Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/223 E. 2023/197 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin davalı kurum ile yaptığı ticaret nedeniyle 04/11/2020 ve 18/01/2021 tarihli toplamda 156.428,74 TL mal satışı gerçekleştirdiğini, davalıya iki adet fatura kestiğini, bu faturaların bedellerinin bir kısmı ödendiğini ancak 66.419,00 TL sinin ödenmediğini, bu nedenle davalı hakkında Konya .icra Müdürlüğünün … E. sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafından takibe gerekçe gösterilmeden itiraz edildiğini, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin davalıya ait şantiyelere PVC doğrama, Alüminyum korkuluk, ısı cam imalatı gibi ürünlerin gerek satışını gerekse imalatını yaptığını, bu yapılan işlerle ilgili olarak ise 20.009,16 TL bedelli 04/11/2020 tarihli … nolu ve 136.419,58 TL bedelli 18/01/2021 tarih ve … NOLU fatura bedellerinin 66.419 lirasının davalı tarafından ödendiğini, müvekkilinin dava konusu faturalara ilişkin olarak 156.428,74 TL alacağı bulunduğunu, fatura bedellerinin tüm taleplerine rağmen davalı tarafından ödenmediğini, tarafların arabuluculuk aşamasında da bu ödemeyi yapmadıklarını, bu nedenlerle davalı borçlunun yapmış olduğu haksız itirazın iptalini ve takibin devamına karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin Konya ili … ilçesinde özel öğretim kurumu işletmecisi olduğunu, davacı taraf ile karşılıklı olarak sözlü mutabakata varmış olduğu iş sonrası müvekkilinin mobilya ve çeşitli iş ve işlemlerin yerine getirilmesini talep ettiğini, talepler sonrasında işin yarısını avans olarak elden alındığını, kalanların ise işin belirli aşamaları itibariyle ödendiğini, bu şekliyle de müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden davacıya hiçbir suretle borcu olmadığını, nitekim teamüller gereğince de herkesin bildiği üzere hiçbir firmanın bugün ücretin yarısını peşin almadan işe başlamadığını, bunun dahi davacının iddiasını çürüttüğünü, bilindiği üzere faturanın başlı başına bir alacağın doğduğunun ispatı olmadığını, bu nedenle davacı tarafın faturaya konu edinen edimlerin ifasını tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini ispat etmek zorunda olduğunu, müvekkili ile davalı arasında eser sözleşmesi maksadıyla yapma borcunu yerine getirmesi halinde müvekkilinin hizmetin karşılığı olan borcunu ifa etmesinin beklenmiş olduğunu, karşılıklı edimler açısından ise müvekkilinin ödeme yükümlülüğünü banka hesapları itibariyle yerine getirdiğini, davacının davaya konu etmiş olduğu faturalarında vermiş olduğu ve imalatında bulunmuş olduğu edimleri sadece yapmış olmasının işin gereği gibi ifa edildiği anlamına gelmediğini, zira bir edimin yerine getirilmesi için ayrıca teslim edilmesinin de gerektiğini, gereği gibi yerine getirilmeyen işin hakedişinin istenemeyeceğini, bu gerekçeyle de davaya konu edinen faturanın malının irsaliyesi, taşıma fişinin sunulmadığını, bunun yanı sıra faturanın irsaliyeli fatura olmadığının anlaşıldığını, davacı tarafın iddia etmiş olduğu faturaya konu malın nerede olduğunu, nereye inşa veya monte edildiğini ispatlaması gerektiğini, her ne kadar davacının tanzim ettiği faturanın yasal itiraz süresinin geçmiş olduğu iddia edilmekteyse de açıkladıkları gibi tek tarafın elinden sadır olmuş ve temelinde taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak hazırlanmış esasen de dayanaksız ve haksız olan faturanın tanzim edenin alacağının olduğunu gösterir olduğunun düşünülemeyeceğini, davacının taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi ve bunun sonucunda doğmuş olduğu iddia edilen alacağını dava edilen alacağın HMK’nın senetle ispat sınırını aşması nedeniyle bir senetle ispat etmesi ve alacağın mevcudiyetini ortaya koyması gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine ve davalı tarafın haksız ve kötüniyetli yapılan takip nedeniyle %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, kesilen faturanın iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; davacı tarafından faturaya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise faturaya konu ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediği, davacının bu faturalar dolayısıyla herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/05/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Eldeki dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, icra dairesinin yetkisi İİK’nın 50. maddesine göre HMK hükümleri çerçevesinde hadise şeklinde incelenip değerlendirilmelidir.
