Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/21 E. 2023/370 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
VEKİLİ :
DAVALI : 4-
İHBAR OLUNAN:
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE
YAZIM TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı … idaresindeki Davalı … Hayv. San. Tic. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu kaza tarihinde davalı … Ltd. Şti. ‘nde kiralık olarak ticari amaçla kullanılan … plaka sayılı araç ta müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araca çarpması suretiyle yaralanmaya neden olduğunu, bu nedenle kusurlu olduğunu düşündükleri … plaka sayılı araç sürücüsü … in araç sahibi … Hayv. San. Tic. Ltd. Şti. Ve aracı kiralamak suretiyle işleten … Ltd. Şti. ‘ye manevi tazminat davası ve yine bu davalılarla birlikte … plaka sayılı aracın mecburi mali mesuliyet sigortasını yapan … SİGORTA AŞ. (Poliçe No: …)’ne karşı maddi tazminat davası açtıklarını, Trafik kaza tespit tutanağı ile müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı araç sürücüsü …’in asli kusurlu … Plaka sayılı araç sürücüsü …’in ise tali kusurlu olduğu tespiti yapıldığını ve bu tespit esas alınarak Konya . Ağır Ceza Mahkemesi … Esas numaralı dosyasıyla her iki sürücü için taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan dava açıldığını, her ne kadar kusur durumunun trafik polislerince ve mahkemece bu şekilde belirlenmiş ise de olay yeri incelendiğinde … plaka sayılı aracın yolcuların ikazına rağmen hızını azaltmadan mevcut yüksek hızı ile geldiğinin olay mahalli kavşakta dikkatsiz tedbirsiz ve kurallara aykırı davranış sergilediğinin sabit olduğundan bu kusur durumunun yapılacak bilirkişi incelemesi ile değişmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davalılar aleyhine açılan maddi (hastane ve bakım giderleri, ilaç giderleri, geçici/kalıcı iş görememezlik) ve manevi tazminata ilişkin dava konularının teminat altına alınması amacıyla taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine 3. Kişilere devir ve temlikini önleyecek ve ilerde konulabilecek hacizlere karşı haklarının zayi olmasına engel olacak şekilde HMK 389 vd. ve İİK Md.264/3 uyarınca ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasını, maddi tazminat taleplerini kapsayan belirsiz alacak davalarının kabulü ile asgari meblağ olarak belirleyebildikleri müvekkilinin bedeni zararlarından kaynaklanan maddi tazminattan geçici iş görememezlik ve efor kaybından dolayı uğradığı zarar için 100,00TL, kalıcı iş görememezlik ve efor kaybından dolayı uğradığı zarar için 100,00TL, bakıcı gideri olarak 50,00TL, SGK tarından karşılanmayan kaçınılmaz tedavi giderlerine ilişkin 50,00 TL, hastane giderlerine ilişkin 100,00 TL olmak üzere toplam 400,00 TL ile yaptırılacak bilirkişi incelemesi ve yargılama sonucunda belirlenecek meblağın sigorta şirketi açısından poliçe limiti ile sınırlı olmak ve başvuru tarihinden itibaren faiz işlemek üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, manevi tazminat taleplerinin kabulü ile 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı … sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle; 6704 Sayılı Torba Kanunu uyarınca davadan önce başvuru yapmak ve gerekli belgeleri ibraz etmek zorunlu hale getirildiğini, ancak davacı tarafından gerekli belge ibraz edilmeden işbu davanın açıldığını, sürekli sakatlık raporu başvurda ibraz edilmesi gereken elzem belgelerden olduğunu ancak davacı tarafın işbu belgeyi sunmaksızın işbu davayı açtığını, sürekli sakatlık raporunun olmaması halinde herhangi bir hesaplamanın yapılabilmesinin de mümkün olmadığını, bu nedenle esas hakkında inceleme yapılmasına gerek olmadan davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafın sigortalılarından kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, bu nedenlerle aleyhlerine haksız olarak açılan davanın kesin hüküm nedeniyle reddini, SGK tarafından davacıya bağlanan gelirlerin tespitini, maluliyet oranının tespiti açısından Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını, davacının davasının ispatı halinde müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; 