Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/191 E. 2022/342 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davacı müvekkili şirketin kimyasal kaplamalar ve yapıştırıcılar konusunda 1994 yılından beri Konya’ da faaliyet göstermekte olduğunu hızlı yapıştırıcı olarak adlandırılan cyonaklirat yapıştırıcılar, anaerobik yapıştırıcılar, mühendislik yapıştırıcılar, epoksi yapıştırıcılar, epoksi dolgu, tamir, onarım gibi ürünleri yurt dışından ithal ederek satışını yaptığını, müvekkili şirketin gelişen çağa ve teknolojiye ayak uydurmak ve satışlarını il sınırları dışına taşımak amacıyla ürünlerini Türkiye genelinde satışa sunmak istediğini, bu anlamda ürünlerinin taşıma ve teslimatının yapılması amacı ile … Taşımacılık A.ş. ile anlaşmaya vardığını, davacı müvekkili ile davalı şirketin arasında bu taşımacılık ilişkisine dayalı sürekli bir ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin yurt dışından ithal olarak getirdiği ürünlerin davalı taşıma şirketinin … Şubesine tesliminin sağlandığını, davalılarca davacı müvekkili şirketten teslim alınan ürünlerin taşıma ve belirtilen adrese tesliminin gerçekleştiğini, davacı müvekkili şirketin 01/09/2020 tarihli faturaya istanaden 60 KG sıvı plastik ürününü 30′ ar Kg lık 2 (iki) koli haline getirir ve Bursa’ da ki müşterisine teslim edilmek üzere davalı şirketin … … şubesine yine 01/09/2020 tarihinde teslim ettiğini ve 42,03 TL taşıma masrafına ilişkin ödeme yaptığını, davacı müvekkilinin Bursa’ da ki müşterisine 1 koli ürün teslim edilmek üzere götürüldüğünü, (yükleme iniş hareketlerinden samanlı şubesine 1 koli ürün indirildiğinin görüldüğünü) ancak alıcının 2 koli ürün teslim edilmesi gerektiği sebebi ile hasar tutanağı tutulmasını istediğini, kargo görevlisinin ise hasar tutanağı tutmamak amacı ile 1 koli ürünü alıcıya teslim etmediğini, teslimi yapılamayan 1 koli ürünün davacı müvekkili şirkete iade getirildiğini, müvekkili şirketin ise Aykent şubesine iki koli ürün teslim edildiğini, diğer kolinin kaybedildiği yada zayi olduğuna ilişkin tutanak tutulması halinde ihtirazi kayıt ile ürünü teslim alabileceğini belirttiğini, ancak kargo görevlisinin tutanak tutmayacağını söylediği ve elinde ki 1 koli ürünü de yanında götürerek oradan ayrıldığını, davalı şirketin basiretli bir tacir gibi davranmadığını, kendi kusurunu ve ayıplı hizmeti ile kolinin birini taşıma esnasında kaybettiğini diğerini ise tutanak tutmama bahanesi ile uhdesine almadığını ve davacı müvekkiline teslim etemdiğini, müvekkili şirketin mallarının sözleşme ile taahhüt edildiği şekilde teslim edilmemesi nedeniyle teslim edilmeyen malların bedellerinin sunulan fatura da görüleceği üzere 1.830,86 TL olduğunu, 1830,86 TL’nin 01/09/2020 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, davalı şirketin taşıma ve teslim hizmeti karşılığında 42,03 TL ödeme yapıldığını, 42,03 TL’ nin 01/09/2020 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, kimya sektöründe ki ürün fiyatının sürekli olarak değişmesi sebebi ile dava sonucunda ki toplam maddi zararlarının şuan için tam ve net olarak belirlenmesinin mümkün olmadığını, malların teslim edilmemesi, kaybedilmesi, zayi olması, ayıplı ifa sebebi ile doğan maddi zararlarının tam ve kesin olarak belirlendiğinde artırılmak üzere şimdilik (Fazlaya ilişkin haklarının saklı olduğunu,) 100,00TL’nin 01/09/2020 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsine karar verilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle maddi tazminat taleplerinin kabulü ile teslim edilmeyen malların bedeli olan 1.830,86 TL’ nin malların davalıya teslim edildiği 01/09/2020 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini, davalı şirkete taşıma ve teslim hizmeti karşılığında yapılan yapılan 42,03TL’ nin ödemenin yapıldığı 01/09/2020 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini, teslim edilmeyen malların sebebi ile ayrıca doğan maddi zararın tespiti ile artırılmak üzere şimdilik 100,00TL’nin 01/09/2020 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin taşımacılık sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösteren köklü bir girma olduğunu, müvekkilinin tüm ticari faaliyetlerini basiretli bir tacir olarak yerine getirdiğini, davacının taşıma konusu ile ilgili müvekkiline herhangi bir bilgi vermediğini, sorumluluğun davacıya ait olduğunu, sağlam ikinci gönderi açısından alıcının temerrüdü oluştuğunu, vekil edenin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı yanın dilekçesinde vekil eden tarafından alıcıya götürülen ancak alıcı tarafından teslim alınmaması üzerine göndericiye geri götürülen ve fakat gönderici davacı tarafından da teslim alınmaması nedeniyle müvekkilinin elinde kalan ürünün müvekkilinden talep edildiğini, ancak söz konusu ürünün sağlam bir biçimde vekil eden tarafından gerek alıcıya gerek de davacıya teslim edilmek istendiğinden davacının herhangi bir alacağı olmadığını, bu yönüyle davacı tarafından teslim alınmayan ürünlerin müvekkili tarafından muhafaza edildiğini, müvekkilinin deposunda yer kapladığını, müvekkilinin muhafazası nedeniyle temerrüt tarihinden itibaren saklama ücreti talep etme haklarını saklı tuttuklarını, davacının fatura bedelini talep etmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin taşıma sözleşmesi uyarınca tüm yükümülüklerini yerine getirdiğini, bu nedenle ücret iadesinin söz konusu olmadığını, gönderim konusunun bedelinde sonradan meydana gelen gelişmenin davacının zararı kapsamında mütalaa edildiğini, davanın … A.