Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/178 E. 2022/674 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı arasında, davalı şirkete ait kalıpların müvekkili şirket tarafından kullanılarak davalı şirket için döküm işi yapmak üzere anlaşmaya varıldığını, taraflar arasında açık hesap ilişkisi kurulduğunu, açık hesaptan kaynaklanan müvekkilinin alacağı bulunduğunu, bu alacağın tahsil edilemediğini, elektronik posta yolu ile borç miktarı hususunda mutabık kalındığını, bu postanın kesin delil olduğunu, alacağın temini için icra takibi yapıldığını, davalı şirketin ise borca itiraz ettiğini, yapılan arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı şirketin icra takibine itiraz etmesine rağmen daha sonra elektronik posta aracılığıyla mutabakat mektubu gönderdiğini, bu durumun kötü niyetin göstergesi olduğunu, alacağın temini açısından yaklaşık ispat oluştuğundan ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirketin döküm imalatı yapılması yönünde anlaştıklarını, bu kapsamda davacı şirket yetkilisine 02/06/2017 tarihi ve devamı tarihlerde tutanaksız olarak 443 adet kalıbın davacı şirkete teslim edildiğini, bu kalıplarla ilgili olarak Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, bu kalıplar kullanılarak döküm işlerinin yapılacağını, bu iş karşılığında da müvekkili tarafından davacıya bedel ödeneceğini, ancak davacı şirket tarafından yapılan dökümlerin bir kısmının hatalı olduğunu, ürünlerin ayıplı olduğunu, bu durumun davacı şirkete bildirildiğini, bu ürünlerin milli savunma da kullanılacağını, hatalı dökümlerin iade alınmadığını, 443 adet kalıbın da haklı bir sebebe dayanılmadığından uzun süre iade etmediğini, bu hususta ihtarname gönderildiğini, dökümlerin hatalı olması nedeniyle müvekkili şirketin kar kaybına uğradığını, Konya .Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası ile tespit işlemi yaptırdıklarını, bilirkişi raporuna göre gizli ayıp bulunduğunu, bu parçaların tamir edilip tekrardan kullanılamayacağını, durumun derhal davacıya bildirildiğini, kalıpların da iade edilmemesi nedeniyle Konya CBS … sor sayılı dosyası ile şirket yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilince yapılan tüm çağrılara rağmen ayıplı olmadığı iddiası ile davacı firma tarafından iade alınmayan nallardaki ayıpların tespitine yönelik Ankara Batı . Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, imalatların yaklaşık %32’sinin ayıplı olduğunu, bu nedenle bu ayıplı ürünlerin tahsili yönünde yapılan icra takibine itiraz edildiğini, ayıplı ürünler nedeniyle ifa gereği gibi yerine getirilmediğinden taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan bedel ödeme borcunun muaccel hale gelmediğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının takipteki kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası, Ankara Batı . Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası, Konya .Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası, Konya CBS … sor sayılı dosyası incelenmek üzere celbedilmiş, ticari defter ve kayıtlar, takibe konu faturalar, mutabakat belgesi ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; Davacı-alacaklı tarafından tarafından davalı-borçlu aleyhine yapılan ilamsız takip olduğu, borçlunun süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Yapılan yargılamada dosya SMMM bilirkişi ile ticaret mevzuatından kaynaklanan nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiye verilerek yerinde inceleme yetkisi de verilmek suretiyle tarafların iddia ve savunmaları irdelenerek davaya konu cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise ne şekilde kayıtlı olduğu, takibe konu faturalardan dolayı ödeme olup olmadığı ve takip tarihi itibari ile varsa davacının cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacağının hesaplanması için rapor alınmasına karar verilmiştir.