Eş söyleyişle, mahkemece davalı tarafın yetki itirazı hadise şeklinde incelenip taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun tespiti hâlinde, davanın bir miktar para alacağına ilişkin olduğu gözetilerek TBK’nın 89/1. maddesi ve HMK’nın 10. maddesi hükümleri uyarınca davacı alacaklının muamele merkezinin bulunduğu Bursa İcra Dairelerinin de yetkili olduğunun kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken; mahkemece yargı çevresi içinde usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/07/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“O halde, mahkemece ispat yükünün davacı üzerinde bulunduğu gözetilerek davacıya dava konusu faturalarda bahsi geçen hizmetleri verdiğine dair delillerini ibraz etmesi için süre verilmesi, sunulması halinde bu delillerin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/09/2012 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, davacı tarafından yerine getirilen taşıma nedeniyle bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olup, mahkemece davacının alacağını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının iddia ettiği alacağa ilişkin faturaların kendi defterlerinde kayıtlı olduğu gibi, açık fatura niteliğindeki bu faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile sabittir. Bu durumda davacının davalıdan fatura miktarı kadar alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bu borcun davalı tarafından ödenip ödenmediği tartışılmadan, alacağın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
5.T.C. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 25/10/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Tacir olan davalı şirket tarafından alacaklı olmadığı halde davacı aleyhine icra takibine girişilmesi davalının kötü niyetli olduğunu göstermektedir. Bu durum karşısında mahkemece; davalı aleyhine İİK’nın 72/5. maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle bu yöne ilişkin talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. ” denilmiştir.
6.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davaya konu 93.395,82 TL bedelli faturanın hem davacının hem de davalının ticari defterlerinde mevcut olduğu, davalı tarafça kanuni sürede herhangi bir itirazın yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, alacak likit olduğundan, davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinafa başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, … mevcut faturanın davacı ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tacirin kendisine gönderilen faturayı itiraz etmeksizin ticari defterlerine davacı alacağı olarak işlediği, söz konusu fatura bedelinin davacıya ödenmediği, davacının 93.395.82 TL tutarında cari hesap alacağı bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün onanmasına … oybirliğiyle karar verildi.” denilmiştir.
7.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 17/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; davacı tarafından, davaya konu edilen alacakla ilgili olarak da davalıya yemin teklif olunduğu, yeminin davalı tarafından eda edildiği, yeminin kesin delil olması ve HMK’nin 227/2. maddesine göre, yemin teklif olunan kimse yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra, diğer tarafın teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamayacağı ve yeni bir delil gösteremeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, usulünce ispatlanamayan alacak isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, davalı tarafça eda edilen yeminin kesin delil olduğu gözardı edilerek alacağın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.” denilmiştir.
8.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/09/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, taraflar arasında mal alım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. TTK’nın 1530.maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Taraflar arasında da sözleşme ile ödeme günü kararlaştırılmadığı için davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamaz.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.İCRA DOSYASI VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde takip tarihinin 08/03/2021 tarihi olduğu, davacı tarafından 04/11/2020 Tarihli ve 20.009,16 TL tutarlı ve 18/01/2021 Tarihli ve 46.409,84 TL tutarlı faturalar dayanak olmak suretiyle davalı hakkında alacak aslı 66.419 ve takip öncesi işlemiş faiz 2.015,68 TL olmak üzere toplam 68.434,68 TL üzerinden (Örnek 7) ilamsız icra takibine geçildiği, davalı tarafından 24/03/2021 tarihli dilekçe ile icra dairesinin yetkisine ve takibe konu faturaların mükerrer olduğu ve davalının borcu bulunmadığı gerekçesiyle itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, eldeki davanın 26/04/2021 tarihinde açıldığı, gerek dava tarihi gerekse de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alındığında davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığına kanaat edilerek işin esasına geçilmiştir.