09/10/2013 tarihli trafik kaza tutanağında ve ceza dosyasında müvekkili …’in tali kusurlu davacı …’in asli kusurlu oldukları belirtildiğini, ceza dosyasındaki inceleme, trafik kaza tutanağına dayanmış olduğundan öncelikle trafik kaza tutanağındaki bulguların değerlendirilmesi gerektiğini, her şeyden önce, …’in kullandığı … plakalı aracın, kavşaktaki geçiş üstünlüğünün dikkate alınmadığını, hızın ne kadar olduğu hususunda ise gerçekçi bir veriye dayanılamadığını, diğer taraftan, … plakalı aracı kullanan … in okul servis hizmeti vermekte olduğundan devamlı olarak taşıdığı çocukları ikaz ettiğini, onların servis içerisinde ayağa kalkmalarını ve gezinmelerini önlemek için uyardığını, herhangi bir kazaya mahal vermemek için zaman zaman çocukları sert bir şekilde ikaz etmek zorunda kaldığını, daimi olarak ikaz edilen çocukların ise şoföre karşı adeta bir kin oluşturduklarını, bu sebeplerle de içlerindeki kini, ancak sürücüyü suçlamakla dışarıya vurabildiklerini, servis sürücülüğü yapan kişilerin, sırf çocukların taşkın hareketlerini önleyememe nedeniyle, çok zaman bu işi terk ettiklerini, zira çocuklara yapılan iyi niyetli ikazların zaman zaman anlaşılamamakta çocuk velileri tarafından dahi yanlış yorumlarla servis şoförlerinin suçlanabildiklerini, buradaki gerçeğin göz ardı edilmiş olmasının hem trafik kaza tutanağında hem de ceza dosyasında kusur değerlendirmesi yapan kişileri yanlış yönlendirdiğini, bu nedenlerle çıkacak sair sebeplere haksız davanın reddini mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Oto şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle; Dava konusu haksız fiil düzenlemelerine dayanan, cismani zarardan kaynaklı tazminat davası olduğundan, huzurdaki yargılamada Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğunu, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi talep olunduğunu, davacı tarafından açılan haksız. flilden kaynaklı cismani zararın tazmini davasında görevli mahkemenin Konya Asliye Hukuk mahkemeleri olduğunu, davanın konusunun 09/10/2013 tarihinde meydana gelen ölümlü/yaralamalı trafik kazası olduğunu ve dava konusu talebin dayanağı Borçlar Kanunu’nda öngörülen haksız fiillere dair düzenlemelere dayanmakta olduğunu, bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiğinin sabit olduğunu, öncelikle usuli inceleme neticesinde görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, bu davada maddi tazminat olarak talep edilen SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri hastane giderleri ve bakıcı giderleri ile geçici ve kalıcı iş göremezlikler için yapılan harcamalar, davacı tarafça dava tarihinde hesaplanabileceğini ve belirlenebilir mahiyette olduğunu, dolayısıyla bu taleplerin belirsiz alacak olarak istenmesinde karşı tarafın hukuki yararı olmadığını, bu sebeplerle de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile aynı olayda ağır kusurlu gösterilen … in dava açarak maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunu, aynı olaya dayanan ve tarafları aynı olan iki davanın usul ekonomisi bakımından birleştirilmesi gerektiğini, davacı … ve … aynı olayda yaralanmış olduğunu, sürücü … in ağır kusurlu bulunduğundan bu dava sonucunda şayet tazminata hükmedilirse ödemek zorunda kalacakları tazminat tutarı faiz ve bütün masrafları ile birlikte …’e kusuru oranında rücu edileceğini, bu sebeplerle …”in, 6100 sayılı HMK’nın 61. maddesi gereğince davaya ihbar edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın usül hükümlerine uygun olmadığından müvekkili şirketin kusursuz olduğundan, kazada asli kusurlu … olduğundan davanın 35104602966 kimlik nolu …’e HMK 61 kapsamında ihbar edilmesi gerektiğini, maddi tazminatın tamamından … Sigorta şirketi ve ağır kusurlu … sorumlu bulunduğundan, manevi tazminatın unsurları gerçekleşmediğinden manevi tazminatın tamamından … sorumlu bulunduğunu, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğundan müvekkili şirket yönünden davanın reddine karar verilmesini, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Turizm şirketine dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir.
