Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/181 E. 2022/228 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 08.07.2014 günü dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’ın yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesine bağlı olarak meydana gelen trafik kazasında, araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, kazaya karışan ve … adına kayıtlı olan … plaka sayılı otomobilin 05/08/2013-05/08/2014 vade tarihli ve … nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığından, sigortacı sıfatı ile davalının sorumluluğuna gidilerek müvekkilinin, geçici iş göremezlik süresinde uğradığı kazanç kaybı ile çalışma gücünün azalmasından doğan maddi zararının tazmini için Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında açılan davada, tazminat hesabı için düzenlenmiş 20.09.2016 tarihli bilirkişi raporu’nda müvekkilinin Geçici İş göremezlik süresinde uğradığı kazanç kaybı zararının 5.361,65 TL, Çalışma gücünün azalmasından doğan maddi zararı 179.449,43 TL olarak hesaplandığını, davanın (5.361,65+179.449,43) 184.811,08TL tutarına artırıldığını, yargılama aşamasında alınan 16.06.2017 tarihli Bilirkişi Ek Raporu’nda ise müvekkilinin geçici iş göremezlik süresinde uğradığı kazanç kaybı zararının 5.361,65TL çalışma gücünün azalmasından doğan maddi zararın ise 192.998,38TL olarak hesaplandığını, o tarih itibari ile ikinci kez ıslah imkânı olmadığını, davanın 20.09.2016 tarihli bilirkişi raporu’nda hesaplanan miktarlar üzerinden karara çıktığını, verilen kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında ilk derece mahkemesinin kararını kaldırılarak yine 20.09.2016 tarihli bilirkişi raporu’nda yapılan hesaplamaya göre 5.361,65TL geçici iş göremezlik süresinde uğranılan kazanç kaybı zararı ile 179.449,43TL çalışma gücünün azalmasından doğan maddi zarar olmak üzere toplam 184.811,08TL maddi tazminatın dava tarihi olan 18.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verildiğini, verilen bu kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile temyiz itirazının reddine karar verildiğini ve istinaf kararının 03.11.2020 tarihinde kesinleştiğini, istinaf kararının kesinleşmesi nedeni ile müvekkilinin hüküm altına alınmayan maddi zararını isteme hakkının doğduğunu, buna göre kaza tarihinde geçerli Sakatlanma Klozu Teminatı kişi başı poliçe limitine nazaran ZMSS sakatlanma klozu kişi başı poliçe limiti 268.000,00 TL ve hüküm altına alınan geçici ve sürekli iş göremezlik zararının 184.811,08TL bakiye kalan teminatın 83.188,92 TL olduğunu, bakiye maddi zararının tazmini için eldeki davanın açılması gerektiğini, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 107. maddesine göre açılan belirsiz alacak davasında fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin, sürekli iş göremezliğinden doğan 1,00 TL maddi tazminatın, Sakatlanma Teminatı Klozu kişi başı bakiye poliçe limiti ile sınırlı olarak kazanın ihbarı ile temerrüdün oluştuğu ve ilk davanın açıldığı 18/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, dava şartı arabuluculuk faaliyeti ile açılan dava yönünden arabuluculuk faaliyeti için yapılan giderler ile sarfına mecbur kalınacak yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin dava değerinin artırılması dilekçesi ile özetle: 11.11.2021 tarihli bilirkişi raporu’nda yapılan hesaplamaya göre fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere müvekkilinin sürekli iş göremezliğinden doğan maddi zararı olarak davanın başında belirtilen 1,00TL maddi tazminat taleplerini, kaza tarihinde geçerli kişi başı bakiye poliçe teminat limitine göre 68.739,52TL olarak artırdıklarını, Sakatlanma Teminatı Klozunun kişi başı bakiye poliçe limiti ile sınırlı olarak kazanın ihbarı ile temerrüdün oluştuğu ve ilk davanın açıldığı 18.08.2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, arabuluculuk faaliyeti için yapılan giderler ile sarfına mecbur kalınan yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı yan tarafından davanın belirsiz alacak davası şeklinde açıldığını, dava konusunun belirsiz alacak