Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/194 E. 2023/310 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı borçlu arasında 01/01/2018 tarihinde yürürlüğe giren İnek Sütü Satış Sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin geçerlilik süresinin taraflarca 01.01.2018-31.12.2018 tarihleri arasında belirlenmiş ise de sözleşme bitimine bir ay kala taraflardan herhangi birinin sözleşmenin feshi konusunda yazılı müracaatta bulunmaması halinde sözleşmenin aynı şartlar altında bir yıl daha yürürlükte kalacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin feshi konusunda iki tarafta yazılı hatta sözlü bir beyanda bulunmadığını, aralarındaki ticari işin günümüze kadar devam ettiğini, sözleşmede davalı tarafın sözleşmeye uygun olarak hazırlanıp teslim edilen sütleri alma mecburiyetinin açıkça düzenlendiğini, davalı borçlu tarafından ise ödemelerin müteakip ayın 25. gününe kadar müvekkilinin hesabına yatıracağının hüküm altına alındığını, davalı borçlunun dilekçe ekinde sunmuş oldukları 30.04.2018 tarihli 6.716,74-TL, 31.10.2018 tarihli 8.447,44-TL, 30.11.2018 tarihli 7.355,86 TL, 31.12.2018 tarihli 7.808,76-TL, 31.01.2019 tarihli 6.740,47-TL, 28.02.2019 tarihli 6.868,74-TL, 31.03.2019 tarihli 7.629,93-TL ve 30.04.2019 tarihli 7.418,81-TL tutarındaki faturaların ödemelerini bu güne kadar yapmadığını, müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, ödenmeyen bedellerin tahsili amacıyla Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, bu nedenle davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin aynen devamını, davalının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında akdedilen sözleşme kapsamında davacı birliğin belirlenen miktarda sütü müvekkili şirkete teslim etmek ve müvekkili şirketin de sözleşmede belirlenen ödeme koşulları ile süt bedellerini ödeme borcu altına girdiğini, bu noktada herhangi bir uyuşmazlığın olmadığını, taraflar arasındaki sözleşme konusu ticari ilişkinin halen devam ettiğini, müvekkili şirket tarafından tüm ödemelerin eksiksiz olarak yapıldığını ve yapılmaya devam edildiğini, müvekkili şirket tarafından söz konusu fatura tutarlarına ilişkin bir borcu bulunmadığından belirtilen faturaların tamamına yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini ve faturaların iade edildiğini, sözleşme hükmü doğrultusunda belirlenen tüm süt bedellerinin müvekkili şirket tarafından tam olarak ve zamanında ödenmiş olduğunu, itiraza konu faturalarda talep edilen tutarların ise, sözleşmede düzenlenmeyen haksız ve mesnetsiz bir şekilde talep edilen ‘’Birlik Hizmet Bedeli’’ adı altındaki fatura kalemine ilişkin olduğunu, ticari ilişki sırasında davacı birliğin ekonomik sıkıntılar yaşamaya başladığını, üreticilerine zamanında ödeme yapamamış ya da düşük fiyattan yapmış olduğunu, ekonomik olarak dar boğaza giren davacı birliğin müvekkili şirket ile iletişime geçerek ‘’Birlik Payı’’ talep ettiğini, ancak hiçbir yasal ve sözleşmesel dayanağı bulunmayan bu talebin müvekkili şirketçe kabul edilmediğini, sözleşmesel şartlarla devam edilebileceğinin birlik tarafından bu durumun kabul edilmemesi durumunda sözleşmenin sonlandırılacağının bildirilmiş olduğunu, birliğin sözleşmeyi sona erdirmeyi tercih etmeyerek müvekkili şirkete süt vermeye devam ettiğini, müvekkili şirketin de sözleşmede belirlenen süt bedellerini davacı birliğe tam ve zamanında ödemeye devam ettiğini, itiraz edilen faturalarla aynı tarihlerde düzenlenen “Soğutulmuş Çiğ İnek Sütü” faturalarını işbu dilekçe ekinde sunduklarını, bu faturaların müvekkili şirketin sözleşmeye konu alım-satıma ilişkin yükümlülüklerini sözleşmeye uygun olarak tam ve zamanında gerçekleştirdiğine karine teşkil etmekte olduğunu, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddini, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibine ilişkin %20’den aşağı olmamak üzere davacı aleyhinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Konya İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının takipteki kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu hakkında yapılan ilamsız takip olduğu, borçlunun süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celbedilmiş, davacı ve davalı ticari defter ve kayıtlar, takibe konu faturalar, taraflar arasındaki inek sütü satış sözleşmesi ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Taraflara ticari defterlerini sunmaları ya da bulundukları yeri bildirmeleri için süre verilmiş olup taraflarca defterler sunulmuştur.