Ş.’ye ihbarını talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın … A.Ş.’ye ihbarını, davacı tarafından açılan davanın reddini, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve arabuluculuk vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 875/1 ve devamı maddeleri gereğince taşıma sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazmini davası olup, taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu ürünlerin zayi olup olmadığı, taşınmasında davalıya izafe edilebilecek bir kusur olup olmadığı, davacının bir zararı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalının bu zarardan sorumlu olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/05/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, dava konusu eşyanın hasarlanmasından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 880. maddesi uyarınca taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. Eşyanın hasara uğraması hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark tazmin edilir. Zararı azaltmak ve gidermek için yapılacak harcamaların birinci cümleye göre saptanacak değer farkını karşıladığı karine olarak kabul edilir. Bu durumda mahkemece, bu hükümler gereğince, davacının bilgisayarının arızalı olarak davalıya teslim edildiği de göz önüne alınarak, bu vasıflardaki bilgisayarın değerinin tespiti yönünde bir inceleme yapılması ve TTK’nın 882. maddesi uyarınca da davalının sınırlı sorumlu olduğu gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, belirtilen esaslar çerçevesinde değerlendirme yapılmaksızn yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 05/10/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“6102 sayılı TTK’nın 880/1 maddesi uyarınca, taşıyıcı eşyanın ziyanından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğu takdirde, bu tazminat eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. Hesaplama bakımından eşyanın değeri, 6102 sayılı TTK’nın 880/3. maddesine göre ise, piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre belirlenir. Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 882. maddesi de ödenecek tazminat miktarını sınırlamıştır. Ancak, belli bir değerin taşıma senedine geçirilmesi ve bunun taşıyıcı tarafından kabulü (6102 sayılı TTK’nın 888/2, 857. maddeleri) zararın taşıyıcının kasten veya pervasızca bir davranışından doğması (6102 sayılı TTK’nın 886. maddesi) durumunda taşıyıcının sınırlamadan yararlanamayacağı kabul edilmiştir. Bu açıklamadan sonra somut olaya gelindiğinde, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi kurulunca taşıma konusu arpa emtiasının kg başına serbest piyasa koşullarındaki değeri üzerinden zarar hesabı yapıldığı belirtilmiş ise de, dava konusu arpa emtiasının serbest piyasa değerinin hangi yerdeki verilere göre saptandığı Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde belirtilmemiştir. Bu durumda, yukarıda belirtilen hususlar gözönüne alınarak tazminata esas alınacak arpa emtiasının taşınmak üzere alındığı yer ve zamandaki fiyatı saptanarak, taşıyıcının sorumluluğunun sınırlı olup olmadığı belirlenmek suretiyle zararın tespiti gerekirken; eksik inceleme sonucu yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm tesisi doğru görülmemiş, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz isteminin kabulü ile hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Taşıyıcı ilk yükleme ve yetersiz ambalajlamadan kaynaklanan hasardan doğrudan sorumlu tutulamaz ise de, 6102 sayılı TTK’nın 875 ve devamı maddeleri ve yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda özellikle kargo taşımacılığı bakımından taşıyıcının gönderene ait iş ve işlemlerde nezaret yükümlülüğü bulunduğu, söz konusu nezaret yükümlülüğü kapsamında somut olayın özelliklerine göre ambalaj yetersizliği nedeniyle hasara uğrayabilecek yükün bu yetersiz ambalajlamayla taşımadan kaçınmayı da gerektirebileceği hususları mahkeme kararında yeterince tartışılmamıştır. ” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Davacı tarafından Bursa ilinde ikamet eden dava dışı müşterisi … ‘e 01/09/2020 Tarih, … seri nolu ve 1.830,86 TL bedelli fatura ile toplamda 60 KG ağırlığında iki koli paket teslim edilmek üzere dosya içerisinde yer alan 01/09/2020 Tarih, … takip numaralı fatura ile davalının … … Şubesine teslim edilmiştir.
