Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/207 E. 2022/620 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili aleyhine Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasıyla takip başlatıldığını, takibe konu edilen bono senedinde ki imzanın müvekkiline ait olmadığını, iş bu takipteki imzanın müvekkili adına sahte olarak atıldığını ve müvekkilinin hileli bir şekilde haksız yere borçlandırıldığını, müvekkilinin davalıya hiçbir şekilde borcu olmadığını, aralarında herhangi bir ticari ilişki de olmadığını, müvekkili tarafından davalı hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, buna istinaden savcılık makamında … nolu soruşturma başlatıldığını ve müvekkilinin imza örnekleri alındığını, ilgili soruşturma dosyasından imza incelemesi yapılmakta olduğunu, yapılacak imza incelemesinde de imzanın müvekkiline ait olmadığının açıkça ortaya çıkacağını, işbu nedenle davanın kabulü ile davacının davalıya karşı borcunun bulunmadığının tespitini, ilgili takibin iptaline karar verilmesini ve davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; İşbu dava ile ileri sürülen tüm iddia ve beyanların haksız ve mesnetsiz olduğundan ve tarafları aleyhine dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, taraflarınca Konya . İcra Müd.’nün … E. sayılı dosyası ile davacı (borçlu) aleyhine icra takibi başlatıldığını ve Örnek 10 ödeme emri bizzat davacı borçluya tebliğ edildiğini, öncelikle davacı tarafından takibe dayanak yapılan bu senetteki imzanın davacıya ait olmadığından bahisle işbu davanın ikame edildiğini ancak davacı tarafın iddialarının haksız, hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, takip konusu borçtan kurtulmaya yönelik kötüniyetli olduğunu, her ne kadar davacının müvekkiline ödemesi gereken borcunun olmadığını ve aralarında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını beyan etmekte ise de davacı … un Konya . İcra Müd.’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan takipte diğer borçlu yanında kefil olarak yer aldığını ve takibe dayanak senedi oğlu olan diğer dosya borçlusu … yaptığı bir araç alım satımı ile ilgili olarak kefil sıfatıyla imzaladığını, dolayısıyla davacı … un oğlu … borcuna kefil olduğunu, bu borçtan ve takipten haberdar olmamasının mümkün olmadığını, davacı tarafça Konya Cumhuriyet Başsavcılığı … Sor. sayılı dosya ile müvekkili aleyhinde aynı olay hakkında şikayet başvurusu da yapıldığını, müvekkilinin bu dosya üzerinden alınan ifadesinin işbu davanın sübutu açısından önemli olduğunu, zira her ne kadar işbu dava ile davacı tarafça Konya . İcra Müd. … E. sayılı dosya borcu reddedilmekte ve imza inkarında bulunulmakta ise de davacının söz konusu bu senedi ne zaman ve ne şekilde imza ettiğinin bu savcılık dosyası kapsamında izah edildiğini, müvekkilinin iyiniyetli alacaklı olduğunun açıkça ortada olduğunu, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … Sor. sayılı dosyası kapsamında beyanı alınan davacının da açık kabulünde olduğu üzere bahse konu … plaka sayılı aracın her ne kadar davacının oğlu olan diğer borçlu … kullanımında olsa da resmiyette davacı adına kayıtlı olduğundan, Konya . İcra Müd. … E. sayılı dosya üzerinden konulan icrai haciz işlemlerinde de hukuka aykırılık bulunmadığını, yapılan kanuna uygun hukuki işlemler sebebiyle müvekkilinin herhangi bir kusurundan ya da kötüniyetinden söz edilemeyeceğini, bu nedenlerle davaya karşı cevaplarının kabulü ile davacı tarafça ikame edilen işbu haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli davanın reddini, haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle davacı borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 11/04/2013 Tanzim, 15/05/2013 Vade, 9.900,00-TL bedelli bono yönüyle açılan menfi tespit davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise takibe dayanak bono altında bulunan imzanın davacıya ait olup olmadığı, davacıya ait ise davacının bir borcu olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususunda olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İÇTİHATLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 05/11/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bu açıklamalar karşısında somut olayın değerlendirilmesine gelince kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasının asliye ticaret mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek mahkemece davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/06/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (… : İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233 ).