Davacı defterleri incelenerek sunulan 24/04/2022 tarihli raporda özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında, 2019 yılı öncesinden beri süregelen bir ticari alışverişin olduğu, bu alışverişin davacı şirketin ticari defterlerinde, davalı şirkete fatura düzenlendiğinde davalı şirket borçlandırılmak, tahsilat yapıldığında ya da davalı şirketten fatura geldiğinde de davalı şirket alacaklandırılmak suretiyle açık cari hesap şeklinde izlenmiş olduğu, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında açık cari hesap şeklinde takip edilen kayıtlar sonucunda davacı şirketin davalı şirketten 31.01.2021 tarihi itibariyle 174.364,01-TL, icra takip tarihi olan 10.02.2021 tarihi itibariyle 203.107,11-TL, 28.02.2021 tarihi itibariyle 175.614,01-TL ve en son olarak da 31.03.2021 tarihi itibariyle de 182.614,01-TL alacaklı olarak göründüğünün tespit edilmiş olduğu, davacı şirketin, icra takibi ile açık cari hesaptan dolayı davalı şirketten talep etmiş olduğu asıl alacak tutarının 174.363,46.-TL olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, yine davacı şirketin kayıtlarından yapılan tespite göre davalı şirkete son olarak yapılan mamul teslimatının 09.02.2021 tarihli ve … nolu fatura ile olduğu ve bu faturadaki teslimatların da aynı gün 09.02.2021 tarihli ve … nolu iade faturası ile davalı şirket tarafından iada edilmis olduğu,
Taraflar arasında bir eser sözleşmesinin bulunduğu, uyuşmazlık konusu olan hususun davacı tarafından imal edilen parçaların ayıplı olup olmadığına ilişkin olduğu, bilirkişi kurulu içerisinde ürünlerin ayıplı olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi konusunda uzman bir kişinin bulunmadığı, uyuşmazlık konusu olan parçalara ilişkin olarak dava dosyası içerisinde delil tespiti dosyası kapsamında alınan 01.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda bir kısım parçaların ayıplı olduğu ve ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu konusunda değerlendirmelere yer verildiği, ayrıca söz konusu raporda ayıplı parçaların değerinin KDV hariç 33.247,85 TL olarak belirlendiği, söz konusu raporun hukuki sonuçlarının mahkemenin takdirinde olduğu, mahkeme tarafından ürünlerin ayıplı olduğu sonucuna ulaşılması halinde davalının süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı hususu üzerinde durulması gerektiği, ayıbın açık ayıp niteliğinde bulunduğu sonucuna ulaşılması halinde işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz davalının ürünleri gözden geçirip uygun bir süre içerisinde ayıp ihbarında bulunması gerektiği (TBK m. 474), buna karşılık ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunun kabul edilmesi halinde davalının ayıbın ortaya çıkmasından sonra derhal ayıp ihbarında bulunması gerektiği, bu hususta TTK m. 23’teki iki ve sekiz günlük sürelerin satım sözleşmelerine ilişkin olmaları sebebiyle eser sözleşmelerinde uygulanamayacağı, taraflar tacir olsa bile TTK’da ayıp ihbarının herhangi bir şekle bağlanmadığı ifade edilmiştir
Bahsi geçen rapor sonrasında davalı defterleri ve de ayrıca ayıplı ürünler bakımından keşfen inceleme yapılarak rapor alınması için Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak rapor alınmıştır.
Sunulan 26/09/2022 tarihli heyet raporunda özetle; Davalı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının takip tarihi olan 10/02/2021 tarihi itibarı ile 174.364,01-TL borçlu olduğu, Ankara Batı . Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası ile yapılan tespite göre dava konusu pek çok çelik döküm parça üzerinden detaylı şekilde inceleme yapıldığı ve 184 ayıplı parçanın kg başı birim fiyatının 12,5-TL olduğu kabul edilerek KDV hariç 33.247,85-TL değer hesaplamasının yapıldığı, an itibarı ile ise söz konusu bedelin KDV hariç 74.852,01-TL olarak hesaplandığı, bahsi geçen ürünlerin ayıplı olduğu ifade edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesi; MADDE 222 – (1) “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” hükmünü amirdir.