2.İCRA DAİRESİNİN YETKİSİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesine ilişkin 02/02/2022 Tarihli Bilirkişi raporunda takibe dayanak davacı tarafından 04/11/2020 Tarihli ve 20.009,16 TL tutarlı faturanın her iki tarafın da ticari defterlerinde yer alması ve tarafların aşamalardaki iddia ve savunmaları çerçevesinde dava konusu hukuki ilişkiyi kabul etmesi karşısında yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/05/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da nazara alındığında T.C. Konya İcra Dairelerinin yetkili olduğuna kanaat edilmekle davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
3.TARAFLARIN TİCARİ DEFTER VE BELGELERİNİN İNCELENMESİNE İLİŞKİN BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ: Her iki tarafın da 6102 Sayılı TTK’nın 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişi tacir olması sebebiyle Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde Ticari İşletme ve Şirketler Muhasebesi alanında uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmıştır. 02/02/2022 Tarihli Bilirkişi Raporuna göre;
a.Davacının Ticari Defter ve Belgelerinin Değerlendirilmesi: Davacının ticari defter ve belgelerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, lehine delil olma niteliğine haiz olduğu, icra takibine konu 04/11/2020 Tarihli ve 20.009,16 TL tutarlı faturanın aynı tarihli banka kaydı ile ödenmesi sebebiyle takip tarihi itibariyle bu fatura yönünden davacının herhangi bir alacağı olmadığı, 18/01/2021 Tarihli fatura yönüyle ise 46.409,84 TL alacaklı göründüğü, davacının bu iki adet fatura yönüyle ilgili vergi dairesine BS formunun bildirildiği rapor edilmiştir.
b.Davalının Ticari Defter ve Belgelerinin Değerlendirilmesi: Davalının ticari defter ve belgelerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, lehine delil olma niteliğine haiz olduğu, icra takibine konu 04/11/2020 Tarihli ve 20.009,16 TL tutarlı faturanın aynı tarihli banka kaydı ile ödenmesi sebebiyle takip tarihi itibariyle bu fatura yönünden davalının herhangi bir borcu olmadığı, 18/01/2021 Tarihli fatura yönüyle ise 46.409,84 TL faturanın davalı defterlerinde yer almadığı gibi bu fatura yönüyle davalı tarafından ilgili vergi dairesine BA formunun bildirilmediği rapor edilmiştir.
4.18/01/2021 TARİHLİ FATURA YÖNÜYLE YAPILAN DEĞERLENDİRME VE İSPAT YÜKÜNÜN KİMDE OLDUĞU: Yukarıda detayı verilen 02/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu faturalardan 18/01/2021 tarihli faturanın davacının defterlerinde yer aldığı, ilgili vergi dairesine BS formunun bildirildiği LAKİN davalının ticari defterlerinde yer almadığı ve ilgili vergi dairesine davalı tarafından verilmiş bir BA formu da bulunmadığının bildirilmesi karşısında yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/07/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak faturaya konu malın veya hizmetin davalıya teslim edildiği hususundaki ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, malın veya hizmetin teslim edildiğinin ispat edilmesi halinde yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/09/2012 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince ödemeye ilişkin ispat yükünün ise davalı üzerinden olduğuna kanaat edilmiştir.
5.MAL TESLİMİ HUSUSUNDA KEŞİF İCRASI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE:
a.Mahkememizin 28/04/2022 Tarihli duruşmasının 4 nolu ara kararı gereğince verilen kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından faturaya konu ürünlerin/hizmetin teslim edilerek montajının yapıldığı adrese ilişkin bilgileri verdiği, dilekçe ekinde keşfin icrası esnasında mukayeseye esas olmak üzere montaj edilen ürünlere ilişkin fotoğrafları da eklediği, ilgili ticaret mahkemesine talimat yazıldığı, T.C. Antalya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat dosyasında 16/09/2022 tarihinde keşfin icra edildiği, keşif esnasında davacı ve davalı vekillerinin hazır bulunduğu, davacı vekilinin alınan beyanında “imalatların yapıldığı adrese gelindiği lakin kasti olarak kapının açılmadığı ve davalı vekilinin hazır olmasına rağmen taşınmazı keşif için hazır bulundurmadığı” şeklinde beyanda bulunduğu, davalı vekilinin ise “keşif mahallinin davalı ile alakası olmadığı ve davalı şirketin şirket merkezinin İstanbul olduğunu” ifade ettiği anlaşılmıştır.