davasının niteliklerine haiz olmadığını, davacı yanın iddiası çerçevesinde önceki mahkeme dosyasında dava tutarının belirlendiğini, bu yönüyle davacı yana taleplerinin net bir şekilde belirtilmesi hususunda 2 haftalık kesin süre verilmesi aksi halde davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket … Sigorta tarafından 5.8.2013-2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no.lu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı ilamında davacı yan için davanın kabulüne karar verildiğini, karar sonrası Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasına ödeme yapılarak sorumluluğunun yerine getirildiğini, yapılan bu ödemelerin taraflar arasında çekişmesiz olduğunu, bu nedenle dosyada kesin hüküm itirazlarını sunduklarını, meydana gelen kaza nedeniyle taleplerin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, bu nedenlerle kesin hüküm itirazları gözetilerek öncelikle davanın kesin hüküm nedeniyle reddini, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, aksi halde öncelikle davacı yanın taleplerinin açıklattırılmasını, tarafların kusur oranı ile davacının müterafik kusurunun tespiti ve hatır taşıması ile tazminattan uygun oranda indirim yapılmasını, müteveffanın nüfus kayıt örneğinin celbini, aktüerya hesabının Aktüer Siciline kayıtlı aktüerya uzmanına yaptırılmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın, 08/07/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının uğradığını iddia ettiği sürekli iş göremezlik maddi zararının0 tazmini talepli tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise 08/07/2014 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde davacının herhangi bir maddi zararı olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu ve davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1-Mahkememizin, T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinde olması sebebiyle, davacının cismani zararlarının tespiti noktasında T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınmış, ilgili ilamda ise;
“AYM iptal gerkçesinde vurgulandığı üzere aynı kaza ile ilgili olmak üzere işleten ve fiili yapan kişiye yönelik açılan dava ile sigortanın davalı olması durumunda uygulanacak Yönetmelik ve hesaplama tablolarındaki farklılık sorumlular arasında eşitsizliğe ve idarenin tek taraflı olarak düzenleyici olan işlemlerin sonucunda sorumlu olacak tazminat miktarlarında farklılık oluşturacaktır.
Bu halde Aym’ce verilen iptal kararı sonrası düzenlenecek maluliyet raporlarında 01/06/2015 tarihinden itibaren uygulanan genel şartların bu halde genel şartlarla belirlenen özürlülük ölçütü yönetmeliği ile engelliler yönetmeliğinin uygulanma imkanı kalmadığından ;
Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan hükümlere göre ,haksız fiil tarihi 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği (ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 s0ayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanacak) hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Kökleşmiş Yargıtay . HD uygulaması ve içtihatlarına göre maluliyet raporlarının düzenlenmesinde haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik ve yasa hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.(Nitekim Yargıtay HD nin … esas … karar … esas … karar sayılı ilamları)” denilmiştir.
2-T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/05/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Öyle ise, alacağın tartışmasız veya belirli olması hâlinde kısmi dava açılamayacağına ilişkin 6100 sayılı HMK’nın 109’uncu maddesinin ikinci fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olmasından dolayı belirli alacaklar için de artık kısmi dava açılması mümkün hâle geldiğine ve davacının alacaklarının bir kısmını dava ettiğinin dava dilekçesi içeriğinden anlaşılmasına başka bir anlatımla davanın kısmi dava olarak görülmesi için gerekli koşulların somut olayda bulunmasına göre, mahkemece dava hukuki yarar yokluğundan reddedilmeyerek bir ara kararı ile kısmi dava olarak görülüp sonuçlandırılmalıdır. ” denilmiştir.