2.Davacı tarafından davalıya 2 koli ürün teslim edilmesine rağmen, davalı kargo şirketi tarafından dava dışı müşteriye 1 koli ürün teslim edilmek istenilmiş, diğer ürünün taşıma esnasında zarar gördüğü anlaşılmış, dava dışı müşteriye teslim yapılmamış, yine davalı tarafından ürün davacıya iade edilmek istenildiğinde davalı çalışanlarınca tutanak tutulmaması üzerine davacı ürünü almaktan imtina etmiş ve eldeki dava açılmıştır.
3.6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunumuzun;
*875/1. Maddesinde; “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur”,
*879/1. Maddesinde; “Taşıyıcı; Kendi adamlarının, Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.”
*880/1-3. Maddesinde; “Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. …
Eşyanın değeri piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilir. Eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır.”,
882/1-2. Maddesinde; “Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; Gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, Gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.”,
*883/1. Maddesinde; “Taşıyıcı, zıya veya hasardan sorumlu olduğu hâllerde, 880 ilâ 882 nci maddelere göre ödenmesi gereken tazminatı ödedikten başka, taşıma ücretini geri verir ve taşıma ile ilgili vergileri, resimleri ve taşıma işi nedeniyle doğan diğer giderleri de karşılar. Ancak, hasar hâlinde, birinci cümle uyarınca yapılacak ödemeler 880 inci maddenin ikinci fıkrasına göre saptanacak bedel ile orantılı olarak belirlenir. Başkaca zararlar karşılanmaz.” amir kanun hükümleri yer almaktadır.
4.Yargılama aşamasında Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanılmış, dava konusu ürünlerin hali hazırda davalıya ait iş yerinde olduğu haliyle muhafaza edilmesi üzerine mahallinde keşif icra edilmiş, taraf tanıkları dinlenmiş ve alanında uzman bilirkişilerden heyet raporu aldırılmıştır.
5.30/11/2021 tarihli keşifte yapılan gözlem ve dosya içerisinde yer alan 08/12/2021 tarihli kök rapor ve 14/03/2022 tarihli ek rapordan anlaşıldığı üzere dava konusu kimyasal malzemelerin 2 adet plastik bidon ile paketlendiği, bidon kapaklarında metal kilit ve mühür bulunduğu, kilit ve mühürlerin sağlam olduğu, 1 bidonda sıvı ürünün hali hazırda muhafaza edildiği, diğer bidonun ise alt kısmında sivri bir cisim ile oluşması muhtemel delik olduğu ve sıvının bu delinme sebebiyle bidondan aktığı anlaşılmış, davalının dava konusu ürünleri kesici ve delici malzemelerle birlikte taşıması sebebiyle kusurlu olduğu rapor edilmiş ve 6102 Sayılı TTK’nın 882/1-2 maddesi gereğince kimyasal madde olan ürünlerinin tamamının zayi olduğu rapor edilmiştir.
6.Mahkememizce, davalının tazmin ile sorumlu olduğu miktarın 6102 Sayılı TTK’nın 882/1-2-3 maddesi gereğince tespiti amacıyla rapor aldırılmış, 14/03/2022 tarihli ek raporda taşıma tarihindeki SDR kuru üzerinden yapılan değerlendirmede davalının sorumlu olabileceği tazminat üst sınırının 5.226,86 TL olduğu anlaşılmıştır.
