Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/189 E. 2022/556 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin bir Grup şirket olduğunu, inşaat projeleri üreten, müteahhitlik ve inşaat yapım işleri ile iştigal eden bir şirket olduğunu, Grup şirketler içerisinde yer alan bir şirket olan … Hizmetleri A.Ş. Nin ise televizyon,gazete,dergi ve haber sitesi gibi yayın organları bulunan bir şirket olduğunu, her iki şirketin de yetkilisinin … olduğunu, … Hizmetleri A.Ş. yetkilisinin … ile davalı şirket … Hiz. Tic. San. Ltd. Şti. yetkilisi … ın … Hizmetleri A.Ş.’nin yayın organlarında yayınlanacak olan 3.şahıslara ait reklam içeriklerinin yapımı ve yayımlanması hususunda bu alanda faaliyet göstermekte olan … Hiz. Tic. San. Ltd. Şti.’nin bu alandaki tecrübesinden faydalanmak üzere 2020 yılı Ocak ayının başında adi bir ortaklık için anlaştıklarını, fakat yapılan bu adi ortaklık anlaşması için yazılı herhangi bir ortaklık sözleşmesi düzenlenmediğini, yapılan bu adi ortaklık ile ilgili ola rak finansman sağlama açısından grup şirket olan ve banka hesabı müsait durumda bulunan müvekkili şirket … Mimarlık Mühendislik Müteahhitlik İnş. Ve Turz. Tic. Ltd. Şti.’nin banka hesabından davalı şirket … Hiz. Tic. San. Ltd. Şti. hesabına ilki 22/01/2020 tarihinde 30.000,00 TL. olmak üzere devamında 31/01/2020 tarihinde 45.000,00 TL. , 11/02/2020 tarihinde 200.000,00 TL. , 25/03/2020 tarihinde 120.000,00 TL. ve sonuncusu 30/03/2020 tarihinde 71.030.88 TL. olmak üzere toplam 466.030.88 TL. tutarında para EFT yoluyla gönderildiğini, bu gönderilen paralara ilişkin banka dekontlarından 22/01/2020 tarihinde gönderilen 30.000,00 TL. ve 31/01/2020 tarihinde gönderilen 45.000,00 TL. tutarındaki paraların dekontlarında paranın gönderilme sebebi olarak, gönderilen paranın “ EMANET” olarak gönderilmiş olduğunun açıkça dekonta not olarak yazıldığını, daha sonraki 11/02/2020, 25/03/2020 ve 30/03/2020 tarihlerinde gönderilen paraların dekontlarında ise emanet olarak gönderilen 30.000,00 TL. ve 45.000,00 TL. tutarındaki paraların devamı olarak gönderilmiş olduğu için emanet olarak gönderildiğine ilişkin dekonta herhangi bir not yazılmadığını, Ancak “EMANET “ olarak gönderildiğine ilişkin not yazılmamış olan 3 adet para gönderim işleminin 22/01/2020 ve 31/01/2020 tarihinde “ EMANET “ olarak gönderilen ve dekontlarında emanet olarak gönderildiği açıklanmış olan para gönderim işlemlerinin devamı işlemler olduğunun açıkça sabit olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirketin, daha öncesinde aralarında hiçbir şekilde bir ticari münasebet olmadığını, ilk defa olarak yukarıda arz ettiği üzere ve belirttiği tarihlerde adi bir ortaklık için sözlü olarak anlaştıklarını ve bu ortaklık amacıyla ve finans sağlaması açısından müvekkili şirket tarafından davalı şirketin banka hesabına belirtilen bu paraların gönderildiğini, ancak taslak olarak davalı şirket temsilcisi tarafından müvekkili şirket yetkilisine gönderilen yazılı sözleşme henüz imza aşamasında iken ve imzalanmadan bu adi ortaklığın bozulduğunu ve sona erdiğini, sözlü yapılan bu ortaklık anlaşması nedeniyle müvekkili şirket tarafından davalı şirketin banka hesabına farklı tarihlerde gönderilen toplam 466.030,88 TL. tutarındaki paranın da davalı şirketin uhdesinde kaldığını, hiçbir şekilde müvekkili şirkete iade edilmediğini, davalı şirket ile yapılan sözlü adi ortaklık anlaşması gereğince davalı şirket merkezinin bulunduğu … mah. … cad. No: … Selçuklu/KONYA adresindeki işyerinin maliki olan … Müh. Mim. Müt. San. Tic. A. Ş. tarafından 01/02/2020 başlangıç tarihli ve sözleşmenin altında kiracılar ve kiralayan olarak … Prodüksiyon A.