Davacı vekili 04/05/2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile özetle; Fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı tutarak 6100 sayılı HMK.’nın 107. maddesi uyarınca işbu davada sunulan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı müvekkili … için toplamda 133.035,81 TL olacak şekilde kesin(sürekli) iş göremezlik maddi tazminatını 131.873,20 TL temerrüt tarihi olan 09.10.2013 tarihinden itibaren faizi’yle, geçici iş göremezlik maddi tazminatı’nı 354,01 TL temerrüt tarihi olan 09.10.2013 tarihinden itibaren yasal faizi’yle birlikte, tedavi giderleri maddi tazminatı’nı 400,00 TL temerrüt tarihi olan 09.10.2013 tarihinden itibaren faizi’yle birlikte bakıcı giderleri maddi tazminatı’nı 408,60 TL temerrüt tarihi olan 09.10.2013 tarihinden itibaren faizi’yle birlikte davalılardan 6098 sayılı BK.’nın 50. ve 51 maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesine göre müştereken ve müteselsil esasına dayalı olarak tahsiliyle davacı müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; 09/10/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde zarar gördüğünü iddia eden davacının cismani zararlarının tazmini talepli maddi ve manevi tazminat davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise 09/10/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalılara atfı mümkün bir kusur olup olmadığı, davacının uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi bir zararı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalılardan tahsilinin talep edilip edilemeyeceği hususlarında olduğu görülmüştür.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.Mahkememizin, T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinde olması sebebiyle, davacının cismani zararlarının tespiti noktasında T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınmış, ilgili ilamda ise;
“AYM iptal gerkçesinde vurgulandığı üzere aynı kaza ile ilgili olmak üzere işleten ve fiili yapan kişiye yönelik açılan dava ile sigortanın davalı olması durumunda uygulanacak Yönetmelik ve hesaplama tablolarındaki farklılık sorumlular arasında eşitsizliğe ve idarenin tek taraflı olarak düzenleyici olan işlemlerin sonucunda sorumlu olacak tazminat miktarlarında farklılık oluşturacaktır.
Bu halde Aym’ce verilen iptal kararı sonrası düzenlenecek maluliyet raporlarında 01/06/2015 tarihinden itibaren uygulanan genel şartların bu halde genel şartlarla belirlenen özürlülük ölçütü yönetmeliği ile engelliler yönetmeliğinin uygulanma imkanı kalmadığından ;
Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan hükümlere göre ,haksız fiil tarihi 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği (ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanacak) hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Kökleşmiş Yargıtay . HD uygulaması ve içtihatlarına göre maluliyet raporlarının düzenlenmesinde haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik ve yasa hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.(Nitekim Yargıtay HD nin … esas … karar … esas … karar sayılı ilamları)” denilmiştir.
Emsal alınan ilam gereğince; davacının maluliyet oranının tespiti Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği (ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanacak) hükümlerine tespit edilmiş, davacının Muhtemel Yaşam Süresi; Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak belirlenmiş, muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem zararı hesaplanmıştır.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurunda kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın 52.maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir defi olmadığından mahkemece bu yönde bir savunma olmasa dahi resen araştırılması ve tartışılması gerekmektedir.” denilmiştir.
3.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 07/02/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” Davalı tarafın müterafik kusur yönünden yaptığı itirazlar bakımından ise; dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağına göre, kask ve ekipmanların takılı olup olmadığı “belirsiz” olarak işaretlenmiştir. davacının kaskının takılı olmadığına dair dosya kapsamında herhangi bir delil olmayıp, takılı olmadığının ispatı davalı sigorta şirketinin üzerindedir. Davalı tarafça, yargılama aşamasında sunulmuş herhangi bir delil bulunmadığından,aslolan kask ve güvenlik ekipmanı takılması olup, bu hususun aksinin davalı tarafça da ispatlanamadığından indirim uygulanmaması kararı yerinde olup istinaflar yersizdir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 27/01/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davaya konu kaza 03.08.2008 tarihinde gerçekleşmiş, dava 15.03.2011 tarihinde açılmıştır. Davaya konu kazada beş kişinin ölmüş olmasına göre, cezayı gerektiren fiilin 5237 Sayılı TCK’nun 66/d maddesine göre 15 yıllık ceza zamanaşımı süresine tabi olması ve davanın bu süre içerisinde açılmış olmasına göre, mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde yanlış gerekçe ile davanın zamanaşımına uğradığından bahisle reddine karar verilmiş olması isabetli değildir.” denilmiştir.