3-T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/10/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“KTK’nın 109. maddesinin 2. fıkrasındaki “cezayı gerektiren fiil” ifadesinin seçilmesi zamanaşımı yönünden yukarıda da açıklandığı gibi soruşturma veya kovuşturma yapılması koşullarının aranmadığı sonucunu doğurmaktadır. Buna göre eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’da “taksirle ölüme neden olma suçu” bakımından öngörülen ceza zamanaşımı süresi dikkate alındığında dava tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Bu hale göre zamanaşımı süresinin dolmadığı dikkate alınmak suretiyle işin esasına girilip, tarafların delilleri toplanıp, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, suçun vasfı “trafik güvenliğini tehlikeye sokmak” olarak yanlış nitelendirilip yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
4-T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 11/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Yargıtay Genel Kurulu kararında da belirtildiği üzere, ıslah hakkı bir defaya mahsus olduğundan bozmadan önce alınan 27.10.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre davacılar vekili dava değerini ıslah etmiş, bozma sonrası alınan 15.01.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre ikinci kez ıslah etme hakkı olmadığından, hesaplanan tazminatın asıl davada talep edilmeyen bakiye kısmı için ayrı bir dava açarak davaların birleştirilmesini talep etmiştir. Somut olayda kaza tarihi 21.07.2013, asıl davanın açılış tarihi 03.10.2013 ve birleştirilen davanın açılış tarihi ise 25.06.2019 olup, gerek asıl dava gerekse birleştirilen davanın zamanaşımı süresinde açıldığı, anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan ilkelere göre Mahkemece, birleşen … E. sayılı davanın, davacı tarafın daha önce aynı kazadan dolayı destekten yoksun kalma zararı için açmış oldukları … E. sayılı belirsiz alacak davasının derdest olması nedeni ile reddine karar verilmesi doğru olmamış, usul ve yasaya uygun olmayan hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
5-T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Trafik kazasının aynı zamanda TCK’nın 89. maddesinde düzenlenen taksirle yaralama suçuyla ilgili ceza davasının TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması; 2918 sayılı KTK’nın 109. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli olması; davanın olay tarihi üzerinden sekiz yıl geçmeden 17.07.2013 tarihinde açılmış olması karşısında, somut olayda zamanaşımının gerçekleşmediği açıktır.
Hâl böyle olunca yerel mahkemece KTK’nın 109. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.” denilmiştir.
6-T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 13/04/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Ek dava tarihi olan 24.11.2011 tarihinden önce yapılmış bir ödeme söz konusu olduğu değerlendirilerek; mahkemece hükme en yakın tarihli verilere göre hesaplanmak ve davadan önce alınan tazminat miktarının hesap tarihine kadar işlemiş yasal faizi ile birlikte hesaplanan tazminattan indirilmek suretiyle yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Tüm bu nedenlerle eksik incelemeyle ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
7.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı ilamında;
“Davacı taraf, dava ve ıslah dilekçesinde, davaya ve ıslaha konu ettiği maddi tazminat içintemerrüt tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. İtiraz Hakem Heyetince , dava dilekçesinde istenen miktara, sigorta şirketine başvuru tarihinden sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasından, ıslah dilekçesine konu edilen bölüme ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Haksız fiil faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız fiil tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır.2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2-b.maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının alacağın tamamı için temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir.” denilmiştir.
III.HÜKME ESAS ALINAN BİLİRKİŞİ RAPORLARI
A.Kusur Ve Maluliyet Raporları
Davacı tarafından aynı davaya ilişkin olarak davalı hakkında T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosyasında cismani zararların tazmini talepli olarak dava açıldığı, söz konusu davada 20/09/2016 tarihli bilirkişi raporuna göre davalarını ıslah ettikleri lakin 16/06/2017 tarihli ek rapor ile davacının sürekli iş göremezlik maddi zararının dava fazla tespit edilmesine rağmen ikinci ıslah şansları olmadığı için davanın 20/09/2016 tarihli rapor nazara alınarak davanın karara çıkarıldığını, davalının istinaf başvurusunun T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 26/06/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamıyla, temyiz başvurusunun ise T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/11/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamıyla reddine karar verilerek kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
İlgili mahkeme dosyasında hükme esas alınan;
1-T.C. Adli Tıp Kurumunun 17/01/2017 Tarihli kusur raporunda 08/07/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında dava dışı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu,
2-T.C. Adli Tıp Kurumunun 21/03/2016 Tarihli ve 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirme neticesinde düzenlenen maluliyet raporunda davacının sürekli iş göremezlik maluliyet oranının %31.2 olduğu rapor edilmiştir.