Ş. , …, … ve … A. Ş. ‘ nin yer aldığı bir kira sözleşmesi hazırlanarak incelenerek imzalanmak üzere şirkete Mail olarak gönderildiğini ve yine bu kira sözleşmesi inceleme aşamasında iken ve henüz imzalanamadan davalı şirket ile olan bu sözlü adi ortaklık anlaşmasının sona erdiğini, bu sözlü adi ortaklık döneminde anlaşma bozulmadan önce davalı şirket temsilcisi …,ın müvekkili şirkette sigortalı çalışan olarak 01/03/2020 tarihinde sigorta girişi yapıldığını ve sözlü adi ortaklık anlaşmasının bozulmasına müteakip … ın 20/04/2020 tarihinde tamamen kendi isteği ile sigortalı olarak çalıştığı müvekkili şirketteki sigortalı çalışma durumundan istifa ettiğini, yine aynı şekilde bu dönemde eşi …’ın da sigortalı olarak grup şirketlerinden olan … Basın Yayın Matbaacılık Reklam Organizasyon Ltd. Şti. ‘ne 10/03/2020 tarihinde sigorta girişinin yapıldığını, …’la birlikte eşi … da 20/04/2020 tarihinde yine kendi isteği ile … Ltd. Şti.’ nden istifa ettiğini, tüm bu nedenlerle Grup şirketler içerisinde yer alan bir şirket olan … Hizmetleri A.Ş. ile davalı şirket … Hiz. Tic. San. Ltd. Şti. arasında sözlü olarak yapılan bu adi ortaklık anlaşması nedeniyle, grup şirket olan müvekkili şirket … Mimarlık Mühendislik Müteahhitlik İnş. Ve Turz. Tic. Ltd. Şti. ‘ nin banka hesabından davalı şirket … Hiz. Tic. San. Ltd. Şti.’ nin banka hesabına farklı tarihlerde EFT yoluyla “ EMANET “ olarak gönderilen ve yapılan sözlü adi ortaklık anlaşmasının bozulması nedeniyle davalı şirket uhdesinde kalan, müvekkili şirkete iade edilmeyen ve davalı şirketin sebepsiz zenginleşmesine yol açan toplam 466.030.88 TL. tutarındaki paranın sebepsiz olarak zenginleşmiş bulunan davalı şirketten davalı şirketin temerrüt tarihi olan 29/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda alınarak müvekkili şirkete verilmesini, dava sonunda alacaklarının tahsilinin imkansız hale gelmemesi açısından davalı şirkete ait tüm araçların,menkul ve gayrimenkullerin 3.şahıslara devrinin önlenmesi açısından üzerlerine dava sonuna kadar İhtiyati Tedbir / İhtiyati Haciz konulmasını, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; … Mimarlık Müh. Müt. İnş. Ve Tur. Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı müvekkili firmaya gönderilen herhangi bir para bulunmadığından husumete itiraz ettiklerini, davacı firmanın aktif dava ehliyeti bulunmadığından husumete itiraz ettiklerini, davanın husumet yokluğundan reddini talep ettiklerini, davacının iddia etmiş olduğu gibi davacı firmaya karşı davalı müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun söz konusu olmadığını, kabul anlamı taşımamakla beraber şayet böyle bir durum olsa dahi davacının taleplerinin zamanaşımına uğramış olduğunu, davacının davasının zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı müvekkili firma yetkilisinin … ile davacı Firma yetkilisi …, …’ın davacı tarafça yeni açılacak televizyon kanalı ve medya grubu yönetim işlerinin yürütülmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını, anlaşma gereği … firma yetkilisi … ın yeni bir anonim şirket kurup şirketin %50 hissesini …’a vereceğini, bu nedenle davalı müvekkili firmanın Vizyon Dergisindeki ve Ajansındaki tüm müşterilerin sözleşmelerinin yenilenerek yeni kurulan … Pord. Org. Rek. Ve Dan. Hiz. Tic. A.Ş. firmaya tüm hak ve alacaklarıyla devredildiğini, … Hiz. Tic. A.Ş. ile davalı müvekkili firma arasında ayrıca tüm medya grubunun gelen reklamlarının yayını ve yapımı ile ilgili olarak bir hizmet sözleşmesi yapıldığını, söz konusu hizmet sözleşmesi gereğince tüm medya grubunun reklamların yayını ve yapım işini davalı müvekkili firmanın üstlendiğini, yine davacı tarafın da kabulünde olduğu gibi …’ın sektördeki tecrübesi nedeniyle tüm davalı müvekkili firma çalışanlarıyla beraber davacı firmaya transfer edildiğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi söz konusu ödemelerin emanet olarak verilmediğini, bunu kabul etmediklerini ve buna açıkça itiraz ettiklerini, davacı tarafın dava dilekçesinde dahi davalı müvekkili firmaya gönderilen paraların niçin gönderildiği konusunda çelişkili açıklamalarda bulunduğunu, davacı tarafça hem taraflar arasında kurulun adi ortaklığa finansman sağlanması açısından group şirket olan … Mimarlık şirketi hesabından davalı … şirketi hesabına para gönderildiğini hem de emanet olarak gönderildiğinin iddia edildiğini, tüm bu