7.Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, Yüksek Mahkeme ilamları, bilirkişi raporu, keşif ve keşifte yapılan gözlem, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı arasında ürün taşınması konusunda taşıma sözleşmesi imzalandığı, taşıma sözleşmesi gereğince 01/09/2020 Tarih, … seri nolu ve 1.830,86 TL bedelli fatura ile toplamda 60 KG ağırlığında iki koli paket kimyasal maddenin 01/09/2020 Tarih, … takip numaralı fatura ile davalının … … Şubesine teslim edildiği, ürünlerden 1 kolinin yolda taşıma esnasında delindiği ve hasar gördüğü, kimyasal madde olan ürünlerden bir kolisinin kullanılmaz hale gelmesinin diğerine de etki ettiği ve ürünün tamamının zayi olduğu, 30/11/2021 tarihli keşifte yapılan gözlem ve dosya içerisinde yer alan 08/12/2021 tarihli kök rapor ve 14/03/2022 tarihli ek rapordan anlaşıldığı üzere davalının dava konusu ürünleri kesici ve delici malzemelerle birlikte taşıması sebebiyle kusurlu olduğu, 6102 Sayılı TTK’nın 882. Maddesi gereğince davalının sorumlu olduğu zarar miktarı üst sınırının 5.226,86 TL ile sınırlı olduğu, yine adı geçen kanunun 880/1-3 maddesi gereğince dava konusu ürünlerin taşımak üzere teslimden hemen önce satılması sebebiyle taşıma gideri mahsup edilen tazminata esas değerinin 1.830,86 TL olduğu, adı geçen kanunun 883/1 maddesi gereğince taşıma ücretinin de 42,03 TL olduğu, davalının bu zararlardan sorumlu olduğu ve toplam zarar miktarı 1.872,89 TL olduğu anlaşılmakla davacının davasının taşıma sebebiyle tazminat açısından bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
8.Her ne kadar davacı tarafından teslim edilmeyen mallar sebebiyle ayrıca doğan maddi zarar talebi olarak 100,00 TL talep edilmiş ise de davacı vekilinden talep etmiş olduğu maddi zararın niteliğinin açıklanması istenilmiş, Mahkememizin 03/03/2022 tarihli duruşmasında alınan beyanında söz konusu maddi zararın dayanağının müşteriye aynı ürünü ikinci defa göndermek zorunda kaldıklarını, bu vesile ile zarara uğradıklarını ifade etmiş, söz konusu zararın menfi zarar kapsamında kaldığı anlaşılmış, aynı tarihli duruşmada söz konusu ikinci gönderime ilişkin faturanın ibraz edilmesi için kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde faturanın ibraz edilmemesi halinde ispat yükünün üzerinde olması da nazara alınarak dosyanın mevcut delil durumu ile karara çıkarılacağı ihtar edilmiş, verilen kesin süreye rağmen faturanın ibraz edilmemesi sebebiyle ispatlanamayan davasının bu miktar yönüyle reddine karar verilmiştir.
9.Her ne kadar davalı tarafından aşamalardaki yazılı ve sözlü beyanlarında üründe meydana gelen hasarın ambalajlama hatasından kaynaklandığı yönünde savunmada bulunulmuş ise de; Mahkememizin 18/11/2021 tarihli duruşmasında beyanları alınan tanıkların anlatımları, özellikle dava konusu ürünleri teslim alan davalı şirket tanığı … “ürünler plastik kova içerisinde geldi, kapağında bant ya da başka bir şey yoktu ancak kilit sistemine benzer bir şeyler vardı, ürünü alırken ambalajla ilgili bir eksiklik olduğunu söylemek aklıma gelmedi” şeklindeki anlatımı, Mahkemece keşif esnasında yapılan gözlemde diğer ürünün hali hazırda akıntı ya da sızıntı olmadan muhafaza edilmiş olması, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere davalının ürünü taşımadan kaçınmaması ve dahi 4721 Sayılı TMK’nın 2. Maddesi de nazara alındığında davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiş ve Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; Taşınan eşyanın hasar bedeli 1.830,86 TL ile taşıma bedeli 42,03 TL olmak üzere toplam 1.872,89 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 127,94TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 59,30TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 68,64TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından karşılanan 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç ve 8,50 TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam 127,10‬TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL lik arabuluculuk giderinin davanın haklılık oranına (1.872,89/1.972,89) göre hesaplanan 1.253,09TL nin davalıdan alınarak fazlası olan 66,91‬TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
5-Davacı tarafından karşılanan 141,00TL posta ve tebligat gideri ile 1.455,00TL bilirkişi ücreti gideri ve 419,90 TL keşif harcı olmak üzere toplam 2.015,90 TL’nin haklılık oranına (1.872,89/1.972,89) göre hesaplanan 1.913,72TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, artan bölümün davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 1.872,89TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 100,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.24/05/2022

Katip Hakim