İlgili dava dosyasında, davaya konu olayın, davacı ve davalının aynı olması, söz konusu dosyada alınan kusur ve maluliyet raporlarına ilişkin yapılan itirazların Yüksek Mahkeme incelemesinden geçerek kesinleşmesi ve davacının artan maluliyeti olduğu yönünde bir iddiasının olmaması karşısında 6100 Sayılı Kanunun 30/1 maddesi gereğince usul ekonomisi de göz önünde bulundurularak yeniden rapor alınmasına karar verilmemiş ve aktüeryal rapora esas olmak üzere yukarıda ifade edilen kusur ve maluliyet raporları esas alınmıştır.
B.Aktüerya Raporu
Mahkememizce yukarıda ifade edilen kusur ve maluliyet raporu nazara alınarak davacının hüküm tarihine en yakın maddi zararlarının tespiti açısından aktüerya raporu aldırılmış, söz konusu raporda yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 13/04/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde davalı tarafından ek davadan önce yapılan ödemeler hesap tarihine kadar güncellenerek mahsup edilmiştir.
Dosya içerisinde yer alan 11/11/2021 tarihli Aktüerya Raporunda özetle; Davacının dava konusu kaza sebebiyle mahrum kaldığı bakiye sürekli iş göremezlik maddi zararının 68.740,52 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin ise bakiye teminat limitinin 83.188,92 TL olduğu rapor edilmiş, davacı vekili tarafından bu rapor esas alınmak suretiyle 09/12/2021 tarihinde ıslah talebinde bulunulmuştur.
Davacı vekilinin Mahkememizin 30/12/2021 tarihli duruşmasında 2022 yılı için güncellenen asgari ücret üzerinden yeniden rapor aldırılmasını talep etmesi üzerine dosya yeniden aktüerya bilirkişisine tevdii edilmiş, 18/02/2022 Tarihli Ek Raporda özetle; 2022 yılı güncellenen asgari ücret üzerinden davacının bakiye sürekli iş göremezlik maddi zararının 237.006,42 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin ise bakiye teminat limitinin 83.188,92 TL olduğu rapor edilmiş, davacının talebi, davalı sigorta şirketinin teminat limitleri, söz konusu raporların ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun değerlendirme yapıldığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
C.Hatır Taşıması Ve Müterafik Kusur Açısından Yapılan Değerlendirmede
Davalı tarafından cevap dilekçesi ile hatıra taşıması ve müterafik kusura ilişkin olarak itrazlarda bulunulduğu, T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosyasında taraflar arasında hatır taşıması olmaması sebebiyle indirim yapılmadığı ve yine herhangi bir müterafik kusur indirimi yapılmadığı, dosya içerisinde yer alan 08/07/2014 Tarihli Kaza Tespit Tutanağının incelenmesinde “Emniyet Kemeri” durumunun belirsiz olduğu, davalı tarafından hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması yönünde yapılan istinaf ve temyiz başvurularının da reddine karar verildiği ve kararların bu şekilde kesinleştiği anlaşılmakla Mahkememizce de herhangi bir hatır taşıması ya da müterafik kusur indirimi yapılmadan hüküm tesis edilmiştir.
IV.USULE İLİŞKİN İTİRAZLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ
A.Davanın Belirsiz Alacak Olarak Açılamayacağı Ve Usulden Reddine Karar Verilmesi İtirazı
Davacının dava dilekçesinin incelenmesinde 2. Islah hakları olmaması sebebiyle 20/09/2016 tarihli bilirkişi raporu ile 16/06/2017 tarihli ek rapor arasındaki doğan ve müvekkili lehine olan sürekli iş göremezlik maddi zararının bakiye kalan kısmını talep edemediklerini ifade etmiştir. Davacının dava dilekçesinden de açıkça anlaşıldığı üzere dava tarihi itibariyle davacının dava değerini bilmediğini söylemek mümkün değildir. Bu nedenle yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/05/2019 Tarih ve … -… Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde Mahkememizin 25/11/2021 tarihli duruşmasında davacı vekiline davasını belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olarak açtığı hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davacı vekili tarafından davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının ifade edilmesi üzerine davanın belirsiz alacak olarak kabulü Mahkememizce mümkün görülmediğinden davanın kısmi dava olarak açıldığı kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
“Öyle ise, alacağın tartışmasız veya belirli olması hâlinde kısmi dava açılamayacağına ilişkin 6100 sayılı HMK’nın 109’uncu maddesinin ikinci fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olmasından dolayı belirli alacaklar için de artık kısmi dava açılması mümkün hâle geldiğine ve davacının alacaklarının bir kısmını dava ettiğinin dava dilekçesi içeriğinden anlaşılmasına başka bir anlatımla davanın kısmi dava olarak görülmesi için gerekli koşulların somut olayda bulunmasına göre, mahkemece dava hukuki yarar yokluğundan reddedilmeyerek bir ara kararı ile kısmi dava olarak görülüp sonuçlandırılmalıdır. ” denilmiştir.