b.Mahkememizce UYAP bilişim sistemi üzerinden keşfin yapıldığı ancak kapının açılmaması sebebiyle icra edilemediği taşınmaza ilişkin ada parsel bilgileri üzerinden TAKBİS sorgusu yapılmış, keşif için gidilen taşınmazın … Kızı … TC Kimlik numaralı … ait olduğu anlaşılmıştır.
c.Dosya içerisinde yer alan Ticaret Sicil Gazetesi ilanlarının incelenmesinde taşınmaz sahibi …’ın davalı şirketi temsile yetkili kişi ve tek ortağı olduğu tespit edilmiştir.
ç.4721 Sayılı Türk Medeni Kanunumuzun “Dürüst Davranma” başlıklı 2. Maddesinde; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” amir kanun hükmü yer almaktadır.
d.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunumuzun 291/1-2. Maddesinde; “Taraflar ve üçüncü kişiler keşif kararının gereğine uymak ve engelleyici tutum ve davranışlardan kaçınmak zorundadırlar. Keşif yapılmasına taraflardan birinin karşı koyması hâlinde, o kimse ispat yükü kendisine düşen taraf ise bu delilden vazgeçmiş; diğer taraf ise iddia edilen vakıayı kabul etmiş sayılır. Şu kadar ki, hâkim duruma ve karşı koyma sebebine göre bu hükmü uygulamayabilir.” amir kanun hükmü yer almaktadır.
e.Yukarıda yapılan açıklamalar ve amir kanun hükmü karşısında somut olayımız değerlendirildiğinde; Keşif yapılacak adresin gerek davacı gerekse de davalı tarafından bilindiği, T.C. Antalya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat dosyasında 16/09/2022 tarihinde keşfin yapılmaya çalışıldığı ancak kapının açılmaması sebebiyle icra edilemediği taşınmazın davalı şirketi temsile yetkili kişi ve tek ortağı olan … Kızı … TC Kimlik numaralı … ait olması ve davalı vekilinin hazır bulunduğu keşif esnasında “keşif mahallinin davalı ile alakası olmadığı şeklindeki inkarı” karşısında 4721 Sayılı Kanunun 2. Maddesi ile 6100 Sayılı Kanunun 291/2 maddesi gereğince dosya içerisinde yer alan montaja ilişkin fotoğraflar ve sair deliller de nazara alınarak davacının … seri numaralı 18/01/2021 Tarihli ve 46.409,84 TL bedelli fatura yönüyle ürünlerin ve hizmetin teslim ve ifa edildiği kabul edilmiştir.
6.DAVACIYA YÖNELTİLEN YEMİN AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Davacının … seri numaralı 18/01/2021 Tarihli ve 46.409,84 TL bedelli fatura yönüyle ürünlerin ve hizmetin teslim ve ifa edildiği edildiğinin kabul edilmesi üzerine yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/09/2012 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince ödemeye ilişkin ispat yükü gereğince dosya içerisinde bu fatura yönüyle herhangi bir ödeme belgesi bulunmaması ve tarafların ticari defter ve belgelerinde de bu fatura yönüyle herhangi bir ödeme olmadığının rapor edilmesi nazara alınarak davalının cevap dilekçesinde yasal süre içerisinde yemin deliline dayandığı anlaşılmakla 1 nolu ara karar gereğince … seri numaralı fatura yönüyle takibe dayanak 46.409,84 TL tutar yönüyle borcunun olmadığına/ödendiğine yönelik 6100 Sayılı Kanunun 225 ve devamı maddeleri gereğince yemin hakkı hatırlatılmış ve davalı yanca 13/12/2022 tarihli dilekçe ile yemin deliline dayanıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizin 14/02/2023 Tarihli duruşmasında davalı tarafından yöneltilen yeminin edasına geçilmiş ve davacı şirket yetkilisi tarafından “Ben davacı şirket yetkilisiyim, davalı şirket adına faturaya konu mobilyaların üretimi, yapımı ve montajı hususunda davalı şirket yetkilisi … ile görüşerek anlaştık, ürünler keşif konusu olan Antalya daki adrese götürüldü ve oraya montajı yapıldı, hatta bize … tarafından ürünlerin montajının yapılacağı yerin davalı şirketin misafir hanesi olduğu söylendi, biz fatura ettiğimiz tutardan daha fazla ek iş yaptık, ancak onları fatura etmedik, icra takibine konu … seri numaralı fatura bedeli takipten önce ödenmişti, ancak … seri numaralı fatura bedeli tarafımıza ödenmedi, … seri numaralı faturada ifade edilen mutfak dolabı, vestiyer ve TV ünitesi bedelinin yarısı bu faturada fatura edildi, bakiye kalan kısım ise diğer faturada faturalandırıldı, tek TV ünitesi, tek vestiyer ve tek mutfak dolabı imal edilerek montajı yapıldı, bu ürünlerin toplam bedeli her 2 faturadaki tutarlar toplamıdır, kısmi ödeme olduğu için 2 ayrı fatura ile faturalandırıldı” şeklinde yemini eda ettiği anlaşılmıştır.