Yapılan yargılama neticesi davacının ticari defterleri incelenerek alınan 03/02/2022 tarihli SMMM bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında davacı birlik satıcı, davalı şirket de alıcı olmak üzere gerçekleşmiş bir ticari ilişkinin olduğu, davacı birlik tarafından icra takibine ve davaya konu edilen faturalardan sadece 31.10.2018 tarihli … nolu ve 8.447,44.-TL bedelli faturanın, 31.10.2018 tarihli ve … nolu yevmiye maddesi ile davalı şirket borçlandırılmak suretiyle kayıtlı olduğu, icra takibine ve davaya konu edilen faturalardan diğer 7 faturanın ise davacı birliğin kayıtlarında olmadığının tespit edilmiş olduğu, davacı birliğin e-defterlerinin muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, e-defter kayıtlarının süresinde oluşturularak beratlarının da süresinde alınmış olduğu rapor edilmiştir.
Akabinde davalının ticari defterleri incelenerek alınan 31/05/2022 tarihli SMMM bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında davacı birlik satıcı, davalı şirket de alıcı olmak üzere gerçekleşmiş bir ticari ilişkinin olduğu, davacı birlik tarafından icra takibine ve davaya konu edilen 8 adet faturadan hiç birinin davalı şirketin ticari defterlerinde kaydının olmadığı, davacı birlik tarafından davalı şirkete satışlarından dolayı sürekli faturalar düzenlenmiş olduğu ve davalı şirket ödemelerini sözleşmede belirtilen süreye göre sonradan yapmış olduğundan cari hesapta davacı birliğin davalı şirketten sürekli olarak alacaklı olduğunun görülmekte olduğu (Davalı şirketin e-defter kayıtlarından davacı Çumra Süt Birliği ile olan 2018 – 2019 ve 2020 yıllarındaki alışverişin cari hesap – muavin defter kayıtları dosya içeriğine eklenmiştir), davalı şirketin e-defterlerinin muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, e-defter kayıtlarının süresinde oluşturularak beratlarının da süresinde alınmış olduğu rapor edilmiştir.
Mahkememizin 16/06/2022 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararı ile bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi de verilerek davacı vekilinin 16/06/2022 tarihli dilekçesinde bahsettiği hususlarda nazara alınmak suretiyle ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 23/08/2022 tarihli ek raporda özetle; İkinci ek rapor talebi doğrultusunda davacı birlikten temin edilen ‘’Hizmet Bedeli’’ faturaları ve kayıtlar üzerinde yeniden yapılan incelemeler sonucunda; incelenen ‘’Birlik Hizmet Bedeli’’ içerikli faturaların bazılarının üzerinde “reddedilmiştir” ibaresinin olduğu görülmekte olup, bu faturaların davalı şirket tarafından kabul edilmediğinin anlaşılmakta olduğu, takibe ve davaya konu edilen 8 adet faturanın üzerinde de “reddedilmiştir” ibaresinin olduğu görülmekte olup, takip ve dava konusu bu 8 adet faturanın da davalı şirket tarafından kabul edilmeyip iade edilmiş olduğunun anlaşılmakta olduğu, bu tespitler doğrultusunda davalı şirketin kayıtlarında tekrar yapılan incelemelerde, takibe ve davaya konu edilen faturaların dışında, muhtelif tarihlerde davalı şirketin kayıtlarında “Birlik Hizmet Bedeli” içerikli faturaların kayıtlı olduğu ve bu faturaların cari hesaba davacı birlik alacaklandırılmak suretiyle kaydedilmiş olduğunun tespit edilmiş olduğu (sözü edilen kayıtlı faturaların bilgileri ve kayıtlı oldukları yevmiye maddeleri raporun ‘’İnceleme ve Tespitler’’ bölümünde ayrıntılı olarak sunulmuştur) şeklindeki rapor mahkememize ibraz edilmiştir.