5.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, zarar veren araç hususi nitelikte olduğundan, hükmedilen tazminata yasal faizi uygulanması gerekmekte olup, avans faiz uygulanması doğru değil, bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, 6100 sayılı HMK.’nun 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7. maddesi delaletiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Meydana gelen kaza esnasında davacının … plakalı araç sürücü olan ve aynı zamanda kardeşi olan …’in aracında yolcu olarak bulunduğu, davacı vekilinin Mahkememizin 31/05/2022 Tarihli duruşmasında alınan beyanında tazminat taleplerini … plakalı araç sürücüsü …’in “kusuru oranında” talep ettiklerini ifade ettiği;
(a) 09/10/2013 tarihli Kaza Tespit Tutanağında; Kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün asli, … plakalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunun ifade edildiği,
(b) T.C. Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosyasında alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin
17/06/2014 tarihli kusur raporunda; Kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün asli, … plakalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunun ifade edildiği,
(c) T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 19/10/2021 Tarihli Kusur Raporunda(…’in aynı kaza sebebiyle açmış olduğu davasında); Kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün %80 oranında asli, … plakalı araç sürücüsünün %20 oranında tali kusurlu olduğunun ifade edildiği,
(ç) Mahkememizce aldırılan 24/02/2022 Tarihli Adli Trafik Bilirkişi Raporunda; Kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün %80 oranında asli, … plakalı araç sürücüsünün %20 oranında tali kusurlu olduğunun ifade edildiği anlaşılmış, yukarıda detayı verilen raporlarda yer alan tespitlerin birbirleriyle örtüşmesi, Mahkememizce aldırılan kusur raporunun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
2.MALULİYET RAPORU AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: T.C. Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 08/12/2021 tarihli Heyet Raporunda özetle; 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirmede davacının sürekli maluliyetinin % 19.2, iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 2 aylık zarfında bakıcıya ihtiyacı olacağı ve SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderinin ise 2.000,00 TL olduğu rapor edilmiş, söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
3.AKTÜERYA RAPORU AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Mahkememizce yukarıda detayı izah edilen kusur ve maluliyet raporu esas alınarak yine yukarıda künyesi ve ayrıntısı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde Aktüerya Bilirkişisinden rapor aldırılmış, 08/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda PMF Yaşam Tablosuna göre davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 354,01 TL, bakıcı gideri maddi zararının 408,60 TL, tedavi gideri maddi zararının 400,00 TL, sürekli iş göremezlik maddi zararının ise 131.873,20 TL olduğu rapor edilmiş, söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Her ne kadar dosya içerisinde 16/05/2022 Tarihli ve 08/11/2022 Aktüerya raporları mevcut ise de söz konusu raporlardaki davacı gelir hesabının karar tarihine en yakın güncel asgari ücret tutarını ihtiva etmediği anlaşılmakla hükme esas alınmamıştır.
4.MÜTERAFİK KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 07/02/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde somut olayımız değerlendirildiğinde dosya içerisinde yer alan 09/10/2013 tarihli Kaza Tespit Tutanağının incelenmesinde davacı zarar görenin koruyucu tertibat/emniyet kemerinin takılı olup olmadığının “belirsiz” olarak işaretlendiği, davacı/zarar görenin koruyucu tertibat/emniyet kemerinin takılı olmadığına dair dosya kapsamında herhangi bir delil olmadığı, bu hususun aksinin ispatının davalılar üzerinde olduğu, davalılarca yargılama aşamasında sunulmuş herhangi bir delil bulunmadığından, aslolan koruyucu tertibat/emniyet kemerinin takılması olup, bu hususun aksinin davalı tarafça da ispatlanamadığından müterafik kusur indirimi yapılmasızın hesaplama yapılmıştır.
5.ZAMANAŞIMI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Her ne kadar eldeki davada kaza tarihi 09/10/2013 tarihi ise de kaza neticesinde bir kişinin hayatını kaybettiği ve birden fazla kişinin yaralandığı T.C. Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı kesinleşen ceza dosyasından anlaşılmakla yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 27/01/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınmakla eldeki davada zamanaşımı süresinin dolmamış olduğuna kanaat edilmiştir.