7.NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, bilirkişi raporu, Yüksek Mahkeme içtihatları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde:
a. 04/11/2020 Tarih ve … Seri numaralı ve 20.009,16 TL Tutarlı Fatura Yönüyle: Takip konusu faturanın gerek davacı gerekse de davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, BA/BS formlarının verildiği, 02/02/2022 Tarihli Bilirkişi Raporuna göre gerek davacının gerekse de davalının ticari defter ve belgelerinde icra takibine konu bu faturanın aynı tarihli banka kaydı ile ödenmesi sebebiyle takip tarihi itibariyle bu fatura yönünden davacının herhangi bir alacağı olmadığı anlaşılmakla bu fatura yönüyle açmış olduğu davasının reddine karar verilmiş, yukarıda detayı verilen T.C. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 25/10/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak tacir olan davacının kendi defter ve belgelerine göre alacaklı olmadığı halde davalı hakkında icra takibine geçmesinde kötüniyetli olduğuna kanaat edilmekle T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ile yukarıda ifade edilen fatura miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 4.001,83 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
b.18/01/2021 Tarih ve … Seri Numaralı 46.409,84 TL Bedelli Fatura Yönüyle: Takip konusu faturanın davacının ticari defterlerinde yer aldığı, BS formunun ilgili vergi dairesine bildirildiği lakin davalının ticari defterlerinde yer almadığı ve davalı tarafından herhangi bir BA formu bildirilmediği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/07/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak faturaya konu malın veya hizmetin davalıya teslim edildiği hususundaki ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, .Mahkememizin 28/04/2022 Tarihli duruşmasının 4 nolu ara kararı gereğince verilen kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından faturaya konu ürünlerin/hizmetin teslim edilerek montajının yapıldığı adrese ilişkin bilgileri verdiği, dilekçe ekinde keşfin icrası esnasında mukayeseye esas olmak üzere montaj edilen ürünlere ilişkin fotoğrafları da eklediği, ilgili ticaret mahkemesine talimat yazıldığı, keşif yapılacak adresin gerek davacı gerekse de davalı tarafından bilindiği, T.C. Antalya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat dosyasında 16/09/2022 tarihinde keşfin yapılmaya çalışıldığı ancak kapının açılmaması sebebiyle icra edilemediği taşınmazın davalı şirketi temsile yetkili kişi ve tek ortağı olan … Kızı … TC Kimlik numaralı … ait olması ve davalı vekilinin hazır bulunduğu keşif esnasında “keşif mahallinin davalı ile alakası olmadığı şeklindeki inkarı” karşısında 4721 Sayılı Kanunun 2. Maddesi ile 6100 Sayılı Kanunun 291/2 maddesi gereğince dosya içerisinde yer alan montaja ilişkin fotoğraflar ve sair deliller de nazara alınarak davacının … seri numaralı 18/01/2021 Tarihli ve 46.409,84 TL bedelli fatura yönüyle ürünlerin ve hizmetin teslim ve ifa edildiği kabul edildiği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/09/2012 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince ödemeye ilişkin ispat yükü gereğince dosya içerisinde bu fatura yönüyle herhangi bir ödeme belgesi bulunmaması ve tarafların ticari defter ve belgelerinde de bu fatura yönüyle herhangi bir ödeme olmadığının rapor edilmesi nazara alınarak davalının cevap dilekçesinde yasal süre içerisinde yemin deliline dayandığı anlaşılmakla 1 nolu ara karar gereğince … seri numaralı fatura yönüyle takibe dayanak 46.409,84 TL tutar yönüyle borcunun olmadığına/ödendiğine yönelik 6100 Sayılı Kanunun 225 ve devamı maddeleri gereğince yemin