Ayrıca, adi senette borçlu olarak gözüken kimse, senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığının ve dolayısıyla, senet borçlusu konumunda bulunmadığının tespiti amacıyla, cebri icra tehdidi ile karşı karşıya ise, icra takibinin yapılmasından önce; süresi içinde ödeme emrine karşı imzaya itirazda bulunmayı ihmâl etmiş ve takip kesinleşmişse, takibe başlanılmasından sonraki evrede sahtelik davası açabilir, böyle bir sahtelik davası hukukî niteliği itibariyle İİK’nın 72. maddesinde düzenlenmiş olan menfi tespit davasıdır ( … : Medenî Usul Hukuku, C.1, Ankara 2016, s. 844-845).
Gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekârlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”,“senedin zamanaşımına uğramış bulunması” gibi def’iler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir.
Bu nedenledir ki, borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde sahtekârlık (tahrifat) iddiası mutlak def’idir ve mahkemece bu iddia incelenmelidir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/10/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece, alınan ATK raporu ile bahse konu mezkur bonolardaki imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı … alınmasına, 23/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/05/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece, benimsenen ATK raporu ile bahse konu bonodaki imzanın davacının eli ürünü olduğunu gösterir yeterlilik ve nitelikte bulgunun saptanamadığının belirlendiği, bu şekilde davacının iddiasını ispatladığı,davalının takip açmakta kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne,asıl alacağın % 20’si olan oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.” denilmiştir.
5.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 07/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” Dava konusu bonodaki kendisine atfen atılan imzaların eli ürünü olmadığını beyan etmesinin üzerine, imza örnekleri alınmış ve diğer belge asıllarındaki imza örnekleri ile karşılaştırma yapılarak, 17.07.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu, 21.11.2019 tarihli Jandarma uzmanlık raporu, 13.07.2020 tarihli 3 kişilik bilirkişi heyeti raporu tanzim edilmiş ve dosyaya sunulmuştur. Bozma ilamından sonra alınan bu üç raporda, dava konusu senet üzerine atılı bulunan imzaların davacının eli ürünü olmasının kuvvetle muhtemel olduğu belirtilmiş olup, raporlar birbirini teyit etmiştir. Mahkemece yapılan araştırma sonucunda alınan raporların denetime elverişli olması, birbirini doğrulaması sebebiyle senet üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olduğu anlaşılmasına rağmen davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
6.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/11/2013 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava konusu senette davacı keşideci, davalı ise lehdar durumunda olup arada başka bir ciranta bulunmadığına göre davalının keşideci imzasının davacıya ait olmadığını bilebilecek durumda olduğunun ve bu nedenle takibinde kötüniyetli sayılacağının kabulü gerekir. O halde mahkemece İİK 72/5 maddesi uyarınca davacı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi dava kabul edildiği halde nisbi karar ve ilam harcı yerine maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.T.C. Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 07/10/2021 Tarih ve … Soruşturma ve … Karar sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar ve soruşturma dosyasının incelenmesinde özetle; Dosyamız davacısı … tarafından takip konusu senet altında bulunan imzanın kendisine ait olmadığı yönünde davalı … ve dava dışı oğlu … hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, soruşturma aşamasında imza incelemesi yapıldığı, T.C. EGM Antalya Bölge KPL’nin 14/09/2021 Tarihli Kriminal Uzmanlık Raporunda özetle senet altında bulunan imzanın davacıya ait olmadığı, dava dışı oğlu …’a ait olduğunun rapor edildiği, soruşturma aşamasında alınan beyanlardan dava dışı …’un senedi düzenleyerek davalıya verdiği ve kefil olarak annesine imzalatacağını söyleyerek davalının yanından ayrıldığı, annesi olan davacı adına da kendisinin imzasını attığı, davacının bu durumdan haberdar olduğuna ve dava dışı oğlu ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiğine dair soruşturma dosyasına yansıyan bir beyan ya da delil olmadığı anlaşılmıştır.
