan 4.690,64-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Alınması gereken 1.602,09-TL harçtan peşin alınan 442,86-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.159,23-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin ( 23.453,23/25.932,04 oranında ) 1.193,82-TL’sinin davalıdan, 126,18-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet suret harcı, 442,86-TL peşin nispi harç gideri olmak üzere toplam 510,66-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından sarfedilen 70,60-TL posta – tebligat gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.070,60-TL yargılama giderinin (23.453,23/25.932,04 oranında) 968,26-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-)Taraflarca yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 03/03/2022

Katip … Hakim …