Yine belirtmek gerekir ki; HUMK’daki ve HMK’daki yazılı belge ile (ki belge kişinin kendi aleyhine olarak kendisi tarafından düzenlenir) ispat ilkesinin yegâne istisnasının tacirlerin basireti ilkesinin sonucu olan ticari defterler olduğu asla nazardan kaçırılmamalıdır.
Tacir basiretlidir, defterlerinde sadece ve sadece gerçekler yazılıdır. Defter delilini delil yapan tacirle ilgili basiret ilkesidir. Basiret ilkesi olmasaydı, defter delili diye bir delil olmazdı. Tacir basiretlidir, tacir basireti gereği her işi gibi defterlerini de yasalara göre tutar, silahların denkliği ilkesi önemli bir ilkedir, ticari defterler hasmın defterlerine hasretme durumu hariç, her iki tacirinde ticari işletmesi ile ilgili davalarda delil olabilir.
Yine HMK’nın 222 ve devamı maddelerine göre defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için uyuşmazlığın ticari işten kaynaklanması, uyuşmazlığın tacirler arasında çıkmış olması, ticari defterlerdeki kayıtların birbirini doğrulaması, ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması gerekir. Davaya bu açıklamalar ışığında da bakıldığında yukarıda izahı yapılan hususlar muvacehesinde taraf Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu bu haliyle defterlerinin leh ve aleyhe delil kabiliyetini haiz bulunduğu anlaşılmıştır.
Her iki yan defterlerine göre takip tarihi olan 10.02.2021 tarihi itibarı ile davacının davalıdan 174.364,01-TL alacaklı olduğu, ancak takip talebinde ise 174.363,46-TL talepte bulunduğu, taleple bağlılık kuralı gereği 174.363,46-TL’nin nazara alındığı, işbu bedelden 33.247,85-TL ayıplı ürün bedelleri tenzil edildiğinde davacının takip tarihi itibarı ile 141.115,61-TL tutarında alacaklı olduğu, ayıp ihbarlarının eser sözleşmesine uygun olarak yapıldığı, alacağın yargılamayı gerektirmesi başka bir ifade ile likit olmadığı, zira ayıplı ürün bedellerinin yargılama neticesi ortaya çıktığı görülmekle şartları oluşmayan icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede dosya kül halinde değerlendirildiğinde; Açılan işbu davada davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2021/4953 E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali, takibin devamı ve % 20 icra inkar tazminatı talep edilmiş olup, alınan raporlar ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil kabiliyetini haiz bulunduğu, davacı alacağından ayıplı malların bedelinin tenzili suretiyle takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan 141.115,61 TL alacaklı bulunduğu anlaşılmakla bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-) Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 141.115,61 TL üzerinden iptali ile, takibin devamına, 141.115,61 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-)Şartları oluşmadığından dolayı icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 9.639,61-TL karar ve ilam harcından, dava açılırken alınan 2.105,88-TL peşin harç, 871,82-TL icra harcı olmak üzere toplam 2.977,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.661,91-TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına göre hesaplanan 251,70-TL’sinin davacıdan, 1.068,30-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 2.105,88-TL peşin harç, 59,30-TL başvuru harcı, 871,82-TL icra harcı toplamı olan 3.037,00-‬TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından sarfedilen 492,00-TL posta ve tebligat gideri, 8,50-TL vekalet harcı, 3.900,00-TL bilirkişi ücreti gideri ve 571,90-TL keşif harcı olmak üzere toplam 4.972,40-TL yargılama giderinden davanın haklılık oranına (141.115,61/174.363,46) göre hesaplanan 4.024,26-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 22.167,34-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-) Taraflarca yatırılan gider avansından artan bölümün karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile e-duruşma yoluyla katılan davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 10/11/2022

Katip … Hakim …