B.T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar Sayılı Dosyasında Verilen Hükmün Kesin Hüküm Mahiyetinde Olup Olmadığı
T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosyasında taraflar arasında aynı olay ve konuya ilişkin olarak yargılama yapılmış, karara çıkmış ve hüküm kesinleşmiştir. İlgili dosyada davacı dava açarken fazlaya ilişkin hak ve taleplerini saklı tutmuştur. Eldeki dava ise o dosyada 2. Islah hakkının olmaması sebebiyle açılan ek davadır. Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 11/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamından da anlaşıldığı üzere T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosyasında verilen kararın kesin hüküm olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
C.Zamanaşımı Yönüyle Yapılan Değerlendirmede
Taraflar arasında görülmekte olan davaya konu trafik kazası 08/07/2014 tarihinde meydana gelmiştir. Kaza sebebiyle T.C. Hilvan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … Soruşturma ve … Karar sayılı dosyasında şikayet yokluğu sebebiyle Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilmiştir. Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/10/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamından da anlaşıldığı üzere 5237 Sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi gereğince ek davanın kaza tarihi üzerinden 8 yıl geçmeden 31/03/2021 tarihinde açılması ve yine ıslahın da 09/12/2021 tarihinde yapılması karşısında davacının taleplerinin zamanaşımına uğramadığı değerlendirilmiştir.
V.NETİCE
Yukarıda yapılan açıklamalar, hükme esas alınan bilirkişi raporları, emsal alınan Yüksek Mahkeme ilamları, kurumlardan gelen müzekkere cevapları, kolluk araştırması, sigorta poliçesi ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 08/07/2014 tarihinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı trafik kazası meydana geldiği, kaza neticesinde minare yeri bakma işi için araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, T.C. Adli Tıp Kurumunun 17/01/2017 Tarihli kusur raporunda 08/07/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında dava dışı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunun rapor edildiği, T.C. Adli Tıp Kurumunun 21/03/2016 Tarihli ve 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirme neticesinde düzenlenen maluliyet raporunda davacının sürekli iş göremezlik maluliyet oranının %31.2 olduğu rapor edildiği, tazminat hesabına esas kazancı belirlenmesinde hüküm tarihine en yakın ve bilinen verilerin esas alınması yönündeki Yüksek Mahkeme içtihatları nazara alınarak 2022 yılı için kararlaştırılan asgari ücret üzerinden alınan 18/02/2022 Tarihli Aktüerya Raporunda davacının bakiye sürekli iş göremezlik maddi zararının 237.006,42 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin ise bakiye teminat limitinin 83.188,92 TL olduğunun rapor edildiği, davacı vekilinin 09/12/2021 tarihli ıslah dilekçesinde dava değerini 68.740,52 TL olarak ıslah ettiği anlaşılmakla davacının davasının bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmiş, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı ilamında da ifade edildiği üzere davanın haksız fiilden kaynaklanmış olması ve davalının ilk dava tarihi yönüyle alacağın tamamı için temerrüde düştüğü kabul edilmiş ve alacağa ilk dava tarihi olan 18/08/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile 08/07/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının mahrum kaldığı 68.740,52 TL Sürekli İş Göremezlik Dönemi maddi tazminatın davalı … Sigorta Şirketi’nden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden temerrüt tarihi olan ilk dava tarihi 18/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.695,66 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 59,30 TL peşin harç ve 234,78 TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 4.401,58TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 59,30TL başvuru harcı, 59,30TL peşin harç, 234,78TL ıslah harcı, 8,50TL vekalet suret harcı, 100,00TL posta ve tebligat gideri ve 1.050,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.511,88‬TL davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.736,27 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2022

Katip … Hakim …