Dolayısı ile alınan raporlara göre davacının defterlerinde sadece talep ve dava konusu olan 8 adet faturadan 1 adedi olan 31.10.2018 tarihli … nolu ve 8.447,44.-TL bedelli faturanın kayıtlı bulunduğu, davalı defterlerinde ise dava ve takibe konu 8 adet faturadan hiç birisinin kayıtlı bulunmadığı, her iki yan defterlerinin de usulüne uygun tutulduğu, lehe ve aleyhe delil kabiliyetini haiz bulunduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan taraflar arasında akdedilen inek sütü satış sözleşmesi hükümleri incelendiğinde; Davacı yana birlik hizmet bedeli adı altında bir ödeme yapılacağına ilişkin hüküm olmadığı, ayrıca bahsi geçen sözleşmenin madde 15 diğer hükümler başlığı altında d) bendinde taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıkların çözümünde HMK hükümlerine uygun olarak davalı firma kayıtları ve defterlerinin esas alınacağının kayıt altına alındığı görülmüştür. İncelenen davalı defterlerine göre davacının davalıdan takip ve davaya konu faturalardan sebep herhangi bir alacağının bulunmadığı rapor edilmiştir. Kaldı ki davacı defterlerinde dahi 1 adet fatura hariç diğer faturalar kayıtlı değildir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesi; MADDE 222 – (1) “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” hükmünü amirdir.
Yine belirtmek gerekir ki; HUMK’daki ve HMK’daki yazılı belge ile (ki belge kişinin kendi aleyhine olarak kendisi tarafından düzenlenir) ispat ilkesinin yegâne istisnasının tacirlerin basireti ilkesinin sonucu olan ticari defterler olduğu asla nazardan kaçırılmamalıdır.
Tacir basiretlidir, defterlerinde sadece ve sadece gerçekler yazılıdır. Defter delilini delil yapan tacirle ilgili basiret ilkesidir. Basiret ilkesi olmasaydı, defter delili diye bir delil olmazdı. Tacir basiretlidir, tacir basireti gereği her işi gibi defterlerini de yasalara göre tutar, silahların denkliği ilkesi önemli bir ilkedir, ticari defterler hasmın defterlerine hasretme durumu hariç, her iki tacirinde ticari işletmesi ile ilgili davalarda delil olabilir.
Yine HMK’nın 222 ve devamı maddelerine göre defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için uyuşmazlığın ticari işten kaynaklanması, uyuşmazlığın tacirler arasında çıkmış olması, ticari defterlerdeki kayıtların birbirini doğrulaması, ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması gerekir.
Olaya yukarıdaki mevzuat hükümleri ışığında bakıldığında her iki yanın ticari defterlerinin yasaya uygun tutulduğu ve fakat ticari defterlerdeki kayıtların birbirini doğrulamadığı görülmüştür.
Bunun üzerine davacı yan vekiline dava dilekçesindeki yemin delili hatırlatılmış, lakin yemin deliline dayanılmamıştır.
Davalı taraf davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir. Her ne kadar davalı taraf %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiş ise de şartları bulunmadığından ve davacının kötüniyetli olarak hareket ettiği ispatlanmadığından bu talebin reddi gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazların iptali, takibin devamı ve % 20 tazminat talep edilmiş olup, alınan raporlar ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, her iki yanın ticari defterlerinin muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak tutulduğu, bu haliyle defterlerin leh ve aleyhe delil kabiliyetini haiz bulunduğu, ancak davacı yanın takip ve davaya konu alacağını ispatlayamadığı, yemin delili hatırlatılmasına rağmen bu delile de başvurulmadığı, başkaca yasal delillerle de alacağını ispat edemediğinden dolayı ispat edilemeyen davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının davasının REDDİNE,
2-)Şartları oluşmadığından dolayı davalı vekilinin tazminat talebinin REDDİNE,
3-)Peşin alınan 823,32-TL harçtan alınması gereken 179,90-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 643,42-TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı tarafından sarf edilen 8,50-TL vekalet suret harcı yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 10.907,13-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 04/05/2023

Katip Hakim