6.BEDEL ARTIRIM YÖNÜYLE YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Mahkememizin 11/04/2023 Tarihli duruşmasının (2) nolu ara kararı gereğince davanın 6100 Sayılı Kanunun 107/1 maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak açıldığı anlaşılmakla davacı vekiline adı geçen kanunun 107/2 maddesi gereğince bu aşamada alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün görülmekle talebini tam ve kesin olarak belirlemek ve belirlediği tutar üzerinden harçlandırmak üzere iki haftalık kesin süre verilmesine aksi takdirde davanın dava dilekçesinde belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanacağının ihtar edildiği lakin davacı vekilinin bedel artırım dilekçesini iki haftalık kesin sürenin sona erdiği 25/04/2023 tarihinden sonra 28/04/2023 tarihinde ibraz ettiği ve dahi ilgili dilekçede ifade etmiş olduğu tutarlar yönüyle herhangi bir harç ikmali yapmamış olduğu görülmekle davacı vekilinin yargılamanın gelmiş olduğu aşama, yargıda hedef süre uygulaması, usul ekonomisi ilkesi ve 6100 Sayılı Kanunun 107/2-son maddesi gereğince harç ikmali için süre talebinin reddine karar verilerek maddi tazminat davasına dava dilekçesinde talep edilen miktar üzerinden devam olunmuştur.
7.FAİZ TALEP TÜRÜ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Davacı vekilinin dava dilekçesinin incelenmesinde dava konusu kısmında avans faizi talep edildiği lakin netice kısmında yasal faiz talep ettiği, bu sebeple faiz türü talebinde çelişki hasıl olduğu anlaşılmakla Mahkememizin 11/04/2023 tarihli duruşmasında 6100 Sayılı Kanunun 31/1 maddesi gereğince bu hususunun aydınlatılması çerçevesinde davacı vekilinden sorulmuş, davacı vekili alınan imzalı beyanında “Faiz talep türümüz yasal faizdir” diyerek açıklamada bulunmuştur.
8.NETİCE:
(a) Maddi Tazminat Talepleri Açısından Yapılan Değerlendirmede: 09/10/2013 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, meydana gelen kaza esnasında davacının … plakalı araç sürücü olan ve aynı zamanda kardeşi olan …’in aracında yolcu olarak bulunduğu, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin davalıların kusur oranında olduğu, Mahkememizce aldırılan 24/02/2022 Tarihli Adli Trafik Bilirkişi Raporundan anlaşıldığı üzere kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün %80 oranında asli, … plakalı araç sürücüsünün %20 oranında tali kusurlu olduğu, T.C. Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 08/12/2021 tarihli Heyet Raporunda 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirmede davacının sürekli maluliyetinin % 19.2, iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 2 aylık zarfında bakıcıya ihtiyacı olacağı ve SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderinin ise 2.000,00 TL olduğunun rapor edildiği, 08/03/2023 tarihli hesap bilirkişi raporunda PMF Yaşam Tablosuna göre davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 354,01 TL, bakıcı gideri maddi zararının 408,60 TL, tedavi gideri maddi zararının 400,00 TL, sürekli iş göremezlik maddi zararının ise 131.873,20 TL olduğunun rapor edildiği ve bu miktarların davacının maddi zararı olduğu ANCAK Mahkememizin 11/04/2023 Tarihli duruşmasının (2) nolu ara kararı gereğince davanın 6100 Sayılı Kanunun 107/1 maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak açıldığı anlaşılmakla davacı vekiline adı geçen kanunun 107/2 maddesi gereğince bu aşamada alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün görülmekle talebini tam ve kesin olarak belirlemek ve belirlediği tutar üzerinden harçlandırmak üzere iki haftalık kesin süre verilmesine aksi takdirde davanın dava dilekçesinde belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanacağının ihtar edildiği lakin davacı vekilinin bedel artırım dilekçesini iki haftalık kesin sürenin sona erdiği 25/04/2023 tarihinden sonra 28/04/2023 tarihinde ibraz ettiği ve dahi ilgili dilekçede ifade etmiş olduğu tutarlar yönüyle herhangi bir harç ikmali yapmamış olduğu görülmekle davacı vekilinin yargılamanın gelmiş olduğu aşama, yargıda hedef süre uygulaması, usul ekonomisi ilkesi ve 6100 Sayılı Kanunun 107/2-son maddesi gereğince harç ikmali için süre talebinin reddine karar verilerek maddi tazminat davasına dava dilekçesinde talep edilen miktar üzerinden devam olunmuş ve bu miktarlar üzerinden davacının davasının kabulü ile 09/10/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 100,00 TL sürekli iş göremezlik maddi zararının, 100,00 TL geçici iş göremezlik maddi zararının, 50,00 TL bakıcı gideri maddi zararının ve 150,00 TL SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeli ve belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş(kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 23/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) ile davalılar …, …. Ltd. Şti ve … Hayv. San. Tic. Ltd. Şti’den(kaza tarihi olan 09/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
(b) Manevi Tazminat Talepleri Açısından Yapılan Değerlendirmede:
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 56/1 maddesinde; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. ” amir hükmü yer almaktadır.
Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatlarında ifade edildiği üzere; Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, 6098 Sayılı TBK’nın 56/1. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 Sayılı TMK’nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükmü, bilirkişi raporları ve Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatları çerçevesinde somut olayımız değerlendirildiğinde; 09/10/2013 tarihinde meydana gelen kazada kaza tarihi itibariyle davacının yaşı, kazanın meydana gelmesinde kardeşinin aracın yolcu olarak bulunması ve davadaki tazminat taleplerinin davalının kusuru oranında yöneltmiş olması, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %20 oranında tali kusurlu olması, kaza sebebiyle davacıda meydana gelen maluliyet oranı, tedavi süreci, geçirmiş olduğu cerrahi müdahaleler, bu sürecin davacı üzerinde yaratacağı travma ve psikolojik etki, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kazanın meydana geldiği tarihteki paranın satın alma gücü de bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı lehine takdir edilecek 10.000,00 TL manevi tazminatın davacı için zenginleşme ve davalılar için de yıkım olmayacağına kanaat edilmekle davacının manevi tazminat davasının 10.000,00 TL’sinin kabulüne, fazlaya ilişkin taleplerinin ise reddine karar verilmesi hususunda Mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı …’in davasının KABULÜ İLE;
a) Davacının 09/10/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 100,00 TL sürekli iş göremezlik maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş(kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 23/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) İLE davalılar …, …. Ltd. Şti ve … Hayv. San. Tic. Ltd. Şti’den(kaza tarihi olan 09/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
b) Davacının 09/10/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 100,00 TL geçici iş göremezlik maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş(kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 23/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) İLE davalılar …, …. Ltd. Şti ve … Hayv. San. Tic. Ltd. Şti’den(kaza tarihi olan 09/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
c) Davacının 09/10/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 50,00 TL bakıcı gideri maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş(kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 23/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) İLE davalılar …, …. Ltd. Şti ve … Hayv. San. Tic. Ltd. Şti’den(kaza tarihi olan 09/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
ç) Davacının 09/10/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 150,00 TL SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeli ve belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş(kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 23/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) İLE davalılar …, …. Ltd. Şti ve … Hayv. San. Tic. Ltd. Şti’den(kaza tarihi olan 09/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
e) Davacının 09/10/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle uğramış olduğu 10.000,00 TL manevi zararının davalılar …, …. Ltd. Şti ve … Hayv. San. Tic. Ltd. Şti’den(kaza tarihi olan 09/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 710,42 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 172,15TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 538,27TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin (400,00/10.400,00) oranına isabet eden 20,70TL den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalıların tamamından sorumlu olduğuna,)
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davalı sigorta şirketinden tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Yargılama giderinden ayrı olarak davacının peşinen karşıladığı 59,30TL başvurma harcı ve 172,15TL peşin harç olmak üzere toplam 231,45TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (Davalı sigorta şirketinin 400,00/10.400,00 oranına isabet eden 8,90TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalıların tamamından sorumlu olduğuna,)
5-Davacı tarafından karşılanan 8,50TL vekalet suret harcı, 715,60TL posta ve tebligat gideri, 2.150,00TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam ‬‬‬2.874,1‬0TL’nin haklılık oranına (10.400,00/50.400,00) göre hesaplanan 593,06TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (Davalı sigorta şirketinin (400,00/10.400,00) oranına isabet eden 22,81TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalıların tamamından sorumlu olduğuna,) davacının fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar … ve …. Ltd. Şti. ‘nin yaptığı 76,00TL posta ve tebligat gideri, 17,00TL vekalet harcı olmak üzere toplam 93,00TL yargılama giderinin haklılık oranına (40.000,00/50.400,00) göre hesaplanan 73,81TL’nin davacıdan alınarak davalılar … ve …. Ltd. Şti.’ye verilmesine, davalıların fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden takdir ve hesaplanmış olan 400,00TL vekâlet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00TL vekâlet ücretinin davalılar …, …. Ltd. Şti ve … Hayv. San. Tic. Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, …. Ltd. Şti ve … Hayv. San. Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
10-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2023

Katip Hakim