hakkının hatırlatıldığı, davalının yemin deliline dayanması üzerine Mahkememizin 14/02/2023 Tarihli duruşmasında davacı şirket yetkilisi tarafından “Faturaların mükerrer olmadığı, ürün ve hizmetin kısım kısım ifa edilmesi sebebiyle ifa edilen kısımlara yönelik olarak ayrı ayrı faturalandırılma yapıldığı ve … seri numaralı fatura yönüyle takibe dayanak 46.409,84 TL tutar yönüyle herhangi bir ödeme yapılmadığı” hususunda yeminin eda edildiği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 17/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak yeminin kesin delil olması ve davalının bu fatura yönüyle ödemeyi ispat edememesi karşısında davacının davasının bu fatura yönüyle kabulüne, T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 18/01/2021 Tarih ve … seri numaralı fatura yönüyle takibe dayanak 46.409,84 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiştir. Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında tarafların tacir olması, dava konusu alacağın fatura alacağı olması dolayısıyla likit olması, davalı/borçlunun takibe itirazın haksız olması nazara alınarak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 9.281,98 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
c.Davacının Takip Öncesi Faiz Talebi Açısından Yapılan Değerlendirmede: Her ne kadar davacı tarafından dava konusu faturalara takip öncesi faiz talep edilmiş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/09/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davalı/borçlunun icra takibinden önce 6098 Sayılı TBK’nın 117. Maddesi çerçevesinde temerrüde düşürüldüğünün davacı tarafından dosyadaki mevcut delil durumuna göre ispat olunamadığı görülmekle asıl alacağa 08/03/2021 tarihinden itibaren reeskont avans faizi uygulanmasına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
2-a- T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 18/01/2021 Tarih ve … seri numaralı fatura yönüyle takibe dayanak 46.409,84 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
b) Asıl alacağa 08/03/2021 tarihinden itibaren reeskont avans faizi UYGULANMASINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin diğer taleplerinin REDDİNE,
c) Davalı(borçlunun) 18/01/2021 Tarih ve … seri numaralı fatura takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 9.281,98 TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
ç) 04/11/2020 Tarih ve … Seri numaralı ve 20.009,16 TL tutarlı fatura yönüyle davacı(alacaklının) takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ile yukarıda ifade edilen fatura miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 4.001,83 TL kötüniyet tazminatının DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.170,26TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.134,28TL harcın ve 34,00TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 2.001,98TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabulculuk ücretinin davanın haklılık oranına göre (46.409,84/66.419,00) hesaplanan 922,34TL’nin davalıdan, 397,66TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
4-Davacı tarafından karşılanan 59,30TL başvuru harcı, 1.134,28 TL peşin harç ve 34,00TL tamamlama harcı olmak üzere toplam ‬‬1.227,58‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından karşılanan 162,60TL posta ve tebligat gideri, 470,00TL talimat ve keşif yol gideri, 571,90TL keşif harcı gideri, 8,50TL vekalet harcı gideri, 1.000,00TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere üzere toplam 2.213‬,00TL ‘den davanın haklılık oranına göre (46.409,84/66.419,00) hesaplanan 1.546,32TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından karşılanan 11,50TL vekalet harcının davanın haklılık oranına göre (20.009,16/66.419,00) hesaplanan 3,46TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, fazlasının davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00‬ TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/03/2023

Katip Hakim