nedenlerle davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; Sözlü olarak akdedilen adi ortaklık sözleşmesinin feshi nedeniyle farklı tarihlerde davacının “Emanet” başlığı altında davalıya EFT yoluyla gönderdiğini iddia ettiği 466.030,88 TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince iade talebiyle açılan alacak davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise fesh edilen adi ortaklık sözleşmesi gereğince davacının davalıdan herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/11/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 102. maddesinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır.” hükmü düzenlenmiştir. Davacının davasına dayanak yaptığı banka makbuzu, davalı hesabına yapılan havaleyi göstermektedir. Havale üzerinde “ emanet borç para” kaydı yer almaktadır. Hal böyle olunca, somut olayda, davacının dayandığı belgede açıklama yer almakta olup, aksini ispat yükü davalı üzerinde bulunmaktadır. Mahkemece, havale üzerindeki kayıt kapsamında ispat yükünün davalıda olduğu kabul edilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, ispat yükü ters çevrilerek ve davacı tanıklarının beyanları gerekçe olarak gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 03/03/2017 Tarih ve … Esas- … Karar sayılı ilamında;
“Taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olduğu davalarda yasa koyucunun taraflara hangi delilin, hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtme, yani somutlaşma külfeti getirdiği, bu düzenlemeye göre de açıkça yemin deliline dayanılmadığı takdirde, tarafın yemin teklif etme hakkının bulunmadığı sonucuna ulaşmak gerekmektedir. Tarafın ‘sair deliller, her türlü delil, ve sair deliller’ gibi ibareleri kullanmış olması yemin deliline açıkça dayanmış olduğu biçiminde yorumlanamaz.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/01/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” Adi ortaklık sözleşmesi az yukarıda belirtildiği gibi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri bir sözleşme olup, adi ortaklık ilişkisi mutlaka sözleşme temeline dayanır. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 19/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava rücuen alacak davası olup, davacı tacirdir. TTK’nın 19/2 maddesinde düzenlenen “Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü uyarınca davacının ticari faiz isteme hakkına sahip olduğu, bununla birlikte davacı dava dilekçesinde tahsil talebinde bulunurken talep ettiği üzere talebiyle bağlı kalınarak avans faiz oranından daha az oranda olan reeskont oranında faiz istemekte haklı olduğuna göre, mahkemece kabul edilen alacağa ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanması gerekirken, yasal faiz uygulanması isabetli olmamıştır. Bu nedenlerle kararın bozulması gerekirse de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi kararının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün faiz türüne yönelik olarak değiştirilmek suretiyle HMK’nın 370/2 maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Davacı şirket ile davalı şirket arasında Ocak 2020 yılında dava dışı … Hizmetleri A.Ş’nin yayın organlarında yayınlanacak olan 3. Şahıslara ait reklam işlemlerinin yapımı ve yayımlanması hususunda yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/01/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ve tarafların dava ve cevap dilekçelerindeki adi ortaklığın varlığına ilişkin kabulleri karşısında sözlü olarak adi ortaklık ilişkisinin kurulduğu anlaşılmaktadır.
2.Adi ortaklık ilişkisinin kurulması akabinde dosya içerisinde yer alan banka dekontlarının incelenmesinden de görüldüğü üzere davacı tarafından davalı şirkete toplamda 466.030,88 TL EFT yapıldığı anlaşılmaktadır. Söz konusu dekontların incelenmesinde 30.000,00 TL ve 45.000,00 TL bedelli dekontlarda açıkça “emanet olarak gönderilen” ibaresinin bulunduğu, 120.000,00 TL, 200.000,00 TL ve 71.030,88 TL’lik senetlerde ise gönderime ilişkin bir açıklama bulunmadığı görülmektedir.