2.Takibe dayanak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davalı/alacaklının 11/04/2013 Tanzim, 15/05/2013 Vade, 9.900,00-TL bedelli bono yönüyle alacak aslı ile faiz ve feriyle birlikte toplamda 10.505,66 TL yönünden asıl borçlu dava dışı … ve kefil olarak senet altında imzası bulunduğu iddia edilen davacı … hakkında takibe geçildiği anlaşılmıştır.
3.Mahkememizce yukarıda detayı verilen Yüksek Mahkeme ilamları çerçevesinde davacıya ait imza ve yazı örnekleri ile mukayeseye elverişli tüm imza ve yazı örnekleri ilgili kurumlardan celp edilmiş ve T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden rapor aldırılmış, dosya içerisinde yer alan 05/08/2022 Tarihli Kriminal Uzmanlık Raporundan senet altında davacı adına atılı bulunan imzaların davacının el ürünü olmadığı rapor edilmiş, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/10/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı, T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/05/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ve T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 07/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında T.C. EGM Antalya Bölge KPL’nin 14/09/2021 Tarihli Kriminal Uzmanlık Raporundaki tespitleri destekler T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesin 05/08/2022 Tarihli Kriminal Uzmanlık Raporu da nazara alınarak davacının davasının kabulü ile T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 11/04/2013 Tanzim, 15/05/2013 Vade, 9.900,00-TL bedelli bono yönüyle alacak aslı ile faiz ve feriyle birlikte (takip alacaklısı)davalıya borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin davacı yönüyle iptaline karar verilmesi hususunda Mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
4.Her ne kadar davacı tarafından kötüniyet tazminatı talep edilmiş ve yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/11/2013 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davalının lehdar durumunda olması ve arada başka bir ciranta bulunmadığına göre davalının kefil imzasının davacıya ait olmadığını bilebilecek durumda olduğu düşünülebilir ise de somut olayımızda yukarıda ayrıntısı verilen T.C. Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 07/10/2021 Tarih ve … Soruşturma dosyasında alınan beyanlarından dava dışı …’un senedi düzenleyerek davalıya verdiği ve kefil olarak annesine imzalatacağını söyleyerek davalının yanından ayrıldığı, annesi olan davacı adına da kendisinin imzasını atmak suretiyle davalıyı aldattığı görülmekle yasal şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
2-Davacının, T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 11/04/2013 Tanzim, 15/05/2013 Vade, 9.900,00-TL bedelli bono yönüyle alacak aslı ile faiz ve feriyle birlikte (takip alacaklısı)davalıya borçlu olmadığının TESPİTİ ile icra takibinin davacı yönüyle İPTALİNE,
3-2004 Sayılı Kanunun 72/5. Maddesi gereğince dava takip borçlusu lehine neticelendiğinden T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takiplerinin davacı yönüyle DERHAL DURDURULMASINA, bu hususta ilgili icra müdürlüklerine MÜZEKKERE YAZILMASINA,
4-Karar Kesinleştiğinde; 2004 Sayılı Kanunun 72/5. Maddesi gereğince münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra dosyalarının eski hale İADE EDİLMESİNE, bu hususta bu hususta ilgili icra müdürlüklerine MÜZEKKERE YAZILMASINA,
5-Yasal şartları oluşmadığından davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmolunmasına YER OLMADIĞINA,
6-Karar Kesinleştiğinde; Kurumlardan mukayese için temin edilen ıslah imzalı belge asıllarının ilgili kurumlara İADE EDİLMESİNE,
7-Alınması gereken 676,27TL harçtan peşin alınan 169,07TL harcın mahsubu ile bakiye 507,20TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından karşılanan 59,30TL başvuru harcı, 169,07TL peşin harç, 278,61‬TL posta ve tebligat gideri, 1.295,00TL Adli Tıp fatura gideri ve 8,50 vekalet harcı olmak üzere toplam ‬‬1.810,48‬TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
9-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.. 18/10/2022

Katip … Hakim …