3.Tarafların dava ve cevap dilekçelerinden anlaşıldığı üzere taraflar arasında sözlü olarak akdedilen adi ortaklık tarafların ortaklık adına herhangi bir işlem yapmadan ya da faaliyette bulunmadan anlaşamamaları sebebiyle 6098 Sayılı Kanunun 639/4 maddesi gereğince sona ermiştir.
4.Mahkememizce tarafların belirtmiş olduğu deliller toplanmış ve tarafların 6102 Sayılı TTK’nın 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişi tacir olması sebebiyle ticari defterleri üzerinden inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
5.Dosya içerisinde yer alan 10/05/2022 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunun incelenmesinde özetle; Davacı ve davalı şirketlerin ticari defter ve belgelerinin muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davacının incelenen ticari defterlerinde Halkbank aracılığı ile 22/01/2020 tarihinde … seri numaralı dekont ile 30.000,00 TL, 31/01/2020 tarihinde … seri numaralı dekont ile 45.000,00 TL, 11/02/2020 tarihinde … seri numaralı dekont ile 200.000,00 TL, 25/03/2020 tarihinde … seri numaralı dekont ile 120.000,00 TL, 30/03/2020 tarihinde … seri numaralı dekont ile 71.030,88 TL olmak üzere toplamda 466.030,88 TL gönderildiği, taraflar arasında başkaca bir hesap hareketi olmadığı, davacının bu tutar kadar defterlerinde alacaklı göründüğü; davalının incelenen ticari defterlerinde ise … aracılığı ile 11/02/2020 tarihinde … seri numaralı dekont ile 200.000,00 TL, 25/03/2020 tarihinde … seri numaralı dekont ile 120.000,00 TL, 30/03/2020 tarihinde … seri numaralı dekont ile 71.030,88 TL olmak üzere toplamda 391.030,88 TL gönderilen paranın davalının ticari defterlerine “BORÇ” olarak kaydedildiği, 30.000,00 TL ve 45.000,00 TL olarak toplamda gönderilen 75.000,00 TL’lik havalenin ise davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, tarafların ticari defterlerindeki farkın da bu iki dekonttan kaynaklandığı rapor edilmiştir.
6.Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, Yüksek Mahkeme ilamları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı şirket arasında reklam işlerinin yapımı ve yayımı hususunda sözlü olarak adi ortaklık kurulduğu, davacı tarafından adi ortaklık harcamaları için “avans” mahiyetinde 5 ayrı seferde bankadan EFT aracılığı ile toplamda 466.030,88 TL gönderildiği, adi ortaklığın herhangi bir faaliyette bulunmadan sona erdiği, bunun üzerine davacı tarafından avans olarak gönderilen paraların iadesi hususunda noter vasıtasıyla ihtar çekilerek 3 gün içerisinde iadesinin talep edildiği lakin davalı tarafından ihtarın gereğinin yerine getirilmemesi üzerine eldeki davanın açıldığı, 6098 Sayılı Kanunun 643/1 maddesi gereğince davacının avans mahiyetinde vermiş olduğu paraların iadesinin talep edebileceği, Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde hazırlanan bilirkişi heyet raporunda davacı tarafından davalıya gönderilen 11/02/2020 tarihinde … seri numaralı dekont ile 200.000,00 TL, 25/03/2020 tarihinde … seri numaralı dekont ile 120.000,00 TL, 30/03/2020 tarihinde … seri numaralı dekont ile 71.030,88 TL olmak üzere toplamda 391.030,88 TL gönderilen paranın davalının ticari defterlerine “BORÇ” olarak kaydedildiği, davacı tarafından emanet açıklaması ile gönderilen toplamda 75.000,00 TL’nin kayıtlı olmadığı, 6100 Sayılı Kanunun 200/1-2 ve 201/1 maddeleri ile yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 25/11/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da nazara alındığında davalının parayı iade ettiğine ve borçlu olduğu tutarları ödediğine ilişkin dosyaya yazılı bir delil ibraz edemediği, yine yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 03/03/2017 Tarih ve … Esas- … Karar sayılı ilamı gereğince davalının yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla, davalının kendi ticari defterlerinde borçlu olarak göründüğü 391.030,88 TL ile davacının “Emanet Olarak Gönderilen” şeklindeki açıklamayla gönderdiği 75.000,00 TL olmak üzere toplamda 466.030,88 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve Mahkememizde hasıl olan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE; 466.030,88 TL’nin davalının temerrüt tarihi olan 13/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 31.834,57 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 7.958,65 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 23.875,92 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 59,30 TL başvuru harcı, 7.958,65 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet suret harcı, 125,60 TL posta ve tebligat gideri ve 3.600,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam ‬‬‬11.752,05‬ TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 68.244,32 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip Hakim